Kahvaltıyı masaya kurduktan sonra ablamı uyandırdım. Mutfağa da bişey ler hazırladım. Bora eski bir dost ıksada şuan onu çalışanıydım aynı masada yiyemedik.

Çayları koyarken arkamdan biri geldi. Kafamı çevirdiğimde Mark tı.

-Bir sorun mu var?

-Evet var.

-Nedir?

-Ablan.

-Ne oldu?

-Beyaz bir kalem etek ve lacivert kazak giymiş.

-Eee.

-Çok dikkat çekiyor mu korumalar beni dinlemek yerine o üzüyor. Bide kırıtıyor.

-O normal.

-Ama burda olmasın.

-Ablama söyle o zaman. Ve onun bir adı var.

-Adını bilmiyorum ki.

-Tutku

-Adıyla çok uyuşuyor.

-Hıhı.

Dedim. Mark gittikten sonra Bora yı çağırmak için odasını kapısına gittim.

Kapıyı tıklayıp "Bora bey kahvaltı hazır mısın." değimde kapı açıldı. Bora tam dibindeydi.Baştan aşağı siyah giyinmişti. Gömleği siyahtı, pantolonu keten siyahtı.

Arkamı dönüp aşağı indim. Ben mutfağa girerken arkamdan seslendi.

-Kahvaltı yapmayacak mısın?

-Ben kahvaltı yapmam.

-Ablan.

-O mutfakta uiypr.

-Olmaz öyle anlamda sende bu masada beraber yicez.

-Ama-

-Ama falan kabul etmiyorum kumral.

-Peki.

Hep birlikte kahvaltı yaptıktan sonra Bora işe gideceğini söyleyip çıktı. Bizde bu fırsattan yararlanıp evi karıştırmaya başladık.

-Kumsal bak.

Dediğimde balam çok şaşırdım.

-Al.

Diyerek elindeki dosyayı bana uzattı. Dosya da benim adın yazıyordu. Tolga da vardı. İkimizin nişanlı olduğunu biliyordu sanırım.

-Abla.

-Napıcaz?

-Bende bilmiyorum.

-Buldum.

-Anlat.

-Bora senin kim olduğunu yan öğrenmemiş sadece Tolgayla bir bağın olduğunu biliyor ama o bağın nişanlı olduğunuzu bilmiyor.

-Eee.

-Tamam işte Bora yı kendine aşık edeceksin.

-Abla demekle adam bana aşık olur mu?

-Sende biraz dişil enerji yay. Hep böyle giyiniyorsun biraz süslen.

-Demicem. Ama sen neden kendine aşık etmiyorsun?

-Saf kardeşim adam saten seni seviyor. Baksana tüm hatıralarını saklamış, hala sana kumralım diyor.

-Haklısın.

Telefon çaldı. Arayan Tolgaydı hoperlöre alıp konuşmaya başladık.

-Buldunuz mu?

-Neyi?

-Belgeleri.

-Evin altını üstüne getirdik ama hiç birşey yok.

-Nasıl yok?

-Var. 

-Ne? 

-Bora bizim eski evin yanında oturuyordu. 6-7 yık beraber büyümüştük. O taşındı sonra annemde orayı terk etti.

-Başka yok mu?

-Var. Bu adam seni tanıyor. Bir dosya var. Seninle benim aramdaki bağı çözmeye çalışıyor.

-Ablanın bir fikri var mı?

-Var. 

Dedi ablam ve konuşmaya başladı.

-Bora eskiden kumsala aşıktı. Ona kumralım derdi ve şimdide öyle diyor. Bence bu arka kumsalı seviyor. Bunu kullana biliriz.

-Tutku sağol.

-Rica ederim.

-Plan belli o zaman adamı kendine aşık et Kumsal. Yine a de ararım.

Diyip telefonu yüzüme kapattı.

Uyanıp. Çiçekli güzel bir elbise giydim. Hiç istemesemde saçımı açtım.

Mahallesi uyu hazırlarken Bora geldi.

-Burda yiyeceğim. Yarında saat 7de.

-Tamam.

-Çok g-güzel görünüyorsun.

İşte adamı böyle kekeme yaparlar.

-Sağol.

Masayı kurdum. Kahvaltı yapıp gitti. Bizde evi armaya devam ettik. Ev ili karşıydı ama bir bodrum katı vardı ve üst katta 7 oda zemin katta 4 oda bodrum katında 5 oda ve bazı eğlence alanlar vardı.

Bora akşam çok geç geldi mutfağa Bir şeyler hazırladım. Yedi ve yattı.

Diğer günlerde böyle geçiyordu. Bu adamın dikkatini çekmeliydim.

Birgün Bora eve geldiğinde mutfakta ben bulaşıkları yıkarken bir anda elnbisenden dolayı açık olan omzuma üfledi. İrkildim.

-Napıyorsunuz?

-Siz bırak kumral.

Deyip üstüme yürümeye başladı.

-Bora napıyorsun?

-Sana sarılmak.

-Sen sarhoşun leş gibi kokuyorsun.

-Kumsal, beni hiç özledin mi?

-Çok.

-Neden aramadın?

-Ben seni çok aradım.

-Kumralımmmmm.

Diyerek bana sarıldı.

-Yarın evde parti vereceğiz. Davet gibi bişey olacak.

-Tamam Bora. Hadi sen yat iyi geceler.

-Geceler senle iyi.

Diye fısıldadı kendi kendine.