Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@yagmurmuyummmm

Sabah zil sesi ile söylene söylene uyandım. Kapıyı açtığımda kapıcı Murat abiyi gördüm.

Bana dikkat ile bakıyordu "kızım okul saatin geldi ama sen çıkmayınca meraklandım uyuya kalıp da geç kalma diye uyandırayım dedim" Dedi

Murat abi iyi insandı 3 senedir heo benim yanında durmuştu. 13 yaşından beri zar zor tek yaşamaya başlamıştım. Ozamanlar kirayı çıkarmak için ne kadar çalıştığımı kendisi çok iyi bilirdi.

Para biriktirip kira derdinden kurtulmak için evs ahibine güzel bir teklif yapıp evi satın almıştım. Evet bunları daha çocuk yaşımda sorumluluk edinip yapmıştım.

Düşüncelerden çıkıp Murat abiye döndüm "Teşekkürler abi uyuya kalmışım" dedim. Murat abi kafasıyla beni onaylayarak uzaklaştı.

Bende odama geçip hemen hazırlanmaya başladım. Saçalarımı sadece hızla taramıştım.

Okulda serbest kıyafet olduğu için üzerime beyaz kolları siyah çizgili biraz kalın bir sweat altıma lacivertimsi bol bir kot giydim. Göksel özel lisesinde burslu okuyordum.

Siyah geniş kol çantamı da alıp kitapları koydum. Telefonumu da yanıma alıp hızla evden çıktım.

Ben çıktıktan 5 dakika sonra minibüs de gelmişti. Hızla okul için maaşımdan ayırdığım parayı şoföre uzattım okul yollu araba ile 15 dakikaydı.

Eğer minibüs hızlıca giderse rahatça okula yetişirdim. Sabah saati öğrenciler okula işçiler işe gittiği için oturacak yer yoktu. Kafamı demire yaslayıp yolun bitmesini bekledim.

15 dakika sonra:

Şansım yaver gitmiş ve tam 15 dakikada okula varmıştım. Okulun bahçesine girip hızla sınıfa doğru ilerlemeye başladım.

Arkamdan "ırmak" diye adımın seslenilmesiyle oraya doğru döndüm. 12. Sınıflardan Akın'dı. Kendisi abim gibiydi.

"Efendim " dedim hemen yanıma gelip "sizin sınıfın orada cengiz yine seni rahatsız etmek için seni bekliyor. beraber girelim benim yanında birşey yapamaz ödlek" Dedi.

Derin bir of çektim . Cengiz Akın ile aynı sınıftaydı. Ve Akın'ın yanında beni göre göre takıntı haline getirmiş sürekli beni rahatsız ediyordu.

Şikayet etmiştim ama okula bağış yapan önemli ailelerden olduğu için birşey yapmamışlardı.

"Tamam abi" Diyip beraber yürümeye başladık. Akım "Bugün neden geç geldin? arabayla seni evden almaya geldim ama sen inmeyince bende erken çıktın sandım." dedi.

Akın abide okulda ayrı tutulan öğrencilerden biriydi. Buralarda zaten genelde burslu ve zengin öğrenci diye ayırırlar. Tabi Akın abi sayesinde hiç öyle bir davranışa maruz kalmamıştım.

"Uyuya kalmışım Murat abi uyandırdı" Dediğimde kafa sallayarak beni oanyladı. "Irmak bak okula geliyorsun. Okul bitince direkt işe gidip çalışıyorsun. Daha reşit bile değilken böyle sorumluluk alıp tek yaşamanı söylemiyorum bile . Bir süreliğine bari benim yardımımı kabul et " dedi.

Kafamı 2 yana sallayarak red ettim. "Abi seninle 6 senedir birbirimizi tanıyoruz. Benim o çöplükten nasıl zorluklar ile çıktım kendi emeğim ile kendin diyorsun çocuk yaşta kendime yeni bir hayat kurdum. Senin şuan dediğinin bütün emeğini yok say başkasının eline bakarak yaşa demek. Ve ben bu kadar zorluğu bir başkasının eline bakmak için yaşamadım." Dedim.

Benden her zaman ki yanıtını aldığı için umutsuzca kafasını salladı. Bu sırada bizim sınıfin kolidoruna gelmiştik.

Ve Cengiz tabii ki bizim sınıfın yanında beni bekliyordu. Kolumu Akın'ın koluna sarıp onla hiç göz teması kurmadan sınıfa girdim.

Akın abide benim ile girmişti. Cengiz tek olmadığımı görünce gitmişti. Akın abi karşıma geçip "iyi dersler abicim. Birşey olursa hemen yanıma geliyorsun." Dedi.

Başımı aşşaği yukarı sallayarak onu onayladım. Sınıftan çıkınca bende kendi yerime geçtim cam kenarı 3. Sıra

Zaten ben geçince matematikcide gelmişti.

6 saat sonra:

Çok şükür okul bitmişti. Tabi bende bitmiştim. Bugün iş biraz daha geç başladığı için önce eve gidip güzel bir düş almayı planlıyordum.

Okuldan çıkıp durağa döğru ilerledim. İnerken okulun önünde iniyordum. daha erken okula varayim diye. Ama giderken durak okuldan önce olduğu için hemen durağa gidip orada bekliyordum.

bana kalırsa bunu yapmayan öğrenci yoktur.

Durağa vardığımda hemen boş yere oturup minibüsü bekledim.

Çok şükür bugün çok bekletmemiş hemen gelmişti. Yer kapmak için en önde binip hızla boş bir yere oturdum.

Çantamın gözünden parayı çıkarıp bir tane adama uzattım "1 öğrenci uzatır mısınız?" Dedim.

Adam parayı alıp şoföre doğru uzattı. Zaman hızlı geçsin diye telefonumu çıkarıp reels izlemeye bazılarını Akın abiye yollamaya başladım.

Üstten Akın abinin reelsime yanıtı geldi. Bekletmemek için üstüne basıp mesaja baktım

Akın abi:

DHWKSJSNSJAAVSJ aynı sen çocukta senin küçüklüğüne benziyor fark ettin mi?

ben:

 

 

 

 

Eveeeet fark ettim bi an benim küçüklüğüm sandım hatta.

Biraz daha medajlaştıktan sonra konuşma bitmişti. Telefonu kapatıp yola bakmaya başladım. 2 dakikalık bir yol kalmıştı.

Cama bakarken bir ses duydum bana söyleniyordu sanırım "kalkta ben oturiyim sen gençsin" bunu söyleyenin yüzüne baktığımda 30 lafını ortasında bir kadın gördüm.

Tamam ben gençtim ama bu kadın da yaşlı değildi yani. Zaten yolum az kaldığı için hiç tartışmaya girmeden kalktım. Bu tipleri git gel yapa yapa tanımıştım. İstediklerini almadan hiç susmalardı.

Yaşlı ve hamilelerin anlardım ama sırf benden büyük diye yaşlı rolü kesip yer almaya çalışanlara sinir oluyordum. Benimde okulda çıktığımı görüyordu. Gelip beni rahatsız ediyordu.

Normalde yolum uzun olsa asla vermezdim. Ama başım ağrıyordu onunla uğraşacağım ve eve az kalmıştı.

Oturduktan sonra sanki sessiz söyluyormuş gibi yapıp benim duyacağımız bile bile kendi kendine "demesek hiç yer vermiyorlar şükür nesile bak" Dedi.

Bu tiplere normalde yaşlısın desek öyle bir cazgılaşıp söylenmeye başlardı ki anlatamam. Ama şuanda kadın kendi kendine yaşlı muamelesi yapıyordu.

Onu Takmayıp önüme döndüm. Zaten ineceğim yere varmıştım. Kadını arkamda bırakıp minibüsten indim.

Binaya girip kendi daireme çıktım. Eve girip hızlı bir duş aldım . Ardından dolabıma doğru ilerledim.

Üzerime mavi dar bir tişört altıma düşük bel lacivert bol bir Jean. Kulaklığımla boynuma geçirip odadan çıktım.

Sabah sweat şuan tişört gidiyordum çünkü sabah esintisi diye birşey var ama şuan öğlen ve hava sıcak.

Mutfağa gidip kendimi bugünlük idare edebilmem için 2 tane karışık tost yaptım. Oturma odasında ki masama doğru gidip tabağı bıraktım.

Geri mutfağa gidik kendime çay koydum. Onu da tostun yanına bıraktıktan sonra kumandayı alıp sandalyeye oturdum.

Haber kanalını tam değiştirecek iken spikerin dedikleri dikkatimi çekti "göksel ailesi yıllar önce öldüğü söylenilen kızlarının yaşadığını ve yakın zamanda onu bizler ile tanıştıracağını bildirdi." Diyordu.

Kaşlarım havalandı bizim okulun sahibi olan Cihangir Göksel'den bahsediyorlardı. Neyse der gibi omzumu indirip kaldırdım ve masterchef tekrarlarını açtım.

Dün işten geldikten sonra yorgun olduğum için izleyememiştim. Tostumu yiyene kadar izleye bilirdim.

Mehmet şeye çok gıcık oluyordum. Adam oto boka sinirleniyordu. Tam içimden ona saldıracak iken telefonum çaldı.

Baktığımda tanımadığım bir numara ile karşılaştım. Aramayı kabul edip "alo" diye lafa girdim.

Aynı şekilde "alo" Dedi karşıdaki adam. Sesi tanıdık geliyordu ama emin değilim.

"Buyrun nolmuştu?: dedim karşıdaki adam "ben Cihangir Göksel sizinle görüşmek istiyorum müsait misiniz?" Dedi.

Kaşlarım çatılmıştı. "Bizim okulun sahibi olan Cihangir Bey?" Dediğimde adam bir süre sunmuştu "benim okulumda okuduğunu bilmiyordum ama evet o Cihangir ben sorumu yeniliyorum müsait isen konuşabilir miyiz?" Dedi.

Cihangir bey benimle konuşacağına göre konu ciddi olsa gerek "Şuanda işe gitmem gerek Cihangir Bey. Bugün mesai yok erken çıkacağım. 17.00 da çıkmış olacağım. " Dedim

Cihangir Bey "Daha 16 yaşındasın ne işi?" Dedi. Bunkadar sorgu hoşuma girltmemişti.

"Özel konular diyelim. Siz bana konuşmak istediğiniz yerin konumunu atarsanız sevinirim" dedim

"Peki atacağım görüşürüz Irmak" Dedi ve telefonu kapattı. Kaşlarım çatılmıştı. Onun okulunda okuduğumu bile bilmiyordu. Konu o zaman okul ile ilgili değildi. Ama başka ne olabilirdi.

bilmiyordum.

 

ilk bölümün sonundan selamlarrrr.

Daha uzun yapacaktım ama biraz kısaltım.

oyları ve yorumları unutmayalım.

Görüsürüzzzzz🩶🩶...

Loading...
0%