@yagmur_g.01
|
Sabah erkenden uyandım. Saate baktığımda saat yediye geliyordu. Hızlıca kalkıp üstümü giyindim. Üstüme beyaz bir crop altına siyah bir etek giydim. Saçımı yarım topladım. Hızlıca hafif bir makyaj yaptım. Çantamı alıp aşağı indim. Pusat kahvaltı yapıyordu. Telaşlı halimi görünce bakışlarını bana çevirdi. Hızlıca mutfağa gittim. Bir tane kız vardı sanırım Bade dediği kızdı. " Günaydın sen Bade olmalısın. Bende Alev memnun oldum." Deyio hızlıca elini sıktım. " Nereye böyle? Ne bu telaş?" Bakışlarımı Pusat'a çevirdim. " İşe geç kaldım. Bir an önce çıkmam lazım" tam çıkacağım esnada yine arkadan sesini duydum. " Tamam Yağız seni bırakır" sabır yarabbi. kendim gidebilme kapasitesindeyim ama birşey demeden çıktım dışarı. Yağız arabanın kapısını açıp arabaya binmemi bekledi. Ben bindikten sonra ise kendiside şoför koltuğuna geçip arabayı süremeye başladı. " Nereye gidiyoruz Alev hanım" hayret yenge demedi. " Yıldırım şirketine" bir kaç dakika sonra gelmiştik. Hızlıca içeri girdim. Odama gittiğimde yine bir sürü dosya vardı. Oturup dosyaları hazırlamaya başladım. Saate baktığımda on ikiydi. Hemen öğle molasına çıktım. Yemekhaneye giderken telefonum tekrar çaldı. Telefonu açıp kulağıma koydum. " Ya kimsin neden arıyorsun beni?" Sinirle sorular sorduğumda bu sefer karşıdaki ses cevap verdi. " Çok güzelsin Alev" adımlarım durmuştu. Etrafıma bakındım ama kimseyi göremedim. " Beni göremezsin ama ben seni görüyorum." Sessizce cevapladım bu sefer. " Kimsin lan. Benden ne istiyorsun?" Cümlemi bitirir bitirmez cevap geldi. " Ben seni istiyorum. Evlenmişsin duyduğuma göre. Ama ayırmasını bilirim" duyduğum cümlelerle olduğum yere çakıldım. Kimdi bu adam. Hemen ardından telefon kapandı. Sertçe yutkundum. Biraz tırsmıştım. Bu olayı Pusat'a söyleyecek değildim. Kendim halledecektim. Kendimi toparlayıp yemekhaneye indim. Yemeğimi yedikten sonra odama geri çıkıp dosyaları yapmaya başladım. Saat akşam sekiz olmuştu. Daha yapılması gereken dört dosya vardı. Onları aldım evde devam edecektim. Odamı kilitleyip aşağı indim. Yağız gelmişti bile. Geldiğimi görünce yine her zaman ki gibi arabanın kapısını sçmış beni bekliyordu. Bekletmeden bindim arabaya. Eve vardığımızda Bade kapıyı açtı. Pusat'ı salonda göremedim. Elimdeki dosyaları bırakmak için yatak odasına gittim odaya girdiğimde Pusat'ı gördüm telefon konuşuyordu ve üstünde tişörtü yoktu. Siyah bir eşofmanla duruyordu. Arkasını bana döndüğünde hızlıca kapıyı kapatıp geri çıktım. " Malsın Alev mal." Tam geri giderken kapı açıldı ve bir den bir el beni içeri çekti. Buna hazırlıklı olmadığım için dudağımdan hafi bir çığlık kaçtı. İçeri doğru çekildiğim için dosyalarda elimden düşmüştü. Gözlerimi açtığımda karşımda kocaman kas yığını vardı. Gözlerimi karın kaslarından çekip gözlerine çevirdim. Zorla yutkundum. Bakışlarımk kaslarına çevirmemek için çaba sarf ediyordum. " Ne yapıyorsun sen?çekil önümden." Kaçmaya çalıştığım esnada beni kapıyla arasına aldı. " Fazla baktın birazda yakından bakmanı istedim. " Adi adam dokunmak istemiyorum ama kaçmak için iki elimle ittirmeye çalıştım. Ama kazık gibi önümde duruyordu. " Ya biz zorla evlendik. Anlaşmalı bir evlilik değildi. Çekilirsen şimdi sevinirim" gözlerini bana doğru iyice dikti. " Evet zorla oldu. Başta bende istemedim. Ama daha sonra bu fikrim değişti. " Şaşkınlıkla baktım. " Fikrini değiştiren şey ne?" Düşünür gibi yaptı sonra tekrar söze girdi. " Güzelsin. İnatçısın ama anlayışlısında" bir dakika Pusat benden gerçektende hoşlanıyormuydu. Şok içinde kalmıştım. Ben mala bakar gibi bakakalmışken o sırıtarak çekilmişti önümden. " Beni gerçekten seviyor musun?" Hafif kekeler gibi oldum ama sonra hemen topladım. Hala sırıtıyordu. " Seviyorum demedim beğeniyorum dedim" göz devirip yere düşen dosyaları topladım. Ayağa kalkıp ona doğru döndüm. " Benim bitirmem gereken bir kaç tane dosya varda onları nerede tamamlayabilirim?" Üstüne bir tişört geçirip döndü. " Benim çalışma odamda işlerini bitirebilirsin ama odamı fazla kurcalamazsan sevinirim" başımla onayladım dediğini. "Yemek hazır ben aşağıdayım" odadan çıktığında üstümü değiştirdim. Altıma beyaz bir şort üstüne ise lacivert bir tişört giydim. Saçlarımı yukarıdan topuz yaptıktan sonra aşağı indim. Pusat sofraya oturmuş beni bekliyordu. Bende onun karşısına oturduğumda yemeğe başlamıştık. Bade kadehleri doldururken tekrar telefon çaldı. Gerçekten yeter. Telefony açıp kulağıma koydum. " Ya sen benden ne istiyorsun karakter yoksunu." Bağırdığım esnada Pusat'ın bakışları bana çevrildi. " Sabahta söyledim güzelim. Yakında benim olacaksın. " Anında kapandı telefon. " Yine o numaramı?" Bakışlarımı Pusat'a çevirdim. " Evet. Seni alacağım ikinizi ayıracağım göreceksin. Gibi birşeyler söyledi. " Pusat'ın çenesi kasılmıştı. " Bana kendi numaranı ver. Birşey olursa beni ararsın. Bana ulaşamazsın diyede Tamer Gökhan ve Yağız'ın da numaralarını veriyorum. Benim en iyi adamlarım onlar. " Birbirimizin numaralarını aldık. Yemek bitmişti. Bade otuz yaşında güzel bir kadındı. Pusat salona geçti. Bende sıkılmamak için Bade'ye yardım ettim. Ona yardım ederken muhabbet ediyorduk. " Gerçekten güzel kızsın seninle bir gün oturup güzelce muhabbet etmek isterim" Bade tek başına yaşayan bir kızmış ailesi onu istememiş. Bir tane üvey ağabeyi varmış. Fakat kıza sarkıntılık yaptığı için şuan hapisteymiş. Bade evliymiş ve bir tane kızı varmış. Kendisine bir iş bulamamış. Pusat'ların şirketine gidip iş bulmak istemiş. Pusat'ta onu evde yardım etmesi için işe almış. Bade ile beraber mutfağı toparladıktan sonra dosyaları bitirmek için yukarı çıktım. Çıkmadan önce Bade'den nescafe istedim. Sağolsun hemen yaptı. Ben yukarı çıkarken Pusat telefonda biriyle konuştu ve hızlıca üstünü giyinip çıktı evden. Ben ise onun çalışma odasına gidip dosyaları bitirmeye koyuldum.
✨ Alev Bade ile mutfaktayken telefonum çaldı. Arayan Gökhan' dı hızlıca açtım telefonu. " Ağabey evde misin?" Sesi telaşlı geliyordu. " Evdeyim ne oldu?" " Ağabey biraz önce şirkete gizlice girmeye çalışan biri olmuş yakalanınca kaçmış. Ardından şirketin önüne gelip ' o Pusat sürünecek o kızı onun elinden alacağım görecek o ' diye şirketin önünde bağırmış. Güvenlikler falan zorla götürmüş. polisleri görünce toz olmuş. Şuan adamın peşindeyiz ama izini kaybettirdi. Elimizde bir kaç delil var hemen ofise gelir misin?" Çenem kasıldı. " Tamam adamları topla ben ofise geçiyorum sizde hemen oraya gelin" telefonu kapattım. Üst kata çıkıp üstümü değiştirdim. Hızlıca silahımı belime taktım. Hemen ardından dışarı çıktım. Tamer beni böyle aceleyle görünce hızlıca arabayı açtı. " Yağız Yakup ve Bedri siz burada evi koruyacaksınız . Geri kalan benimle geliyor. Eve kimse girip çıkmayacak. Bade' nin işi birazdan biter. İşi bitince o evine gitsin. Onun dışında kimse girip çıkmayacak anlaşıldımı?" Arabaya bindim. Üç araba yola koyulduk. Hızlıca ofise doğru gidiyorduk. Ofise geldiğimizde hemen arabadan inip içeri girdim. Bu geldiğimiz ofis şirket değildi. Benim başka bir ofisimdi. İçeri girdiğimde adamlar toplanmıştı. Geldiğimi görünce ayağa kalktılar. Hepsine oturmalarını söyledim. Kendi koltuğuma geçtiğimde ne olduğunu sordum. Göhkan herşeyi anlattı . " Adam 1. 70 boylarında sarışın biriymiş yani öyle söylediler. O kız dediğide sanırım Alev hanım ağabey" donup kalmıştım. " Bu adamı bulmamız lazım." Şakaklarımı ovuşturduğumda içeri Hayri girdi. " Patron adamı bulduk. Şuan depoda" hızlıca ayağa kalktım. " Yakup , Tamer , Yağız ve Gökhan Alev'i koruyacaksınız. Hayri Kemal benimlesiniz. Geri kalanlarda dönüşümlü olarak şirketi koruyacak. Şimdi dağılabilirsiniz." Dediğimde hızlıca depoya indim. Hayri adamın ellerini ayaklarını bağlamış, gözlerinede siyah bir vez bağlamıştı. Odaya girdiğimde adamın arkasına geçip gözlerini çözdüm. Ceketimi Gökhan'a verdim. Gömleğin düğmelerini çözüp dirseğime kadar sıyırdım. Adam korkuyla bakıyordu. " Kimsin lan sen?" Sertçe kavradım çenesini. " Ne yapacaksın nüfusuna mı alacaksın?" Çok sert bir yumruk geçirdiğimde yüzü sağa doğru düştü. " Buradayım. Atıp tuttuğun şeyleri şimdi suratıma söyle. Tabi yerse." Güldü. " Lan ben senden mi korkacağım lan" korkmamış gibi gözükmeye çalışıyordu ama kalbi malum yerinden attığına emindim. " Alev' den ne istiyorsun. " " Sana ne oluyor bilader ne uzattın." Suratına bir yumruk daha geçirdiğimde sandalyeyle beraber arkaya doğru düştü. Yanına çömeldim. Yüzünğ bana doğru çevirdim. " Bana bak adın her neyse. Alev'i unut. Benimde bir daha karşıma çıkma gebertirim seni . " Göhkan adamı yerden kaldırdığında arkam dönük bir şekilde kollarımı sıvadım. Adamın dudapı patlamıştı yere doğru tükürdü. " Alev'in seni sevdiğini mi sanıyorsun..." Kahkaha attı ve devam etti. " O seni sevmiyor. Sevmeyecek. Sana birley söyleyim mi. Seni sevmedi ama beni sevdi. I yüzden şansın yok. Diyeceğim o ki fazla zorlamadan uza kızın yanından." Bu son damlaydı. Adamın boğazına yapışıp ard arda yumrukladım. Her yumrukladığımda bir yeri patlıyordu. En son boğazına yapıştım. " Alev senin gibi pislikleri sevmez. Yol yakınken sen dön asıl. Seni son uyarışım o kızdan uzak duracaksın. Anladın mı beni?" Arkaya doğru ettiğimde yine sandalyeyle beraber arkaya düştü. Gökhan'dan ceketimi aldım. Her yerim kan olmuştu. Kapıdan çıktığımızda Gökhan'a kapıya iki adam dikmesini söyledim. Ofisten dışarı çıkıp arabaya doğru bindim. Tamer ile eve doğru yola koyulduk. " Hiç bir sıkıntı istemiyorum Tamer. Korumaları arttırın. Hem evdekileri hem şirkettekileri heöde ofistekileri. Alev dışarı tek başına çıkmayacak. " Başım ağrıyordu. Şakaklarımı bastırdım. Alev' e birşey olursa hem kendimi affetmezdim. Hemde babamlara hesap veremezdim. Biraz sonra eve vardık. Saat gece üçtü. Kapıyı açacağım sırada karşımda Alev'i gördüm. Hala uyumamıştı. Yorgunluktan gözleri kızarmıştı.
✨ Camdan Pusat'ın geldiğini görünce hızlıca aşağı inip kapıyı açtım. Saat gece üçtü fakat ben uyuyamamıştım. Evde tek olduğum için tırsmıştım biraz. Bende Pusat'ı bekleme kararı aldım. Kapıyı açtığımda Pusat'ı gördüm hızlıca içeri girdi. Bakışlarımla onu süzdüğümde üstünde kan lekeleri olduğunu fark ettim. Hızlıca yanına gittim. " Pusat! Ne oldu? Ne bu halin?" Beni duymazdan geldi. Üst kata doğru yürümeye başladı. Bende daha fazla dayanamayıp kolundan tuttup. Bakışları ilk önce elime daha sonra suratıma deydi. " Birşey yok Alev. Sen neden uyumadın?" Sesi soğuk geliyordu. Hiç birşey anlamamıştım. " Seni bekledim. Uyuyamadım." Derin bir iç çekti. " Neden? Hani tek başına yatıyordun ya odada?" Bu neydi şimdi. Beni beğendiğini söyleyen Pusat neden şimdi böyle davranıyordu. Bir dakika bundan bananeydi. Zaten istemiyordum. 'Hadi ama kendini kandırma Alev. Sende seviyorsun onu. ' sağ taraftı bu. ' evet seviyorum oda seviyor belli ama niye bu şekilde davranıyor?' " Pusat sana ne oldu. Seni merak ettim. Bir anda evden çıktın ve sonra üstün başın kan içinde geri döndün. Sana ne olduğunu soruyorum ve sende beni tersliyorsun . Ben ne yaptım sana?" Derin bir nefes verdi. " Yorgunum Alev. İznin olursa duşa girip yatacağım. Bugün yatakta yine sen yat." Arkasından bakakaldım. Hiç birşey anlamıyordum. Dışarı çıktı geldi ve her ne yaşadıysa bir anda değişti. Odaya gitmek yerine salonda onu bekledim. Biraz sonra elindeki havluyla saçlarını karıştırarak aşağı indi. " Sen hala yatmadın mı?" Bakışlarım ona döndü. " Hayır yatmadım. Konuşmak istiyorum." Havluyu koltuğun tepesine atıp koltuğa oturdu. " Yorgunum Alev git yat." Tek düze bir sesle söylemişti. Sesi yorgun geliyordu. Yoegunluktan dolayı çıkan derin sesi beni adeta büyülenmişti ama bu konuyu konuşmadan yapmayacaktım. " Pusat ben gerçekten sana ne yaptım? Bilmeden kötü birşey mi yaptım. Dışarı çıkıp geldib ve bana bir anda garip davranmaya başladın. Neden bana bu şekilde davranıyorsun?" Burnundan soluyordu. " Alev lütfen git yat. Kalbini kırmak istemiyorum. Daha fazla zorlama. " Üstüne gitmemek için birşey demedim. Yarın sabah konuşurdum. " iyi geceler o zaman" sesim buruk çıkmıştı. " Sanada iyigeceler " hemen kalkıp odaya çıktım. Üstüme geceliklerimi giyip yattım. Pusat'tan hoşlanmaya başlamıştım. Fakat ne olduğunu bilmediğim bir sebepten dolayı bana ters davranıyordu. Biraz üzülmüştüm. Sabaha karşı susadığımı fark edip uyandım. Aşağı doğru indiğimde Pusat'ın sesini duydum. Telefon ile konuşuyordu. " Ne demek kaçtı lan. O kadar insan nasıl kaçırdınız bi adamı. O adamı hemen bulun. Çabuk. O adam Alev'e zarar vermeden bulun." Bağırıyordu. Bir dakika ben ne alaka. Tam geri çıkacakken Pusat beni fark etti. " Nereye kadar duydun?" Hala sinirliydi ama benimle konuşurken kelimeleri seçerek konuşmaya çalışıyordu. " Kim bana ne yapacakmış Pusat?" Yanına doğru yürüdüm. " Hiç kimse Alev. Sen git uyu." Sakin kalamıyordum artık. " Herşeyi duydum Pusat. Bana yalan söyleme. Kim bana ne yapacakmış? " Sesim yükselmişti. Pusat beni sakince koltuğa oturttu. " Herşeyi anlatacağım ama şuan sırası değil." Tam birşey söyleyecekken yine telefonum çaldı. Bakışlarımı ekrana çevirdiğimde yine aynı numaraydı. Telefonu tam açacakken Pusat hoparlörü açmamı istedi. Dediğini yaptım. " Alo" başta ses vermedi ama sonra söze girdi. " Merhaba güzelim. Yakında benim olacaksın. O Pusat denen adam gününü görecek." Pusat telefonu elimden çekip tam birşey söyleyecekti ki telefon kapandı. " İşte bu Alev. Bu gece bu adamı dövdüm. Üstümdeki kanlar onun kanıydı. Bana ' Alev seni sevmedi ama beni sevdi.' dedi bu adi adam sana saplantılı. Sen bu adamı tanıyor musun? Bana doğruyu söyle." Şaşkınlıkla dinliyordum. " Hayır tanımıyorum. Gerçekten tanımıyorum. Kim olduğunu bile bilmiyorum. Ben şirketteykende aradı. Beni izlediğini söyledi." Dedim Pusat'ın çenesi iyice kasıldı. " İşte korkutuğum şey bu Alev. Adam sana takıntılı olmuş. Bu numarayı bana at onu bulup yok edeceğim." Öyle bir ses tonuyla söylemişti ki ben bile korkmuştum. Hızlıca numarayı ona attım. " Pazartesi den itibaren bizim şirkette çalışacaksın." " Pusat zaten etrafıma korumalar takmışsın daha ne olabilir ki? Ben o şirkette memnunum." " Sana fikrini sormadım. Bir süre dışarı çıkmasan iyi olur. Biriyle buluşacaksan o bize gelsin. Yada yanında korumalar olacak." Ofladım. " Resmen hapis hayat." " Yapacak birşey yok Alev. Sana birşey olursa kendimi affetmem. Babamlara da hesap veremem lütfen beni anlamaya çalış." Derin bir iç çektim. " Tamam. Ben yatmaya devam edeceğim o zaman. Bende bir kaç dosya var onları şirkete bıraksın biri " somurtuyordum o ise bu halime gülmüştü. " Hallederim merak etme " yanından kalkıp Mutfağa gidip bir bardak su aldım ve daha sonra odaya çıktım. Ne yapacaktım ben bu adamla. İşim gerçekten zordu. Alınacaktık yapacak birşey yoktu. Bana neden soğuk yaptığınıda anlamıştım. O adamı bulunca yok edeceğini söylemişti. O adamı inşallah bulur ama inşallah ta gerçekten yok etmesin. Pusat'tan hafif hoşlanıyor gibiydim. 1.90 boyu ve kaslarıyla çekici duruyordu. Hele yorgunken çıkan o sesi beni büyülemişti. Sanırım aşık oluyordum...
Arkadaşlar bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum keyifli okumalar 💖🌸 |
0% |