@yagmuss
|
Hayat mı? Sıradan boş bir oyun işte kiminin bedeni ölü ruhu hayatta kiminin ruhu ölü bedeni hayatta.....(Şarkıya aldanmayın sevdiğim bir şarkıyı koymak istedim)
Anın şokuyla Ateşe baktım ve tekrar kafamı Duruya çevirdim. "Hayal gücün çok geniş Beni öldürmeye teşvik eden insan" "Hep tehdit hep tehdit nerede icraat hayatım" dedi duru. Ayağa kalkıp tam karşısına dikildim. Ve alay eder gibi gülümsedim. "Kiminle dans ettiğinin farkına varmalısın doktor dikkatli ol kendini parmaklıklar arasında bulma" "Tamam abartma duru ve git" dedi ateş. "Ateş ne yani kovuyor musun?"dedi duru sahte göz yaşlarıyla. "Haddini aşıyorsun prenses evimden siktir git mi demeliyim yoksa sen uzatmadan defolup gider misin?" "Tamam sakin sedef bırak gitsin" dedi ateş. "Yok yok dur ben onun derdini öğreneceğim anlat derdini söyle duru ne var ne istiyorsun" dedim. "Sevdiğim adamı aldın elimden daha ne yapacaksın" dedi. "Bir ilişkide sevgi iki taraflı olur tek taraflı değil"dedim ve dememle gitti duru. Gözlerimi sıkıca kapatıp sandalyeye tutundum.derin bir nefes alıp yerime oturdum. "Sedef ben özür dilerim" "Sen bir şey yapmadım Ateş" Dedim sakinliğimi koruyarak. "Savcı" Demesiyle gözlerimizi buluşturdum. "Efendim komutan" "Sana söylemem gereken bir şey var beni terk mi edersin bırakır mısın unutur musun sana kalmış" "Hayırdır komutan" "Ben bir operasyona gidiyorum ve belki 1 hafta belki 1 yıl belki 1 ay belki hiç gelemeyeceğim" demesiyle şaşkın bir ifadeyle ona baktım. "Komutan ne demek dönemem ne demek 1 yıl saçmalama gitme" dedim. "Mecbur güzelim mecbur vatan bekler ama millet yurt ev Ocak terör beklemez" Bogazım düğümlenmişti konuşamadan sarıldım direk. Belimden tutup kucağına çekmesiyle daha sıkı sarıldım. Göz yaşlarım süzülüyordu. Hafif geri çekilmemle göz yaşlarımı sildi. "Şşş ağlamak yok ama arayacağım ben seni" dedi. "Söz ver" dedim "Söz güzelim söz" " Ne zaman gideceksin" "Yarın sabah " "O zaman bugün bende kal" "Sen bende kal sabah evimden çıkıp gitmem lazım" "Tamam komutan tamam" Dedim ve ayaklandım. Onun evine gittiğimizde saat 19:54 tü. "Ateş" "Efendim güzelim" "Bugün beraber mi uyusak" "Olur" dedi ve yatağına doğru ilerledik. Göz yaşlarım süzülmeye devam ederken onun göğsünde yatmanın verdiği huzurla uykuya daldım. 🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀
Uyandığımda yanımda ateş yoktu gitmişti. Yataktaki notu alıp okumaya başladım.
Sedef muhtemelen sen bu satırları okurken ben Suriye'de olacağım çünkü sen o derin uykuya daldığın sırada ben evden çıktım. Güzelim eğer sonum ölümde olsa diri de olsa beni unutma olur mu? Arasan muhtemelen açamam sonumuz böyle bitmez umarım sayın savcım seni seviyorum savcı..... Ateş-
Gözlerimden süzülen yaşları sildim. Dona kalmıştım. Kapının çalmasıyla kapıya ilerledim. Açtığımda karşımda kızıl vardı. Göz yaşlarıma hakim olamayı geçtim bedenime bile hakim olamadım dizlerimin üzerine düştüm ve ellerimle yüzümü kapattım. "Şaka de kızıl ne olur yalvarırım şaka de " dedim "Değil savcı maalesef değil" "Neden kızıl he neden söyle ne olur şart mıydı gitmesi ben...ben ne yapacağım ya dönemezse ya şehit düşerse ben ne yapacağım kızıl bir şey de ne olur yalvarırım" dedim ağlamaklı sesimle. Koltuk altlarımdan tutarak ayağa kaldırdı beni ve koltuğa doğru bıraktı. "Bak savcı asker karısı olmak zordur ve sen bu yolu seçtin bunu göze almalıydın o şehitte düşebilir mezarına 2 parça halinde de girebilir o asker savcı " "Ben dayanamam kahrolurum onu bir kere öpemeden sarılamadan göndermek içime sinmiyor olmuyor kızıl görmem lazım aramam lazım iyi mi kötü mü bakmam lazım " İç çekerek derince sarıldı. "Geçecek desemde ağlayacaksın o yüzden susmak taraftarıyım" Gözlerimin kapanmasıyla kendimi geriye attım....
🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀🫀
(Komutandan) Suriye'de Ferdi orgenalin karşısındaydık. Operasyona hazırdık ve gidecektik. Ama aklım hep sedefteydi. Ne kadar ağlamıştır kim bilir. Son konuşma hakkını kızıl ile kullandım. "Alo" "Alo abi sen ne yaptın ya" "Ne oldu oğlum" "Kız kahroldu salak herif bir de ne oldu diyorsun ağlamaktan çare bulamayınca uyumaya başladı yüzü kıpkırmızı oldu kızcağızın asla affetmeyecek seni" "İstedimmi sanıyorsun yapacak neyim vardı" "Her neyse kendine dikkat et abi " "Tamam sedefe iyi bak tamammı" "Tamam tamam" deyip telefonu kapadı. Ah güzelim ah yapacak bir şeyim olsaydı en sonuna kadar bende yapardım zaten.
(21 gün sonra sedeften)
Askeriyede dolanıp duruyordum. Her gün buraya geliyördüm belki bir umut neticesinde fakat yoktu. Bir askerim koşarak gelmesiyle ne olduğunu sordum. "Suriye operasyonu bitti ondan dönen askerler geldi" dedi adam. Beni görmemesi için hemen adliyeye gittim çünkü ona çok kırgındım. Odama girdim sakince dosyaları inceledim bir süre. Ardından kapım yüksek sesle açıldı. Kim olduğunu bildiğim için kafamı kaldırma gereği duymadım. "Bir cumhuriyet savcısının odasına bu şekilde giremezsin". "Ya sevgilimse" dedi o ela gözlerine aşık olduğum adam. "Değil ama" dedim sert bir şekilde. "Savcı zorundaydım-" sözünü kesip lafa atladım. "Sen her şeyi yak yık sonra zorundaydım De sende haklısın bebeğim" dedim ve ayağa kalkıp tam önüne dikildim ellerimi belimin iki yanına koydum. "Ulan kahroldum lan" Belimden tuttuğu gibi sertçe çekti. Konuşmaya başladığında dudakları dudaklarıma değiyordu. "Ben kahrolmadımmı sanıyorsun parçalandım resmen ama direndim sende diren sedef özür dilerim affet beni" dedi. Sıcaklığı beni yakıp kavuruyordu. Onu tüm benliği ile istiyordum ama bir yanım hala buruktu. Elleri belimde keşfe çıkarken onu durdurmak için geri adımladım. "Tamam seni affediyorum ateş arkadaşım" "İnadını yesinler Karadenizli" Göz devirip odamdan çıktım ve evime doğru gittim. Eve gelir gelmez üzerimi değiştirdim. Siyah bir şort üzerine uzun bir tişört giyindim tişörtün ucunu kıvırıp şortun içine sıkıştırdım. Saçlarımı açıp dağınık topuz yaptım . Gidip kendime yemek yapıp televizyonun karşısına geçtim. Kızılcık şerboyu izlemeye başladım. O sırada kapı çaldı söylenerek açtım. Tabiki ateşti. "Efendim komşu" "Naber komşum" "İyi komşu geç içeri gelmişsin ya o kadar" "Sağol ya hiç davet etmeseydin" arkasından gülüp cips vs götürdüm salona "Hadi dizi izliyelim" "Bu ne kızılcık şerbeti diye dizi mi olur" "Bak şu fatih varya çok şerefsiz gerçi hemen hemen herkes şerefsiz bu dizide ama neyse şu Abdullah mı ne haltsa kızı yaşındaki alevle sevgili oldu" "Güzelim bu bilgilerin hayatıma katkısı ne onun yerine mesela" dedi derkende saçıma öpücük kondurdu. "Ooof ateş ya gıcık mısın" dedim sinirle. "Gıcık ve ben asla haşa" dedi sırıtarak. Hafifçe sırtına vurdum. <><>><><><><><><><><><><><><><><>< Sabahın 6 sında uyanıp adliyeye gittim. Odama girip birikmiş davaları inceledim. Epeyde dosya biriktiği için yaklaşık 4 saat boyunca ilgilendim. Fark ettim ki gelen dosyalar hep kadın cinayeti hepsi gencecik özellikle Sevde 21 yaşında tıp öğrencisiymiş eski sevgilisinden ayrıldığı için hunharca kıyma makinesinde öldürülmüş. Kanımı donduran bu davayı hemen üstledim ekini arayıp belirttim. Kendisine otopsi son görüşme saatleri vs hepsini bana iletmesini söyledim. O sırada kapım çaldı. İllAllah ettim artık şu kapının götü durmuyor sürekli çalıyor. "Gel" dedim e yi uzatarak. Giren kişi ekin ve komutandı. "Evet ekin istediklerim hazır mı" "Hazır savcı sevgilisi yani cinayeti işleyen kişi göz altında kendisi 27 yaşında inşaat mühendisliği okumuş yüksek lisansla bitirmiş fakat meslek hayatına atılmamış 3 yıldır maktul Sevde yılmazla ilişki durumunda olan Kenan özalp 26 yaşından itibaren psikolojik destek görmüş ve bir çok suçu bulunmaktadır hepsinde bir şekilde suçsuz ilan edilmiş ve hapis durumuna düşmemiştir. Hakim tayfun özalp kendisinin amcasıdır. Bu nedenle olduğundan şüphe duyuyoruz" Dedi ve konuşmasını sonlandırdı. Bir Kaşım havalandı bu tayfun özalp beyciğimizden dolayı. "Kenan beyle görüşmek istiyorum ve ayrıca mahkemede Sevde bin avukatı olarak beni yazın" "Ama-" "Aması yok yaz dediysem yaz" "Sayın savcım onunla görüşürken bari yanınızda koruma olsun bir çok kişiye zarar vermiş bir katil Kenan bey" dedi ekin. Elimi masaya vurarak ayağa kalktım. "Oradan bakılınca gerizekalı gibi mi duruyorum ekin birisi bana el kaldırsın yediririm o eli ona duydun mu git şimdi yaz" dedim sinirle yerime oturarak. "Peki savcım" dedi ve odadan çıktı. "Sakin ol güzelim ne bu hırs" Dedi ela gözlüm... "Geberteceğim o şerefsiz köpeği derdi neymiş bi öğreneyim" dedim ve gözaltı odasına gittim. Ateş ve ekin camlı odanın diğer tarafındaydı ben ise katilin yanında. "Evet derdin ne anlat bana açık açık dök sen mi yaptın" "Ben yaptım ve pişman değilim" Ellerimi masaya vurarak kalktım ayağa. "Lan ne demek pişman değilim" yakasından tutup duvara ittim. "Bana bak ben basit bir kadın değilim duydun mu şerefsiz it senin şuracıkta 7 ceddini siker atarım duydun mu" dedim ve tokadı yüzüne çarptım. "Hapse falan girdiğim yok ne yaparsan yap " dedi ve oturdu. Ve beni her hareketi sinirden öldürüyordu. Şeytan diyor al eline gebert şunu. "Ben her avukat gibi değilim bilesin seni o hapse sokarım şaftın kayar duydun mu ben bu kanı yerde koymam ama hadi hayırlısı " dedim ve kapıyı çarparak odadan çıktım başım ve omuzlarımı son derece dik tutarak odama gittim. Sevdenin ailesiyle konuşup onlardan para almayacağımı belirttim.
(Mahkeme günü)
Devam edecek
Ben bir kaç öğüt demeylimde bir şeyler konuşacağım motive amaçlı Sınavlar nasıl aşkolar? Eminim çok güzeldir değilsede takma kafaya. Birde öğrencilerin çok yaptığı bir şey vardır kendisini başkasıyla kıyaslamak bunu yapmayın arkadaşlar. Sizin en motivenizi düşürecek şey budur. Sen en iyisisin sen en başarılısısın sen birincisin kimse seninle aynı konuma gelemez kimse senin kadar iyi olamaz unutma sen kendin olunca en iyisisin.... Birde lgs YKS çalışanlar eminim vardır bu senelerde arkadaş ortamına dikkat edin lütfen bende çok büyük bir kız değilim fakat büyüklerimde olabilir küçüklerimde sevgili olaylarına lise son sınıftan itibaren karışın onun dışında yapmayın çok boş bir şey sizi oyalayabilecek en büyük etken bu sevgiler -yağmur ......
|
0% |