@yagmur_booksss
|
Sabah telefon sesiyle uyandım, önce bakmadım ama ısrarla çalmaya devam edince, arayana bakmadan telefonu açıp kulağıma götürdüm. "Efendim?" "Lidya hala yatıyor musun kızım sen? Öğlen oldu kalk haberim var sana" Diyen arkadaşım selimdi. "Ne yapıcam başka selim?" "Kalk ve hazırlan akşama gidiyorsunuz."diyince gözlerimi açtım. "Nereye gidiyoruz selim, ne saçmalıyorsun sen?" "Kumarhane bul bana diyen sen değil miydin? Buldum işte." Adam haklıydı ben demiştim bul diye ama gittiğim kumarhanede Miran ile karşılaştıktan sonra vazgeçmiştim. "Yok selimciğim sağol vazgeçtim." "Ne demek vazgeçtim ben orayı bulana kadar canım çıktı haberin var mı senin? Hem bugün orada olanların çoğu yeni kumara başlamış insanlar şansın yüksek." "Öyle mi diyorsun?" "Tabi hadi hazırlan sen 19:20'de giriş saati hadi" "Tamam sağol selim" "Rica ederim görüşürüz haber ver"diyerek kapattı telefonu. Koşup Kayra'ya haber verdikten sonra yemek yiyip hazırlanmaya başladım. Üstüme bir kolu uzun bir kolu olmayan, düz siyah, bacak kısmında zincir detayları olan bir elbise giydim. Boynuma elbisenin bacak kısmındaki zincirlere benzeyen bir kolye taktım, saçlarımı da dağınık topuz yapıp topuklu ayakkabılarımı giydikten sonra hazırldım.  Odadan çıkıp aşağı indiğimde Kayra'nın beni beklediğini gördüm. Beni baştan aşağı süzünce kendi etrafımda çocuk gibi dönüp sordum. "Nasıl olmuş?" "Vasatın üstü." Diyerek cevap verdikten sonra modum düştü. Bunu anladığında bir kolunu omzuma atıp konuştu. "Düşmesin yüzün, abiler için bu çok güzel demektir, anlamazsın." Sarılıp arabaya doğru gittik. Yola çıktığımızda arabanın radyosunu açtım. Rasgele çıkan şarkıyla aynı anda Kayra ile birbirimize dönüp Koca bi kahkaha attık. Bi şarkı anca bu kadar hem bizi yansıtıp hemde asla yansıtamazdı. "Düşmanlarla yarışırız para çok, para çok" "Mankanlerle yarışırız güzeliz çok, çok" "Bütün gözler üstümüzde çekemeyen çok, çok" "Fiyakalı arabamız var havamız çok." "Para bizde,şöhret bizde" "Sizde ne var haydi söyle " "Hayat bizde, herşey bizde" "Sizde ne var haydi söyle"
Gülmemin arasında zar zor konuştum.
"Kayra milyonluk şirketimiz varken gerçekten arabanda bunu dinlemiyorsun değil mi?"
"Saçmalama kızım bizim de bir havamız var, ilk defa duyuyorum kendi radyomda bunu. geçen gün selim almıştı arabayı o yüklemiştir kesin."dedi oda gülmesinin ardından. Onun havamız var kısmına ithafen şarkı sözünden söyleyerek cevap verdim ona. " Havalıyız çok, çok" Ben Koca bi kahkaha daha patlatırken Kayra uzanıp kapattı. "Niye kapattın ya dinliyoduk" "Gelmek üzereyiz ondan kapattım, herhalde bu şarkıyla giriş yapmak istemezdin." Kafamı sallayıp onu onayladım. Mekanın önüne geldiğimizde arabadan indik. "Burası diğer yerden baya farklı" "Evet buranın da üst katında kumar oynanıyor, ama alt tarafı gece kulubü olarak kullanıyor." Diyerek açıkaldı kayra. İçeri girerken önündeki korumalar bizi durdurmuştu,bu sefer tanıdık değillerdi. "Kulübe gelmiştik" Dedi Kayra onlara bakarak. Adamlar önce birbirlerine bakınca Kayra hiçbirşey bilmiyormuş gibi tekrar konuştu. "Gerçekten sadece bir kulübe girmek için ne gerekiyor, birkaç kadeh bişey içip kalkacağız. Adamlar kumarhane hakkında bişey bilmediğimizi düşünmüş olacak ki izin verdiler. İçeri girerken Kayra'nın kulağına fısıldadım. "Sende aksiyona dünden razıymışsın" "Herzaman hazırım leydim" Diyerek bana göz kırptı. Bi süre barda takılıp merdivenlerde kimse olmadığını görünce yukarı çıktık. Bu sefer kayra'da oynayacaktı fakat farklı masada. Ayrı ayrı masalara geçip oturduğumuzda oyuna başladık. Bu sefer gerçekten Selim'in dediği gibi acemilere denk gelmiştim, kazanıyordum, bundan mutluydum Ta ki bişeylerin ters gittiğini anlayana kadar. Merdivenlerin başlarına geri gelen korumalar bize bakıp birbirlerine bişey söylediler, Kayra'da durumu fark etmiş olacak ki tek ellerini aşağı indirip saymaya başladı. Adamlara baktığımda ordan hızla uzaklaştıklarınıe gördüm, büyük ihtimalle birilerine haber vermeye gitmişlerdi. Kayra elleriyle önce bir, sonra iki, en son üç işareti yaptığında anında yerimden kalktım, o sırada Kayra yanıma gelip elimi tutunca koşmaya başladık. Diğer insanların bağırışmalarından kaçtığımızı anlamışlardı. Korumalar bizi kovalamaya başladığında hemen bir duvarın arkasına geçip nefeslendik. O sırada ayağımdaki topukluları çıkartıp elime aldım. Diğer korumaların haber verdiği başka adamlar bizi görünce aynı hızla koşmaya devam ettik. Kulüp kısmına geldiğimizde kalabalıktan dolayı ellerimiz ayrılmıştı, birbirimize baktığımızda ikimiz de aynı şeyi düşünmüş gibi farklı yönlere koşmaya başladık. 3 adam Kayra'nın peşinden koşarken 2 tanesi benim peşimdeydi. Nereye gittiğimi bilmiyordum, tek amacım adamlardan saklanıp biran önce soluklanmaktı. Kulübün tenha yerlerine gitmeye başladığımı hissediyordum arkamı döndüğümde adamları göremedim. Ellerimi dizlerime koyup biraz öyle bekledim. 5 dakika kadar burda durduktan sonra çıkışı aramaya başladım. Çıkışın benim geldiğim yerde olduğunu anlayınca temkinli bir şekilde oraya doğru ilerlemeye başladım. Etrafıma bakarken sağ tarafımda üstünde Kostüm odası yazan odayı görmem ile içeri girdim. İçerde 2 kız oturmuş makyaj yapıyordu, bana garip garip baktıktan sonra onlara olayı kısaca özetledim ve bir tane peruk istedim. Siyah saçlı kadın anlayışla karşılarken, sarı saçlı olan banane diyerek geçiştirmişti. Peruğu kafama takıp odadan çıktığımda yine koridorda kimseyi göremedim. Nar kısmına doğru ilerledim, bir bardak su isteyip bekledim. Suyu içtikten sonra etrafa bakarken korumaları gördüm üç kişi olmuşlardı. Acaba Kayra ne yapmıştı? Ben kalabalıkta ilerlemeye başlayınca bir kadının kafama çarpmasıyla kafamdaki peruk düşmüştü, o sırada korumalarla göz göze gelmiştim. Peruğu bırakıp bütün hızımla koşmaya başladım,bu sefer başka bi yere gidiyordum odalar vardı ama çoğu kilitliydi nefes nefese kalmışken kolumdan bir odaya çekildim. Bağıracakken ağzıma kapanan koca ellerle sesim çıkmadı. Kafamı çevirdiğimde bir çift kahverengi göz ile karşılaştım, kulağıma fısıldadı. "Ağzını açacağım sessiz ol" Kafamı salladıktan sonra ellerini ağzımdan çekti. Kafamı çevirip etrafa baktığımda küçük bir depoda olduğumuzu gördüm. Tekrar önüme döndüğümde buranın gerçekten çok dar olduğuyla bir kez daha yüzleştim çünkü Miran ile çok fazla yakındık, onu itebileceğim bi yer bile yoktu. Yine sessizce konuştu. "Senin ne işin var burda? " Sorusunu es geçip bende ona soru sordum. "Kayra nerde? " O benim aksime sorumu cevapladı. "Yukarda ve gayet iyi hatta çay içiyor. Şimdi sen benim soruma cevap ver"dedi. Gözlerine baktığımda sinirli olduğunu anladım. "Bir işim yok geçerken uğradım" Diyerek dünyanın en saçma şeyini söylemiş olabilirdim. Oda yapay bi şaşkınlıkla konuştu. "Bak sen bana neden öyle denmedi o zaman? " "Ne dendi ki sana?" "Yukarda başka bir müşterinin yerine geçip kumar oynayan küçük bir fare var dendi? " "Yalan yalan inanma onlara" "Sana mı inanayım? " "İsteğim o yönde" Diyerek kafa salladım. "Sen gerçekten benim hayatıma bela olmaya mı girdin?" "Olabilir" Diyerek Alttan alttan ona bakarken geri çekilip kapıyı açtı. Elimdeki topuklu ayakkabılarımı da eline aldığında. Beraber yan yana yürümeye başladık, sessiz sakin giderken yine konuşmaya başladı. "Borçlarını ödeyeceğim. " "Pardon, neden sen ödüyorsun benim borçlarımı? " "Çünkü böyle giderken birgün gerçekten başın belada olacak." "Saçmalama ne olacak alt tarafı bi kumar" "Sen öyle san, burası illegal bi yer Lidya en ufak hatanı canınla ödersin." Söyledikleriyle kanım donarken o tekrar konuştu. "Ben senin borçlarını ödeyeceğim, istersen sonra sende bana ödersin ki bunu istemem." Daha fazla uzatmadan kabul ettim. "Tamam ama sana ödeyeceğim." "Nasıl istersen" Diyerek cevap verdi. O sırada yukarı çıkmıştık, maşallah Kayra beyin keyfi gayet yerinde idi. "Lidya geldin mi? Helal lan kızım sana ne güzel koştun öyle." Öne doğru atılıp onun koluna vurdum. "Gerizekalı sen ne yapıyorsun,insan gelir bana haber verir değil mi? İnsanlık dışı senin bu yaptığın. " O ise umursamaz bi tavır ile konuştu. "İnsan yerine hayvan olduğumu hep söylersin zaten." "Artık hayvan da değilsin sen Kayra, sana hayvan demek Hayvanlara hakaret olur. Arkadan gülme sesi geldiğinde sinirli bakışlarımı arkaya çevirdim. Onun güldüğünü görünce ona da öldürücü bakışlarımı gönderdim ama bana mısın demedi. O gülerken ona şokla dönen bakışları da umursamadan bana bakmaya devam etti. Çaylar, kahveler içilirken Miran'ın ortadan kaybolduğunu fark ettim, gözlerim istemsizce onu ararken merdivenlerden elinde bi kaç dosya ile çıktığını gördüm. Yanıma oturup dosyaları önüme koyduğunda hepsini inceledim. Bütün borçlarımı ödemişti şöyle ki bir lira borcum bile kalmamıştı. Birden içimden gelen bir dürtü ile ona sarıldım. Bakışlar bize dönerken teşekkür edip ayrıldım. O bile şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. Yüzünde hafif bir gülüş belirdi. Gece öyle biterken evlerimize dağıldık. Kayra'nın beni sorguya çekeceğini bildiğim için ondan önce ben girdim konuya. "Kayra yarın her şeyi anlatacağım ama şuan çok yorgunum lütfen sabahı bekle." Oda yorgun olmalı ki tamam deyip odasına gitti. Uzun zamanın ardından ilk defa bu kadar huzurlu ve asla uyanmak istemeyeceğim bir uykuya daldım... ----------------------- Selamm 5.bölümümüzün de sonuna geldik. Benim yazarken en çok eğlendiğim bölüm buydu. En sevdiğim bölüm oldu diyebilirim -Sizin en sevdiğiniz bölüm hangisi? -Hikaye akışı nasıl gidiyor? -Hikaye uzunluğu nasıl? -En sevdiğiniz kısım? 6.bölümde görüşmek üzere sağlıcakla kalın:) 🤍
|
0% |