Yeni Üyelik
1.
Bölüm

BÖLÜM 1

@yagmur_g.01

Ekran başında oturmaktan heryerim uyuşmuştu. Koskoca şirkette patron bütün işleri resmen bana kitlemişti. O kadar asistanı varken neden ben yani. Sabah yediden beri dosya hazırlıyordum. Sadece öğlen yarım saat kadar bir mola vermiştim. Sonrasında tekrar masanın başına oturdum. Kapım tıklatıldı.

" Gir" dedikten hemen sonra Asuman yani patron yardımcısının asistanı kucağında başka dosylarla içeri girdi.

" Yakup bey bu dosyaları cumaya kadar hazırlamanızı istedi Alev hanım" derin nefes verdim.

" Tamam şuradaki boş yere koyabilirsin." Masanın heryeri dosya kaynıyordu boş bir köşeyi gösterip oraya koymasını istedim. Tam giderken durdurdum. Bitmiş olan beş tane dosyayı ona verdim.

" Bunlar bitti Yakup beye verebilirsin. Ayrıca Ece hanımı görürsen buraya gelmesini söyle. Suat beyin de biten dosyaları var onlarıda göndermem lazım" yorgunluktan kollarımı kaldıramıyordum. Ayrıca klavyede durmadan yazı yazmaktan ellerim uyuşmuştu. Ellerimi birleştirip yukarı doğru gerdirdim. Kafamı sağ sola oynatıp devam ettim. Yakup bey Cumaya kadar istemişti dosyaları. Tarihe baktığımda iki gün sonra Cumaydı.

" Hayır yaa" söylendim kendi kendime. Ardından tekrar ekrana geri gömüldüm. Bir kaç dakika sonra tekrar kapı çaldı. Gözlerimi kapıya çevirdiğimde gelen kişinin Ece olduğunu gördüm.

" Alev hanım beni istemişsiniz" hızlıca ayağa kalkıp biten dosyaları ona verdim.

" Suat beyin dosyaları bitti. Bunları ona götürür müsün?" Deyip altı dosyayıda ona verdim.

" Son iki tane kaldı onlarıda bitirip yakın zamanda teslim edeceğimi bildirirsen sevinirim dedim.

" Tamamdır Alev hanım. Kolay gelsin" deyip çıktı. Saate baktığımda saat akşam altıydı. Ve saat yediye geliyordu. İlk olarak Suat beyin son iki dosyasını bitirdim. Ardından yakup beyin sonradan eklediği dört dosyanında ikisini bitirdim. İşim bitmemişti kalan ikisine yarın devam edecektim. Monitörü kapattım. Üstüme kahverengi kabanımı giydim. Çantamıda alıp odadan çıktım. Odamı kitledikten sonra Biten dosyları Suat bey ve Yakup beyin odasına bıraktım. Uzun süre oturduğumdan olsa gerek bacaklarımda uyuşmuştu. Otoparka indiğimde arabaya binip hızlıca eve gittim. Yarım saatin sonunda eve vardım. Kapıyı korumalar açmıştı. Evimiz kocamandı iki katlı büyük bir villaydı. Arka bahçesinde kocaman bir havuzu vardı. Babamın bazı işlerinden dolayı heryerde koruma vardı. Arabayı kapının girişine bıraktıktan sonra anahtarı Turan' a verip yanaştırmasını istedim. Anahtarı alıp kapıyı açacağım sırada annem benden önce açtı.

" Hoşgeldin kızım bizde seni bekliyorduk. Hadi geç içeri sofra hazır." Anneme sıkıca sarılıp içeri girdim. Çantamı ve kabanımı girişe astıktan sonra üst kata çıktım. Hızlıca üstüme rahat bir eşofman ve bol bir sweatshirt giydim. Saçlarımı tepeden topladım. Ellerimş yıkayıp geri aşağı indim.

" Babacım nasılsın?" Diyerek sarıldım.

" İyiyim kızım sen nasılsın? Nasıl geçti günün" bir yudum su içtikten hemen sonra cevapladım.

" Yorucuydu. Sabahtan beri dosya tamamlıyorum. Sadece iki tane kaldı onlarıda yarın yapıp bitireceğim" dedim. Annemde masaya oturduğunda yemeğe başlamıştık. Firdevs abla yine döktürmüştü. Tabağıma bir kaç parça yemek alıp yemeye başladım.

" Alev sana birşey söylemem lazım kızım ama lütfen beni anlayışla karşıla." Yemeği çiğneyişlerim yavaşladı ve gözlerimi babama diktim. Güçlükle yutkundum. Çünkü diyeceği şeyle her an herşey olabilirdi.

" Dinliyorum baba" bakışlarımı sürdürdüm.

" Kızım yarın seni istemeye geliyorlar. " Dehşet içinde baktım. 'Yarın seni istemeye geliyorlar' cümlesi kafamda yankılandı.

" Ben evlenmek istemiyorum baba. Daha kim onu bile bilmiyorum. " Dedim zorlukla.

" Zorundaydım kızım. Borcumu ödeyemediğim için evlenmek zorundasın. Toralı ailesinin tek oğlu Pusat Toralı ile evleneceksin. Gerçekten özür dilerim ama mecburum." Gözümden bir damla yaş düştü. Bu artık son damlaydı. Şiddetle ayağa kalktığım sırada sandalye arkaya doğru düştü ve bağırmaya başladım." Ne yaparsan yap ben evlenmeyeceğim anladın mı beni? Senin borcun yüzünden ben evlenmek zorunda değilim. Beni önemsiz bir malmışım gibi satmışsın resmen istediği zaman gelsinler ama evlenmeyeceğim."

" Sana soracak değilim. Bana sesini yükseltemezsin ben senin babanım" güldüm sadece.

" Kusura bakma ama sormak zorundasın çünkü bu benim hayatım anladın mı beni. " Bağırdım esnada suratıma şiddetli bir tokat yememle yüzümün sağa düşmesi bir oldu.

" Bir daha babana sesini yükseltmeyeceksin ben ne dersem olacak o kadar." Başımı kaldırıp büyük bir öfkeyle baktım. İşaret parmağımı ona doğru kaldırdım.

" Benim bu saatten sonra Talat Yüce isminde bir babam yok. Size afiyet olsun ben yiceğimi yedim. " Deyip hızlıca odama gittim. Kapıyı kitleyip ağlamaya başladım. Bu hayatta en değer verdiğim kişi. Çocukluğum. beni buruşturup çöp gibi kapının önüne koymuştu resmen. Ben ağlamaya devam ederken odamın kapısı çaldı. Açmadım. Annemin sesini duyunca açmak zorunda kaldım. Kapının kilini açıp hızlıca yatağıma oturdum. Annem de gelip yanıma oturdu. Ellerimi büyük bir şefkatle tuttu.

" Anne ben evlenmek istemiyorum lütfen konuş babamla. Ben gitmek istemiyorum. İnsanları tanımıyorum bile lütfen anne" ağlamam daha çok şiddetlendi. Başımı annemin göğsüne yasladım. Annem saçlarımı okşadı.

" Ben birşey desem de değişmezki güzel kızım. Bende istemiyorum senin gitmeni ama yapacak birşey yok. Biz ne dersek diyelim boş. Biliyorsun."

" Bu hayatta onu asla ama asla affetmeyeceğim" başımı kaldırıp telefonumu elime aldım. Annem sorgulayan gözlerle bakıyordu.

" Alo Demet. Müsait misin?"

" Müsaitim de sen ağladın mı? Ne oldu?" Sesinde endişe vardı.

" Bize gel kafamı dağıtmam lazım. Gelince anlatırım"

" Tamam hemen geliyorum" dedi ve kapattı.

" Tamam bi sorun yok sen çıkabilirsin anne aklın bende kalmasın" yanağına kocaman öpücük kondurdum. Annemde benim yanağıma sulu bir öpücük bırakıp ayrıldı yanımdan. Telefonu alıp aşağı indim. Korumalardan birini çağırdım.

" Salih ağabey bi arkadaşım gelecek. Gelince haber eder misiniz" dedim.

" Tabiki efendim. " Tam gideceğim esnada arkamdan seslendi.

" Alev hanım siz iyi misiniz?" Gözlerim ağlamaktan kızarmıştı. Arkamı dönüp cevapladım.

" Birşey yok sen arkadaşım gelince bana haber ver arabasınıda yanaştırın" deyip içeri girdim. Mutfağa gidip iki kadeh ve bir şişe şarap aldım.

" Firdevs abla bir arkadaşım gelecekte o gelince benim odama atıştırmalık bi kaö meyve getirir misin?" Diye sordum.

" Tamamdır Alev hanım" dediğinde odama çıktım.

Biraz zaman geçtikten sonra kapı çaldı. Hızlıca aşağı indim. Kapıda Demet'i gördüm. Hızlıca gidip sarıldım. Ceketini alıp astım ve hemen odama çıktık.

" Alev iyi misin ne oldu?" Gözyaşlarım yine akmaya başladı.

" Yarın beni istemeye geliyorlar" böğürerek ağlamaya başladım bu sefer.

" Nasıl ya? Kimle?" Yavaşta yatağa oturduk.

" Bilmiyorum. Babam Toralı ailesinin oğlu Pusat Toralı ile evleneceksin dedi. Ama ben evlenmek istemiyorum Demet. Daha tanımıyorum bile"

" Peki neden baban böyle bir karar almış" diye sordu bu sefer. Bakışlarımı ona çevirdim.

" Borçlarını ödeyememiş sözde. O da beni evlendirmek zorunda kalmış. Ya ben babama ne kadar düşkündüm biliyorsun. Bana bu şekilde davranması ,beni bir çöpmüşüm gibi kapı önüne koyması, en önemliside sanki bir malmışım gibi beni resmen satmış" Demet daha fazla dayanamayıp bana sıkıca sarıldı.

" Belki anlaşırsınız çocukla gülüm. Belki iyi birileridir. Hemen karamsar olma. Yani babanın yaptığı çok kötü birşey tabiki onun tarafını tutmuyorum ama belki mutlu olursun" derin bir nefes alıp ayrıldım ondan.

" Adamlar mafya az çok biliyorsun sende bu alemi" ne diyeceğini şaşırmış gibi duruyordu. Ne diyeceğini o da bilmiyordu. Masamın üstündeki şarabı gördü. Ayağa kalktı ve ikimize şarap doldurdu. İkimizde içmeye başladığımızda kapı çaldı. İçeri Firdevs abla girdi elinde büyük bir tabak meyve vardı.

Demet Firdevs ablanın arkasından " Firdevs abla peçete getirebilir misin?" Dediğinde Firdevs abla çıkmıştı odadan. Demet benim çocukluğumdu. Hep biryerdeydik. Toralı ailesinin şirketinde çalışıyordu. Bende başka bir ailenin şirketindeydim. Bir dal sigara çıkarıp yaktım. Derin bir nefes çekip geri saldım dumanı. Arkama yaslandım.

" Ne yapacağım ben " bilmiyorum der gibi baktı Demet. Demet ile iyice vakit geçirdik. Saat gece bir olmuştu. Demet geç olduğu için gitti. Odamda sırt üstü yatıp olacakları düşündüm. Ama sadece düşündüm.

 

                                       🌠

Ofiste br kaç dosyayı düzenlerken kapı çaldı. Gelen babamın sekreteri Asu' ydu.

" Pusat bey Payidar bey sizinle görüşmek istiyor" dedi.

" Tamam çık ben hallederim" Asu odadan çıkar çıkmaz babamın odasına gittim. Kapıyı çaldım.

" Gir" dedi içerideki ses.

" Beni istemişsin baba" dedim

" Otur seninle konuşmam gereken bir konu var" dikkatlice babama baktığımda oturup dinlemeye başladım.

" Yarın Yüce ailesinin kızı Alev Yüce' yi istemeye gidiyoruz."

" Kime?" Diye sordum.

" Kime olacak sana tabikide" dondum kaldım.

" şu borç şeyimi. " Başını salladı.

" Ya baba çok mantıksız borç yüzünden bir kızla evleneceğim şimdi. Daha tanımıyorum bile" dedim

" Tanırsın oğlum tanırsın. Şimdi sen çık ofisten eve git. Yarın için bir kaç hazırlık yapın. Akşam gideceğiz." Arkama yaslandım.

" Evlenmesem olmuyor mu?" Sabrı sınanıyormuş gibi burun kemerini sıktı.

" Uzatma Pusat " derin nefes verip kalktım. Ardından kendi odama gidip siyah kabanımı giydim. Aşağı indiğimde Yağız önlerini ilikleyip arabanın kapısını açtı. Hızlıca arabaya bindim. Kendimi daralmış gibi hissetiğim için gömleğin bir iki düğmesini yukarıdan açtım.

"Kuyumcuya gidiyoruz Yağız" sigara yaktım.

" Hayırdır ağabey kuyumcu fln ?" bakışlarımı ona çevirdim.

" Yarın kız istiyoruz bana . Hayır ne gerekse yani" dedim. Yağız benim yakın arkadaşımdı kardeşimdi. O yüzden çoğu şeyimi bilirdi. En çok güvendiğim üç adamım vardı. Yağız, Gökhan ve Tamer. Çoğunlukla onlar benim işlerime koştururdu. Güldü.

" Hayırlısı olsun ağabey "

" Gülme şimdi yersin yumruğu." Dedim

" Özür dilerim ağabey. İşte geldik." Arabadan inip kuyumcuya girdim.

" Kolay gelsin isteme yüzüğü bakıyordum" dedim. Adam çıkardı. Denemeden aldım hemen. Parasınıda ödeyip çıktık. Eve geldiğimizde Gökhan'ı çağırdım.

" Gökhan yarın akşam için bir buket çiçek almanı istiyorum. Bide büyük kutu çikolata al."

" Kimi istiyoruz ağabey" dedi

" Birini işte siz beni sorgulamasanıza oğlum gidin bakın işinize yarın dediğim herşey tam olsun." Tamer'e döndüm bu sefer.

" Tamer sende kuru yıkamacıda olan takımlarımı al gel şimdi"

" Emredersin ağabey"

Adımlarım eve doğru gitti. Ben ailemden ayrı yaşamayı tercih eden biriydim. İçeri girdiğimde Bade'ye seslendim.

" Bade Tamer benim takımlarımı getirecek onları ütüleyip asmanı istiyorum. Yarın akşama hazır olsun"

" Tabi efendim. " Gideceğim sırada arkamdan sesini duydum.

" Pusat bey akşam istediğiniz birşey var mı yemek için"

" Hayır yok sağol. Eşyalarımı ütüledikten sonra çıkabilirsin. Bugün erken git eve ailenle vakit geçir kafanı dağıt." Dedim üst kata çıkıp duş aldım. Altıma gri bir eşofman giyip üstüne beyaz bir tişört giydim. Çalışma odama gidip bir kaç işimi hazırladım. Ardından üstümü değiştirp yüzükleri alıp annemin yanına gittim. Babamda eve gelmişti. Sofraya geçtim.

" Yüzükleri buraya bıraktım. Sizde kalsın. Gökhan diğer alıncaklark alacak. Bu evlenme işi hiç içime sinmiyo gerçekten vazgeçsek olmaz mı?" Babama sordum.

" Pusat sana uzatma dedim" sesini yükseltti.

" Farkındamısın Payidar bey ama bu benim hayatım beni kimseyle zorla evlendiremezsiniz" benimde sesim yükseldi.

" Eğer ters birşey yap bak o zaman neler oluyor görürsün sen. Herşeyini elinden alırım Pusat." Çatalı masaya fırlatıp güldüm.

" Muhteşem ya. Bu evde benim fikirlerim geçmiyor. Tanımadığım biriyle evleniyorum. Sonsuza dek aynı evde. ne güzel ben kimim ki değil mi zaten. "

" Pusat çeneni kapat dedim sana. Bu konu burada kapandı." Hızlıca ağzımı silip kalktım.

" Afiyet olsun işlerim var ben gidiyorum" dedim ve kalktım.

Bahçeye çıktığımda Yağız ve Gökhan beni karşıladı.

"Eve gidiyoruz". Hızlıca eve gittik. İçeri girip yattım. Yarın erkenden şirkete gidecektim çünkü.

 

 

Arkadaşlar bölüm hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum. Kitabı takip edip yıldızlarmayı unutmayın. Kitap tutarsa karakterlere parodi hesabı açılacak keyfli okumalar.

Loading...
0%