@yagmurkkk
|
Arabaya binip yola çıktım. Tablolarımı önceden götürdüğün için araba boştu. Vardığımda 10 dakika kalmıştı başlamasına. Hemen tabloları kontrol ettim. Sorun yoktu. Açık artırma başladığında beniö hiçbir tablom çıkarılmadı. Hemen bir görevlinin yanına gidip sordum. -Beyefendi, neden benim hiç bir tambolm çıkarılımıyor. -Mavi Güçlük değil mi? -Evet. -O tabloları sabah bir adam gelip aldı . -Nasıl yani? -Bir adam geldi isminiz verdi ve bizden tablolarınızı istedi. Bizde itaraz ettik. Sonra tabloları değerinin iki katı para verdi. Bizde kabul ettik. Parayı ibanınıza atmıştık aslında. Bir kontrol edin isterseniz. -Ama tablolar burda. -Akşam üstü gelip alacağını söyledi. - Beyefendi Adamın kim olduğunu biliyor musunuz? -Hayır. -Sağol. Kolay gelsin. Diyip alandan çıktım. Arabaya doğru yürüdüm. Acaba kim ve neden almıştı. Tufan almış olabilir miydi. Hayır o hapiste alamaz. Ya çıktıysa. Tühleeim diken diken oldu. Tufan hapisten çıktıysa o şerefsiz herşeyi mahcedebilir.Hayatımı daha yeni düzene sokmuştum. Arabaya binip Cafe için yola çıktım. Arabadayken aklımda sadece Tufan vardı. Hapisten çıktıysa ne yapacaktım. Ama beni unutmuş olabilir. Umarım unutmuştur. Cafeye vardığımda içeri girdim ve bir çalışana patronun odasını sordum. Beni ikinci kattaki kapalı ofise yönlendirdi. Kapıyı tıkladım "Gel" diye tanıdık bir ses geldi. Umursamayıp içeri girdim Ofis lacivert renkte döşenmişti. Adam sandalyede bana arkası dönük bir şekilde oturuyordu. -Merhaba. -Selam. -Ben Cafe duvarı için gelmiştim -İsminiz? -Mavi Güçlük. Dediğimde adam bir hışımla bana döndü. Yüzünğ gördüm. Hayır!!!... Bu AZGIN üst komşum. -Mavi. -Buyrun. -Beni tanımadığını söyleme. -Seni tabikide tanıdım. Azgın bo- Dediğim de sözümü yarım bırakıp sertçe yutkundum. -Azgın boğa. Öylemi. -Yani apartmanda öyle. -Hımmm. -Hem ben öyle bişey size demedim şuan yani. -Dedin. -Demedim. -Dedin. -Demedim. -Dedin diyorsam dedin. -Bende demedim diyorsam demedim. -Dedin. -Denedim. -Dedin! -Demedim. Hızlıca "Demedim" demeye başladım o da bana karşılık hızlıca söylemeye başladı. Ben bir an "Dedim" diyince o da"Demedin" dedi. -Bakın sizde bana katılıyorsunuz. -Çilli maviş. Okey bu sefer senin dediğin olsun. -Saten öyle olacaktı. -İlk katta boş bir duvar var. Oraya resim yapmanı istiyorum. Kahve, pasta, tatlı, vanilya... falan çiz. -Peki. Hemen şimdi mi? -Hayır yarın gel başla. -Okey. Dedim aynı onun dediği gibi onu sinir etmek için. Eliyle nazik bir şekilde kapıyı gösterdi. Çıktım cafeden ve Gün ü aradım. -Efendim mavişim. -Gün yemeği bu akşamlık sen yapsana. -Ama sen daha iyi yapıyorsun. -Gün, evde kalacaksın bu gidişle. -Mavi attırma adamın kafasını. -Tamam. Ben gelince pizza sipariş ederim. -Tamam. By canısı. -By aşkım. Telefonu kapatıp çantama koydum. Eve doğru yola çıktım. Eve girdiğimde gün salonda oturyordu. -Erken gelmişsin işten. -Tatlım ben bir mimarım evdede çalışırım ofistede. -Tamam. Ben duşa giriyorum. Girmeden sipariş ederim pizzaları. -Tamam. Pizzalrı sipariş edip duşa girdim. Duşya kapı sesi duymuştum. Üstümdeki bornoz çıkarmadan ıslak ve uzun saçlarımla evde yürümeye başladım. Gün salona ve odasında yoktu. Mutfağa girdiğimde Gün ün karşısında oturma Deniz i gördüm. -Sen evd çıplak mı geziyorsun? Diye sordu Deniz. -Sana ne bundan boş boğaz. -Ama ben senin patronum yakışmıyor mu böyle sıfatlar? -Ne kadar çok yakıştığını bilsen. -Ben onu değil şuan bornozla olduğunu bilirim. -Sana ne bundan. Ev Gün le benim değil mi?Çıplakta gezerim istersem. -Valla çıplak ta olur bornozla da olur senin böyle gezmen işime gelir. Bazı yataklarda tecrübe kazanırsın benimle. -Bana bak azgın boğa rahat dur çarparım şimdi sana burda iki tane. Gün aramıza girip, -Sen git giyin Mavi. Boşver sen onu. Dediğinde Deniz in suratına bakmadan odama gitttim. Üstüme rastgele beyaz bir tişört, altımada siyah bir eşofman giydim. Saçlarımı olduğu gibi ıslak ve ık bıarktım ve parhüm sıktım. Deniz umrumda değildi parhümün kokusu çok hoştu da ondan sıktım. Mutfağa girdiğimde Deniz ve Gün karşılıklı oturup sohbet ediyorlardı. Gün içinde de ün yanına oturup Pizza kutusunu açtım ve bir dilim alıp yedim. Onları dinlemaya başladım yerken. -Bugün Mavi iş buldu. -Nerde? -Vanilya cafeden. -Hımmm. Mavi sana anlatmamış sanırım. -Neyi? -Vanilya cafenşn sahibi benim. Mavişi işe ben aldım. Afederisn çilli maviş diyecektim. Dedi gözlerini bana dikerek ve pizzadan bir dilim aldı. Elimdeki dişim bitincen konuşmaya başladım. -Umarım bu akşam birilerini inletmessinde bizde uyuruz. -Ama ben birini inleticem. -Aman be bıktın be. -Kim olduğunu biliyor musun? -Hayır. -Mavi gözlü. Kahverengi saçlı olan çilli birini adıda Mavi Güçlük. -Sen kafayı yemişsin. -Neden? -Ben asla seninle olmam. -Görücez. -Bir daha bana böyle şeylerle ilgili konuşursan senin o gözlerini oyarım azgın. -Sana azgınım ben. Şehvet tuzağı. -Lan seni varya! Diyip ayağa kalktım. Gün elimi tuttu ve o tatlı bakışlarıyla beni durdurdu. Geri oturup pizza ye ye başladım. Hiç bir şey demeden pizzayı bitirdik Gün ne kadar ısrar etsede Deniz gitti.
|
0% |