Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@yagmurmuyummmm

Medya:Derin'in modeli ve Durunun giydiği elbise

 

Sabah uyandığım da Derin hala uyuyordu. Ben hala onun göğsüne sımsıkı sarılmış duruyordum.

Yüzümü ona çevirip gülümsedim. Bir hareketlenme hissedince uyandığını anladım.

"Günaydınnn" Dediğimde gözlerini ovalıyordu. "Günaydın" diye mırıldandı.

"Saat kaç?" Dediğinde bilmiyorum der gibi dudağımı büzdüm. Ve ileride ki saate baktım. Dersler birazdan başlardı.

Yattığım yerden zorlukla kalkıp banyoya girdim. Dün biraz fazla su getirmişlerdi. Bende birazını sonraya ayırıp boşa harcamamıştım.

Elimi yüzümü ve dişlerimi hızla yıkayıp odaya geçtim. Gördüğüm manzara kıyafet dolabına kafasını yaslayarak uyuklayan Derin'e aitti.

Güldüm. "Hadi ama Derin okulu sevmeyen benim rol çalma." Dediğimde huysuzlanarak kalktı. "Benim de çok meraklı olduğum söylenemez yani" Dediğinde daha çok güldüm.

Haklıydı biz Derin ile hep okul asma planları yapardık. Abimler ise hep hayellellerimizi suya düşürürdü.

Giyinme dolabını açıp içine göz gezdirdim. Bana kalsa getirdiğim bir çift daha kıyafet vardı onları giyerdim. Ama insanların Ufo görmüş köylü gibi bakmasını istmiyorum.

Dolapta en sevdiğim renk mor uzun bir elbise gördüm ve giydim. Elbise Mordan pembeye geçiş yapıyordu. Etek kısmının üstünde yaprak işlemeleri vardı aynı şey karın kısmındaki bulunuyordu. Ve biraz göğüs dekoltesi vardı ama çok değildi.

Elbise üstümde çok güzel durmuştu. Ve boyu da korktuğumun aksine tam istediğim gibi olmuştu.

Bizim geldiğimiz yer için abartı sayılırdı ama burda gördüğüm tüm kadınlar böyle giyiniyordu.

Bazen düşünmüyor değildim normalde böyle giyiniyorlarsa, özel bir günde nasıl giyiniyorlardı?

Derin e baktığımda oda beyaz ve altın sarışının hakim olduğu bir elbise giymişti.

Şuana kadar gördüğüm kadınlar en fazla benim ki kadar dekolte gidiyordu. Fazlasını henüz görmemiştim.

Saçımı yapıp çantamdan makyaj eşyalarımı çıkardiğimda Derin şaşkınlıkla bana bakıyordu. "Sen şaka olmalısın cidden başka bir evrene, Olimpos'a makyaj eşyalarını mi getirdin?" Dediğinde hızla kafamı salladım.

"Başka bir evrene makyaj malzemelerim olmadan geleceğimi sanıyordun herhalde. Ama malesef her ne kadar makyaj meraklısı olmasamda burası cildim iyi gelmeye bilirdi. Risk alamazdım. Düşünsene sivilceler ile geziyorum ortalıkta. Düşüncesi bile kötü." Diyip yüzümü buluşturdum.

Bana her zamanki bakışlarını attığında "aman be Derin getirmişim işte, kullan gitsin." Başını iki yana sallayarak makyaj döndü ve kapatıcıyı aldı. Bende kendim için alıp aynada yanına geçtim.

Kıyafetlerimize göre makyajlarımızı yapıp bırakılan pabuçlardan birini giydim. Derin dün buraya gelirken giydiği pabucu giymişti.

Odadan çıktığımızda herkes acele ile koşuyordu. Koştuklarına göre geç kalmışlardı, ve bizde hala burda olduğumuza göre bizde geç kalmıştık!

cidden ilk günden geç kaldigimiza inanmıyorum!

"Derin koş geç kaldık" Diyip kolundan tuttuğum gibi koşturmaya başladım.

Yukarı çıktığımızda 2 adam vardı onlara doğru gittik ve " güneşin çocuklarının ve ruhlara hükmedenlerin sınıfı nerede acaba?" Diye sordum.

Adamlardan biri "Bugün ders karma düz gidin ve karşınıza ilk çıkan kapıdan içeri girin."

Kafamı sallayarak onu onayladım ve yine Derin'i tutup hızlı adımlar ile yürütmeye başladım.

Sınıfa geldiğimizde kapıyı çalıp içeri girdik. Aşırı bir sessizlik vardı. Okul hayatımda asla girmediğim bir sessizlik. Galiba buradaki öğrenciler bizimkiler gibi değildi.

Diye düşünmüştüm ama sonra hocanın derse girdiğini gördüğümde asıl sebebi anladım.

hocadan korkuyorlardı. Harika ilk dersimiz korkulan bir hocaya düşmüştü.

hoca "ilk günden derse geç kaldınız demek, sebebiniz öğrenebilir miyim?"

Derin dilini tutamayacak "uyumak daha güzeldi" Dediğinde dirseğini koluna çarptım.

"Hayır" dedim

Hoca "anlamadım?"

"Neden geç kaldığımızı öğrenebilir miyim? Dediniz bu bir soru cümlesi ve karar kısmı bize kalmış. biz de cevap vermek istemiyoruz " deiğimde kaşları çatılmiştı.

"Anlaşılan fazla hazır cevap birileri ile yüz yüzeyim pekala yerinize geçin." Dediğinde etrafta abimleri aradım arkalarda gördüğümde hemen yanlarına yürümeye başladım. Derin'de arkamdan geliyordu.

Deniz abimin yanına geçtiğimde direkt "ilk günden geç kalmak demek ha? Söz konusu okulsa sizden beklenir performans. Nedense hiç şaşırmadım " Diyip bizimle üğraşmaya başladığında Derin ile aynı anda çatık kaşlar ile ona döndük.

"Herkes sizin gibi inek öğrenci olmak zorunda değil" Dedi Derin . Onu onaylayarak abime döndüğümde abim "Dedi sınıf birincileri" Dediğinde kaşlarımız yine çatıldı.

Bu sefer birlikte "kimlerin sayesinde acaba" Diyip ikisinede göz devirdık. Ve yine aynı anda . Bunu oda fark etmiş olcak ki yine aynı anda kafamızı birbirimize çevirdik. Sonra yine daha çok şaşırdık. Bunu kaşlarimizi kaldırarak yaptığımız için yine aynı şeyi yapmıştık.

Bu sefer de kaşlafımız catıldiğinda yine aynı anda olmuştu! Bunu da fark edip bu sefer gözlerimizi kaçırdık. Ama yine beraber yapmıştık.

Daha çok sinirlerimi bozmasına izin vermeden Başımı hocaya cevirmistim. Ama göz ucuyla aynısını onun da yaptığını gördüğümde sonir krizi geçirmek istedim.

Noluyoooo , cidden yan yana dura dura birbirimize bu kadar huy olarak benzemiş olmazdık dimi.

hocaya odaklanmaya çalıştığımda anlattığı büyüyü dinlemeye başladım. Bir süre sonra bu büyünün dondurma büyüsü olduğunu anladım.

Büyüyü bildiğim için başka şeyler ile ilgileniyordum. Abimler ve Derin'de aynı şekildeydi. Hoca bize dönüp "ilk günden ikiniz geç kaldınız, üstüne birde dersimi dördunuz birden dinlemiyorsunuz. Siz hep bu kadar saygısız mısınızdır?"

Cenk abim kadına dönüp "dinlemiyoruz çünkü biz bu büyüyü biliyoruz. Ve bildiğimiz bir büyüyü dinleme gereği duymuyoruz" Dedi hepmiz onu onaylamıştık

Bende Cenk abime ayak uydurup büyüyü anlattım "geçici Dondurma büyüsü. İstediğin her hangi birini 5 dakika boyunca dondurabilirsiniz. Ama bence diğer dondurma büyüsü daha işe yarar. bir süreye bağlı değil ve geri çözmek için sadece istemeniz yeterli. Bunun gibi malzemelere de gerek yok üstelik. Sadece büyü sözlerini söylemek yetiyor. Sonuçta acil bir durumda karışımı hazırlayıp karsimizdakinide o süre zarfında " sen biraz bekle ben birazdan sana büyü yapcam o zaman devam ederiz" de diyemeyiz değil mi?"

Dediğimde bizimkiler gülüyor. Hoca ve sınıftakiler şaşkınlık ile bize bakıyordu.

Sanırım bizi cahil sandılar. Ayrıca bu adamlar acaba niye hala bizi ifşalamamıştı.

Hoca yüz ifadesini düzeltip "önce kolay büyükleri öğretip sonra daha güçlü olanları öğretiyoruz" Dedi açıklama gereği duyarak. Normalde lafı uzatırım ama karşımda bir öğretmen vardı. Öğrencilerin önünde onu küçük düşuremem.

sanki hiç birşey söylememiş gibi.

ben kendimi tutmuştum. Ancak bu sefer Derin " öğrencilerinizin karşısına kötü niyetli insanlar cıkıncada umarım böyle dersiniz. Çünkü az da olsa burada yaşadım ve hatırladığım kadarı ile Olimpos fazla tehlikeli" Dediğinde haklıydı ama karşında bir öğretmen vardı.

Öğrenciler bizi dinlerken Hoca "konuları nasıl öğreteceğimi ben belirlemiyorum müdüre her dersin konularını veriyor ben onları öğretmek ile görevliyim."Dedi kedni çapında oda haklıydı.

Deniz abim "Keşke müdüre burada olsaydı. Çünkü içimden bir ses aynı konuşmayı onada yapacağımızı söylüyor. Boşuna kendimizi yormazdık ne güzel." Dediğinde biraz sesli söylemiş olsa gerek ki bazıları gülüyor, bazıları gülmemek için kendini sıkıyordu.

 

1 saat sonra

 

3 tane büyü öğretmişti ve biz hepsini biliyorduk. Hepsinde de bildiğimizi gözler önüne sermiştik.

Abimler ve Derin sınıftan çıkmıştı. Ben biraz arkada kalmıştım. Tam onları yakalamak için hizlanacaktım ki biri kolumu tuttu.

Ona döndüğümde baya uzun ve iri bir adam ile karşılaştım. Şöyle ki Cenk abimden bile uzun olma ihtimali vardı. Veya aynı boyda.

Esmerdi. Gözleri kahve rengiydi. Gülümseyerek "selam" Dedi bende aynı şekilde karşılık verdim

"Ben asilerden Uğur" Asilerden bir Uğur ismi duymuştum. Klan liderinin oğluydu acaba o olma ihtimali var mıydı?

İlk defa gülümseyen Asi görüyordum. bizim oradakiler genelde baya kaba olurdu.

"Klan liderinin oğlu Uğur?" Dediğimde şaşırmıştı. İlk önce büyüler sonra da kim olduğunu bilmem onu gerçekten şaşırmış olmalıydı.

"Evet, evet de..." Dedi ve devam etti. "Sen yani siz bu kadar şeyi nasıl biliyorsunuz. Henüz geleli 2 gün oldu. Bu kadar bilgi fazla. Kim bilir daha neler biliyorsunuz" güldüm

"Burada yaşamıyoruz diye kim olduğumuzu bilmicez diye birşey yok bence. Kim ve ney olduğumuzu en başından beri biliyorduk. Ve her türlü eğitimi aldık. Dövüş ve dövüş aletlerini, Olimpos hakkında bilgiler, büyüler ve daha bir çok şey "Dediğimde yine sasirmisti ama hemen topladı kendini.

"Dövüş biliyor olabilirsin ama..." dedi ve yukarıdan bana bakarak beni süzdü. "Ki bence onada pek güçlü olduğunu düşünmüyorum. Ancak bence dövüş aletlerini bir dövüş sırasında kullanamazsın ağır gelir" Dediğinde kaşlarım havalandı.

"Aslına bakarsan dövüş yapabildiğimi ve dövüş aletlerini kullanabildiğimi kimse bilmez bizimkiler dışında." alayla güldüm "zaten bilenlerden şuan yaşamıyor" dediğimde biraz şasırmıstı ve sonra.

"Abinlere söyledin onlar mı öldürdü. Gizlemek de saçmaymış zaten fazla birşey bilmiyormuşsun" Dediğinde alaylı gülümsemem devam ediyordu.

"Aslına bakarsan ben hepsinden iyi dövüşür ve dövüş aletlerini kullanırım." Dedim ve devam ettim "kılıç bile... hatta biliyor musun daha önce birçok kez kılıç ile Asileri yenmiştim."kılıç Asilerin uzmanlık alanıydı. "Ama onları öldürmeyip sadece dillerini kesiyorum genelde kimseye söyleyemesinler diye. Sonuçta biz arkadaş klanlarız onları öldürecek halim yok ya." Dedim. Anlattıklarım ile fazlasıyla şaşırmıştı tam birşey diyecekti ki devam ettim.

"Hatta biliyor musun ben bu eğitimi bizimkiler gibi hocalardan değil onları izlerken hocaların yaptıkları teknikleri ezberleyerek öğrendim. Herşeyi ezberle ve uygula . Eve gittiğimizde hep abimler ile dövüşürdük. Onlar yorulup giderken bu sefer ben tek başıma dövüşurdüm. Sana şöyle söylim neredeyse yürümeye başladığımdan beri bunları öğrenmeye başladım. Beni tanımadığın için bunları sineye çekiyorum Uğur. Ama bir daha sakın beni küçük görme."

Daha çok şaşırdı bu kadarını bekelemiyordu. Şaşkınlıktan konuşamadığı için gülerek ona elimi uzattım." Bu arada adımı söylemeyi unuttum. Ben Duru, Duru Akça" Dediğimde elimi sıktı.

"Memnun oldum Duru Akça..." dedi. Bu söylediklerim onu etkilemiş gibi duruyordu.

"Müsaden olursa birşey sorabilir miyim?" Dediğinde kafamı ile onayladım. Artık saklicak birşey kalmamişti. Herkes çoğu şeyi yakında öğrenirdi.

"Dovüşmeyi bildiğimi sadece bizimkiler biliyor ve öğrenenler de şuan yaşamıyor dedin. Bizimkiler derken arkadaşın ve..."lafını kestim.

"Derin benim arkadaşım değil ablam. Abimlerden bir farkı yok." Dediğimde bu çıkışına şaşırmisti ama hemen devam etti ."pekala bizimkiler derken kardeşlerinden bahsediyordun sadece anladığım kadarı ile ?" Dedi. Bu işin nereye gideceğini tahmin etsem de kafam ile onayladım.

"Ve bilem kişilerin içinde baban yok. Neden ? Herkesten sakaldın ama babandan niye sakladın?" Dediğinde artık gülmüyordum boş gözlerle bakıyordum.

"Daha yeni tanıştığın biri hakkında çok fazla şey merak ediyorsun Asi." Dediğim de içli bir nefes verdi.

"Belkide..." dedi ve devamını getirmedi.

1 adım geri gidip "Başka bir şey yoksa artık gidiyorum." Dediğimde hemen konuşmaya başladı."Madem dövüşte ve dövüş aletlerini kullanmakta o kadar iyisin benimle bir dövüşmeye var mısın?" Dediğinde şaşkınlık ile ona baktım

"Seni öldurmemi mi istiyorsun?" Diye sordum

Gülerek bana baktı "arkadaş klanı öldürmediğini kendin söyledin."

Daha da şaşırarak "Senin dilini kesmemi mi istiyorsun?" Dedim bu sefer.

Biraz önce gülüyordu ama şuan sinirleri bozulmuş gibi duruyordu. "Ulan sen insanı öldürmeden, dilini kesmeden dövüsmez misin?" Dediğinde güldüm

"Bilmem daha önce hiç denemedim. Abimleri küçükken döverken öldürmemeye çalışıyordum o sayılır mı?" Dediğimde güldü

"Birbirimizi öldürmeden ve dilini kesmeden bir dövüş istiyorum kabul mü?" Dediğinde omuz silktim.

"Değil" kaşları alayla havaya kalktı

"Yoksa anlattığın herşey şaka miydi?"

"Yine beni küçük görüyorsun Asi. Seni bir kere uyarmıştım. Şaka yapıyorsun varsayıyorum ve şuanlık görmezden geliyorum ama bidaha yaparsan 2 mislini sana ödetirim."

"O zaman neden benimle dövüşmek istemiyorsun" diye sordu merakla

"Çünkü ölümün olmayacağı bir dövüste büyük ihtimal güzel yüzüme zarar gelir. bu riski alamam yüzüm de tek bir çizik olamaz. Sivilce çıkmasına bile dayanamayıp kendi dünyamda iyileştirme büyüsü yapardım gizlice ."

Yüzümü bir süre inceledi ve "sen ciddisin" Dediğinde kafamı ile onayladım.

Dehşetle ile bana bakarken ben sıkılmıştım "eee dövüsude reddettiğime göre ben gidiyorum." Dediğimde yine durdurdu.

"Tamam dovüşelim yüzüne vurmicam" Dediğinde kaşlarımı kaldırarak sorguladım dürüstlüğünü. Çünkü kavgalarda genel de refleks olarak yüze yumruk kesin gelirdi. Sırf bu yüzden silahlı dövüş ve kolay ölümler benim için daha iyiydi.

Yüzünde ki dürüstlüğe inanarak "peki yaparız bir ara" dedim. Yüzüme bakarak.

"Yarın?" Dedi

"Yarın ders var mı"

"Hayır yarın boş gün" Dediğinde kafam ile onayladım "tamam, yarın olur" dedim ve bu sefer kesin olarak yanından ayrıldım.

Derin'in odasına doğru giderken kendi kendime "insanların flörtleri birbirini tanımak için yemeğe çağırır bizim ki dövüşe çağırıyor tanımak istediği kızı. Hayattaki şansım cidden benim ile alay ediyor olmalı."Sonra kendimi kandırmaya çalışarak "Neyse benim gibi birine sıradan birşey yakışmazdı. İyi oldu iyi ."

Bu sefer de kötüye geçerek "Ama ben biriyle tanısmak istemiyorum ki. Ya ben bu kitabı okumuştum ya. Lütfen Yarabbim beni bir klişeye kurban etme"

 

Derin'in odasının önüne geldiğinde de hızla kapıyı çalmaya başladım. Derin'in içeriden "Deniz bu yine sensen bu sefer elimden çekeceğin var." Dediğinde güldüm anlaşılan abim onu sürekli rahatsız ediyordu.

Kapıyı açtığında "korkma o değil kralın geldi güzelim" Dediğimde gülmüştü "kral kraliçesini özledi galiba." Dediğinde yanağından makas alarak odaya girdim.

"Kral hep kraliçesini özlüyooo" dedim sonunu uzatarak. Yatağa kendimi attım ve yanıma çağırdım.

"Koş, koş sana anlatacaklarım var" Dediğimde hemen yanımdaki yerini aldı. Kafamı omzuna koyarak anlatmaya başladım.

"Ders çıkışında giderken birden biri kolumu tuttu. Asilerin oğlu Uğur adını duymuştuk biliyorsundur. Neyse bununla konuştuk falan bu beni dövüşe davet etti..." lafımı kesti

"Ölmek mi istiyormuş "

"Hayır Derin, ben ne zaman arkadaş klanı öldürdüm."

"Dilini kopartmanı mı istiyor yani."

"Hayır Derin , ölüm yada dil koparma olmadan bir dövüş istiyor. Ya kılıçla olacak yada hiç bir alet olmadan. Kılıç olmasını isterim çünkü yüzüme darbe almak istemiyorum."

"Sen risk mi aldın bana mı öyle geliyor."Dediğinde güldüm beni tanıyordu.

"Risk almadım. Sadece güvendim. İlk defa hiç tanımadığım birine güvendim. " Bana şüpheyle baktı ve

"Duru emin misin? Bu dışarıdan bakıldığında basit bir özgüven gibi durabilir. Ama sende biliyorsun sonuçlarını." Dediğinde burukça güldüm.

"Biliyorum abla , biliyorum. Ama bir kere insanlara güvenmek istiyorum. Hem ben şifacıyım eskiden ait olduğumuz yerde olmadığımız için hemen geçmezdi , ama şimdi geçer."

Abla dememden hemen birşeylerin olduğunu anlayıp saçlarımı okşamaya başladı.

"Tamam ablacım sen güven. Güvenini kırarsa ben yanındayım bunu unutma. Eğer istersen onun senin güvenini kırdığı gibi onun heryerini kırarız. Hem yanında, hem Arkanda nolursa olsun bir ablan olduğunu unutma." Dediğinde gülmüştüm.

"Seni seviyorum" dedim. Oda aynı şekilde karşılık verdi. Biraz daha uzanıp daha sonra.

"E ben kalkim artık" Dediğimde oda ayaklanmıştı.

"Bugün benle uyursun diye düşünmüştüm." Dediğinde güldüm. "Biz hep beraber yatacaksak keşke bize tek oda verseler di be Derin'im."

Dediğimde oda benle gülmüştü. Tam çıkacakken ona döndüm ve "Yarın dövüşten sonra müdüre ile konuşucaz bakalım senin aileyi falan bulmuş mu?" Dediğimde hevesle kafasını sallamıştı.

"Tamamm" Dedi. Ve bende odadan çıktım. Kendi odama giderken 2 tane adam gördüm. Birinin denizci enerjisi vardı, diğerinin ruhsuz. Denizci'nin kolu diğerinin omzundaydı demek ki yakınlardı. Bomboş kolidorda sadece üçümüz vardık.

Yürüdükleri yere dikkat etmiyorlardı. Derin bir sohbetin içinde gibiydiler ama biraz daha giderlerse ruhsuz duvara yapışacak. Bu kadar dikkatsizlik fazlaydı.

Biraz eğlenmek için ruhsuzun bedenine hükmetmeye başlayıp. İkisini birden kenara çektim. Denizci normaldi duvara çarpmamak için ittiğini düşünüyordu. Ama ruhsuz kendi iradesi dışında bunu yaptığı için şaşırmıştı. Şaşkınlığı geçince bir ruhlara hükmedenin onun bedenine hükmettiği anlamıştı.

Bunları biliyorum çünkü onların ruhuna hükmederken zihinlerini de görebiliyorum.

Ruhsuz kimin olduğunu öğrenmek için etrafa bakıldığında beni gördü. "Teşekkürler" Dedi bana bakarak. Denizci de ruhumdan hangi klanda olduğumu anlamış olacak ki bir tepki vermedi.

İkiside yanıma doğru ileryerek ellerini uzattı. Ruhsuzlardan olan "ben Ruhsuzlar'dan Demir." E yok artık ama buda mı klan liderinin oğluydu. Eğer öyleyse böyle şansa başlarım.

"Bende Duru akça" dedim ve elini sıktım. Denizciler döndüğümde. Oda elini uzatmıştı."bende Denizciler'den Deniz"baya yaratıcı bir isimmiş. Ayrıca eğer yanlış değilsem buda kendi klanının en güçlüklerinden biriydi.

Aynı şekilde elini sıkarak "Duru akça" dedim ve geri çekildim .ruhsuzlar dönüp "Klan liderinin oğlu Demir?" Sonra diğerine dönüp "kendi klanının en güclülerinden biri olan Deniz?" Dediğimde kısa süreli şaşırmışlardı.

"Anlaşılan Uğur haklıymış. Yeni gelenler hiç boş değil." Dedi Demir.

Bu sefer Deniz "derste görmedin mi zaten bizim bilmediğiniz büyüleri biliyorlar. " Demir kafasını sallayarak "haklısın"

Deniz "gerçekten Uğur ile dövüşecek misin? Hem bir Asi hemde buralarda en iyi dövüşenlerdendir." Dediğinde güldüm .

"Anlaşılan arkadaşınız size herşeyi anlatmamış. Geldiğim yerde birçok kez Asi yendim. Tek fark onları ya öldürüyordum yada dillerini kesiyordum. " üzülmüş gibi yaptım "Ancak Uğur kazanamayacağını düşünmüş olacak ki özellikle öldürme yada dil kesme olmicak Dedi. Benden yana bir sıkıntı yoktu oysaki."Dedim.

Sonra sanki bir sır verecekmiş gibi önce etrafıma bakıp sonra sessizce "dedikodu gibi olmasın ama arkadaşınız biraz korkak. Adam hem beni küçük görüyor hemde benim dövüş kurallarım üzerine şart koşuyor." Düşünüyormuş gibi yapıp sonra yine sessizce "birazda kendiyle çelişkili sanki. Ama bu halledilir diğeri daha zor"dedim

Bu sefer gülerek "eğer gidip arkadaşınıza benim söyliceklerimi anlatıp dedikodumu yapacaksanız lütfen bunlar ile benim tamamen alakasız olduğumu ve dilim ile sizin aranızda bir sohbet olduğunu söyleyin." Dediğimde şaşkınlıkla bana bakıyorlardı.

Deniz şaşkınlığı daha çabuk attı." Hadi dilin neyse de biz ne alaka" Dediğinde Demir'e onu katılıyordu. Gülerek "çünkü dilim bunları söylerken sizde suskunluk ile onu onayaldınız." Dediğimde kaşları havaya kalkmıştı.

"Lan öyle bir konuşuyorsun ki her bir kelimen de daha çok şaşırdık. Ağzımızı açıp birşey söylemeye fırsat mı bıraktın." Dedi Demir. Bu sefer Deniz ona katıldı.

Deniz "Ben hala Asileri dövüşte yenip üstüne birde ya öldürüp yada dillerini kesmende kaldım." Dedi.Sıra yapmışlar gibi bu sefer de Demir onu onayaldı.

"Asilerin katındayız. Anlaşılan siz arkadaşınıza geldiniz . Hadi gidin de hiçbirşeyi unutmadan anlatın. Sonra eksik falan olur. "Dediğimde ikiside güldü.

Demir "burada birileri klan liderinin oğlunun dedikodusunu yapacak ve bu kadar rahat olacak. İlk defa şahit oluyorum. Şöyle bir rahatlık istiyorum"

Dediğinde Deniz "diyene bak, beterinden beteri olur sözü döğruymuş" demiri göstererek "beter..." Bana dönüp beni gösterdi "beterin de beteri" Dediğinde ikimizde gülmeye başladık yanlarından uzaklaşırken henüz çok mesafe açılmadan

"Bu iltifatınızı hiç unutmicam. Çok incesiniz, teşekkürler" Dediğimde ikisinin de gülme sesleri geliyordu. Deniz'in " o asıl sizin ince düşunceniz, rica ederim" diyen sesini duyunca bende gülmeye başladım.

Kendi katıma çıkıp odama girdim. Direkt kendimi yatağa attım. Bu elbiseler ile tüm gün nasıl rahat ediyorlar acaba.

Çünkü ben henüz 2 saat geçmesine rağmen kafayı yicem. Odamdaki aynadan bi kendime baktım. Gayet güzeldim sadece biraz saçlarım dağılmıştı.

Önüme gelmesinler diye arkaya doğru balık sırtı ördüm. Kendime yine baktığımda daha güzel olmuştu.

Cama yaklaşıp aşağıya doğru baktım. Derin ve abimler aşağıda oturuyordu . Uğur ve arkadaşları da bahçedeydi. Hatta bizimkilere baya yakındı.

Üzerlerinde pelerin vardı. Fanilarin tarafı soğuktu ama burası pek öyle değildi. Bu yüzden hafif bir esintiler diye düşünerek pelerin almadan çıktım.

Hava cidden soğuktu ama kimseye belli etmeden bizimkilerin yanına geçtim. Bakışlar bana dönünce Cenk abim "hava soğuk pelerin alsaydın keşke" Diyip pelerinini çıkartiyirdu ki engel oldum.

"Abi benim soğuğu sevdiğimi biliyorsun. Hem şifacıyım ben hasta olmam." Dediğimde ilk başlarda vermeye çalışsada ikna etmeyi başarmıştım.

Bank gibi bir yere oturmuştuk. Arkaya yaslanıp kafamı Deniz abimin omzuna yasladım. "Yarın bir dövüşe katılcam" Dediğimde Derin hariç ikisi şaşırmıştı.

"Neden birşey mi oldu?" Dedi Cenk abim. Deniz abimde ona katıldı. "Yok Asiler'in klan liderinin oğlu beni dövüse davet etti bende kabul ettim" Dediğimde endişe ile bana döndüler. Deniz abim "Asiler diyorsun, onları bir çok kez yenmiş olabilirsin ama bu klan liderinin oğlu diğerlerinden daha iyi olucaktır" kafam ile onayladım

"Ama diğerleri bana göre güçsüz kalıyordu. Bence bu sefer ilk defa tam dişime göre rakip buldum." Dediğimde güldüler.

"Biz uyarımızı yaptık gerisi senin bileceğin iş." Dedi Cenk abim. Kafam ile onu onayladım. Başımı kaldırdığım da bize doğru gelen üçlüyü gördüm. Üçüde gelip karşımıza oturdu.

İlk önce Deniz "Ben Denizciler'den Deniz Altan kaybolan çocukları tanımak istedik de " Dediğinde Deniz abimin kaşları havaya kalkmıştı adaşı ile tanışıyordu. Elini sıktı ve "bende Deniz akça" Dediğin de Deniz'de şaşırmıştı.

Sonra gülümsedi ve elini Cenk abime çevirdi abim soğuksa elini sıkarak "Cenk akça" Dedi. Deniz kafası ile onaylayarak bu sefer Derin'e döndü. Derin elini sıkarak" Derin Akça" dedi.

Uğur şaşkınlıkla "nasıl yani siz döndünüz de kardeş misiniz?" Derin güldü ve kafasını 2 yana salladı. "Hayır babaları beni kaçırdıktan sonra himayesi altına alıp kendi soyadını verdi." Dediğinde kafalarını sallamışlardı.

Bu sefer Uğur elini uzatmadan "bende Asiler'den Uğur Aksel" Dediğinde bizimkilerin kaşları havaya kalktı. Derin bana bakarak "Senin döveceğin ama öldürmeyip, dilini de kesmeyeceğin Uğur mu?" Dediğinde abimler Derin'e katılıyordu. Diğerleri ise anlattığım şeyleri şaka sanmış olacak ki ciddi olduğumu anlayınca şaşırmışlardı.

"Evet, O Uğur" Dediğimde kafalarını sallayarak onayalmışlardı bakışları Demir'e sen kimsin der gibi bakmaya başladı.

"Ben ruhsuzlardan Demir Ayaz" dedi. Derin "Klan liderinin oğlu Demir?" Dediğinde artık şaşırmıyorlardı. Derin'i onayladı "Evet, O Demir" Dediğinde kafasını anladım der gibi sallamıştı.

Deniz abim gülerek Uğur'a "geçmiş olsun" Dediğinde biz gülmeye başladık. Uğur ise "Neden?" Diye sormuştu.

Abim daha çok gülmeye başladı." Bizim kızın elinden şuana kadar hiç ölmeyen kurban çıkmadı. Çıkanlarında konuşup ona bizi de öldür dicek dili olmuyor. E sende ikiside olmasada işin iş." Dediğinde Uğur güldü ve "Bende o kadar kolay lokma değilim herhalde. Kendisi Dovüşte yüzüne darbe almaktan korkup isteğimi başta reddetti. Sonra söz verince kabul ettirdim." Dediğinde hepsi gülmeye başladı. "Tıpkı senin kaybedeceğini düşündüğün için öldürme ve dil kesme yok şartları koyduğun gibi mi?"

Dediğimde gülümsemesi yüzünde donmuştu "Ben dovüş sırasında illaki birkaç darbe alacağımı kabul edip yüzüme zarar gelmesini istemediğim için söyledim peki sen?" Dediğimde hiç beklemeden "bende ölmek ve dilimin yok olmasını istemediğim için dedim herhalde." Dedi

Gülerek "o zaman seni yenebilecek potansiyelde olduğumu kabul ediyorsun. " deiğimde kaşları çatılmıstı. "Hep böyle hazır cevap biri misin? Ne desem bir cevabın var."Dediğinde bizimkiler aynı anda "evet" Dedi.güldüm bu cevaplarına karşılık

"Cevabını aldın bence bana gerek kalmadı." Dediğimde Deniz ve Demir'de kendini tutamayıp gülmeye başladı.

 

3 saat sonra:

 

baya bi sohbet etmiştik.abimler ve üçlü grup gitmişti. Derin ile kalmıştık baş başa.

Bana dönüp "Uğur ile yeni tanıştığımıza emin misin? Sana sanki daha önceden tanıyormuş gibi bakıyordu. " Dediğinde kafamı salladım.

"İlk kez tanıştık ama anlaşılan yapısı samimi. Bana da öyle geldi. Düşünmedim değil." Dediğimde olabilir anlamında kafasını salladı.

"Hadi gel biraz dolaşalım hava kararmadan döneriz" Dediğinde ayaklanmıştı. Bende hemen onun yanına gittim.

"Derinnn" dedim omzumu omzuna sürterek. Derin olduğunu onaylayan bir mirıltı çıkardı. "Acaba diyorum birini sana mı yapsak ?" Dediğim de kocaman gözleri beni bulmuştu.

Güldüm Bu ifadesine . "Susta yürü Duru yoksa elimden bir kaza çıkacak. " Dediğinde güldüm ve yürümeye başladım.

Derin sinirlanince fena çarpadı. Gerçekten çarpardı.

Konuşa konuşa ormana doğru ilerledik.

 

2 saat sonra:

 

​​​​Yön büyüsü yapmıştık ve dönüş yolundaydk şuan. Derin'in koluna girmiş ilerliyordum.

"Derinn" dedim. Bakıslari elindeydi ben gormuyordum ama o elinde bir büyü sayesinde yönünüzü görüyordu.

"Efendim" Dediğinde. Güldüm ve "Bugün yine beraber kalalım mıı?" Dediğimde oda güldü.

"Hani hep birlikte kalamazdık bence biz müdüre ile görüşelim de bize tek oda versinler" Diyerek benim laflarıma atıfta bulundu.

Sırıttım ve "Ama kral kraliçesi olmadan yapamaz ki bence bir köleliğe masum onun laflarını görmezden gelmelisin." Diye bir öneri sundum.

Oda gülerek "kral korkmasın kraliçe de onsuz yapamaz."Dedi ve devam etti "Bu gece bendesin bebeğim" Dediğinde mutlu olmuştum.

Mutluluk ile onu yanağından öptüğümde kısa bir anlığına bakışlarını bana çevirerek göz kırptı.

Bir anda arkadan "bu gece ikinizde bizdesiniz bebeğim" diyen bir ses duyduk. Arka tarafa döndüğümde 1 siyah 1 beyaz pelerinli adam gördüm

1 siyah,1 beyaz

​Bunlar oonladı. Derin'de kim olduklarını anlayıp bana baktığında umursamazlık ile omuz silktim. "Naber gençler" dedim gülerek. Derin'de ben rahat olduğum için bana güvenerek rahatlamıştı.

İki adam da birden şapkasını çıkardı. Biri esmer diğeri kumral. Kumral tam benlikti ölmesi benim için üzücü olacaktı ama her neyse.

Kumral olana bakarak "adını söylemek ister misin? Belki başka bir evrende karşilarız" Diyip göz kırptım.

Bu sefer Derin'e dönüp "bak sen de esmer seversin. Dörtlü date yaparız tahtalı köyde ileride. Ateşler içinde iyi gider "

Derin gülerek "yalnız ben sıcak sevmem. Bizim zaten yüzümüze Nur inmiş çok güzeliz tam cennetlik..."Diyip bize şaşkınlıkla bakan adanalı döndü "e sizde umarım bizden biraz fazla alıp cennetlik şeyler yapmışsinizdır. Aksi takdirde da öteki dünyadaki aşk hayatım için başka kurbanlar bakmaya başlicam." Dediğinde güldüm

Bu sefer ben Derin'e "Aslında son öldürdüğümüz tam senlikti. Kesin cennettedir o. Gidince bir görüşelim hallederiz." Dediğimde onayalrcasina başını salladı.

"Benim işi hallettiğimize göre bir ara seninkilere bakalım. Ama yabancı olmasın onuda biz öldürmüş olalım. Ölürken gördüğü son yüz bize ait olmuş olsun."Dediğinde kafamı salladım.

"Aslında dilini kestiklerim çok iyiydi. Keşke dillerinin yarısını bıraksaydık bazılarının . Böyle yakışıklı insanların karşımda olması ne büyük ceza." Kumrala göz kırpıp "Tabii onlar içinde büyük ceza" Dediğimde ikiside dehşetle bize bakıyordu

En sonunda şoktan çıkmaları için Derin'in kulağına yaklaşıp "bir çarpsana şunları. Kendilerine gelsinler." Dediğimde Derin'in dudakları memnuniyetle kivrıldı.

Uzun zamandır kimseyi çarpmıyordu. Bazen gizlice yapardı ama bunu sadece ben bilirdim.

Derin ellerinden cızırtilar çıkararak 2 yıldırım düşürdü üzerlerine. Sonunda kendilerine geldiklerinde benimki " Siz manyak mısınız?" Dedi .

Siyahlı "burda öleceğimizi ima ediyoruz siz öteki dünyada ki aşk hayatınızı konuşuyorsunuz. " Dediğinde güldüm.

Derin"de gülerek " kusura bakma ama senin cennete gelmediğin için ben başkasıyla oluyorsam burda beni kıskanma hakkın yok. Az iyilik yapsaydın da öteki dünya da sevdiğin kadınla olsaydın. Pis şeytan bide arsızca sevdiği kadını öldürmeye geldiğini söylüyor. " Dediğinde seslice gülmeye başladım.

Esmer "Lan benim seni sevdiğimi nerden çıkardın?" Dediğinde Derin "sus seviyorsun ilk aşklar birbirini öldürmek ile başlar. Bu her yerde bilinir. Aptal şeytan." Dediğinde daha çok güldüm. Kumral yüzüyle bize manyak diyordu.

Esmer bu sefer "Ne aptalı be. Biliyoruz herhalde. Cennette görürsün sen" Dediğinde artık kahkaha atıyordum. Hem olmayan şeye inandırmıştı. Hem adamın onu sevdiğine.

Kumral bu sefer yanındakine de dehşetle bakarak koluna vurdu. "Kendine gel!" Bu sefer ben "Aaa niye öyle diyorsun ki?" Dedim gülerek. "Hem bak ben daha öteki dünyadaki kıymetimi ayarlamadım. Eğer ben kesin cennetlik diyorsan sen olabilirsin. Bak bu fırsat bir daha ayağına gelmez ." Dediğimde aval aval bana bakıyordu

"Manyaklar!" Dedi "konuştukça insanı manipule ediyorsunuz kesin sesinizi" esmere dönüp "Lan sende kendine gel. Buraya aşk yaşamaya değil öldürmeye geldik." Adam Sırıtarak Derin'e bakıyordu " ee bizde öldükten sonraki kısmetimizi yapıyoz ya oğlum işte. Garantiye almak lazım her şeyi"

Dediğinde kumral dehşetle ina bakıyordu

adamların adıda siyahlı,beyazlı,kumral,esmer kaldı öldürmeden öğrenmek lazım adlarını orada zor buluruz yoksa.

kumral kafasını Derin'e çevirip "büyü mü yaptın adama?" Dedi. Ciddi ciddi sormuştu bunu.

Derin gülerek " genelde büyü gibi güzel olduğumu söylerlerdi ama bilmiyorum o sayılır mı ?" Diye masumca sordu.

Kumral esmerin kolunu sarsacak "kızın babası öldürelim diye yolladı kendine gel" Dediğinde adma kendine gelmişti ama ben bocalamıştım.

Derin"babası derken" kumral beni işaret ederek " Siz gittikten sonra babasının yanına gittik ondan hala yayılmadı hala buyüleri ve dövüsmeyi bildiğiniz. Babanı normalde öldürecektik.Ama o bize "Benim yerime kızımı öldürün . Hem oda benim kanımdan. Bide onun yanında bir kız var onunlada çok yakın isterseniz onu da öldürün" normalde bunu kabul etmezdik hatta şuan herkes babanızın öldü sanıyor ama..."Dedi ve bakışları Derin'e döndü

"arkadaşının aklına bizi öldürmeyi sokan" Buraya gelmeden önceki konuşmamızı duymuşlardı. Bu sefer bakışları bana döndü." Ve aklında zaten bizim öldürmek olan. Sadece canımız ile bizi tehdit etmenin gereksiz olduğu için bizi öldürmeyen birini öldürmek daha mantıklı geldi. Ancak bizim de şasirdigimiz kısım oğullarını söylemedi. Ama kızı ilk gözden çıkardığı kişi oldu" bakışları Derin'e döndü "senden bile önce ilk gözden çıkardığı kızı oldu"

Kızı ilk gözden çıkardığı kişi oldu.

Ağırdı. Çok ağırdı. Ne kadar babamı sevmesem de bazen bana da ağır geliyordu.

Üzülmüstüm. Kırılmıştım. Parçalanmıştım. Ama yine belli etmemem gerekiyor.

 

 

 

Düzenlenmemiştir.

 

Merhabaaaaaa

Normalde başka bir yerde bitireceksin ama çok uzun oluyordu.

Bölümler sizce nasıl gidiyor?

Bu bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?

Birde lütfen okuyanlar beğendiği sahneler hakkında, sonda fikir sorduğum kısımlarda yorum yapmayı ve yıldızlara basmayı unutmayalım.

görüşürüzzzzzz🩶

 

 

Loading...
0%