SELAMM 3. Bölümümüzle geldim bugün oy vermeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın keyifli okumaları :) 💜
---------------------------
Gözlerimi büyük bir gürültüyle araladım, kafamı koyduğum yerden kaldırırken özellikle boynum olmak üzere her yerimim tutulduğunu anladım, hareket etmem bile oldukça acı vericiydi.
Sesler hala kesilmemişken kalkıp kapıya gittim kapıyı açtığımda seslerin Kayra ve amcam Murat'dan geldiğini gördüm, hemen yanlarına gidip sakinleştirmeye çalıştım ama ikisi de sakinleşicek gibi değildi.
Kayra'yı kolundan çeke çeke zorla odasına soktum ve kapıyı kapattım. Sesli bir şekilde kapı çarpma sesi geldiğinde amcamın da odasına gittiğini anladım.

"Ne oluyor sabah sabah derdiniz ne yani" Diyerek kayra'ya sorumu yönelttim.

"Ya adama anlatamıyorum ben lidya, bir çizimin daha taslağı bitmemişken ben nasıl dışını tasarlayayım sen cevap ver buna"

"Ne diyor ki"

"Bütün gün boş boş şirkette oturuyormuşum, ne işe yarıyormuşum, kızım sana 2 hafta verdiler 2 hafta geceni gündüzüne katıyosun bitirmek için ben senin gibi normal mimar değilim ki sürekli çalışayım. Dış mimarım ben, elimde taslak olmadan neyi nereye koyacağımı nasıl hesaplara bilirim"dedi isyan ederek.

"Haklısın ben konuşurum şimdi onunla bana pek sinirlenmiyor biliyosun"diyerek odadan çıktım.
Bende sinirlenmiştim Kayra gerçekten kardeşim gibiydi ve üzülmesi beni de üzüyordu.

Hızlı adımlarla asansöre bindim ve üst kata amcamın odasına çıktım.
Kapısını tıklatıp gel komutunu alınca içeri girdim. Miran beyi burda görmeyi beklemediğim için biraz şaşkındım açıkcası ama kendimi toparlayıp söze girdim.

"Böldüğüm için özür dilerim, amca biraz konuşabilir miyiz? "Diye sordum amcama ithâfen.

" Ne hakkında Lidya? "

"Kayra ve işi hakkında"

"Miran oğlum yabancı değil Lidya geç otur anlat bakalım"

Amcam ve Miran'ın babasının önceden tanıştığını biliyordum fakat bu kadar yakın olduklarını düşünmemiştim.
Dediği gibi Miran'ın tam karşısındaki koltuğa oturup yönümü amcama döndüm ve derdimi anlatmaya başladım.

"Amca Kayra'nın şuan yapıcak bir şeyi yok, o beni bekliyor. ben ne zaman çizimi bitirip ona verirsem o zaman başlayacak oda çalışmaya. Ben çizimi bitirmeden başlayamaz zaten çocuğa boş yere bağırma aranız bozulmasın diye söylüyorum"

"Eşşek kadar herife de çocuk demezsin be" Diyen Miran beyin homurtusunu duydum ve ona döndüm.

"Pardon anlayamadım? "

"Önemli birşey değil" Diyerek geçiştirdi.

"Peki kızım biraz sinirliydim onu da öyle boş boş görünce ona patlamış oldım" Diye sözünü bitirdi ama sonra tekrar konuştu.

"Bu arada senin bu halin ne hem sen bu saatte gelmezsin ki şirkete hayırdır? "

"Hiç gitmedim ki amca, halime gelirsek de inan ne halde olduğumu bilmiyorum. " Diyerek açıkladım kendimi.

"Kaç saattir çalışıyosun sen" Diye soran Miran beydi bu sefer.

Kolumdaki saate bakıp konuştum
"An itibari ile 21 saattir çalışıyorum Miran bey izninizle gidip devam edeceğim" Deyip arkamı dönüp kapıya doğru gittim. Arkamdan amcamın seslennesiyle durdum.

"Lidya yeni ortaklığımızın şerefine bi parti düzenlettim yarın akşam 20.00'da orda ol, hatta kendine partner bulsan daha iyi olur"

"Birincisi geleceğimi sanmıyorum ikincisi gelsem de partnerim hazır Kayra ile gelirim"

"Kayra'nın partneri var. Önceki ortaklarımızdan birinin kızıyla katılıyor ayrıca sende katılıyorsun çünkü hatırlatırım şirketin yarı hissesi senin"

"Tamam amca partnersiz gelirim bende sorun yok gidiyorum ben"dedim bıkkın bir tavırla.

Odadan çıktıktan sonra kendi odama geri döndüm, çalışmaya devam ederken odamın kapısı tıklatıldı gel komutunu vererek beklemeye başladım. İçeriye giren kişiyi gördükten sonra yutkundum ve elimle önümdeki tekli koltuğu işaret ederek
"Buyrun Miran bey" Dedim.

Gelip koltuğa oturduktan sonra konuşmasını bekledim.

"Öncelikle böldüğüm için kusura bakmayın, ama şu parti işini de konuşmamız gerekiyor"

"Neden? "

"Çünkü sizin amcanız ve benim babam bizim partner olmamızı istiyor" Dedi dan diye. Ben ne söylediğini idrak edemezken ağzım açık kalmış bi şekilde yüzüne bakıyordum. Zar zorda olsa konuşmayı akıl edebildim.

"Ne alaka ki biz?"

"İnan bende bilmiyorum büyük ihtimalle onlar ortak olduğu için bizden tek vâris ben , sizin aileden de siz olduğunuz için bizi partner olarak gösterip ilgi çekmeye çalışacaklar" Dedi bi yandan çizdiğim taslakları incelerken.

"Anladım, peki öyle olsun bakalım"

Koltuktan ayaklanıp kapıya doğru giderken arkasına dönmeden konuştu.

"Yarın akşam 20:00'da hazır olun o zaman, beklemekten pek haz etmem."
Cevabımı beklemeden gitti.
-------------------------

Bütün gün şirkette yoğun bir şekilde çalışmıştım, bi ara yine masada uyuyakalır gibi olduğumda kayra'nın odasına gidip ordaki geniş çift kişilik koltuğa uzandım,sadece 1 saat uyuduktan sonra şirketin mutfağına gidip bugünün belkide 50.kahvesini aldım. Başka türlü ayılmam imkansızdı 27 saate yakındır çalışıyordum. Tam yarın tatil günü dinleneceğim diye sevinirken şu parti işini çıkarmışlardı, umarım oralarda uyuyup kalmazdım.
Yine çalışmakla geçirdiğim saatlerin ardından şirkete çok yakın arkadaşlarım Banu ve selim gelmişti.
Alışverişe çıkacaktık Selim'i banu zorla getirmişti aslında ama bunu takmadık asansörle giriş kata geldiğimizde tam çıkış kapısında Miran bey ile karşılaşmıştık, önce yanımdaki banu ve Selim'e bakmıştı ki gözleri Selim'in üzerinde fazlasıyla oyalanmıştı. Daha sonra bana döndü ve konuşmaya başladı.

"İyi günler Lidya hanım çizimler bitti mi acaba? "

"Bitti Miran bey, Kayra'ya verdim oda bi kaç bişey ekleyecek sonra elinize ulaşır" Diyerek yanıtladım onu.

"Anladım peki sizin de Kayra bey ile bakmanız gerekmiyor mu çizimlere siz nereye? "

"Benim zaten çizimle işim bitti bakmama gerek yok iyi günler"
Şirketten çıktığımızda selim birden oha demeye başladı.

"Ne oldu be ne oha diyorsun?"

"Lidya adam bildiğin dolaylı yoldan nereye gittiğini sordu sana ben evlilik görüyorum bak söyleyeyim"

"Asıl sana oha selim abartma çizimlerle ilgilenmem için öyle dedi duydun"

"Bence de öyledir kesinlikle adam baya iş kolik birine benziyor zaten, ama baya yakışıklı şimdi yalan değil" Diyerek lafa girdi banu.

"O adamın nerdeyse işle hiçbir alakası yok yanlız , sadece babası diğer işlerle daha fazla meşgul olduğu için o bizim şirkette daha fazla vakit geçiriyor olan biteni kontrol etmek için " Dedim banu'ya bakarak.

"Ama adam zengin başka birini de koyabilirdi başınıza, ama neden şirket işleriyle asla ilgilenmeyen adam birden işlerle fazlasıyla ilgilenmeye başladı, bence var bu adamla bir şeyler" Dedi selim.

"Off bilmiyorum her neyse yürüyün hadi ölüyorum uykusuzluktan zaten" Diyerek olaya son noktayı koydum.
Ve mağaza mağaza gezmeye başladık.
------------------------

Odamda hazırlanmaya öyle odaklanmıştım ki içeriye giren Kayra'yı bile o ıslık çalana kadar fark etmemiştim.

"Yakıyosun kızım bu ne güzellik"

"Hayret ilk defa bu çok açık, şurası şöyle, burası böyle, diyerek bahane bulmadın kafamıza taş yağacak valla"

"Kendi şirketinin partisine gidiyorsun tabikide karışmayacağım buna" Dedi gelip başımı bi abi edasıyla öperken.

Aynadan son kez kendime bakıp hazır olduğuma kanaat getirince saate baktım 19:40'idi.
Üstüme siyah, uzun, derince bir bacak yırtmacı ve göğüs dekoltesi olan, çok zarif duran,boyun kısmında taşların olduğu bir elbise giymiştim. Omzumun biraz altında biten saçlarımı su dalgası yapmıştım , ellerime de birer siyah eldiven geçirmiştim,Ayaklarımda elbisenin üstünde olan taşların renginde bir topuklu ayakkabı giyip makyajımı yaptığımda hazırdım.



Aşağıdan korna sesi geldiğinde kapıyı açıp dışarıya çıktım. Miran beyin arabasını görmem ile ona doğru ilerledim Kayralar ile orda buluşucaktık.
Arabaya binip kemerimi taktığımda gözlerimi Miran beye çevirdim fakat onun da bana bakmasını beklemiyordum. Ben ona bakınca o önüne dönüp arabayı çalıştırdı.
---------------------------
20 dakikalık bir yolculuktan sonra gelmiştik, arabadan inecekken onun bekle dediğini duyup olduğum yerde kalmıştım.
O kendi tarafındaki kapıdan çıkıp benim tarafıma geldiğinde camdan onu izliyordum baştan aşağı simsiyahtı gömleği, pantalonu,ceketi, hatta öyle ki ceketinin cebinde siyah bir gül vardı. Sanki beraber sözleşerek giyinmiş gibiydik.
Ben onu incelerken o benim tarafımdaki kapıyı açtı ve elini bana uzattı. Eldivenli elimi onun elinin içine bırakıp yavaşca arabadan çıktım.
Elini bırakıp bu sefer koluna girdim ve girişe doğru yürümeye başladık.
O sırada tabiki girişte hazır bekleyen magazincilere yakalanmıştık. Miranla durup soruları dinlemeye başladık.

-Miran bey bu ortaklığın sebebi Lidya hanım mı?
Sorulan sorunun saçmalığı beni benden almıştı.

"Hayır tabiki ortaklığımızın sebebi gerçekten güzel iş çıkarmak ve iki tarafın da kazanmak istemesinden kaynaklanıyor.

-Miran bey yanınızda ilk defa bir kadın ile bir davete geliyorsunuz.bu akıllarda acaba beraberlermi sorusunu düşündürüyor bu konu hakkında ne söylemek istersiniz?
'Gerçekten yanında ilk defa bir kadınla mı bir yere geliyordu asla inanmazdım'

"Birlikte değiliz arkadaşlar"

Keskin sesiyle gereken cevabı vermişti kendisi. bu sefer soru bana yönetildiğinde oldukça şaşırmıştım.

-Lidya hanım sabah selim Taşkın ile bir kafede görüntülendiniz bu özellikle erkek fanlarınızda üzücü bir etki yarattı biz birlikteliğiniz var mı?

Bu sorunun sorulmasının ardından Miran'ın da bakışları bana döndü onun da merak ettiğini gözlerinden anlayabiliyordum.

"Hayır şuan kimseyle bir birlikteliğim yok, selim ile çok eskiden beri arkadaşız ve böyle şeyler normal arkadaşlar siz bir arkadaşınızla kafede oturup kahve içmiyor musunuz? Lütfen daha fazla bu konuda konuşmak istemiyorum iyi akşamlar" Diyerek yürümeye başladım. Bir yandan da Miran'ı çekiştiriyordum.

"Benim suçum ne şuan burda eziyet ediyorsun bana?"

"Size eziyet etmiyorum siz yavaş yürüdünüz için çekmek durumda kalıyorum"

"Gizli ilişkinin açığa çıkmak üzere olması mı seni bu kadar sinirlendiren? "

Bir hırsla ona dönüp konuşmaya başladım ama hala çekiştirdiğim elini bırakmıyordum.

"Sen neden bahsediyorsun ya gizli ilişki falan" Diyerek resmiyeti bir kenara bıraktım.
"Asıl Sen kendine bak, yanında ilk defa bir kadınla bir davete gidiyormuş, bende buna inandım yani saçmalık gerçekten saçmalık"
Elini sinirle daha fazla sıkarak devam ettim söylenmeye.
"Hayır bir kere ben bi ilişki yaşayacak olsam neden gizli saklı yaşayayım" Durup gözlerine baktım sinirle ne yaptığımın farkında olmadan tuttuğum elini aramızda sallayarak devam ettim "tutarım elini çıkarım milletin karşısına ben bu adamla birlikteyim, seviyorum derim"

Sonradan ne yaptığımın farkına varınca anında sustum. kafamı kaldırıp gözlerine baktığımda o öylece beni dinliyordu. Elimi elinden çekip hızla önüme dönüp yola devam edecekken bu sefer o tuttu bileğimi beni kendine çevirip sordu.

"Gerçekten çıkıp herkese söyler misin?" Dedi sonra ekledi "yani sevdiğin kişiyi"

Başımı kaldırdım bu sefer kendimden emin bi şekilde cevap verdim.

"Evet ,sevmek utanılacak birşey değil Miran bey"

"Haklısın"

Daha fazla konuşmadık beraber büyük salona doğru ilerledik. İçeriye girince herkesle selamlaşıp yerlerimize oturduk Kayralar da gelmişti.
Konuşmalar yapılıp, yemekler yendikten sonra geriye sadece eğlenmek kalmıştı. Ama benim ona bile halim yoktu. Çok uykum vardı ortamda yükselen slow şarkı da ninni gibi geliyordu.
Amcam zorla kayrayla adının buse olduğunu öğrendiğim kızı dansa kaldırmıştı. Onları izlerken yanımıza Banu gelmişti, daha doğrusu Miran'ın yanına gelmişti ince sesiyle sordu Miran'a.

"Merhaba Miran bey dans etmek ister misiniz? "

Miran soğuk bi sesle, elimi tutup banuya göstererek konuştu

"Malesef partnerim var onunla dans edicem"

Ben daha ne olduğunu anlamadan Miran ayaklanmıştı, elimi tuttuğu için haliyle bende onunla beraber piste doğru gitmişyim.
O Ellerini belime koyarken bende onun boynuna ellerimi sarmak zorunda kalmıştım, boyu uzundu topuklu giysem bile aramızda 20 cm bir mesafe oluyordu. Dans etmeye devam ederken sordum.

"Neden onunla değil de benimle dans ediyorsun? "

"Çünkü partnerim sensin."

"Peki ben olmasaydım? "

"Dans etmezdim."

"Şimdi neden ediyorsun? O zaman? "

"Çünkü sen varsın, şimdi daha fazla soru sorma."

"Sıkıldın mı ki benden hemen?"

"Hayır sıkılmadım, sadece verebileceğim cevaplardan korkuyorum.?

" Sen bayağı korkaksın o zaman"

"Konu sensen korkağım"

Duyduğum şeylerin anlamlarını yeni yeni idrak edebiliyordum ne demeye çalışmıştı , ne ima etmişti, neden korkuyordu kafamda deli sorular varken masaya geri döndüm ve söylediklerini düşünmeye başladım..
-----------------------------
Selammm

-Hikaye nasıl gidiyor?

-miran sizce ne demek istedi?

-yoksa geçmişten gelen bir aşk hikayesi olabilir mi bu?

Kafamızda deli sorular ile bu bölümün de sonuna gelmiş bulunmaktayız.

4. Bölümde görüşmek üzere sağlıcakla kalın :) 🤍