Yeni Üyelik
7.
Bölüm

BÖLÜM7

@yagmur_g.01

Sabah uyandığımda Pusat hala yanımda uyuyordu. Onu uyandırmamak adına yavaş hareketler ile kalktım yataktan. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Odaya geri geldiğimde Pusat'ı yatakta göremedim. Aşağı inmiştir diye düşünüp bende aşağı indim. Tahmin ettiğim gibi aşağıdaydı. Bugün hafta sonu olduğu için Bade yoktu. Mutfağa girip hızlıca kahvaltı hazırlamaya başladım. İstemeyerek Pusat odununa da kahvaltı hazırladım. Domatesleri doğrarken arkamdan iki kolun belime dolandığını hissettim. Başımı sola doğru çevirdiğimde Pusat ile yüzlerimiz dip dibeydi. Hızlıca kollarımla ittim onu.

" Ne yapıyorsun sen?" Kollarını ayırdığı sırada ağzına bir tane domates atıp yemeye başladı.

" Karıma sevgimi gösteriyorum." Güldüm bu cümlesine.

" Dün öyle demiyordun ama Pusat bey. Gözüme gözükme, keşke çabalamasaymışım. Beni bir hiçmişim gibi gözden çıkarıp ağzına geleni söyleyip, bana inanmayıp o gecenin sabahında ise gönlümü almaya çalışmak... Muhteşem bir fikirmiş" donup kalmıştı. Muhtemelen bu cümleleri beklemiyordu. Yanından geçip domtasleride masaya koyduktan sonra sandalyeye oturup tabağıma bir kaç bişey aldım. Ardından kahvaltıyı yapmaya başladık.

" Nereye kadar böyle gideceksin Alev" bakışlarım ona döndü.

" Ney nereye kadar?" Ağzındaki lokmasını yutup tekrar söze girdi.

" Bana ne zaman trip atmayı bırakacaksın?" Daha çok güldüm.

" Ben trip falan atmıyorum herşeyi kendi ellerinle sen çiziyorsun Pusat. Dün gece beni dinleseydin şuan bu halde olmazdık. Merak etme bende seninle her Allah'ın günü kavga etmeye meraklı değilim." Birşey diyemedi. Diyemezdi. Akşam yapmadığını bırakıp sabah yüzsüz gibi davranamazdı. Bu hareketleri çok sinirimi bozuyordu. Elimde olsa suratının ortasına yumruk geçirirdim. Birşey diyecek gibi oldu ama sonrasında vazgeçti. Sessizce kahvaltımızı yaptık. Ardından sofrayı topladım. Pusat yine işi olduğunu söyleyip çıkmıştı. Evde tek kalmıştım. Bende biraz kitap okudum, biraz şarkı dinledim, birazda film izleyerek günü bitirmiştim. Bi hareketlilik hissettiğimde gözlerimi hafif araladım. Karşımdaki yüzle donup kalmıştım. Ben ne zaman uyuduğumun bile farkında değildim ve şuan Pusat beni kucağında yatak odasına taşıyordu. Huysuzca kıpırdandım ama beni bırakmaya niyeti yok gibiydi. Beni yatağa bıraktığında hızlıca yatakta oturdum. Şaşkın bakışları üzerimdeydi. Saçı başı dağılmış , sanki savaştan çıkmış gibiydi.

" Nereden geliyorsun ?" Soramadan edememiştim. Çünkü normalde eve asla böyle gelmezdi.

" İşim vardı. Çok önemli değil sen yat keyfine bak" hala daha bakışlarımı sürdürdüm.

" Gerçekten önemli değil güzelim. Yat şimdi sen" yanıma gelip alnımı öpmeye çalıştığı sırada yana kaydım. Çünkü ona hala kırgındım. Fazla sorgulamadan yatağa yattım ama uyumak istemiyordum. Bende biraz sosyal medyada dolaşma kararı aldım. Pusat elini yüzünü yıkamış odaya girerken gömleğinin düğmelerini açmakla meşguldü. Telefonu bırakıp ona doğru çevirdim bakışlarımı. Ne var der gibi kafa salladı.

" Gerçekten neredeydin?" Gözlerini bana çevirdi.

" İşim vardı dedim ya" sinir ettiğimin farkındaydım ama bana adam akıllı cevap veresiye kadar soracaktım.

" Yüzden mi savaştan çıkmış gibi geldin. Ayrıca dudağının kenarı patlamış ve ellerinin üstüde yara içinde. Sen işten bu şekilde mi gelirsin?" Güldüğü sırada yanıma geldi ve kafasını yatağın başlığına koyup ayaklarını uzattı.

" Benim bir tane işim yok biliyorsun. Sadece eski bir dost beni görmek istemiş" birşey demedim. Sırtımı ona dönüp uyuyacağım sırada kolunu belime sarıp kendisine çekti. Şaşkınlıkla baktım. Uzaklaşmaya çalıştım ama izin vermedi. " Benden artık kaçma Alev. Benden uzaklaşma." Kolunu itmeye çalıştım ama nafileydi.

" Ben senden uzaklaşmıyorum Pusat. Beni sen kendin uzaklaştırıyorsun. Ben hiç birşey yapmadığım halde beni yargılıyorsun. " Sustu. Kolunu tekrar itirdiğim sırada yavaşça çekti kolunu. Derin bir nefes verdiğini duydum. Hiç oralıklı olmadan uykuya teslim ettim kendimi

 

                                       ✨

Alev Pusat'ı affetmezdi. Pusat Kendi kafasına gerçekten sıkmak istemilti. Sabah kahvaltıda bile beni umursamadı Pusat'ı. Ona hak veriyordu Pusat.. Bir hediye alsa bile zor affederdi. Kahvaltıdan hemen sonra Yağız aradı . Ofise çağırıyordu. Pusat çıkıp hemen ofise geçtiğinde onu karşıladılar.

" Ağabey. Sait iti tekrardan bizim mekana baskın yapmış. Herşeyi yakıp yıkmış." Pusat'ın çenesi kasıldı.

" Herşeyi yakıp yıkarken siz ne yapıyordunuz lan. Çekirdek alıp izlediniz mi?" Zaten kendisine sinirliydi. Birde Sait çıkmıştı başına.

" Ağabey biz- " derken sözünü kesti Pusat.

" Ney siz Yağız. " Sinirle saçlarını karıştırdı.

" O adamı hemen bugün bana bulun getirin. Ne yiyo ne içiyo nereye kaçıyo bilmek istiyorum. Acele edin." Yağız tam çıkarken durdurdu onu.

" Yada dur adamları topla diğerleri Sa-it'i bulsun. sen Gökhan ve Tamer benimle gelin" Yağız hızlıca onaylayıp çıktı. Pusat ise bekledikçe sinirleniyordu. Çünkü Sait denen adam Pusat'ın zorluklarla yaptığı ve en lüks mekanlarından birine baskın yapmıştı. Sait öncesinden de Pusat ile uğraşıyordu. Pusat onu öldü bildiği için çekilmişti kenara ama şuan tekrar karşısına çıkması büyük bir savaş demekti âdeta. Pusat dışarı çıktığında Yağız Tamer Gökhan ve daha bir kaç tane daha adam gitmeye hazırdı. Pusat arabaya bindiğinde hepsi hızlıca yola koyuldu. Pusat'ın hedefinde Sait denen adamın milyon dolarlık arabalarının olduğu mekanı vardı. Hızlıca oraya vardıklarında Pusat arabadan indi. İçeri girdiğinde kasadaki kişiyi yakaladılar.

" Sait nerede?" Kadın korkuyla" bilmiyorum" dedi. Pusat iyice sinirleniyordu. Kadının gözünü korkutarak gitmesine izin verdi. Derken yukarıdan Sait'in bir adamı kaçmaya çalışıyordu. Hızlıca arkasından koşup yakaladı. Ardından Tamer, Gökhan ve Yağız'ı yanına çağırıp oradaki bir odaya soktular adamı. Diğer adamlara ise arabalardan almalarını istedi.

" Sana bir kere soracağım sende bir kere cevap vereceksin. Aksi halde yok ederim seni." Adam korkuyla başını salladı.

" Sa-it nerede?" Adam başta bilmiyorum dedi ama kafasında soğuk metali hissedince konuşmak zorunda kaldı.

" Onun gizli bir kumarhanesi var şuan orada . Yarın ki açılış için hazırlık yapıyor. Açılıştan sonraki gün ise yurt dışına Londra'ya gideceğini söyledi." Pusat güldü ve adamın yanağına aferin der gibi iki kez vurdu. Ardından dışarıdaki adamlara haber verdi. Eğer bunlar doğruysa intikamını alacaktı. Yarım saat yada bir saat sonra adamlardan biri aradı.

" Ağabey adam doğru söylüyor. Şuan Sait dışarıda biriyle konuşuyor ben konumu atıyorum." Pusat telefonu kapattığında Salih konumu atmıştı. Pusat ardından adamı saldı.

" Sa-it ağabeyini görürsen arabalar için teşekkür ettiğimi iletirsin." Gülerek çıktı. On tane arabadan hiç bir tane kalmamıştı. Salih'in attığı konuma doğru yola çıktılar. Mekana vardıklarında hızlıca daldılar içeri. Pusat'ın tek hedefi vardı Sait. Pusat'ın adamları Sait'in adamlarını hallederken Pusat direkt olarak Sait' in odasına daldı. Sait ne olduğunu anlamamış bir şekilde bakakaldı. Pusat hızlıca yanına gidip yakasına yapıştı. Tüm sinrini boşalttı.

" Ben geldim. Sa-İT." Soğuk bir sesle söyledi. Gözleri resmen ateş topu püskürtüyordu.

" Hoşgeldin Pus- at" dedi Sait'te. Pusat artık hiç birşey görmüyordu. Onu öyle bir ittirdi ki sandalyeyle beraber yere düştü. Hızlıca toparlanıp kalktı. Pusat'a doğru atılırken Pusat sıkıca yakaladı. İçerideki sesler susmuştu. Pusat ve Sait içeride boğuşuyordu. Pusat'ın dudağı patlamıştı. Sait'in ise kaşı. Ardından içeri Tamer girdiğinde Sait'i tuttu. Pusat derin nefes almaya çalıştığı sırada " arkadaşı kendi mekanımızda konuk edelim" dedi. Tamer başıyla onaylayıp çıktı. Depoya geçtiklerinde Pusat Sait'i sorguladı. Sait ne kadar kışkırtmsya çalışsada her defasında bir yumruk yedi. Artık gücü kalmamıştı.

" Öldürsene beni yoksa koekuyormusun Pus-at " Pusat Sait'in saçından tutup başını geri çekti.

" Merak etme Sa-it. İstediğini yapacağız ne de olsa sen misafirimizsin. " Geri çekildiği sırada kollarını düzeltiyordu Pusat. Ellerinin üstü yara olmuştu.

" He bu arada arabalar için çok teşekkür ederim. Hediyeni beğendim. Bundan sonra daha çok isterim" Sait sinirle köpürdü. Pusat hiç oralıklı olmadı. Sait fena haldeydi. Ağzından kanlar geliyordu. Heryeri kan içinde kalmıştı.

Pusat " Deponun genel temizliğini yapalım Tamerciğim" dedi ve ceketini giyip uzaklaştı oradan. Yolda giderken Alev'in gönlünü nasıl alacağı hakkında hiç bir fikri yoktu. Yol boyunca bunu düşündü. Ama elbet birgün Alev onu affederdi. Çünkü Pusat onu seviyordu. Ona zarar gelmesi korkusuyla heryeri yakıp yıkıyordu. Fakat karşısındakinide kırdığını fark etmiyordu. Pusat kendisini düzeltmeliydi yoksa herley daha da kötü olacaktı.

 

 

Arkadaşlar bu bölüm çok geç geldi çok ama çok özür dilerim. Biraz kısa olmuş olabilir bütğn aksaklıklar için özür diliyorum bölüm hakkında yorumlarını bekliyorum. Bölümleri yıldızlamayı unutmayın. Keyifli okumalar 💖🌸

Loading...
0%