Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@yagmurayyer

Keskin bakışlarımı bir an olsun Cihan Azadoğlu 'ndan çekmeden konuşurken oda şaşkın bakışları ile bana bakıyordu. Kudret Ağa 'nın konuşmasıyla bakışlarımı ona doğru çevirdim.

 

"E o zaman tez zamanda düğünü yaparız ha dünür? "

 

Babam ilk olarak Kudret Ağa 'ya ters bir bakış atıp ardından, bana doğru baktığında gözlerinde olan kırgın bakışlarıyla karşılaşmıştım. Yapma be babam, bakma bana öyle bunu yapmak zorundayım..

Babam en sonunda konuşmaya başlamıştı..

 

"Herkes duysun bilsinki bu evliliğe rızam yoktur! Ancak kızımın kararına sonsuz saygım vardır, o eğer böyle olmasını uygun görmüşse elbet bir bildiği vardır."

 

Babamın dedikleri ile birkez daha onun kızı olmaktan gurur duymuştum. İyi ki onun kızıydım ve iyi ki o benim babamdı..

 

Telefonumun çalması ile tüm bakışlar üzerime toplanmıştı. Buna aldırış etmeden gelen aramayı yanıtlamıştım. "Dinliyorum Fırat, Ne! tamam hemen geliyorum. "

 

"Babacığım benim bir adliyeye gitmem gerekiyor, gelince konuşuruz olurmu? "

 

"Tamam kızım dikkatli ol lütfen"

 

"Tamam merak etme, hadi görüşürüz." deyip hızla merdivenlerden çıkıp silahımı ve çantamı alıp tekrar merdivenleri inerken bir yandan da silahımı belime takıyordum. O sırada saniyelik olarak bakışlarım yine onun gözlerine düştüğünde, gözlerinde gördüğüm hayranlık duygusu ve hâlâ anlamlandıramadığım bir şekilde yoğun bakışları altında aşşağı inmiştim. Kapıya geldiğimde ise bir korumaya seslenip arabamı getirmesini istemiştim..

 

"Semih arabamı getir oğlum sen"

 

"Hemen getiriyorum Hanımağam"

 

Arabam geldiğinde ise hemen binip adliyeye doğru yol almıştım. Yaklaşık 15-20 dakika sonra adliyeye varınca arabamı otoparka park etmiştim. Daha sonra da odama çıkıp çalışmaya başlamıştım. Özellikle benim takip ettiğim bir soruşturmada yeni bir gelişme olmuştu ve bu gelişme oldukça önemliydi. Az kalmıştı.. Bu soruşturmayıda her zaman ki gibi başarıyla çözecektim. Yaklaşık olarak 3-4 saat daha çalıştıktan sonra eve en sonunda gelebilmiştim. Merdivenlerden yukarı çıkıp, hemen sağ tarafta bulunan salona girdiğimde ise tüm herkesin burada olduğunu görmüştüm.

 

Gökhan ve Batuhan abim hızla ayaklanıp bana sımsıkı bırakmaz istemezcesine sarılınca bende kollarımı hemen onlara sarıp karşılık vermiştim. Gökhan abimin konuşmasıyla bakışlarımı ona çevirmiştim..

 

"Güzelim neden böyle bir kararı aniden verdinki? Keşke iyice bir düşünseydin be abicim. "

 

"Gökhan abin kırk yılda ilk defa doğru birşey söylüyor şuan, ilk defa ona katılıyorum. Bak bunu yapmak zorunda değilsin tamam mı abim? Herşeyi senin bir kelimenle silip atarım. Bu saçma şeye bir an evvel son verebilirim. Senide alır buradan çok uzaklara giderim. Herşey senin tek bir lafına bakar canımın içi. Bunu unutma biz senin her zaman arkandayız. " Batuhan abimin dediği şeylerle yüzümde kocaman bir gülümseme peydah oluşmuştu. Yapardı, bunu çok iyi biliyordum. Benim tırnağım kırılsa en çok onun canı acırdı. Ben düşsem ilk o kaldırırdı beni. Bu yüzden biliyordum, benim bir kelimemle herşeyi herkesi bir kalemle silip atar, beni bu topraklardan çok uzaklara gotürürdü. Bunu yapardı.. Ama bunun olmasına müsade etmeyecektim, eğer öyle olursa işler iyice karışırdı.. Ve ben her ne olursa olsun abimi göz göre göre tehlikeye atmayacaktım. Bunun içinde planımı adım adım, ilmek ilmek işleyecektim.

 

"Biliyorum abim yaparsın sen,

ama benim kararım kesindir. "

 

"Pekâlâ öyle olsun abim, ama şunu iyi bilesin eğer o herif yüzünden tek bir gözyaşın dökülürse ortalığı ateşe veririm, kimseyi gözüm görmez çekip alırım seni onlardan. Biliyorsun bunu yaparım."

 

Kafamı salladığımda odama gitmek istediğimi söyleyerek merdivenleri çıkarken aklıma yine o gözlerin gelmesiyle bir anlık afallasamda daha sonra hızla odama gelip makyajımı çıkartıp, güzel bir duş aldıp, pijama takımımı giydiğimde ise işte şimdi tam olarak güzellik uykuma yatmaya hazırdım! Yatağa girer girmez kendimi hemen karanlığın kollarına bırakmıştım bile ..

 

 

 

Cihan Azadoğlu 'ndan ...

 

Bir sevda ateşi düşmüştü gönlüme daha çocukken.. Zaman geçtikçe azalır, unuturum demiştim. Ama öyle olmamıştı. Her gün, her Allah 'ın günü bu içimdeki sevda ateşi daha da çok harlanmış, körüklenmişti.. Buralardan gidersem belki bir umut unuturum, geçer gider diye düşünerek yıllar önce çekip gitmiştim bu topraklardan ama olmamıştı, yapamamıştım, söküp atamamıştım içimdeki bu duyguyu.. Ben her ne kadar kaçarsam kaçayım bir türlü sönmek, dinmek bilmiyordu bu içimdeki sevda ateşi.. Çok denemiştim ama olmamıştı.. Ve artık daha fazla dayanamayarak geri dönmüştüm yeniden bu topraklara. Geri döndüğüm günde sanki bir işaretmiş gibi onunla çarşıda çarpışmıştım. Yıllar sonra onu gördüğümde artık tamamiyle anlamıştım, o benim kaderimdi..

Düğünde tekrar bir araya gelmemizde kaderin bir cilvesiydi..

Her hareketiyle beni etkilemeyi çok güzel bir şekilde başarıyordu. Hatta birşey yapmasına bile gerek yoktu, bir bakışı ile bana bu dünyada yaptıramayacağı hiçbirşey yoktu.. Ona sonsuz aşkı temsil eden krem renginde bir lale buketi hediye etmiştim, çünkü benim ona duyduğum bu aşk sonsuza kadar sürecekti.. Ve evet evine giden bitter çikolata ve çiçeğide ben göndermiştim. Anladığım kadarıyla özel günündeydi ve bende ona böyle bir sürpriz yapmak istemiştim. Tabi çikolatayı seçerkende biraz araştırma yapmıştım ve yaptığım araştırmalar sonucunda da bitter çikolatanın regl ağrısına iyi gelebileceğini öğrenmiştim. Normalde hiç böyle şeyler yapmazdım ama aşk işte.. İnsana herşeyi yaptırtabiliyormuş.. Aradan geçen birkaç gün sonra Koray denen itin Kardeşimi kaçırmasıyla -kaçmalarıyla çünkü kardeşimde gizliden gizliye aşıkmış ve isteyerek kaçmış o itle- aşiret berdel kararı vermişti kan dökülmemesi için. Aslında bu benim her ne kadar işime gelsede bir tarafım çok kırgın ve kızgındı. Ne vardı sanki söylemeyecek? Söyleseydi eğer herşeyi usulüne uygun olarak yapardık gereken neyse. Ama kardeşim bu yolu seçmek yerine o itle kaçmayı seçmişti ve bize de başka yapılacak bir yol bırakmamıştı. Berdel yoluyla da olsa ben Narinime, sevdam olan o kadına kavuşacaktım ya gerisi önemli değildi benim için..

O gün Narinim berdel yapılacağını öğrendiği zaman nasılda kafa tutmuştu ama tüm ağalara..

Bu tavrını çok seviyordum! Bugünde yine her zamanki gibi Narinimi düşünerek uykuya kendimi teslim etmiştim..

 

 

 

Nare 'den devam..

 

Sabah uyanır uyanmaz hemen elimi yüzümü yıkayıp bir güzelde yatağımı toplamıştım. Daha sonra üzerime siyah bir sweatshirt ve siyah tayt giyip saçlarımıda tarayarak serbest bırakmıştım. Odadan çıkıp aşşağı indiğimdeyse gördüğüm manzara ile şoka girmiştim..

 

 

Evvett canolarr bir bölümün daha sonuna geldik..

Bölümü beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfenn!

Sizleri seviyorreee..🌺🦋

.

Loading...
0%