
Yağmur yağıyor, şimşekler çakıyor üstümde beyaz bir elbise var ve ben koşuyorum.Bir yere yetişmeye çalışıyorum ama nereye gittiğimi ben bile bilmiyorum.Elbisenin uçları kirlenmiş,çamur lekeleri var.
Kafamı gökyüzüne kaldırıyorum yağmur daha hızlı yağıyor,o kadar çok hızlı ki nefes dahi aldırmıyor.Başımı eğip yine koşuyorum.Ara sokaklardan geçiyorum, sağa sapıp duruyorum çünkü karşımda bir mezarlık var, içeri adım atıyorum.Etrafta ölülerin yatağı var,mezarların arasında gezerken gözüm bir yere takılıyor.Babamı görüyorum,bir mezarlığın kenarına oturmuş bana gülümsüyor,ona doğru koşuyorum.Koşarken ayağım çamurun içine giriyor çıkarmaya çalışırken yere düşüyorum.Her yerim kirleniyor.Yerden tutunarak ayağa kalkıyorum.Tekrar babama doğru koşuyorum.O anda babamın kalbine birisi ateş ediyor babamın gömleği kıpkırmızı kesiliyor.Ateş eden kişiye bakıyorum yüzü bulanık,elbisenin eteğinden tutup daha hızlı koşuyorum sonra yine duruyorum bu sefer annemi görüyorum o da aynı babam gibi duruyor, koşuyorum yetişmeye çalışıyorum ama onu da aynı şekilde vuruyorlar.Vuran kişiye bakıyorum bu kişi Yakup.Yakup bana bakıyor gülümsüyor ama korkunç bir şekilde gülümsüyor,koşuyorum.Buradan çıkıyorum.Sokak sokak koşuyorum,bir denize açılan yola ulaşıyorum ama su çekiliyor,hava gürlüyor,şimşek çakıyor ve etraftaki ağaçlar büyük bir gürültüyle yere devriliyorlar.
Kıyamet,ben kendi kıyametimi yaşıyorum.
Buraya arkamı dönüp koşuyorum,yine nereye gittiğimi bilmiyorum.Karşımda bir orman var oraya giriyorum.Yağmur duruyor, güneş açıyor.Burada ağaçlar devrilmemiş aksine çok canlı.Kıyafetime bakıyorum ama değişmiş, çamurlu,kirli kıyafetim yerine bembeyaz bir elbise var.
Saçlarıma, yüzüme dokunuyorum, tertemiz.
Rahat bir nefes alıp yavaş yavaş yürümeye başlıyorum.
Birden yine yağmur yağmaya başlıyor, ağaçlar devriliyor, kirleniyorum.Kıyafetim de yine çamur lekeleri var.Ellerimi başıma koyup çaresizce etrafa bakıyorum.
Kurtuldum sanmıştım, yanılmışım.
Koşuyorum, devrilen ağaçların arasında ezilmemeye çalışarak hızla koşuyorum ve birden duruyorum.Mezar taşı görüyorum üstünde Hazan yazıyor başımı sağa çeviriyorum yüzü bulanık olan kişi bana silah doğrultmuş, hiçbir şey yapmıyorum, kaçmıyorum, ağlamıyorum.Tetiği çekiyor ve ölüyorum.
“Hazan,ne zaman uyanacaksın?hadi güzelim uyan.”rüyaymış tüm gördüklerim rüyaymış ya da kabus.
Gözlerimi yavaşça açtım, Turgay elimi tutmuş,yere bakıyordu.
Bakışlarımı odada gezdirdim.Hastane odasındaydım,kolumda serum takılıydı.
“Turgay.” Bakışları anında yüzüme döndü.
“Söyle birtanem.”
Sustum.Tavana baktım ve gözyaşlarım aktı.
“Annem…öldü.”elime öpücük kondurdu,
Sustuk.
Yarım saat sonra hemşire geldi, serumu çıkartıp beni taburcu etti.
“Hazan öğleden sonra cenaze kalkacak, aklın kalmasın ben bütün işlemleri hallettim.” Araba yoldan akıp giderken ben camdan dışarı bakıyordum “Teşekkür ederim.” Bir şey demedi ve arabayı sürmeye devam etti.
Cenaze sonrası
Toprağın altında iki sevdiğim de yatıyordu.Ben şimdi buraya ikisini de mi görmek için gelecektim?
Turgay annemle vedalaşmam için arabasına binmiş beni bekliyordu.
Gözümde ki yaşı silip, konuşmaya başladım “Ne erken ne de geç gittin annem.Tam zamanında gittin biliyor musun?ama beni neden götürmeden gittin?sen gittiğin her yere beni de götürürdün, şimdi niye tek başına gittin?Ben seni çok özlerim, arkandan çok ağlarım,küçükken yaptığım gibi.” Rüzgar saçlarımı savururken derin derin nefes aldım “Senin yanına,sizin yanınıza geleceğim günü bekleyeceğim.”annemin, babamın mezarlarına bakıp ayağa kalktım ve buradan yavaş adımlarla çıktım.
Arabaya oturduğum an Turgay'a sarıldım o ise “Ah benim güzelim.”diyip bana daha sıkı sarıldı.
Koltuğunu geriye çekip dizine vurdu.Bacaklarımı vücudunun iki yanından sarkıtıp oturdum .Kulağımı kalbine yasladığımda o da ellerini saçlarımda gezdirdi.
Göz yaşlarım kazağına akarken onunda yaşlarının aktığını hissediyordum.
“Turgay ben şimdi ne yapacağım? annem de yok.Tüm sevdiklerim gidecekmiş gibi.”
Birkaç saniye durdu,”Hazan sen beni seviyorsun değil mi?” “Evet, seviyorum.”
“Ben gitmeyeceğim.Seni asla bırakmayacağım,sana söz veriyorum.”
“Sözünde durmazsan seni affetmem ama.”
Burnunu çekip “Zaten ben kendimi affetmem.”dedi.
2 gün sonra
“Kalk, yataktan kalk dedim sana.”
“Neden kalkayım?”
“Annene gideceksin Hazan, hazırlık yapman lazım.”
Yataktan aniden kalkıp “Doğru mu bu söylediklerin?” diye sordum kafamdaki sese.
“Doğru Hazan, yakında görevliler seni almaya gelecekler,bunu kimseye söyleme ama.”
“Tamam söylemem,yeter ki beni anneme götürsünler.”
Elimi yüzümü yıkamaya gittim sonra tekrar odaya döndüm.
Yatağın altından valizi çıkartıp Turgay'ın yerleştirdği kıyafetleri içine koydum.Anneme gideceksem belki babamı da görürdüm?
Kapımı birisi tıktıkladı “Kimsin?”
“Kim olacak Hazan?” Valizi saklamam lazımdı.
“Bir dakika.” yataktan indirip, dolabın arkasına koydum.
“Gelebilirsin Turgay.” O içeri geldiğinde ben de yatağa oturdum.”Sen ne işler karıştırıyorsun bakalım?”
“Söyleme Hazan, yoksa izin vermeyecek.”
Omzumu silkip “Hiç.”dedim.Dudaklarını birbirine bastırdı “Emre ve Sevda geldiler.”
Kaşlarımı çattım “Niye gelmişler ki?” “Baş sağlığına.” Annem için gelmişlerdi,annem çok severdi onları.
“Tamam canım sen in ben geliyorum.”
Turgay bana tuhaf bir bakış atıp odadan çıktı.Odadaki aynadan kendime baktığımda arkamda yine o yaratığı gördüm ama bu sefer korkmadım.
Bana doğru yürüyordu “Beni anneme sen mi götüreceksin?”
Kafamda ki ses yine konuştu ”Hazan ondan kaç,o annene götüremez.” Bana gittikçe yaklaşan yaratık, üstüme üstüme gelirken kapıya koşarak gittim ve aşağıya Turgay gilin yanına indim.
Sevda abla ve Emre abi beni gördükleri anda ayağa kalktılar.
Sevda abla beni kendisine çekip sıkıca sarıldı geri çekildiğimizde ellerimden tutup yüzüme baktı “Canım,nasıl oldun?”
“İyi olmaya çalışıyorum.” Emre abi bu sefer bana sarıldı sonra hepimiz koltuklara geçtik.
Emre abi mahçup gibi duruyordu, kendince pişmanlık hissediyordu, kendisine göre haklıydı ama annemin gitme zamanı gelmişti benim zamanımın geldiği gibi.
Sevda abla sehbahaya koyduğu çaydan bir yudum alıp bardağı elinde tuttu.
“Aysel abla benim için çok özeldi daha doğrusu bizim için çok özeldi.” Biraz durup tekrar konuştu “O haliyle bile bize çok yardımı dokundu,mutsuz olduğumuzda hisseder ne olduğunu sorardı.” Histerikçe gülümsedim “Anlaşılan annem bir beni görmemiş.” Bunu dememle ortam buz kesti.
Beni almaya ne zaman geleceklerdi?
Tuhaf bir koku hissettim.
Turgay'a baktım “Turgay tuhaf bir şey kokuyor,gaz kaçağı gibi.” Turgay kaşlarını çatıp ayağa kalktı ve mutfağa doğru gitti.Biz ise sesiz kaldık.Bir iki dakika sonra gelip oturdu “Sana öyle geliyor herhalde.” Dudağımı büzüp ellerimi inceledim ellerim de sıkıntı yoktu acaba tam hazır değil miydim?
Sevda ablaya döndüm “Abla sence ben hazır mıyım?” Kaşlarını çattı “Neye canım?” Omzumu silktim “Hiç öylesine.” Dizimi sallayıp tırnaklarımı kemirmeye başlamışken Turgay bir elini dizime koydu ağzımda ki parmakları diğer eliyle çekti Emre abi ile sohbeti sırasında.
Turgay ben gidersem çok üzülür,ona söylersem bir şey olmaz ki.
“Hayır Hazan, yoksa engel olacak gitmene.”
“Neden engel olsun?” Hassiktir ben bunu sesli mi söyledim?
Turgay hüzünle bana baktı “Güzelim sen çok yorgun düştün, biraz uzan istersen.”
Emre abiye baktım “Abi sana ayıp olmaz değil mi?” Başını iki yana salladı”Olmaz abim.”Sevda ablaya baktım “Olmaz canım,sen git yat dinlen.” bunu demesiyle ayağa kalktım Turgay da benle beraber kalkıp elimi tuttu ve beni yukarı yönlendirdi.
Odamın içine girdiğimizde pencerenin önüne gittim.
Arkama geçip açık saçlarımı sol omzumda topladı boynuma derin bir öpücük bıraktı “Güzelim sana yalvarırım anlat.” Gözlerimi kıstım dışarı bakarken”Neyi anlatayım?” dedim“Sana ne olduğunu anlat, çöp kutusunda ki bulduğum yırtık ilaç kutularını anlat.”İlaçlarım bitmişti hem de tam kullanmaya başlamışken ben de kutularını Turgay bilemesin diye yırtıp atmıştım “Yakında anlatacağım Turgay, sebebini öğreneceksin merak etme.”
Yavaşça ona döndüğümde kalçamın bir kısmını pencere ye yasladım, burnuma öpücük kondurup alnını alnıma yasladı
“Yakında mutlu olacağım, korkma tamam mı?” Kendisini geri çekti “Yatmak ister misin?” dedi “Evet.” Diyip yatağa geçtim yastığı kabartıp yatağa uzandım.Üzerime battaniye örtüp alnıma uzun bir öpücük bıraktı “Misafirler gittiğinde yanına geleceğim.” Başımı salladığımda gözlerimi yavaşça kapattım.
Yazar'dan
Hazan yavaşça uykuya teslim olurken Turgay kıza son defa bakıp odadan çıktı.
Aşağı inip misafirlerin yanına oturdu “Hazan…çok tuhaf duruyor.” Turgay kadına bakıp “Öyle…ne olduğunu keşke anlayabilsem.”dedi,derin bir nefes aldı”Evet annesini kaybetti ama çok değişik davranıyor ben Hazan daha farklı bir tepki verir diye düşünüyordum.” Emre de bu sefer konuşmaya katıldı”Acaba acısını böyle mi bastırıyor?” Turgay çayından bir yudum aldı, soğuduğunu fark ettiğinde yüzünü buruşturdu “Bilmiyorum abi, bilmiyorum.” Sevda bakışlarını yere eğdi “Benim psikolog bir arkadaşın var…ona mı götürsek?” Turgay “Olabilir,belki iyi gelir.”dedi.Bunun üzerine Sevda arkadaşına bugün durumu haber edeceğini söyledi.
Emre ve Sevda bir süre sonra kalktılar
Turgay da ortalığı toplayıp Hazan'ın yanına gitti.
Kız battaniyeyi yüzüne kadar çekmişti sadece alnı gözüküyordu.
Kızın yanına kıvrılıp kendisine çekip sımsıkı sarıldı.Hazan da uykusunda adama sarıldı.
Belki de bu sarılmaları son sarılmalarıydı,kim bilir?
🍂🍂🍂
İnsan neden delirir?
İnsan, acılarını unutabilmek için delirir.
Yaşadıklarını aşabilmek için delirmeyi kendisine bir savunma mekanizması olarak görür.Birdenbire delirmez, yavaş yavaş delirir.
Hava kararmaya başlarken Turgay gözlerini açtı.Hazan yanında yoktu.
Sevgilisinin kokusuyla çok güzel uyumuştu, yanına dokundu hâlâ sıcaktı, Hazan da yeni kalkmıştı.
Yataktan kalktı banyodan ses geldiğini duyunca seslendi “Hazan,ben odamdayım.” Ses gelmedi “Hazan?” Hazan boğazını temizledi “Tamam” Turgay rahatlayıp odadan çıktı, odasına girdiğinde telefonun çalması bir oldu.Sevda arıyordu.
“Alo,Sevda” Kadının sesi endişeli geliyordu “Turgay,turgay.” Turgay korkmuştu “Sevda ne oldu?” Emre Sevdadan telefonu alıp olanları anlattı “Turgay,bir yere otur ve hiçbir şey demeden sakin sakin beni dinle.” Turgay yatağına oturdu ve Emreyi dinledi.
“Sevda arkadaşını aradı sonra arkadaşı Hazan'ı zaten tanıdığını,bir hastası olduğunu ve aylardır ulaşamadığını söyledi.”
Turgay'ın kalbi sızlarken Emre devam etti “Hazan hastaymış, ilaçlar kullanıyormuş eğer bu ilaçları keserse hastalığı çok daha ileri boyuta taşınabilirmiş…” Emre de olanları anlatırken güçlük çekiyordu çünkü Hazan onun kardeşi gibiydi kardeşinin böyle şeyler yaşaması onu derinden etkilemişti.
“Hazan çoktandır ilaçlarını eczaneden de almıyormuş yani hastalığı ilerlemiş ve hastaneye yatırılması lazımmış” Emre birkaç saniye durdu “Hazan şizofreni hastası,Turgay bugün hastaneye kaldırılması lazım ve görevliler ile geliyoruz.” Turgay telefonu kapatıp yatağa koydu, olanlar ağır gelmişti.
Hazan ise banyoda kendisine bakıyordu daha doğrusu yaratığa bakıyordu.Yaratık sağ omzuna çıkmıştı ve tırnaklarını Hazan'ın kafasına geçirmişti.Canı yanmıyordu sadece annesine gitmesine engel olacak mı diye korkuyordu.
“Lütfen anneme gitmeme engel olma lütfen.”
Kafasında ki ses konuştu “Evden çıkarsan engel olmayacak.”
“Tamam tamam çıkıyorum.” Odadan valizini alıp aşağı indi mutfağa girip kendisini savunmak için bıçak aldı yavaş adımlarla dış kapıya doğru gitti, sessizce açıp kapattı.
Ön bahçe yola açılırken arka bahçeden ormana gidilebilirdi,bu yüzden arka bahçeye gitti.Kapıyı açıp, bahçeden uzaklaşarak ormanın yolunu tuttu.
Hazan evden uzaklaştığında evde zil sesi yankılandı.
Turgay sesle kendisine gelmişti hemen aşağı inip kapıyı açtı.
Ambulans, görevliler Sevda ve Emre vardı.
İçeriye geçtiklerinde görevli “Hastayı ürkütmeyelim isterseniz siz yukarı çıkın ona durumu anlatırken biz gelelim.”dedi. Turgay bir şey diyemedi ölecek gibi hissediyordu.
Merdivenlerden çıktı kızın kapısının açık durduğunu fark edince anladı.Hazan ellerinden kayıp gitmişti
Bir umut girdi,yoktu;banyoya girdi,yoktu.Aşağı indi. Sevda “Turgay bir şey mi oldu neden gelmedi Hazan” dedi adam başını iki yana sallayıp mutfağa girdi.Çekmece açıktı “Bıçağı almış ve gitmiş.”diye fısıldadı.Bunu duyan görevliler,polisleri Hazan'ı bulmaları için aramışlardı.
Sizce neler olacak?
Hazan'ın başına bir şey gelecek mi?
Turgay nasıl bir tepki verecek?
Bölümde sevdiğiniz yer?
Sevmediğiniz yer?
Bölüme on üzerinden kaç puan verirsiniz?
Sizi seviyorum 🌸
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 4.49k Okunma |
2.69k Oy |
0 Takip |
26 Bölümlü Kitap |