@yagmur_booksss
|
Selamm iyi okumalar dilerim -------------------------- "Lidya, çıkacak mısın artık o odadan?" Diyen bir Kayra ile ofladım ve kapıyı açmadan bağırdım. "Çıkmayacağım Kayra,zorlama artık beni hadi git, çalışıyorum ben." "Kızım zaten aralıksız 1 haftadır hayvan gibi çalışıyorsun zaten, lan günde bir öğün ile nasıl yaşıyorsun sen içeride? İçin dışın kahve oldu yeter artık." "Kayra, lütfen" Dedim dedim artık yorgun bir ses ile çünkü gerçekten yorulmuştum artık. Her gün ya o,ya Elif yada Miran kapıya geliyordu, istemiyorum lafından da anlamıyordu hiçbiri de. Miran ciddi manada 1 haftadır burda yatıp kalkıyordu. "Asıl sana lütfen Lidya, çık artık şu ofisten nolur, ben eski Lidya'mı istiyorum. Yüzün bir kere gülmüyor, gözlerin hep kırmızı, elin yüzün şiş. Gözlerim dolu dolu kapıya gidip açtın. "Gerçekten ne istiyorsun Kayra, değiştiğimin bende farkındayım ama bunu ben istemedim. Evet her Allah'ın günü ağlıyorum, her Allah'ın günü sadece kahveyle besleniyorum ama yapıcak birşeyim yok. Vazgeçin artık ben bundan sonra buyum. Kabullenin çünkü ben kabullendim." Elimle ilerdeki koltuklarda oturan Miran'ı işaret ettim. "Ona da söyle en yakın zamanda borcumu kapatacağım ve Elif'le de sevgililik oyunu oynamana gerek yok. İkisi de aynı anda "ne" Diye yükselince tekrar ettim. "Yeni biriyle anlaştım." "Kim bu?" Diye soran Miran'dı. "Emre sancak." Miran ve Kayra birbirlerine şokla bakarken,bu adam olmasına neden bu kadar şaşırdıklarını çözmeye çalışıyordum. Kayra ürkütücü bir sakinlikle sordu. "İlk o mu sana bu teklif sundu? Yoksa sen mi?" "O" Diyerek aynı sakinlikle cevap verdim. Fakat Miran bizim kadar sakin kalamıyordu anlaşılan. "Sende bunu sorgusuz sualsiz kabul ettin yani?" Diyerek sesini yükseltti. "Hayır, araştırdım çok iyi işler yapmışlar, amcamlarla da çok eskiden bi ortaklık kuracaklarmış ama ne olduysa vazgeçmişler sevdim ben yine de." Kayra sessizliğini korurken yine Miran konuştu. "Sevdin" Dedi yüzünde saçma bir gülüşle. En sonunda Kayra sessizliği bozunca ona döndük. "O ortaklığı boz Lidya." "Sebep?" "İlla bir sebebi mi olması lazım Lidya?var bir bildiğimiz ki o yüzden boz diyoruz." "Bozmam, daha doğrusu bozamam." "Ne demek bozamam?" "Şimdilik Bir sene yani bu inşaat bitene kadar kısa bir sözleşme imzalamak için buraya çağırdım. Eğer devam etmek isterlerse ilerletiriz diye düşündüm." "Afferim sana Lidya, gerçekten bravo insan bir söyler yani değil mi? Kim bu, neci diye sorar." Dedi Miran aynı sinirle. "Sen benim en yakın arkadaşımla sevgili olurken sordun mu Miran? Bu kız neci, ne yapar diye?" "Aynı şey değil" "Aynı şey, ben bir fark göremiyorum" Biz tartışmaya devam ederken Kayra girdi araya. "Tamam yeter bu kadar kavga, Lidya bu iş bitene kadar ortağız bittikten sonra onlarla yollarımızı ayıracağız tamam mı?" "Tamam, şimdi izninizle çalışmam lazım." Deyip odama yönelmiştim ki kolumdan tutuldum. "Konuşalım mı iki dakika?" Diyen Miran'a çevirdim yönümü. "Şuan içkilisin Miran, ayık kafayla konuşsak daha doğru olur." "Ayığım ben, gel sen" Deyip beni kendi ofisimin içine çekti. Arkamı dönüp Kayra'ya baktığımda omuzlarını kaldırıp indirdi. "O video sana kimden geldi?" Dediğini anlamıştım ama anlamamazlıktan gelmeyi tercih ettim. "Hangi video?" "Şu seni günlerce ağlatan ve bu hale getiren video. Hatırladın mı şimdi?" "Bilinmeyen numaradan geldi." Deyip kısa kesmeye çalıştım ama yemedi. "Benim numaram üzerinden geldi değil mi?" "Bilmiyorum." "Lidya bak yapma şöyle,günlerdir kafayı yemek üzereyim ben. Bana net bi cevap ver."dedi. "Gerçekten bilmiyorum, bilmediğim bir numara üzerinden geldi." "Sonu neydi?." "2834 gibi birşeydi" Derin bir of çekerek elini saçlarına götürüp karıştırdı. "Özür dilerim" "Özür dilenecek birşey yok." "O haberde canını bu kadar yakan ne gerçekten bilmiyorum,ama yine de benim yüzümden oldu, bu bir gerçek' Günlerdir ağlamıyormuşum gibi yine gözlerim dolduğunda bunu fark etti ve o soruyu sordu. "İşte bunu merak ediyorum, böylesine güçlü bir kadını, sadece adının geçmesiyle bile ağlayacak duruma getiren o videoda bu kadar canını yakan ne var?" "Bilmiyorum, buna ister dost kazığı de, ister sevgisizlik de ister başka bişey. Ama ben bilmiyorum." Bana doğru bi adım yaklaştı. "Lidya bence sen herşeyi çok iyi biliyorsun fakat kabul etmek istemiyorsun." "Sanane bundan." Dedim gözyaşlarımın akmaması için extra çaba sarf ederken. "Nedense o kabullenemediğin şeyin benimle ilgili olduğunu düşünüyorum." "Kendini çok fazla önemli sanıyorsun." "Değil miyim?" "Onuda bilmiyorum" "Sen neyi biliyorsun acaba?" "Canımı yakan şeyin ne dost kazığı, ne de sevgisizlik olmadığını biliyorum." Hiçbirşey söylemeden öylece bakıştık. "Çıkalım mı? Ben eve geçeyim malum kaç gündüz uyumuyorum. Sende git artık senide merak eden bir sevgilin olduğunu unutma. Çünkü ben asla unutmuyorum. Kapıdan çıkarken arkamdan geldi. "Sevgili değiliz, Banu'yla, amcan ve babamın oyunu." "Beni ilgilendirmez." "Daha fazla üzülme" diye dedim. "Senin için üzüldüğümü de nerden çıkardın?" "Gözler Lidya,Gözler yalan söylemez." "Ya söylerse?" "Kimse okuyamasa da ben okurum senin gözlerini, kimse görmese de ben görürüm,gözlerinin ardındaki beni." Ben şokla ona baka kalırken o kafasını çekip taksinin ilerlemesine izin verdi. Miran ona teklif sunduğunda kabul etmez diye düşünmüştüm fakat kabul etmişti, bugün de işe başlamıştı. "Cansu hadi git sen, işin yok zaten burda."diyip bir kere daha evine göndermeye çalıştım, ama olmadı. "Olmaz ya yardım ederim bende işte" En sonunda yükseldim. "Kızım tercümansın sen neye yardım ediceksin? " "Olsun olsun kalayım ben nede olsa emir büyük yerden" "Ne emri? " Diye sordum anlamazca. "Aman boşver canım sen, konuşuyorum öyle boş boş." Cansu'ya telefon geldiğinde bende Önüme döndüm, Emre'lerin geldiğini görerek oraya doğru yürüdüm. "Hoşgeldiniz" "Hoşbulduk Lidya'cım nasılsın?"diye cevap verdi Emre. "İyiyim Emre bey sağolun, toplantı odasına geçelim mi? Kayra orada bekliyor." "Olur tabi" Diyerek elini geçmem için ileriye doğru uzattı. Toplantı odasına geçtiğimizde Cansu Emre'ye fırsat vermeden yanıma oturdu. Ben ona anlamaz gözlerle bakarken omzunu indirip kaldırdı. "Sanki bir erkek öksürük sesi geldi gibi?" "Dışardan gelmiştir Emre bey şirket insan kaynıyor." Diyerek cevapladı Cansu. "Haklısın."diyerek Emre arkasını döndüğünde bende peşinden ilerlemeye başladım,fakat gürültülü bi ses ve ardından söylenen "siktir"kelime ile hemen arkamı dönüp Cansu'ya baktım. "Kusura bakmayın Lidya hanım yanlışlıkla açılmış." Cansu'ya öldürücü bakışlar atarken Emre'nin gittiğini fark ettim. "Şimdi hanım mı olduk? Cansu." Ses çıkarmadığında ben devam ettim. "Ne karıştırıyorsun?" "Valla abime sor Lidya" "Sorucam ben ona" Diyerek ofisten çıkıp arabaya bindim. ------------------------------------ Selamm nasılsınız? Umarım iyisinizdir. -bölüm nasıldı? -en sevdiniz bölüm? Diğer bölümde sevineceğimiz bişeyler olabilir buda benden size ufak bi spoiler olsun. |
0% |