Bölüm şarkısı:Arctic Monkeys-l wanna be yours,Kaan boşnak-Benimle kayboldun

Siz ilk görüşte aşka inanır mısınız?Ben inanmazdım ama onu gördükten sonra her şey değişti.Ben onun büyüsüne ilk bakışta kapıldım.Ben ona çok aşık oldum.

Küçükken ablamla film izliyorduk orda ki adam sevgilisine "Aşk Acıtır." demişti.Çok saçma buluyorum o sözü aşk acıtmaz aksine iyileştirir.Sence Aşk Acıtır mı sevgilim.

Güneşin muntazam ışığı odama girerken gözlerimi yavaşça açtım. Yatakta yan dönerken pat diye yere düşmem bir oldu.

​Tam benim başıma gelecek bri sakarlık olayı!pazar gününe ne kadar da güzel uyandım (!)

​​​​​ Kolumun acısıyla bağırırken kapım pat diye açıldı.Ablam Esra kapıda durmuş benim halime gülüyordu."Biz de seni avukat olarak göreceğiz de...hey yavrum hey." Ona karşı gözlerimi devirip yerden kalktım."Ne alaka ya? avukatlar yataktan düşemez diye bir madde falan mı var?"ablam sorumu eş geçip"Hadi kahvaltı hazır, çabuk gel."dedi ve çıktı.

Ablamla genelde sürekli kavga ederiz ama bu kavgalarımız ciddi olmaz, olamaz da.Biz sadece birbirimizle uğraşmayı seviyorduk.

Odamdan çıkıp lavaboya İhtiyaçlarımı giderip mutfağa gittim.Sandalyeye oturdum.Bol zeytinyağlı zeytinden ağzıma bir tane attım.O sırada ablam ayaklandı "Nalan ben çıkıyorum davama yetişmem lazım."gülümseyip "Görüşürüz." dedim.

Ablam gittikten sonra kahvaltımı tamamlayıp mutfağı topladım.Sonrasında evi topladım ve ceyranladım.

Kendimi salonda ki koltuğa atıp derin bir nefes çektiğimde telefonumu elime aldım ve tabii ki annemi görüntülü aradım.

İki çalıştan sonra açıldı fakat karşımda duran kişi babamdı.

"Ben annemi aramıştım ama?siz nereden çıktınız beyfendi?"babam yüzünü telefona yaklaştırdı."Annen mutfağı topluyor ben de açayım dedim." Gülümseyip"Çok iyi yaptın."dedim.

Biraz babamla konuştuktan sonra annemle de konuştum ve kapattık.İkisi de emekli öğretmenlerdi ve memleketimiz olan Manisa'da yaşıyorlardı.İlk başlarda ayrı durmak zor olmuştu çünkü ablam işine ben okuluma adapte olurken annemlerin yokluğunu hissediyorduk lakin sonra alıştık.Zaten insanoğlu her şeye alışır.Öyle değil mi?

Telefondan mesaj uygulamasına girip arkadaşlarım ile olan gruba Grupta Yeliz vardı o aynı zamanda kuzenim oluyordu.Yeliz'in sevgilisi Bartu,Burak ve onun da sevgilisi Hilal vardı.İyi anlaşırdık lakin ben nedensizce kendimi onların içlerinde iğreti gibi durduğumu hissediyorum.Sanki bir şey olacak ve hepsi bana arkasını dönecekmiş gibi hissediyordum.

Aklıma gelen her zamanki düşünceleri elimin tersi ile itip gruba mesaj attım.

"Akşam Sema'nın partisine kesin gidiyor muyuz?"

Ben mesajı attıktan yaklaşık beş dakika sonra Yeliz geri yanıt verdi.

"Evet, bebiş gidiyoruz."

Sema okulumuzda olan bir öğrenciydi.Arada sırada konuşmuş ve tatlı bir kız gibiydi.Bugün ise onun doğum günüydü ve neredeyse bütün okulu çağırmıştı.

​​​​Odama gidip dolabı açtım ve üzerime mavi bir bluz aldım altına ise belden bollaşan beyaz bir pantolon giydim.

Saçlarımı tepeden sımsıkı bağlayıp yüzümü nemlendirdim.Daha sonra yanaklarıma allık uyguladım ve dudaklarıma doğal bir görünüm vermesi için tint sürdüm.

Evet, hazırdım.Çantamı da alıp dışarı çıktım.Yirmi dakikalık süreden sonra hediyelik eşyalar satan mağazanın önünde durdum.

İçeriye adımımı attığım an yüzümü nedensizce bir gülüş doldurdu.

Burada ki çoğu şey benim çok hoşuma gidiyordu bu nedenle Sema'ya buradan güzel bir hediye bulabilirdim.

Raflara bakarak geziyorken kedili bir vazo gördüğüm an Sema'nın bunu seveceği içime doğdu.

Hediye paketine sardırıp buradan ayrıldım.

3 saat sonra

Başımda ki havluyu çıkarıp yatağın başlığına serdim.

Ütülediğim mor elbisemi elime alıp inceledim.Güzel olurdu herhalde.Askılı,bir detayı olmayan mini,mor bir elbiseydi.

Birkaç kere giydiğim bu kıyafeti çoğu kişi bana yakıştırırdı ben de bugüne yakışacağını düşündüm.

Hemen üstüme geçirip maşayı prize taktım saçım dalgalı olduğu için bu maşa ile üstünden geçip belirginleştiriyordum.Maşa ile işim bittiğinde saçlarımın önlerinden tutam alıp arkadan birleştirdim.

Sıra ise makyajdeydi.

Her şeyi sırasıyla yapıp ruj seçmeye başlamıştım.Açık pembe ruju dudağıma güzelce sürüp üstüne gloss sürdüm.

Evet, artık hazırdım.

Gruba mesaj gelmesiyle telefonu elime aldım.

Hilal yazmıştı.

"Nalan biz kapının önündeyiz."

Hemen çantamı alıp topuklu ayakkabımı giydim ve evden çıktım.

Bizi oraya Bartu'nun şoförü götürecekti.Araba sürmeyi bilsekte reşit olmadığımız için riske girmek istemiyorduk.

Arabaya bindiğimde hepsi "Hoş geldin." dedi ve konuşarak partinin olacağı eve gittik.

Araba çok büyük sayılmayacak bir villanın önünde durdu.İçerden yanan ışıklar dışardan bile belliydi.

Parti güzel geçecek gibiydi.

Hepimiz eve doğru giderken Bartu "Ben de kendimi zengin zannederdim."dedi bu dediğine hepimiz gülmüştük.

Kapıda duran görevliler bizi içeri aldığında Sema gülümseyerek yanımıza geldi.

Yeşil, parıltılı bir elbise giymişti.Yeşil gözlerini öne çıkaracak bir makjay yapmıştı.Güzel, neşeli, cıvıl cıvıl bir kızdı Sema.

Kocaman gülümseyip "Hoş geldiniz."dedi ve hepimize sıkı sıkı sarıldı biz de ona aynı zamanda hediyelerimizi verdik.

Yeni gelen kişiler olduğunda bizle vedalaşıp onları karşılamaya gitti.

Ben de etrafa bakıp "Sahnenin sağında ki masa iyi gibi oraya geçelim mi?" Burak"Evet,iyi gibi geçelim hadi." dediğinde hepimiz oraya gittik.

l wanna be yours adlı şarkı çalarken Sema sahneye çıktı boğazını temizleyip herkesin ona bakmasını sağladı.

"İlk öncelikle siz değerli arkadaşlarım on sekizinci yaşımda yanımda olduğunuz için ne kadar teşekür etsem azdır.Hepinizi çok seviyorum." Hepimiz onu alkışlarken o sustu sonrasında devam etti.

"Sizlere benim için çok değerli olan, beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan canım abim Yağız Eryiğit ile tanıştırmak istiyorum."

Sahneye bir adam çıktı.Simsiyah giymişti,hatta o kadar çok siyahtı ki ben İlk defa siyah rengine bu kadar kafayı takmıştım.Herkeste gözlerini gezdirdi ve o bakışları ben de durdu.

Herkes gitti,tek biz kaldık.Herkes sustu tek biz konuştuk.Üzerimize bir ışık düştü.Onun kahverengi gözleri ile maviliklerim buluştu.Toprak ile deniz buluştu.Bir şeyler oluyordu ama ne oluyordu bunu anlayamıyorum.

Adam yutkunup gözlerini benden çekti fakat sonra yine bana değdi gözleri.Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"İlk öncelikle güzel kardeşim,Sema'm.Doğum günün kutlu olsun kelebeğim."Sema ve abisi birbirlerine bakıp gülümsediler.

"Sevgili arkadaşlar,Ben Yağız Eryiğit ve ortağım Anıl Kalaycıhan ile okudunuz okulu satın almış bulunmaktayız.Bundan sonraki zamanda beraber olacağız.İyi akşamlar."

Konuşmasından sonra yine bana değdi gözleri ve başını sallayıp sahneden indi.

Sonra arka kapıdan dışarı çıktı.Bense hâlâ onun etkisinde kalmıştım.

Aşk böyle bir şey mi? Aşk heyecanlandıran, güldüren bir olay mı?

Ben ilk görüşte aşık mı oldum?

.

.

.

​​​​​Herkese selam çiçeklerim 🌸

İlk bölümümüz hayırlı olsun.Bizi çok şey bekliyor.Umarım seveceğiniz bir kurgu olur.

Yorum yapmayı ve oy atmayı unutmayın.Görüşürüzzz.

​​​​​​​​

​​​

​​​​​

​​​​

​​​​

​​​​

​​​​​

​​​

​​​​

​​​​​

​​

​​