Artık kırmızı bir elmada farkım yoktu. İyi yüzüme sokuldu. Gözlerini kapattı. Bir anda içeri. Miray girdi.ilk defa bu kız bir işe yaradı.

Deniz elini duvardan çekti sandalyesine oturup bana gel işareti yaptı. Yanına gittim. Yanındaki küçük sandalyeyi çekip oturmamı istedi oturdum ve Miraya döndüm.

-Pamir bu kız çıkmayacak mı?

-O benim sevgilim Miray. Ve ben istemediğim için sürece çıkmayacak.

-Peki. Al bu dosyayı bunu kopyala gel.

Diyip bana bir odaya uzattı. Ayağa kalkıp yanına gittim. Denizde arkamdan geldi.

-Bana bak aşağıda seni uyaramadım galiba. Kızım bak seni çok güzel döverim. Ben bur ressam olarak çalışıyorum kafan güzel basıyor mu?

-Ama hemen varoşa merhaba bahladın.

-Bana bak küçük zilli sana hayatının dayağını yediririm.

-Miray haddini fazla aşıyorsun.

-Ama oros-

Sözünü kesip sert bir tokat attım yüzüne.

-Mavi dur.

Dedi ve beni arkasına aldı Deniz. Mirayı tuttu yerden kalkmasına yardım etti.

-Miray çık.

-Ama Pamir.

- Çık!

Miray çıktı. Deniz bana döndü.

-Neden vurdun?

-Bana ne dediğini duydun.

-İyi misin?

-Evet.

Dediğimde bana sarıldı. Karşılık vermedim. Veremedim dona kaldım.

-Mavi özür dilerim.

Gözleri dolmuştu sesi hüzünlüydü.

-Neden özür diliyorsun? Ağlama aptal.

-Abin bunu öğrenirse beni döver mi acaba.

-Abin kimseyi dövemez.

-Nasıl bu kadar eminsin?

-İznim yokta ondan.

-Abin senin iznin olmassa beni dövemez mi?

-Evet. Ama izin vermeyeceğimi kim söyledi.

-Hıh. Zaman gösterir.

-Beni bırakacak mısın?

Dediğimde kollarını belimden çekti.

-Ben gidebilir miyim?

-Neden gidiyorsun ki?

-Taslağı oluşturucam.

-Bu dosyada örnekler var sevgilimmmm.

-Azgın boğa.

-Mavişş.

-Ver dosyayı.

-Alabiliyorsan al.

Dosyayı eline aldı. Kolumu uzattığımda yukarı kaldırdı.

-Versene.

-Al. 

Zıpladım alamadım. Ben uzandığımda elini yukarı kaldırıyordu.

-Alsana artık şunu.

-Ben sana bunu ödeticem.

-Aynen.

Zıpladım. Ayağım kaydı düşüyorum ki Deniz beni tuttu.

Gözleri parlıyordu maviden yeşile çalan gözleri çok güzeldi. Saçları dağılmıştı fazlasıyla. Çok etkileyici bakıyordu. Bir eli belimdeydi diğer eliyle dosyayı tutuyordu.

-Şuan çok komiksin.

-Neden aptal?

-Kızardında ondan.

Deyip beni kendine iyice sokuşyurmaya başladı

-Napıyorsun?

-İstediğim kadına yaklaşıyorum.

-Sen bana değil her kadına yaklaşıyorsun.

-Artık sadece sen.

-İnanmadım ama.

-Söz. Sevdiğinden sana.

-Sen benim sevdiğim değilsin?

-Emin misin?

-Evet.

-Kalbin öyle demiyor ama.

Dediğinde geri çekilmeye çalıştım. Dosyayı masaya fırlattım iki eliyle belime kavradı.İyice kızarmaya başlamıştım.

-Akşama senden salça yapalım dediğinde suratımı buruşturdum.

-AZGIN, gıcık, aptal boğa.

-Adımı kullan.

-Deniz Pamir Sezen tam bir aptal, azgın, gıcık, serserim, çapkın bir boğasım.

-Kimseden bu kadar fazla hakaret duymamıştım arka arkaya.

-Beni bırakmassan devam dicem.

-Et. 

-Ben sana bunu çok pis ödeticem.

-Hıhı. Ne yapacaksın?

-Seni-

Durdum kapı açılmıştı. Deniz beni bıraktı. Kapıda Deniz kadar değil ama yakışıklı, uzun boylu esmer bir adam vardı. Gözlerini ela olduğunu içeri girip koltuğa oturduğunda anladım.

-Bayan kim?

-Bayan değil kadın. Dedim.

-Mavi. Mavi Güçlük duvar için ressam.

Diye beni tanıttı Deniz.

-Çalışanlarda mı yürüyorsun?

-O aynı zamanda komşum.

-Bundan sonra sık görüşeceğiz o zaman.

Dedi. 

-Ben artık çıkayım, taslağı oluşturup boyaları alırım.

-Tamam.

-Akşam yemeğe bendesin. Abimle de tanışırsın.

-Abiyle tanıştırmak falan siz çok hızlısınız ha.

-Kendisi yakamdan düşmüyor. Sizde gelirseniz.

-Ha şey. Ben Batım Güven.

-Memnun oldum.

-Bende.

Dediğimde odadan çıktım. Duvarın karşısına geçip biraz düşünüp bilgisayarımı çıkartıp biraz araştırma yapıp karakalemle bir taslak oluşturup, boya almak ve akşam için malzeme almak için çıktım.