Deniz gidince Güne olan biteni anlattım.

-Gün Tufan hapisten çıktıysa beni mahveder.

-Abin. O gelsin.

-Kanka sen onu sevmiyormuydun. Sorun olazmı.

-Saçmalama önemlş olan burda senin güvenliğin.

Telefonu elime alıp abimi aradım ona olan biteni anlattım..Yarın akşam üstü burda İstanbul da olacaktı.

Sabah çiçeklerimi Günün çiçeklerini suçlayıp hızlıca giyindin. Elin ayında olmamıza rağmen havalar çok soğuk değildi. Ortalama dercedeydi. İnce lila Renkli bir kazak ve bol paça siyah bir pantolon giy dün. Ve uzun siyah saçlarımı tarayıp olduğu gibi düz halinde bıraktım. Evden çıkıp apartmanın önüne indiğimde şansıma tüküreyim ki Deniz de oradaydı. El sallayıp geçecektim ki bana gel anlamında elini salladı.

-Efendim Deniz.

-Ama ben senin patronunun Deniz demek olmaz.

-İş yerinde Pamir bey, apartmanda Deniz sin.

-İsimlerimiz de yerlere göre kodlamışsın Mavişşşş .

-Bana maviş deme.

-Neden.?

-Sana ne.

-O zaman dicem.

-Demiceksin.

-Ama mavi gözlüğün hemde adın Mavi.

-Ben sna sarı kafa demiyorum ama.

-Sarışınım ama bu sarı kafa gibi bir hitao şeklini hakkettiğimi göstermez.

-Aman. Sarışın tipsiz.

-Sarıyım.Ama çok yakışıklıyım.

Bu konuda övünmese bu çocuk benim ömrümde gördüğüm en yakışıklı erkek olurdu saten de öyle ama o beni gıcık ettiği için öyle dedim.

Deniz Pamir Sezenin anlatımıyla.

-Aynı tere gidiyoruz saten gel beraber benim arabada gidelim.

-Saten hiç trafik çekcem kafan yok valla işime gelir.

-Hadi. idyerke eşimle beyaz Ford jipi gösterdim. Mimiklerimi Nike puan öadna arabaya doğru yürüdük. Bendiğimizfe kemerini bile talanmıştı.Çok beceriksiz Di tablo ve yemek dışında ama o kadar güzeldik bide kızınca koyulaşan o mavi gözleri uzun mis kokulu saçları. İnsanla inatlaşırken attığı kialatı, inatı, enerjisi, neşesi... Herşeyi yle mükemmeldi.

Bir süre sonra tarfij ışıklarında durduk. Ona döndüm ve yavaşça gözlerimi dkwecesğne her yeri süzdüm. Lila çok yakışmıştı. Saçlarını bir teli bile karışık değildi.

-Çok gğzleisn. Dedim güzelliği karşısında hayran kalmış bir biçimde.

-Sağolda sendne iltifat beklemezdim Deniz Pamir.

İlk defa iki ismimi birden kullanmıştı. Bu kullanışı kafamda binlerce kez yankılanöoşyı. Hepte yankılancantı.

İstemsizce çarpık bir şekilde sırıttım. Kendimi onu yanındayken kontrol edemiyorum. Onu İlk gördüğüm andan beri.

-Oooo. Sırıtıyorsunuz.Acaba hangi kız yüzünü bu kadar komik bir sırıtmaya büreyeck kadar seni neşlendirdi.

Derin bir iç çektim bunu dan sarhoş olamam için içkiye ihtiyacım olmadığını o saçlarını yüzüme savurduğun da anladım kokusu yeter de atardı.

-Hıh. Ben saçımı savurdum sırıtış gitti. Derin nefesler alınmaya başlandı. Sevilmiyorum galiba.

-Semi o kadar çok --

Sözümü kesip,

-Sus terbiyesiz, fesat adam.

-Sen çok safsın. Aynı zamanda avmden fesatsın. Aklına hemencecik neler geldi. Pis sapık.

-Benim sen olmadığımı farkındasındır umarım.

-Ne saçmalıyorsun?

-Valla senin yanında ne yaparsak yapalım sen fesat ve sapığın ağlasısın.

-Aman lafta sokarmış.

-Iy. Gıcık. Ha bu arada bize abim gelicek çok bizim dairede dolaşma derim.

-Neden?

-Seni mahveder de ondan. Abim yşm sevgililerimi dövdü benden ayrılsınlar diye.

-Sırf gıcına sizin orda olacağım.

-Görücez.

Dedi ve sustuk. Yol boyu yolu izledi. Kafeye vardığımızda kapıdaki yabancı adam dikkatimi çekti mavişim onun yanına gidince bir köşede dikkatle onları dinle ye ve izlemeye başladım.