@yagmurlayagmurlugu
|
ne demek çocuklar karışmış. Böyle bir sey olamaz. Hepinizi dava edicem." Evet. Karıştırılma saçmalığı benim başıma gelmişti. Dünyada milyarlarca insan varken milyarda bir olan ihtimal benim başıma gelmişti. "Hanımefendi gerekli mecralara şikayette bulunduk..." Doktoru dinlemeden odadan çıktım. Her şey zaten üst üste geliyordu. "Kızım " duyduğum sesle arkami döndüm. Siyah saçlı, kara gözlü bir kadın vardı karşımda. Bana fazlasıyla benziyordu. Biyo annem olmalıydı. Doktorun odasında dikkat etmemiştim. Biyo babam da biyo annem gibi esmerdi. Yanlarında bir de biyo kardeşim olduğunu düşündüğüm 20 -21 yaşlarında bir erkek vardı. Boyu fazlasıyla uzundu. Yapılı biriydi. Annesi ve babası bana özlemle bakarken o nefretle bakıyordu. "Kızım" diyen biyo anne bana sarıldı. Ne yapacağımı şaşırır vaziyette kaldım. Sarılmasına karşılık vermeyeceğimi anladığında kollarını geri çekti. Boş gözlerle yüzüne bakıyordum. Bende böyleydim işte. Kimseye duygularımı göstermezdim. Beni tanımayan anlamazdı. Hayat beni böyle bir kalıba sokmuştu. Güçlü olmam gereken bir kalıp. Çünkü bu dünya acımasızdı. Güçlü olmayanı, arkasında kimsesi olmayanı eziyordu. Ben Umay kara. Klasik watpad kitaplarındaki gibi karıştırılmışım jfnxb. Ne kadar trajik değil mi. " Kızım, biz seni yanımızda istiyoruz. Lütfen bize bir şans ver" dedi biyo baba. " nee" diyebildim sadece. Benim bir hayatım bir ailem vardı zaten. "Bakın ben sizin daha adınızı bile bilmiyorum. Tanımadığım insanlarla kalacak değilim." Dedim. "Rahatımı bozamam sizin yanınızdayken sevgililerimle buluşamam demiyor da " Nee bu velet ne diyordu ya. Şuan ondan daha önemli bir konum vardı. " Kes sesini velet. Ve benimle konuşma. Bakın benim önce sizi tanımam lazım." " tamam kızım tanışalım ben annen serap yıldız. Baban cemal yıldız. Kardesin arda yıldız. "
...
Şuan kafeye gelmiş oturuyorduk. Eve gitmek istemiyorsam kafede oturabilecegimizi teklif etmişlerdi. Kıramadım. Serap yıldız: kızım adın ne ? Haa ben adımı söylemedim daha xjdjdb Umay : Umay ben. Cemal yıldız: ne güzel ismin varmış. Konusma bu kadardı. Ne ben konuşuyordum ne de onlar. Offff sıkıldım. Umay: buraya susmak için gelmedik herhalde. Anlatın kendinizi Serap : ben serap annenim. Ev hanımıyım. Cemal : ben cemal. Babanım. Aile şirketimizi yönetiyorum. Abinlerle. Umay : abinlerle derken Serap: 3 tane abin var. Bak onlarda geldi. Arkamı döndüğümde 3 tane adanla karşılaştım. İkisi bana bakarken gözlerinde sevgi vardi. Birbirlerine oldukça benziyorlardi. Muhtemelen ikizlerdi. Üçüncüsü en büyükleriydi galiba. Nefret vardı gözlerinde saf nefret. Serap : oğullarım kardeşiniz Umay. Umay bunlarda abilerin. En büyük abin Yusuf. Diğer abilerin ikiz. Yiğit ve Yağız. Yiğit: ay abisinin prensesi. Diyip boynuma atladı. Yağız daha mesafeli duruyordu. Ama sarılmak istiyor gibiydide. Cemal : hadi oturun. Herkes bir yerlere oturdu. Yusuf: anne baba. Neden çağırdınız bizi . Size kardeş istemiyorum dedim. Ada ' nın yaşattıklarını unuttunuz herhalde. Ada karıştırıldıgim kızmış. Bir kaç ay önce yurt dışına kaçmış. Sonra zaten karıştırılma mevzusu ortaya çıktı. Adanın biyo anne ve babasına ölmüştü zaten. Ama bu kız bunlara ne yaşatmıştı. Yağız: abi. İkisini bir tutma herkes ayni değildir. Yusuf : sizin ne düşündüğünüz umurumda değil ama bu sürtük benim kardeşim değil. Ben senin abin değilim be hiçbir zaman olmucam. Umay: Sen kimsin bana sürtük diyorsun be. Bu kim köpekti de bana hakaret ediyordu. Arda : abime bağıramazsın. Yalan mı söylüyor. Şu tipine bir bak. Kimbilir kimlerin altına yatıyorsun. Cemal : arda kes sesini. Ablanla düzgün konuş. Arda : o benim ablam değil hiçbir zaman da olmucak. Yiğit: kes sesini dedik lan sana. Diyip ardayı yerine oturttu. Ben bunların dediklerine neden üzüldüm ki şimdi. Sesimin sakın kalmasına dikkat ederek konuştum. Umay : siz hiçbir kadına böyle konuşamassınız. Ne yaşadığınız zerre umurumda değil. İstediğiniz yaşayın ama bu bir kadına böyle konuşma hakkını vermez size. Ha bu arada Siz benim abim veya kardeşim değilsiniz hiçbir zamanda olmucaksınız. Bir gün bu aileyi ailem olarak görsem bile sizi asla görmücem. Söyloyeceklerimi söyleyip kalktım masadan. Serap hanıma numaramı verip uzaklaştım ordan. ...
Umay Karaydım ben. Babasının güçlü kızı, annesinin savaşçı prensesi , kardeşinin yıkılmaz ablası. Ben kara ailesinin veliahtıydım. Bunlar beni yıkamazdı. Bir ailem vardı benim zaten. Mezarlığın kapısına gelince duygularım gün yüzüne çıktı. Kapıdaki görevliye selam verip içeri girdim. Alışmıştı bana. İki yıldır haftada bir gün burdaydım. Mezarların arasından geçerken göz yaşlarıma engel olamıyordum. Bu mezarlık benden çok şey almıştı. Sekiz yaşımdan beri babam diyip boynuna sarıldığım babamı, saçlarımı koklayarak öpen annemi almıştı benden. Mezarların başına geldiğimde dilimden iki sözcük döküldü, sonrası hıçkırık sesleri; "Annem, babamm" İki mezar taşı iki isim iki toprağa karışmış beden. Benim canımın yarısı buradaydı. Benim küçük Umay olduğum yerlerden biri burasıydı. Kafamı kaldırıp gözyaşlarım arasından mezar taşlarındaki isimlere baktım. Serhat Kara. Mavi Kara.
|
0% |