@yagmur_booksss
|
"Burası olmaz" Diyerek Kayra'nın kulağına fısıldadım. "Neden? " "Odaları çok küçük, yeterli değil mi? " "Haklısın o zaman gezmeye devam. " Sabah ilk defa erkenden kalkmıştım, çünkü bugün şirket için ilk adımımız olarak şirket binası bakmaya gelmiştik. Ama hiçbir yer içime asla sinmiyordu. Şuan olduğumuz yerden de çıkıp arabaya doğru ilerledik. "Lidya sabahtan beri 5 bina gezdik,artık beğensen mi birini? " "İçine sinmiyor Kayra ne yapayım. " Daha fazla bişey demeden başka bir şirket binası bakmaya geldik. Burayı sevmiştim, 9 katlı çokda büyük olmayan, sahile yakın bir binaydı, hatta en üst kattan sahil gözüküyordu. "Ee beğendin mi burayı?" Diye Kayra sorunca ona dönüp kafamı salladım. "Evet odaları çok ferah, sahil manzaralı , asansörlü daha ne isteyeyim ben" "İyi bakalım tutuyoruz o zaman? " "Evet tutuyoruz." Binanın sahibiyle anlaştıktan sonra asıl zor olan sürece girmiştik. Önce temizlik şirketi çağırdık, onlar binayı temizlerken bizde ofisler için gerekli olan şeyleri alıyorduk. Gülerek Kayra'ya dönüp;
"Şu masa güzelmiş bak tam senlik" Diyerek dalga geçtim. Masa pespembeydi. "Ha ha ha çok komik bak, gülmekten ağrı girdi karnıma" "Aman sana da şaka yapılmıyor, huysuz." Bütün gerekli şeyleri aldıp şirkete döndük, temizlik bitmişti. Eşyalarda 2 saat içinde burda olacaktı. Biz başarmıştık. ------------------------------- "Lidyaaa gelde taşı beni şu koltuğa, hiçbir yerim tutmuyor kızım benim." "Abartma Kayra." "Ne abartma be bütün eşyaları kimin sayesinde yerleştirdin sen?" "Miran da sana yardım etti, hatta çoğunu o yaptı görmedim sanma o yüzden git çağır adamı da bi soluklansın." "Ne gaddar birşeysin sen ya, az insaf be. " Ona elimle hadi hadi der gibi bir işaret yapıp önüme döndüm, şaka bir yana gerçekten feci yorulmuştuk. İşlerin ortasında Miran'da gelmişti yardıma. Ben nerden çıktı bu adam diyordum ki Kayra'nın çağırdığını öğrendim. Hemde ne çağırma ama "Lidya bütün işleri bana yükleyip bana işgence ediyor yetiş" Deyip isyan ederek çağırmış.. Tepsideki kupalara kahveleri koyarken sorulan soruyla güldüm. "Siz her zaman böyle misiniz?"diyerek ortama giriş yapmıştı Miran. "Malesef öyleyiz bir saniyemiz kavgasız geçmiyor." "Kimin yüzünden acaba? " Kayra'nın bana yaptığı imayla göz devirdim. Kahveleri götürüp önlerine bıraktım. "Ee ne zaman başlıyorsunuz müşteri almaya?" "Yarın" "Haftaya" Kayra ile aynı anda cevap verirken Miran'da şaşırmıştı. "Yarın mı haftaya mı?" "Bakma sen buna yarın başlıyoruz."diyerek Miran'a cevap verdim. " Lidya sende harbiden vicdan yok kızım, bırak da bir kaç gün dinleneyim."diyerek isyan etti Kayra. "Kayra acıtaston yapma, senin bir işin yok ki önce ben çizicem zaten sonra senin işin, dinlenirsin sen." "Doğruya lan unutmuşum ben onu, bu arada bu Banu senin en yakın arkadaşın değil miydi? İnsan bir gelir nasılsın diye sorar." "Artık değil." Göz ucuyla Miran'a baktığımda oda bakışlarını bana çevirdi, gözlerimi kaçırıp tekrar Kayra'ya kitledim. "İyi olmuş sevmiyordum zaten onu. "Neden ki? " Bakışlarımı tekrar soruyu soran Miran'a çevirdim, Kayra'ya bakıyordu. "Ne bileyim kardeşim ya, kız herkese sırnaşıyordu,onun yüzünden kaç kere Lidya'yı bardan aldım ben" Hafif bi öksürük sesiyle ona döndüm. "Bende burdayım, farkında mısın? " "Evet, başka soru?" Sabır çekip önüme döndüğümde onlar konuşmaya devam etti. Miran gülerek bana döndü. "Sende de bar, kumarhane, meyhane ne ararsan var maşallah, hadi kumarhaneyi anladım da diğerleri neden yani? " Dayanamayıp bende güldüğümde sorusunu yanıtlamaya başladım. "Aslında çoğu benim başımın altından çıktı, Kayra ne kadar banu dese de. Meyhaneye kafa dağıtmak için gitmiştik, bar ise Banu'nun fikriydi, içimizde kalmasın diyerek gitmiştik. O sırada sözü Kayra devraldı. "Ama ne kafa dağıtmak" Dedi kahkahasının ardından. "Bu varya kafa dağıtmak eylemini çok yanlış algılamış." Ne geleceğini bildiğimden Kayra'yı söylemesin diye engellemeye çalıştım ama nafileydi. "Bu meyhanede, bir adam onlara laf attı diye, şişeyi adamın kafasına fırlatmış, adam bir hafta hastanede yattı, o meyhaneye almıyorlar daha bunu" Diyerek koca bir kahkaha attı. Miran da güldüğünde, lafa girdim. "Birincisi adam hak etmişti, pişman değilim. İkincisi de ben adamın kafasını hedef almamıştım o kafasını eğince kafasına geldi, ve sadece o meyhaneye değil o civarda olan diğer meyhanelere de almıyorlar." "Ne büyük başarı ama değil mi?" Diyerek dalga geçmeye devam etti. Ona göz devirip ayaklandım. "Size iyi muhabbetler benim çalışmam lazım ,ofisteyim bir şeye ihtiyacınız olursa." "Kızım saçmalama, pertimiz çıktı bugün gel otur dinlen biraz, sonra başlarsın." Dedi kayra." "Bu devran böyle yürümüyor be kayra'cığım, yeminim ve yenmem gereken bir ailem var. Bu arada şu tercüman işini de araştır, en kısa sürede birini bul." "Tercüman mı arıyorsunuz?" Diye sordu Miran." "Evet yurt dışı müşterilerim de var, bende Rusça ve fransızca var sadece. İngilizce için tercüman lazım." "İsterseniz benim kız kardeşim tercüman, o yardımcı olabilir" "Bizim için olur da şimdi babanız bizimkilerle ortak ya kız için bir sorun çıkmasın? "Diyerek içimdeki tedirginliği dile getirdim. "Yok canım ne sorunu, babam karışmaz öyle bizim nerde çalıştığımıza falan , ben konuşurum, eğer oda isterse gelir görüşürsünüz olur mu? " "Olur haber verirsin" Diyerek arkamı dönüp ofise gittim. Masamın altındaki küçük buzdolabından bir şarap çıkarıp bardağa doldurdum. Yönümü cama çevirip sahili izlemeye başladı. Ne kadar süre öyle durdum bilmiyorum fakat kapı tıklanmasıyla daldığım yerden kapıya doğru seslendim. "Gel" İçeriye giren kişi yanıma gelip aynı benim gibi sahili izlemeye başladığında. Geleni kokusundan anladım. Sigara ve viski kokuyordu. "Gittiğini sanmıştım."diyerek söze girdim. "Gitmedim." "Neden? " "Bilmiyorum, sadece burda olmak istiyorum. Bir yapboz parçasıymışım da,uzun süre yanlış yerde durup şuan doğru yere konulmuşum gibi. "Garip" "Garip olan ne?" "Benim de böyle hissetmem." Sessizleştik ikimiz de, uzunca bir süre sadece sahili izledik. Sonra o konuştu. "Gerçekten aileni bitirmek istiyor musun?" "Onlar benim ailem değil." "Lidya hiçbirşey sandığın gibi değil." "Ne demek istiyorsun?" Diyerek anlamadığımı belirttim. "Şunu demek istiyorum" diyerek bana döndü. "Onlar sandığın kadar masum yada güçsüz insanlar değiller, buna baban da dahil." Benim konuşmama fırsat vermeden devam etti konuşmaya. "Senin ailen gizli bir yer altı mafyası, yani onları bitirmek kolay değil."diyerek beni şoka sokacak o kelimeleri söyledi. "Bir dakika, şimdi anlıyorum. Sizinle de ortaklığı normal bir ortaklık değildi değil mi? Sizde mafyasınız? " "Ben değilim, babam öyle"diyerek cevap verdi. " İllegal kumarhane işletiyorsun buda mafyacılık." "Lidya saçmalama ben orda borç bile yaptırmıyorum sadece insanlar kazansın diye uğraşıyorum." "Geçen gün gittiğimiz yerde bana sizi burda yakalarlarsa öldürürler dedin, o zaman senin ne işin vardı orda? " Diyerek bende sorunu yönelttim ona. Derin bir nefes alıp cevap verdi. "Çünkü benimle ortak olmak istediler, Türkiye'deki en büyük illegal kumarhaneyi kurmayı teklif ettiler. Sen sormadan da söyleyeyim hayır Lidya kabul etmedim." Donup kaldığımda ağzımdan tek bir cümle döküldü. "Onları asla bitiremeyeceğim." Kollarımdan tutup beni kendime gelmem için sarstı gözlerim gözlerini buluca kollarımda olan ellerini çekmeden konuştu. "Bitireceksin, hatta beraber bitireceğiz ama şuan ilk işimiz o değil" "Ne peki?" "Sana dövüşmeyi öğreteceğim, eğer bu yola gireceksen biz yokken de kendini koruman gerekiyor,Kayra ile de konuşacağım."diyerek konuştu. " Sen nasıl öğreteceksin? " "Ben boks öğretmeniyim Lidya, o kumarhanenin en alt katında kafes dövüşleri yapılıyor." Ona daha fazla şokla bakarken tek yapabildiğim kafamı sallamak oldu. Koltuğa oturup duyduklarımı sindirmeye çalıştım, fakat bu epey uzun bir zaman alacaktı. ----------------------------
Selammmm nasılsınızz umarım iyisinizdir fark etmişsinizdir ki kitabımız bu bölümden sonra biraz daha aksiyonlu ilerleyecek bakalım bizi neler bekliyor 7.Bölümde görüşmek üzere sağlıcakla kalın :) 🤍
|
0% |