Yeni Üyelik
18.
Bölüm

18. Bölüm

@yagmuss

Güneşin yakıcı ışıkları gözlerimi buldu. Gözlerimi aralayıp gördüğüm rüyayı düşündüm. Ateş ve ben....

(Kapıyı açmasından itibaren bir rüyaydı:/)

Kafamı toparlayıp ayağa kalktım. Yatağımı toparlayıp rutin işlerimi hallettim. Saçlarımı at kuyruğu yapıp altıma siyah bir tayt giydim. Üstüme beyaz düz crop giyindim. Üstüme kısa deri ceket giyindim. Nike beyaz uzun çorabımı taytımın üstünden giydim. Altın kolyeler iki takıp 3 uzun küpe taktım. Saçıma küçük çıtçıtlı kurdaleli toka taktım.

Gloss sürüp maskara sürdüm.

Kahvaltımı yapıp spor yapmak için kapımdan dışarı çıktım. Beyaz siyah ayakkabılarımı giyinip çıkarken ateşte kapısını açtı.

Siyah tişörtünün altından belli olan kasları, siyah eşofmanı dağınık saçlarıyla beni benden alıyordu.

Tam gidecekken kolumu tuttu.

"Efendim ateş"

Dedim arkamı dönerek.

"Ya güzelim yapma böyle lütfen affet"

"Seninle küs değilim sadece duru geldiğinde onu evine almamanı beklerdim"

"Ya Allah benim belamı vers-"

"Ya manyak herif vermesin sus affettim tamam"

​​​​​"Vallaha mı"

"Biraz daha kaşınırsan yersin tekmeyi ateş"

"Tamam sustum nereye gidiyorsun ki"

"Spora"

"Bende gidiyorum beraber gidelim" dediğinde onayladım ve yola çıktık.

Spor salonuna vardığımızda koşu bandından başladık.

Sonra ağırlık sonra bir kaç alet daha.

Yorulduğumu belli ederek elleirmi havaya kaldırdım.

"Teslim oluyorum yeter" dedim nefes nefese.

"Daha 2:30 saat olmuş çok çabuk pes ettin"dedi hiç yorulmamış gibi nefes nefese.

"Of ateş hadi ya" dedim dudak büzerek.

Yanıma yaklaşıp belimden tuttu ve kendine çekti.

"Yoruldun mu çen" dedi

"Ateş lütfeen gidelim artık" dedim masumca.

"Tamam gideriz ama önce bir kere öpmen lazım" dedi.

"Fırsatçı seni öpmüyorum yok sana" dediğimde dudağını büzen taraf o oldu.

Kıyamayıp yanağından bir kere öptüm ve geri çekildim.

"Hadi hadi gidelim" dedim havlumu ve çantamı alarak.

Beraber çıkışa doğru ilerledik.

Spor hocam doruk beyi görmemle selam verdim buraya ilk geldiğimde tanışmıştık.

"Selam sedef naber"

"Selam Doruk bey iyi siz"

"Siz bizi atsak mı artık" dediğinde gülümseyerek Ateşe baktım kaşlarını çatmış 90° doruğa bakıyordu.

"Peki doruk bu arada tanıştırayım erkek arkadaşım Ateş, ateş spor hocam doruk" dedim

Tokalaşarak geri geldiler.

Ateş kafa sallamakla yetindi.

"Peki o zaman görüşmek üzere" diyerek spor salonundan çıktık.

Eve vardığımızda Ateşi kahve içmeye davet ettim.

Oda onayladı.

Eve girip üzerimi değiştirdim.

Siyah kısa şort giyinip üzerine bol uzun sweatimi giyindim.

Uzun çoraplarımı geçirdiğim sırada kapı çaldı.

Hemen gidip açtım.

Ela gözlü komutancık kahveye gelmişti.

"Hoş geldin komutancık"

"Komutancık ne sedef ya"

"Çok yakıştı sana" derken kahve yapmaya başladım.

Espresso yapmıştım.

Birini onun önüne birini kendi önüme koydum.

"İçine tuz attın mı?" Dedi çapkınca.

"He attım içte bak" dedim gülerek.

"Zehir koysanda içerim ziyan mı olsun güzelim kahve" dedi.

"He yani benim elimden olduğu için değil ziyan olmaması için öylemi" dedim.

"Allahım takıldığı şeye bak Yarabbim"

"Zıkkım iç tamammı zıkkım"dedim .

"ziyan olmasın canım onuda içerim" dediğinde bu sefer kendimi durdurmadan kahkahasına eşlik ettim.

"Ateş bir şey sormak istiyorum ama şey yani çekiniyorum mu denir bilemem"

Aklımda kalacağına ağzımda kalsın.

"Sor bir tanem"

"Senin ailen nerde hiç bahsetmedin de" dedim.

"Benim babam da anam da ağabeyimde şehit" dediğinde ilk defa ela gözleri dolmuştu.

"Ben özür dilerim Ateş" dedim masumca.

"Özür dileyerek bir şey yok güzelim, Sedef şunu unutma olur mu eğer ben ağlıyorsam ki bu pek mümkün değil bilki yaram derindir dünyayı yakarım" dediğinde onu ağlarken hiç görmediğim geldi aklıma.

"Ee senin ailen ne durumda güzelim"

"Annem ve babam vefat etti erkek kardeşim babannem ve dedemle Karadeniz'de yaşıyor mimarlık okuyor" dedim.

"Tanışmak isterim" dedi.

"En kısa zamanda yanlız babannem başının etini yemezse iyidir"

"Eğer seni alacaksam değil başımı beni de yese razıyım"

Demesiyle yüzümün gülmesi bir oldu.

Telefonumun çalmasıyla ekrana yöneldim.

Marco arıyordu.

"Efendim"

"Sedef naber"

"İyi sen Marco "

"Bende iyi de bir şey oldu"

"Ne oldu"

"Ama bak sakin-" ayağa kalkıp yüksek sesle konuştum.

"Noldu marco"

"Kardeşin kaza yapmış"

"Ne ne diyorsun sen Marco!"

"Sakin ol güzelim ameliyattaymış babannem oradaymış deden oradaymış"

"Kahretsin! Durumu çok kötümüymüş babannem beni ne diye aramıyor of her neyse kapat ben gidiyorum" dediğimde gözlerimin dolması bir olmuştu.

"Sedef iyi misin ne olmuş"

"Kardeşim kaza yapmış benim acil rizeye gitmem lazım of of of" dedim ve hemen odama gidip çantama bir kaç kıyafet koydum.

"Sedef bende geleyim"

"Ateş işinden seni alıkoyamam lütfen"

"Güzelim hadi gidelim"

"Tamam evinden bir kaç şey al o zaman"

"Tamam bekle burada "

Demesiyle çantamı alıp ayakkabılarımı giyindim. Anahtarımı alıp kapıyı kapattım.

Yaklaşık 7 dakika sonra ateş elinde çantayla evinden çıktı.

Gözlerimden yaşlar süzülürken koşuyordum bir yandan.

Hemen arabama atlayıp süratle sürmeye başladım.

Havaalanına geldiğimizde bir yere parkedip hemen uçak bileti aldım ve uçağın kalkış vaktini beklemek için oturdum.

Uçak kalkış saatine 1 saat kala uçağa yerleştik.

Yerlerimiz farklı olduğu için yanımdaki beyefendiden ateş ile yer değişmelerini rica ettim ve oda beyefendiliğini yapıp kabul etti.

4 saatlik uçuşun ardından Rize'deydik.

Çantalarımızı alıp taksiye bindik.

Babannemi aramanla açtı

"Babanne hangi hastanede siniz"

"Kizum ha nasul öğrendun"

"Babanne hadi neredesiniz"

"Ha güven hastanesundayuz da"

"Tamam geliyorum" deyip kapattım.

Yarım saat sonra hastaneye varmamızla hemen girişteki danışmaya kardeşimin adını verdim.

Oda numarasının 246 olduğunu söylediğinde koşar adımlarla hemen merdivenden çıkıp odayı buldum.

Odaya tıklatmadan girmemle ateşe beklemesini söyledim.

"Kizum"

"Dede"

"Ha nereden duydun''

"Bir Allahın kuluda arayıp böyle böyle oldu demedi ya yazıklar olsun size"

"Taha ablacığım iyi misin"

"İyiyim abla ne diye geldin o kadar yol bir de tek başına"

"Ben tek başıma gelmedim aslında"

"Kimle geldun kizum"

"Ben sevgilimle geldim"

"Ney ney ney" dedi dedem şaşkın gözlerle.

"Yani tanıştırayım sizi" dedim ve kapıya yöneldim kapıyı açıp ateşi içeri aldım.

"Dede ateş, ateş dedem"

Ateş dedemin ve babannemi elini öpüp geri çekildi.

"Merhaba efendim ateş ben"

"Merhaba merhaba ne iş yapaysun oğlum"

"Askerim ben"

"Aferim kizum durdun durdun ha turnayu gözunden vurdun"

"Dede" dedim e harfini uzatarak.

 

 

 

DEVAM EDECEK...

 

 

 

 

Hellö merhaba naberrr!

2k olmuşuuuz. Öncelikle beni destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum. Hepiniz çok değerlisiniz. Bu duyguyu yaşamak harbi güzel bir şeymiş hep özenirdim yazarlara artık bir o kadar bende varım bu kitap eğer 10 k okunmayı geçerse bastıracağım gerçekten destekleriniz çok önemli herkese çom teşekkür ediyorum iyiki varsınız bunu ben değil siz başardınız ballarım!💓🫀

 

 

​​​​​

​​​​​​

 

Loading...
0%