Şarkıya aldanmayın kendi şahsi sevdiğim şarkılardan....istediğiniz şarkılar varsa aşağıda buluşalım koyayım.

Bir tek dileğim var mutlu ol yeter.

Sabahtan beri evimde çalan şarkı buydu. Ağlıyor muydum yada ağlamamak için kendimi yırtıp güçlü durmaya mı çalışıyordum.

Kahvaltı etmek istemiyordum kalkmak istemiyordum daha doğrusu yataktan kalkmak istemiyordum. Şarkı son ses çalarken eşlik ediyordum.

Bu şarkıda aşkımı

Anlattım sana

Duymasan sevgiyi üzülme buna

Alıştım yıllar yılı yokluğuna

Bir tek dileğim var mutlu ol yeter

Bağıra bağıra söylüyordum. Göz yaşına dökemediğim acımı çığlıklarımla yaşıyordum.

Bana güvenmiyordu. Ona aşık onlarca doktor avukat vardı Allah kahretsin ki beni seçti. Bende onu.

Dayanamayarak yataktan kalkıp yüzümü yıkadım. Altıma gri eşofman üstüme siyah crop giyindim. Saçlarımı özgür bıraktım en azından saçlarım özgürlerdi...

Mutfağıma giderken kapımın önünde sabahtan beri dinlediğim şarkıyı tanıdık bir hatta birden fazla ses yankıyla söylüyordu.

Kapı deliğinden baktığımda ateş ve ordusu bağıra bağıra şarkı söylüyordu.

Kapıyı açıp anlamsız gözlerle onlara baktım.

"Hayırdır" dedim sakince " İbrahim tatlıses gecesine çevirmişsiniz burayı"

"Sana aşkından yapıyor affet be yenge" dedi kızıl

İçmişlerdi.

"Allah cezanızı vermesin içtiniz mi hayvan herifler" dedim.

"Seviyor bence abi cezanızı vermesin dedi" kumral.

Göz devirip sabır diledim.

"Anırmayı kesin evinize girip-"

"Yenge sen söylerken iyiydi ama" dedi arkadan bir ses.

Utançtan yerin dibine gireyim lütfen Allahım bunu da mı duymuşlar.

"Beni mi dinliyorsun lan sen" dedim.

"Yok yenge tek ben değil hep beraber"

O sırada evlerinden duru çıktı...

"Kahvaltı hazır" dedi onlara bakarak.

Gözlerimiz buluştuğunda gözlerim dolmuştu yanıyordu.

"Ah sende mi buradaydın gel diyeceğim ama yer yok hayatım" dedi bana bakarak.

Kafa salladım "siz iflah olmazsınız Allah belanızı versin" dedim.

Kapıyı çarpıp yaslandım. Dizlerim kendini tutamaz hale gelirken kendimi yere saldım.

Derin bir çığlık attım adeta boğazımı yırtmak ister gibi.

Hissetmiyordum neyi mi ? Acıyı hüzünü aşkı lan aşkı!

Genzimi yakan o duygu beniahvetsede dolan gözlerimi yine salmadım.

Yine özgür bırakmadım.

Gururuma yediremedim ben.

Orada duru yerine bende olabilirdim. Ama herkes nasibini yaşarmış be sedef sende makul kaderine boyun eğ ne diyelim.

Yerimden doğrulup gidip kendime çeki düzen verdim.

Lacivert dizlerimin altında yırtmacı uzun dar askılı elbisemi giyindim. Siyah topuklularımı giyinip saçlarıma fön çektim.hafif bordoya kaçan rujumu ve aynı renkteki göz farımı giyimime uydurdum.

Siyah kabanımı giyinip küpelerimi taktım.

Ve evimden çıktım. Yine onlar....

Ağzını bıçak açmayan ateş sadece bana bakıyordu odak noktası bendim.

"Konuşalım mı" dedi.

"İçmişsin ateş ayıl. Kendine gel konuşacak bir şey de yok zaten"

"Yapma güzel kumral duruya abayı yakmış o yüzden burada"

"Beni ilgilendirmez komutan ateş" dedim ve basıp gittim adliyeye.

Odama çıkarken ayşe hanımı gördüm ağlıyordu. Hemen yanına gidip sırtını sıvazladım.

"Ne oldu ayşe hanım sorun nedir?"

"Savcı kızım oğlum kayıp oğlum yok ortada"

"Büyük olan mı küçük olan mı?"

"Büyük olan savcı kızım yok hiç bir yerde"

"Tamam sen sakin ol bulacağım ben"

"Ekin" diye bağırdım duymasıyla yanıma geldi.

"Ayşe hanıma yardımcı ol bir sorun olursa beni çağır" dedim ve odama gittim.

Derin bir nefes alıp camdan aşağı baktım.

Ateş ve timi oradaydı...

Aşktan mı korkuyorduk sevmekten mi acı dan mı bilemiyordum. Bir çıkmazın ortasındaymış gibi hissediyorduk.biz çıkış yolunu bulmuştuk ama çıkamıyorduk...

Dosyaları incelemeye başladım. Bu sıralar pek bakamadığım için akşama kadar incelemiştim.

​​​​​​∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞

Evime geldiğimde hemen üzerimi değiştirip kendime yemek hazırladım. Salonuma geçip film açtım.

Yemeğimi bitirmemle filmi kapattım ve bulaşıkları yıkadım. Yarın tatil olduğu için gecelere kadar uyumasamda sorun olmazdı.

Film açıp televizyonun karşısına geçtim. Hafif yatar pozisyonda filmi izlemeye başladım.

(Bir süre sonra)

Saat gece 2 'ydi. O sırada kapı çaldı. Yavaş adımlarla kapıya gidip açtım.

Ateş vardı karşımda.

Tam kapıyı örtecekken ayağını kapının ucuna koydu. "Ateş amacın ne" dediğim sırada belimden tutup duvara yasladı ardından kapıyı örttü.

Nefesini yüzümde hissetmem bana huzur veriyordu.

"Özür dilerim güzelim" dedi.

"Ateş fazla yakınız uzaklaş" dedim ittirmeye çalışırken.

Eli belimde keşfe çıkmışken debelenen iki kolumu yukarıda birleştirdi.

Ve dudaklarıma yaslandı...

Devam edecek....

​​​​​​

​​​​​​

​​​​​​