Sabah ablamın seslenişi üzerine uyanıp valizimi hazırlamaya başladık. Ortalama bir ay kalıcaktık. Valizimi hazırladıktan sonra alt kata indim.Annem kahvaltıyı donatmıştı.

-OOO. Yelda hanım bu ne hamaratlık. Sen biz gidince mi hamarat oluyorsun be.

-HIH. Kızımız şef ama elinden yemek yediğimiz yok bizde böyle bir yol bulduk.

-Aşk olsun anne ben sana hiç yemek yapmıyor muyum. Restoran yoğun olmasa yapardım.

-Şaka yapıyorum be. Sen geç otur bende Tutku yu çaıprıo geliyorum.

Deyip merdivenleri çık aya başladı. Bende onlar gelene kadar çayları koydum.

-Oooo. Döktürmüşsün anne.

-Hadi ye de sonra konuş.

Ablamda masaya oturunca işi planlama başladık.

-Kumsal. Önce Bora yla iş görüşmesi yapacağız sonrasında işe bizi alacak tabikide.

-Nasıl bu kadar eminiz?

-Sen şefsin dimi ama biz seni bir gastronomi meslek lisesinden mezun biri gibi göstereceğiz. Bende sırdan bir hizmetçi gibi olucam.

-Abla sen nesin böyle ya. Planı ne ara yaptın.

-Tatlım unuttun mu senin ablan bir profesör.

-Bana diyorsun da hızlı olmazsan uçağı kaçıracağız.

-Doğru dedin haydi.

Ablam ağzını tıka basa doldurup oturduğu sandalyeden kaktı. Bende bir kça lokam daha yiyip. Üst kata çıktım. Üstüme lacivert kısa kollu bir crop ve deri ceketimi giydim. Altıma bol paça bir pantolon giyip saçımı topuz yaptım. Bez büyük bir çanta yada telefonumu kulaklığımı, güneş kremi, kirpik kıvurcısını ve bir kaç makyaj malzemesi koyup omzuma taktım. Valizin tutma yerini açıp alt kata indim. Ablamda gel ince arabaya yükledik eşyeleri annemle vedalaşıp havalanına gitmek için yola çıktık. Uçağa binip Pamukkale ye doğru yola çıktık.