@yagmurmuyummmm
|
selamlaaaarr, naberrr? Keyifler nasıl? yeni bölümle geldimmm. Yine sevdiklerimden bıraktım üste dinlersiniz. *adamlar* oyları attıysanızz bölüme geçelimmm. 5.Bölüm: Sabah odamda bir ses bombası sesi ile yerimde sıçradım "Daha tavuk ötmeden beni ses bombası ile uyandırmanizın sebebi nedir acaba?" Diye homurdandım. Emre'nin sesini duyunca öldürme planları hazırlamaya başlamıştım bile "bu evde tavuk değil ben ve ses bombam ötüyoruz bebeğim alışırsın " Dedi. Sinirle yerimde tepine tepine kalktım. "Saat kaç" dedim. "09.30" "Günlerden?" "Pazar" drdiğinde ağlamaklı bir ses çıkardım ."Bugün benim öğlene kadar uyuyamam lazımdı ya" dedim. O ise bana gülüyordu. Bana hadi hadi der gibi bakarak "hadi be bugün pazar kahvaltısı var. Her pazar ailecek yapılmak zorundadır. Biseyler yedikten sonra yine yersin" Dedi. Bakışlarım dalgınlaştı. Akın abilere bazen pazar günü gittiğimde hep imrendiğim o ailecek yapılan pazar kahvaltıları. İlk defa kendi ailem ile yapacaktım. Kafamı tamam anlamında salladım "sen çık ben geliyorum" dedim. Yüzüne bir şaşkınlık geldi "bu kadar mı ben daha çok uğraşırırsın sanıyordum" Dedi. Derin bir nefes alıp "kurcalama çık ve aşşağıdakilere birazdan geleceğimi söyle." Dedim. Çok şükür sorgulamadan çıkabilmişti. Giyinme odasına gidecek iken telefonum çaldı. Akın abi arıyordu. "Efendim abi?" "Nasıl gidiyor Irmak?" "Düşündüğümden çok daha iyi kısa sürede alışırım gibi duruyor" "İyi,iyi ben sana bugün buluşalım mı dicektim hatta Ayazlarıda al güzel olur" Dediğinde biraz düşündüm. Ama son kararım "tamam abi görüşürüz. Şimdi beni kahvaltıda bekliyorlar kapatıyorum" "Tamam abicim yeri falan sen kahvaltını ettikten sonra ban yaz ayarlarız" Dedi. "Tamam" Diyip kapattım. Telefonu çalışma masasının üstüne bırkıp giyinme odasına girdim. Hava fazla soğuk durmuyordu. Siyah alt kısmı üçgen şeklinde yanında ipi olan bir straplez, altına cepli bir kot pantolon giydim. Takı olarak kelebekler bir kolye takip. Siyah bir kol çantası aldım. Normalde makyajdan yapardım ama şuan beni bekliyorlardı. O yüzden nemlendirici ve maskara ile idare ettim. Parfümlerini sıkıp odadan çıktım. (Kulaklık yok) Aşşağı indiğimde herkes masada beni bekliyordu. Mahcubiyet ile "beklettim biraz kusura bakmayın" dedim topluca hepsine. Cihangir Bey sorun yön der gibi kafasını salladı. Abi tayfası ise sorgularcasına bana bakıyordu. Ne geleceğini anladığım için "Akın abi i e buluşcam. Hatta bana Ayazlarada söyle isterlerse onlarda gelsin dedi" dedim. Elif hanım hangi Akın olduğunu biliyordu ama diğerleri bilmediği için sorguya çektiler. Ayaz "Benim ismimi veriyor ise tanışıyor muyuz?" Dedi. Kafamı sallayarak "Dilan teyze ve Doruk amcanın oğlu" dedim. Hepsi şaşırmıstı. Elif hanım hariç. Selim "siz onunla tanısıyor musunuz?." dedi.Yok anne babasına kadar biliyorum ama tanımıyorum. Bakışlarımı ona çevirip "6,7 senedir tanışıyoruz " dedim. Bu sefer Toprak "nasıl tanıştınız?" Dedi. Anlatmak ile anlatmamak arasında gidip geliyordum. En sonunda kararımı verip Toprak'a bakarak "şunada kahvaltı sofrasında anlatılacak birşey değil belki sonra" dedim. Hem kırmamaya çalismış hemde istediğimi almıştım. Biraz daha atıştırdıktan sonra Cihangir Bey "kızım kimliğini verebilir misin? Soyadını Göksel yapalım"dedi. Başımı sallayıp sandalyemin kenarına astığım çantamdan cüzdanımı çıkardım. Onun içinden de kimliğimi alıp Cihangir beye uzattım. Cüzdanımı geri koyacak iken telefonum çalınca çantayı kapatmadan onu aldım. Akın abi arıyordu. "Efendim abi" "Saati ve yeri söylemek için aramıştım. Saat şuan 10.30, 12.00 gibi buluşalım diyorum mekanı da sen seç" dedi "Tamam o zaman 12.00'da bizim lunaparkta" Dediğimde onaylayan mirıltısını duydum. "Bana uyar sizinkilere selam söyle hadi görüşürüz abicim" dedi. "Görüşürüz" Diyip telefonu kapattım. Zaten duymuslardı ama yinede abi tayfasına dönüp. "Saat 12.00' da buraya galiba yarım saatlik uzaklıkta bir lunapark var oraya gideceğiz" dedim. Hepsi beni onayladı ama Emre üzgün bir sesle "ben bugün çok halsizim. Hasta okucam büyük ihtimal ile gelemem" Dedi. Üzülmüştüm. Onunda gelmesini isterdim. Buluşmaya daha bir buçuk saat vardı. Akın abi ile mesajalarımıza girdim ben:
Abi tamam dedim ama Emre çok halsizim gelemem diyor. Sen buraya gelsen olur mu? Hepimiz eğlenirken o evde tek kalmasın. Akım abi: olur abicim problem yok. Hem Cihangir amca ile Elif teyzeyle görmüş olurum. Ben:
teşekkürlerrr telefonu masaya bırakıp geri onlara döndüm "buluşma iptal Akın abi buraya geliyor" dedim.Emre gülümseyerek bana bakmaya başladı. "Teşekkürler" Dediğinde göz kıptım. Elif hanım "e Akın geliyorsa Dilan'a söylimde onlarda gelsin yemeğe " Dedi. Cihangir Bey masadan kalkıp hepimize bakarak "size afiyet olsun biz bir kaç günlüğüne izindeyiz ama yinede işleri tamamen aksatamam. Ondan dolayı çalışma odadındayım. Birşey olursa gelirsiniz" Dedi. Cihangir Bey masadan ayrıldığında bende kalkıp diğerlerine dönüp. "Akın abi gelene kadar alamadığım uykumu almaya gidiyorum" dedim. Hepsi gülerken bende odama çıkıp kendimi yatağa attım. 1 saat sonra: Odamda bir ses bombası sesi duyar duymaz kulaklarımı yastık ile kapattım "Emre dövücem seni Emre" diye homurdanmaya başladığımda gülme sesleri duydum. Gözlerimi açtığımda Akın abide dahil abi tayfası ve Emre ile karşılaştım "çüş" dedim sadece . Çatık kaşlar ile "Ulan hepiniz napıyorsunuz burada. Erkek yurduna çevirdiniz odayı " dedim. Akın abi gülerek "çikolata getirmiştim sana ama sen uyumak istiyorsun anlaşilan" Dedi sonlara doğru kınaya yaparak . Yaptığı kinayeyi umursamadan yerinde fırlayıp aşşaği indim. Heryere bakmaya başladım. Tam mutfağa gidecek iken Akın abi "çikolata Emre'nin elinde Irmak" Dedi. Qnında Emreye döndüm tam yanına gidip çikolata poşetini alacak iken yukarı kaldırdı. Maşallah yani 15 yaşında ama öyle bir boy var ki çocukta zıplayarak almaya çalıştım. En sonunda çatık kaşlarla "onu bana Akın abi aldı eğer vermezsen seni ona şikayet ederim" dedim. Bunu defiğim gibi gülme sesleri duydum. Sanki 2 saattir kendilerini sıkıyirlarmışta patlamışlar gibi. Emre omuz silkerek "Akın abide şuan bizi izliyor ve birşey yapmıyor. Ayrıca ben sana zaten veriyorum sen alamıyorsun " Dedi. Akın abiden birşey çıkmayınca arkamı dönüp karşıma ilk çıkan Alp'e "çikolatamı vermiyor" diye yağ çekmeye çalıştım. Ellerini önünde bağlayıp kaşlarını kaldırarak bana baktı. "Bence o veriyor sen almıyorsun " Dediğinde ayağımı yere vurarak "almıyor değil alamıyorum!" Çocuk benden küçük ama ne yedirdiyseniz deve kadar. Hepiniz öylesiniz" dedim. Alp "sende hiç birşey yemedin o halde. Yer elması kadar olduğuna göre " Dediğinde Alp'den birşey çıkmayacağını anlayıp Alparslan'a döndüm. Dudağımı sarkıtarak elimle hala havada olan çikolatayı gösterdim "çikolatamı vermiyor " dedim. Çikolata için girmeyeceğim şekil yoktu. Oda yine Alp gibi kollarını bağlayıp yarım bir gülüşle "Senin çikolatanı ben mi alım? O zaman o çikolata benim olur sana vermem" Dediğinde. Lütfen der gibi yüzüne bakmaya başladım "eğer bana çikolatamı verirsen ikimiz paylaşırız " dedim. Asla kimseye yapmayacağım bir teklifte ama biraz gaz vermek zorundayım. Akın abi arkadan "yalan söylüyor beni kaç defa böyle kandırdı bu cadı" Dediğinde sinir ile ona döndüm. "Yapmadım! Yaptığım zamnalardada beni gıcık etmiştin" dedim. Omuz silince Emreye döndüm "ya sen hani halsizim hani hasta olacaktın. Ben senin için buluşmalar iptal edeyim ama karşılığı bu mu?" Dedim. Gülerek omuz silince sinirle yine Alparslan'a döndüm. "Eee kırışıyo muyuz çikolataları " dedim. Gülerek kafasıyla onayladı. Emre'nin karşına gidip "aşşaği indir koçum çikolataları " Dedi. Tek bir laf ile Emre çikolatalı indirince şok oldum. Alparslan önünde çekilip bana buyur işareti yaptı. Hırsla poşeti alıp "Senin garisin bana mı ulan? 2saattir deli koyuna döndüm burda indirmedin. İstede kolunu uzatıp alacak kişiye niye indiriyon" Dediğimde herkes güldü. Gülerek "eğer abim Dediğinde aşşaği indirmeseydim bu evden helva falan çıkardı. Ama açıkçası sen pek korku salmıyirsun" Dedi. Hıh yapar gibi saçalrımı arkaya attım "büyüğe saygı diye birşey var yalnız" dedim ve elimdeki poşeti sallaya sallaya salona gidip üçlü koltuğa kendimi attım. 2 yanımda ikizler oturunca poşeti Aloarslan ile arama döktüm.1 tane çikolata almış yerken Mert "ee Akın bu sene mezun oluyor musun artık?" Dediğinde gülmemek için ke dimi sıktım. Akın abi sanki artık bu muhabbetlere alismıs gibi "Babam bu sene her türlü mezunusun Dedi. valla abi Adamında sabrı kalmadı artık." Dediğinde esnasındaki herkesle bende gülmeye başladım. Onlar sohbet ederken ben çikolatalarımı yiyordum tam dördüncüsü çöpünü poşete koyup yeni çikolata alacak iken başka bir el çikolatalarıma uyanınca hemen geri çenesi amaçlı vurdum. Elin sahibi Alp çıkınca "sana çikolata yok" dedim. O ise "sen çok yedin gibi sanki he bence seninkileri ben yiyim senin yerine ben kilo alayım" Dedi. Omuz silkerek "onları Alparslan abim ve ben yiyeceğiz sen değil" dedim. Abiye bilerek vurgu yapmıştım. (Daha çok erken diyebilirsiniz ama davranışlarını sizde görüyorsunuz. Bu kadar iyi davranırken uzun süre bekletmek haksızlık olurdu bence) Abis özünü duyan herkes bize dönerken Alparslan donmuştu. Çözülsün diye 1 tane çikolata alıp yüzüne kadar soktum "çikolata ister misin abi?" Dedim. Çikolatayı yüzünün dibinden itip bana öyle bir sarıldı ki kemiklerim kırıldı. Öksürmeye başladığımda "abisi kurban olsun sana " Dedi ve geri çekildi. Salondakilere göz gezdirdiğimde hepsi Akın abi gülümseyerek diğerleri imrenerek bakıyorlardı. Banane kardeşim verselermis çikolatalarımı Ayaz "bizde dersin umarım, bir gün abi" Dedi. Büyük ihtimal ile kış azamanda onlarada abi, Emreye kardeşim demeye başlardım. Ama bunu bilmek zorunda değillerdi. BÖLÜM SONU bölüm biraz kısa oldu ama sınavlara çalıştığım için kısa da olsa atayım dedim. ne kadar düşünceli bir bireyim dimi? bir sonraki bölümde biraz olay ve o olayların arasında güzel birşey koymayı düşünüyorum. neyse oyları ve yorumları unutmayınnn. görüsürüzzzzz🩶🩶...
|
0% |