@yagmurkkk
|
Borayla anlattığım gibi gece ayrısı parmak ucunda odadan çıkmıştım. Ama ben fark etmeden ablam benim peşimden gelmişti. Bora nın evinin terasına çıktığımda Borayı gördüm. Önce beni gördüğü için sevinsede so ra yüzü buruştu. Giey hırkası, siyah eşofmanı var. Yanıma gelip -Neden pijamayla geldin? Üşüteceksin. -Olsun. -Al. Dedi ve üst indeki hırkayı çıkarıp bana verdi. Hırkayı giydim ve teşekkür ettim. -Kumralımmmmm. Bunu hoşuma gittiğini biliyordu. -Ne oldu? -Biz biyğdpümüzde evlencem dimi. -Bora ben daha 7 sense 9 yaşındasın. -Ama evet dimi? -Evet. -Ben bir filmde gördüm Sözleşme yapıyorlar. -Bize ne. -Bizde yapalım. Evlilik sözleşmesi. Hem biyğdpümüzde ailelerimiz karşı çıkamaz. -Ver kalemi ve kağıdı. Dedim.Benden bunu istediğine göre getirmiştide. Kağıdı aldım ve tardtaki banka oturdum.Ve yazdım. Bora Ali Demir & Kumsal Tekin Büyüdüklerinde evlencekleridir. Kimse bunlara karşı çıkamaz. Ve Kumsala lüks bir yat alınacaktır. Boraya kağıdı verdim. Okudu. -Yat mı? -Evet. -Neden ondan istiyorsun ki? -Mehir olarak. Annemler de ben gerek olmadığı için almadı. -Mehir ne? -Annemden öğrendim. Birileri evlenirken kız tarafını istedikleri. -Akıllı bıdık. Diyip burnundan makas aldı. -Eee. Hadi imzala. Bora kağıdı imzalayıp bana verdi. Benim imzam olmadığı için Boranın imzasına benzeterek bir şeyler çizdim. Bora ben imzalayınca beni yanağımdan öptü. O sıradada ablam bizim fotoğrafımızı çekti. &&&&& -O Bora sen misin? -Evet. Kumralım. -Çok değişmişsin. -Sen değişmemişsin. Saçların çok kısalmış sadece ve kahkül sana çok yakışmış. -Sağol. Herşeyi mi sakladın? -Bak saçların bile orda. Eliyle kutuyu gösterdi. -Sözleşme nerde? Dediğimde ayağa kalktı. Üst çekmeceden bir kağıt çıkartıp yanıma çöktü. Kağıtı eşime verdiğinde kağıt dümdüz Dü tek bir iz dahi yoktu. -Annenle baban nasıl? -Anne iyi. -Baban? -Benim bir babam yok. -Ne yaptı da? -Aile meselesi. -Tamam. Kumral ben seni çok aradım. -Babamdan sonra o eski evi bırakıp gittik. İstanbulu bırakmadık ama o villa bize cehennemdi. İyice yaklaşıp sarıldı. Karşılık veremedim. Öldüreceğim adma ilk aşkım Boraydı. -Kız kardeşim gelecek bir kaç güne. Haberin olsun. Kapıdan içeri hışımla Mark girdi. -Bora. Hadi gidiyoruz. -Nereye? -Yolda konuşuruz. Odadan çıktılar. Ben o çekmeceye bakmaya devam ettim. Ertesi gün... Gözlerimi dün Nora nın bana gösterdiği odada açtım. Güneş ablamın yüzüne vurunca perdeyi çektim. Küçük bir odaydı ama dolap yatağı çok kaliteli eşyaları. Odadaki lavaboya girip eşimi yüzümü yıkadım. Saat daha erken di. Üstümü değiştirdim. Griy bir eşofman. Bol ince bir kazak giydim. Saçlarımı tarayıp dağınık bir topuz yaptım. Mutfağa geldiğimde masada içli şişeleri vardı. Onları çöpe atıp kahvaltı hazırlamaya başladım. Dolapta çok eksik şey vardı. Eksikleri sipariş edip.Onlar gelene kadar bir şeyler hazırlamaya başladım. Bir süre sonra siparişler gelince arkamı döndüğümde Bora kollarıyla bağdaş kurup duvara yaslanmış bir şekilde beni izliyordu. Onu umursamadan yanında geçince bir anda bilimde bir el hissettim. Beni kendine çekip üstümdeki mutfak önlüğünü çıkartıp. Kafasıyla kapıyı işaret etti. Murfağa geri döndüğümde hala oradaydı. -Kahvaltıyı sipariş mi ettin? -Hayır. Ben bir aşçıyım. Kendim yaparım. - Onlar ne? -Kahvaltılık falan söyledim. -Ben bublarıj ücretini maaşınla öderim. -Gerek yok, çok tut madı. -Ne yapıyorsun? Yanıma doğru yürümeye başladı. Tma yanımda durup bir elini tezgaha yaslayıp bana döndü. Kasları o an çok belliydi. Benim şapşal Boram nasıl böyle bir adam oldu. Ne ara oldu? -Menemen ve sebzeli omlet. -Sen hala hatırlıyor musun? -20 yıl geçti.Ama hatırlıyorum. -Kumralum benim be. Dediğinde ikimizde kahkaha attı. Çocukken ben istediğini yapınca hep bana böyle derdi. -Şapşik Boram be. Dediğimde daha çok gülmeye başladık. O bana öyle diyince bende hep böyle derdim. Napıyordum ben? Öldüreceğim adamla kahkaha mı atıyordum.
|
0% |