yeni kitap ile karşınızda bukunmaktayımmmm.

Birini bitirmeden diğerine başlıyoreem.

neyse oyları, yorumları bölüm hakkında fikirleri yazmayı unutmayııın.

bölüme geçelimmm.

Medya: Alya Tekin (20 yıl sonraki hali)

GİRİŞ

İLAHİ BAKİŞ AÇISI:

7 Çocuk her zaman ki gibi lojmanda koşturup duruyor oyun oynuyordu. Alya bağırarak "dev ağacın dibine otulalım, yoyuldum" Dediğinde arkadaşları büyük çınar ağacının olduğu yöne koşmaya başladı.

5 yaşındaki minik Ayça henüz "r" harfini söyleyemdiği için Yusuf koşarken aynı zamanda gülüyordu.

El ele koşan Ela ve Murat bir biriyle konuşarak koşuyordu "çok yavaş koşuyosun murat" diye homurdandı ela.

Murat omuz silkerek "çok terledin biraz yavaş koşsan birşey olmaz" Ela oflayarak Murat'a ayak uydurmaya devam etti.

O sırada Ayla'nın elini tutan Çınar en önde giden Yusuf ve Canan'i geçmeye çalisiyirdu ama yanında ki minik yorulduğu için ona hiç yardımcı olmuyordu.

Bakışlarını Ayla'nın üzerine dikerek "çilli biraz Hızlan ama artık bak abinler bizi geçiyo" Dedi. Ayla baygın bakışlarını yerden abisine ve elini tuttuğu Canan ablasına baktı.

Bir yarış var ise Ayla kazanmalıydı. Hele ki bu bir koşu yarısı ise.

Gözleri parlayan Ayla'yı gören Çınar gereken gazı verdiğini anlamıştı. Ancak bunu sadece gözünden değil, arkasından atlı kovalıyormuş gibi koşturmaya başlamasından da anlamıştı.

Çınar da ona uyum sağlayıp hızlıca koşmaya başladı. Çok geçmeden Yusuf ve Canan'i geçmişlerdi.

Onlar yarış yaparken, Berkay en arkada her zaman ki gibi yayıla yayıla koşuyordu.

Abisi Çınar ve Ayla ile Yusuf abisi yanında Canan ablasının yarış yaptığını görünce zıplaya zıplaya önce abisi Mert ile Elayı geçti.

Daha sonra zaten daha diğerlerini geçmesine zaman kalmadan büyük çınar ağacına ulaşmıslardı.

Ayla Çınar'ın elini bırakmadan arkaya dönüp hoplayıp zıplamaya ve tuhaf danslar etmeye başladı.

Abisi Yusuf ve Canan ablası gelince işaret parmağını onlara kaldırıp gülerek "yakalayamadılar ki yakalayamadılar ki" Diyordu.

Yanında ki Çınar ise sadece yüzünde ki zafer sırıtışı ile Canan ve Yusuf'a bakıyordu. Koşu konusunda eğer yeteri enerjisi var ise kimse Aylayı geçemezdi.

Berkay,Murat ve Ela'da gelince hepsi ağacın dibine oturup yuvarlak kurdu.

Arkasında yaşlanmak yer bulamayan Alya sırtını yanında ki Çınar'ın koluna yasladı.

Tabi bunu gören Yusuf 1 tık kıskançlık krizlerine girmiş idi. Ayla'nın diğer tarafında oturduğu için onu kendine çekip abisinin koluna yaşlanmasını sağladı.

Memnuniyetle gülüp "böyle daha iyi" Dediğinde Ayla dudaklarını büzerek Çınar'ı gösterdi "abi, ama çino'nun kolu daha yahat" Dedi.

Bunun üstüne gülen Çınar ile kaşları çatılan Yusuf kavga eder iken Ela ve Murat çok önemli bir konu hakkında konuşuyorlardı.

Ela anlamadığı belli olan bir yüz ifadesi ile "nasıl yani şimdi bu ağacın adı Çınat ağacı mi?" Dedi.

Murat onu onaylayınca ise "bizim Çınat mi yapmış bu ağacı?" Dediğinde Murat'dan önce diğer tarafındaki Berkay konuştu. "Abimin böyle büyük bi ağaç yapacağını sanmam. Baksana ondan çok buyuk"

Ela ona katıldığını göstermek amacıyla ile kafasını aşşağı yukarı salladı. Bu sefer de "o zaman niye adı çınat ?" Berkay bilmediğini göstermek için dudak büker iken Murat bu konuşmayı gülerek dinliyordu.

İkiside tartışırken uzatmamak için "bu ağacı bizim Çınar yapmadı. Adı Çınar çünkü anne babası öyle istemiş" Dedi.

Berkay aydınlanmış bir ifade ile "o zaman annem ile babam benim ismimi de kendileri istediği için Berkay koydu öyle mi?" Dediğinde Ela'da anlamıştı.

Murat onu onaylayarak "hepimizin ki. Öyle" Dediğinde Ela ve Berkay yeni birşey daha öğrenmişlerdi.

Onlar soru sorup Murat cevaplarken Canan gülerek Yusuf ve onla kavga eden Ayla ile Çınar'ı izliyordu.

Küçük kardeşini Çınar'dan koparamayacağını anlayan Yusuf Canan'a dönüp "bu kızın Çınar aşkı beni öldürecek babamı ayrı beni ayrı sinir edio bide " Dedi.

Canan gülerek "Yusuf lütfen artık 20 değilde 10 yaşında bir çocuk gibi konuşur musun? Valla bazen büyüdün de küçüldün sanıyorum" Dedi

Bu kadar kıskançlığı özellik ile bu yaşta fazla görüyordu Canan. Yusuf ise bu laflara karşılık "Abiyim kızım ben abi" Dedi Sadece.

Canan kafasını Yusuf'un omzuna yaşarken yavaşça iki yana salladı.

Çınar 'in koluna yaslanarak oturan Ayla her zaman ki sorularını sormaya başlamıştı. Elini yerdeki çimenlere uzatıp "pu ne çino" diye sordu yaklaşık 5 dakikadır yaptığı gibi.

Çınar Derin bir nefes verdi "çimen". Ayla çok meraklı bir minik idi ve Çınar'da pekala bunun farkındaydı.

"Pu ne çino"

"Gökyüzü"

Ayla pu ne oyununu bırkaıo başka bir soru sordu "götün yüzü nasılsın oluyo çino?" Diye sordu bu sefer .

Çınar gulerek "gôt değil gök çilli, gökyüzü kuşların, bulutların,yıldızların ve daha birçok şeyin olduğu yer " Dedi.

Alya bir kaç saniye bilgiyi sindirmek için bekledi. Sonra ise aklına gelen şey ile "Bana şehitlet yukarıla bizi izliyoy demiştin yani inlarda mi göd yüzünde" Dedi.

Başını iki yana salladı "onlarda yukarıda ama bayrakta. Ve bayrakta her zaman yüksekte olur çilli. Ne zaman bayrağını görürsen bil ki o bayrakta şehitlerimiz var" Dedi.

Alya başını ciddiyet ile aşşağı yukarı salladı oturduğu yerden kalkıp "Hadi oyun oynayalım çok oturduk" diye bağırdığında ona eşdeğer olarak 3 kadının Feryadı duyuldu.

En küçüğünden büyüğüne hepsi bu bağırışın sebebini bildiği için sessizleştiler. Ayakta kalan Ayla Yusuf'a dönüp "kum ölmüş abi?" Dedi

Teker teker ayaklanıp Çınar ağacının olduğu tepeden aşşaği baktılar. Ama bilmiyorlardı ki gırdüjleri kişiler ile duydukları isimler ile hayatları değisekti

İlk önce "Hasan'ım" diyen bir kadın sesi duydular.

Ayla ve Yusuf'un babası idi.

​​​Daha sonra "Osman'ım" diyen bir kadın sesi duydular.

Ela ve Canan'ın babası idi

Son olarak olarak "Ahmet'im" diye bir ses duyuldu

Çınar, Murat ve Berkay'ın babası idi

oysaki 2 gün sonra minik Ayla'nın 6. doğum gununu babası ile kutlama gibi planları vardı.

ASTSUBAY HASAN TEKİN ŞEHİT DÜŞTÜ

ASTSUBAY OSMAN YILMAZ ŞEHİT DÜŞTÜ

ASTSUBAY AHMET KURT ŞEHIT DÜŞTÜ

bölüm sonundan nice Hasan,Osman ve Ahmetlere selam olsun.

Alya Tekin