@yagmurkkk
|
Dosyanın ilk sayfasını açtığımda gözüme direk adamın fotoğrafı çarptı. Gözleri yeşil renkliydi. Çok donuk bakıyorlardı. Çene kasları çok sertti belli oluyordu dikkat çekiciydi. Saçları dağınık ve siyahtı, çok parlak bir siyahtı. İş içim olmasa bu adama aşık olmak benim için biçilmiş kaftandı.Adı Bora Ali Demir 'di.Çok tanıdık bir isimdi. İçimde değişik bir his oluşmuştu ismini okuduğumda. Boyu 195 ti. Bir insan nasıl bu kadar uzun olabilirdi ki. 29 yaşındaydı. 5 Eylül 1995 doğumluydu. Bu tarih bile çok tanıdıktı. Benden 3 gün 2 yıl önce doğmuştu. Babasının 5 yıl önce kalp krizi geçirip öldüğü yazıyordu. İçim sızladı o da babsızdı tek fark ben yıllardırı, o beş yıldır. Bir şirketi vardı İnşaat üzerine. Sayfayı çevirdim. Önce admın adını okudum. Mark Robert Holl. Esmer bir adamdı. Yüzünde sol yanağında derin bir dikiş izi vardı. Saçları kısaydı çok kısaydı. Bir ölü gibi bakıyordu. Hayat belki onuniçin bitmişti gözleri bunu anlatıyordu. Ama gözler her zaman doğruyu söylemezdi. 32 yaşındaydı. 10 Aralık 1992 doğumluydu. Çok soğuk sert bir adama benziyordu. Eskiden Amerikan ordusunda çavuşmuş. Ama ordudan atılmış ve sınır dışı edilmiş. Ailesi de Amerikada'ymış. Anne, babası orduda ölüş. Yurtta büyümüş kardeşiyle beraber. 198 boyundaydı. Bu adamın boyu çok uzundu. Sırık gibi bir adam olduğuna emindim. Sayfayı çevirecektim ki telefona bir mesaj geldi. Ablam yazmıştı. Ablam Kumsal neredesin sen. Siz Restoranın önündeyim. Bir şey mi oldu abla? Ablam Tolga'lar akşam yemeğe geleceklermiş. Haberin var mı? Siz Var. Ablam Eve gel o zaman. Siz Peki. Dosyayı merhaba çantamı koyup arabayı çalıştırdım. Eve doğru sürmeye başladım. Yolda aklımda sadece Bora dene admın yüzü vardı. Nasıl bu kadar yakışıklı olmayı başarmıştı,nasıl bu kadar tanıdıktı? Eve vardığımda zili çaldım. Ablam hararetli kapıyı açıp beni içeri aldı. -Bir sorun mu var? -Nasıl kabul ettin Kumsal? -Neyi? -Adem amcayla konuşmadın mı? -Konuşdum. - O zaman neden soruyorsun? -Ne saçmalıyorsun abla? -İçeri geç.Orda konuşuruz. Ablamon arkasından salona geçtim. Tolga ve Adem amca yan yana oturmuştu. Annemde karşılarına. Ablam annemin yanına oturdu. Bende salonun ortasında ortasındaki tekli koltuğa oturdum. Adem amca ben otrur oturmaz: -Kumsal dosyayı incelemişsindir inşallah. - Bir kısmını. -Güzel. Bu akşam iyice incşemeni öneririm. -Peki.Ama neden? -Kumsal benim eşim öldürüldü. O lanet gece onu öldüren damı sonunda buldum. Sanıyordum. Ama o şuan ölü ve bende sana oğlu hakkında, onun yakınında olan insanlar hakkında bilgiler olan bir dosya verdim. Bora Ali Demir. -Neden bunları öğreniyoruz? dedim. Tolga söze atladı. -Sen ve ablandan o admın yanında çalışmaya başlayıp onu hakkındaki hayatını maf edecek bilgiler öğrenmeniz istiyorum. -Neden bu işe bende karışıyorum? desi ablam. -Tutku sen tecrübelisin. Bu Kumsal'a ben güvenmiyorum ondan. dediğinde gözlerim fal taşı gibi açıldı. Nasıl bu kadar saygısızdı!? - TOLGA! HADDİNİ AŞMA!NE HAKLA BANA BU DİYORSUN VE GÜVENMİYORSUN!?GİT KENDİ İŞİNİ KENDİN GÖR O ZAMAN APTAL!!! diye bağırdım. Tolga yağa kalktı karşıma geçti. -Sende bir şeyi becerseydin o zaman. dedi. Gözlerim ateş püskürüyordu. Sinirden deliye dönmüştüm deliricektim. -TOLGA,SEN ÇOK OLUYORSUN!BAK SENİ - sözümü kesti -Rahmetli kocana yaptığın gibi kafamı sıkarsın.bu sözler damarımı taşıran son damlalardı.Serr bir tokat atıp, hiçbir şey demedem çantamı aldım ve evden koşarak çıktım.
|
0% |