Yeni Üyelik
19.
Bölüm

19.Bölüm

@yagmuss

(Yazardan)

Genç adamın güzel ve genç kadına ailesi hakkında verdiği bilgi aklına takılmıştı... Babam şehit demişti fakat babası olacak alçak genç kızın annesini katletmişti. Aklına takılsada üzerine gitmek istememiş fakat bilmiyordu ki genç adam nelere dayanmıştı bu hayat oyununda. Evet o mutlu sert ama bir o kadarda masum adam nelere dayanmıştı....

09/11/2008

"Anneee kapı çalıyor kötü adamlar geldi" diye bağırdı küçük ateş. Ateş babasına ve rakı masası kurduğu arkadaşlarına kötü adam derdi çünkü öylelerdi.

Annesi hemen küçük oğlunun yanına gitti. Her zaman eşi geldiğinde küçük oğluna zarar gelmesin diye onu odasına kapatırdı. Onun asla kendinin dayak yemesini görmesini istemezdi. Psikolojisi için hep çabalardı.

"Oğluşum benim ateşim bak şimdi odana gidiyorsun ve uyuyorsun ben gece gelicem tamammı ışığı açmazsan süpriz getiricem sana anlaştıkmı ballı oğlum" dedi annesi. Onu hep ballı oğlum diye severdi...

"Tamam anne ama geliceksin değil mi? Seni bekleyeceğim bir kere bile ışığı açmayacağım" dedi minik ateş.

Kapıyı şiddetle çalan adamlara kulak asarak hemen çocuğu odasına kapattı ve daha fazla beklemeden kapıyı araladı.

5 adam 5 kadın eve gelmişti.

Genç kadının eşi her gün onu aldatır ve onu hizmetli diye tanıtırdı herkese.

Kadın utanmazdı gücenmezdi daha doğrusu utanamazdı gücenemezdi.

Gelenlere hizmet etmeye başlamıştı.

Onlar gelmeden masayı kurmuştu taze ve pahalı rakıları bardaklara doldurdu ve oradan toz oldu.

Çocuğunun yiyemediği o bir parça ekmek parasını beş kuruşluk karakteri olmayan kadınlara yediriyordu o öyle bir adamdı.

Fakat ateşin bilmediği bir şey vardı. Öz babasının şehit olması...

Babası bildiği adam babası değildi...

(Günümüz Yazardan)

Genç adam babasının ah pardon öz babasının şehit olduğunu henüz ortaokulda öğrenmişti. Anası ona daha erken söyleseydi ateş şehit ne demek bilemezdi. Babasını hep şerefsiz biri olarak düşünürdü bilemezdi ki babası bir kahramandı, hemde bilinen o ıron Man Spiderman gibi değil kürşat kahramanı vatan kahramanı millet kahramanıydı...

Eşine çok değer verirdi Mehmet bey...

 

 

01/04/1998

Mehmet bey ilk defa oğlunu göreceği için pek mutluydu.

Oğlu 1 buçuk yaşında olsada onu ilk defa görecekti. Vatanı milleti için oğlunu bir buçuk yıl boyunca göremedi.

Sonunda evine vardığında kalbi ağzında atan Mehmet bey karısınada pek özlem duyuyordu.

Kapıyı tıklattığında kapıyı açan güzeller güzeli karısı onu görmesiyle hemen boynuna atladı.

Derince kokusunu içine çeken Mehmet bey özlem duyduğu hasret kaldığı kokuya kavuşmuştu.

Sarılmayı bitiren çift özlemini geçirince Mehmet bey oğluylada özlemini giderdi. Günler boyu kucağında taşıdı kimseye öptürüp koklatmadı. {Onu bu kadar severken ömür boyu görememe hissi acıtıyordu işte}

 

 

 

 

​​​​​(Sedef)

"Ula noldi karadenuzda gemulerun mi battı" dedi babannem.

"Yok babanne yok bir şey" vardı bir şey aklıma takılıyordu ateşin geçmişi. Merak ediyordum.

​​​​​​Babannemlerin evi yaylaların arasında yüksek bir bölgedeydi. Dışarısı tertemiz oksijen doluydu.

Üzerime kısa kolsuz siyah crop geçirip ceket olarak siyah deri ceket giyindim.

Siyah taytımıda giyip dışarı çıktım.

Ilıman karadeniz havası beni rahtlatıyordu.

Ateş bir kaç asker arkadaşının yanına gitmişti.

Bende küçük ama güzel olan şelalenin yanındaki taşlardan birine oturup gözlerimi yumdum.

Arkadan gelen sesle kafamı çevirdim.

"Ula kizum ha sen kimsun kimlerdensun" dedi Cevriye teyze beni unutmuş olsa gerek.

"Ha benum Cevriye teyze sedef sedef"

"Amaan sedef kizum hoşgeldun sefalar getirdun unutmuşum ya senu"

Dediğinde hafif gülümsedim.

"Nede güzelleşmişsun kizum ha sana talip çıkar babannem yandu"

Dediğinde gülüşüm kahkahaya döndü.

"Cevriye teyze var zaten ha sevdaluğum"

"Aboov kimlerdenmuş kizum"

Demesiyle arkasından ateş geldi.

"Ha arkana dönüp bakasun ya Cevriye teyze" dememle arkasını döndü.

"Amaan kizum durmuşsun durmuşsun turnayu gözunden vurmuşsun ya kizum" dediğinde hafif sırıttım.

"Ha size doyum olmay benim ocakta yemeğim var uşaklar" dedi ve gitti Cevriye teyze.

Ateşte yanıma oturup bir elini belime attı.

"Ateş"

"Söyle güzelim"

"Bana geçmişini döker misin?"

"O ne demek şimdi"

"Şu demek bana geçmişte ne yaşadıysan dök" dediğimde duraksadı.

"Başka bir zaman anlatsam Karadeniz güzeli"

"Tamam ama anlat olur mu?"

"Tamam güzelim" dediğinde anlamıştım bir şeyler olduğunu....

"Ateş işin yoksa bir hafta burada kalsak" dedim aramızda bir santimlik boşluk varken.

"Kalalım güzelim sen iste yeter" dediğinde kafamı omzuna yasladım.

Elini belime attı....

 

===============================

"Hayde uşaklar ha yemek yiyeceğuz"

"Tamam babanne geliyoruz" dememle ateşle ayağa kalktık.

Genelde hava ılık olduğunda babannem yemeği dışarda yerdi.

Sofraya herkes oturduğunda yemeğe başladık.

"Eee oğlum ha nerelisun neredensun"

Babanneme bakıp gözlerimi belerttim.

"Bunları sonra konuşuruz babanne"

Dedim ve herkes önüne döndü.

****************************************

"Kizum uşağun yeri hazirdur" dedi babannem.

O sırada ateş dışarıda dedemlerle sohbet ediyordu.

Kapıya yaslanıo biraz izledikten sonra "ateş senin yerin hazırmış" dedim.

"Tamam geliyorum" dedi ve ayağa kalkıp bana yaklaştı.dipdibe girmemizle geri çekilmek istedim fakat belimden tutmuştu.

"Ateş dedemler var"

"Senin yanında yatacağım değil mi?"

"He ateş he hadi bırakta içeri geçelim" dememle bıraktı.

Babannem ateşin yatağını benim yatağımın yanına yere kurmuştu.

"Babanne oda mı yoktu buraya kurdun"

"Yok yok burası çok iyi" dedi ateş sırıtarak. Fırsatçı pislik.

 

"İyi o zaman uşaklar Ha Allah rahatluk versun" dedi ve kapıyı kapatıp gitti.

"Arkanı dön üzerimi değiştireceğim"

"Bence gerek yok ya" dedi ve sırıttı.

Yastığı alıp kafasına fırlattım.

"Tamam güzel sakin kal ben dönerim arkamı" de ve çocuk gibi döndü.

Üzerime saten gecelik altımada kısa saten bir şort geçirdim.

Saçlarımı salıp yatağa oturdum.

"Dönebilirsin" dememle döndü ve üzerindeki tişörtü çıkardı.

Gözlerimi belertip 'Ne yapıyorsun' der gibi baktım

 

"Ben böyle uyuyorum ama eşofman varsa hiç fena olmaz" dedi.

Bende dolabımdan en bol eşofmanımı ona verdim ve arkamı döndüm.

"Pek gerek yoktu sanki ama neyse" dedi.

"O yatakta rahat edebilecek misin?"

"Bilmem" dediğinde arkamı döndüm.

"Ateş ciddi bir şey soruyorum ya"

"Eğer edemezsem yatağına atacaksan neden olmasın"

"Ateş!"

Dedim

Yanıma yaklaştı...yaklaştı...yaklaştı ve en sonunda nefesini dudaklarımda hissedebiliyordum.

"Çok güzelsin" dedi.

"Biliyorum komutan" dedim sırıtarak.

Konuşurken dudaklarımız birbirine çarpsada devam ettik.

★★★★★★★★

 

 

 

Hellö sizce 🔥 böyle bir bölüm gelmeli mi yoksa henüz erken mi?

​​​​​

 

 

Loading...
0%