
Bir koku vardır ya bilir misiniz? Yağmur yağar ve o çam ağacı toprak kokusuyla birleşir. O nemli toprağın kokusu. İşte tamda o koku burnuma dolarken ben keyifli keyifli kahvaltı hazırlıyordum.
Mıhlaması meşhur olduğu için bende mıhlama(gram yazılışını bilmiyorum bir yanlışım varsa çok özür dilerim) yapmaya başladım.
Babanemin el yapımı reçelini peynirini küçük kahvaltı tabaklarına doldurup masaya yerleştirdim.
Biricik kardeşimi harika bir şekilde uyandırıp sıra biricik kocam ? Sevgilim? Aşkım? Her neyse ona gelmişti işte.
Odaya sessizce girdiğimde yer yatağında koca cüssesiyle kıvrılmış yatıyordu.
Bu halini çok sevimli bulsamda sessizce yanına oturdum.
"Ateş uyan sabah oldu" dedim hafif sessizce.
"Atee-" cümlemi tamamlamadan kendimi altında buldum.
"Ateş yapma manyak mısın odaya biri girecek şimdi rezil olacağız" dedim sessiz çığlıklarımla.
"Sabah sabah ne bu tantana daha saat 7:20 güzelim bırakta uyuyalım" dedi.
"Karadeniz burası oğlum burada böyle ha sen istersen yat benim hazırladığım o mükellef kahvaltıyı göremezsin bile" dediğimde sırıttı.
"Zehirlenme garantili mi?" Dedi sırıtmasını genişleterek.
Koluna hafifçe yumruk attım.
"Hadi kalk kalk"dediğimde tam öpecekken odaya Taha daldı.
Hemen üzerimden kalktığında onu uyandırmaya çalışıyormuş gibi yaptım.
"Tamam tamam hiç bir şey görmedim" dedi sırıtarak aptal çocuk.
"Taha saçma sapan konuşma benim asabımı bozma" dediğimde kahkaha patlattı ateş bozuntusu.
"Kahvaltıya 10 saniye içinde gelmezsen kırarım kafanı" bunu yapamayacağını sende çok iyi biliyorsun sedef.
★
"Günaydun damat bey" dedi dedem.
"Günaydın efendim" dedi ateş
"Efendum nedur oğlum dede de sen baa"
"Peki ef- dede"
"Güzel kizum ha atalayu haturlaymisun" dedi babannem.
"Hatırlarım hatırlarımda ne olmuş atalaya" dedim.
"Ha senunle bir görüşmek istiyormuş"
Dediğinde kaşlarım çatıldı.
"Görüşelimde bugün gelsin yada ben gideyim çünkü biz yarın dönüyoruz" bu haberi ateşe vermesemde kendim karar kılmıştım.
"Ha yok salmayrum"dedi dedem.
"İşim var ya hani ben çalışıyorum ya dedeciğim iznim bu kadardı" dedim en sakin ses tonumla.
"Ula ha bu uşak benu delu edecek da" dedi arkadan gelen kalın ses.
Arkamı döndüğümde atalayın yeşil harelerinde buldum kendimi.
Hemen gözlerimi başka tarafa çektim.
Yıllar önce az daha evleneceğim o kişi evet o kişi atalaydı.
"Uyy atalayum gel oturasun" dedi babannem.
"Yok ninem sağolasun ha ben sedefle konuşmaya geldim" dediğinde çatalımı bırakıp aniden ayağa kalktım.
"Naber Karadeniz güzeli" dedi Atalay.
Ateşin derin nefes alıp verdiğini hissedebiliyordum.
"Söyle Atalay burada söyle dinliyorum" dediğimde şaşırdı bu kadar sert çıkışacağımı bilmiyordu.
"Başka yerde olsa baş başa"
"Özelim yok ayrıca tanımadığımızda yok eşim ateş kardeşim babannem ve dedem" dediğimde bu şok dalgasını beklemez gibi sendeledi.
"Ev-evlendin mi sen sedef" dedi
"Evlenmedim ama hayat arkadaşımı eşimi çocuklarımın babasını buldum atalay darısı başına" dediğimde
"Ben seni sevmiştim lan"
"Aynı fikirde değildik Atalay" sesim fazla yükselmişti.
"Ula Karadeniz güzeli yaktırdın kendine abayı şimdi çekip evleniyorsun ha yok öyle"
"Sanane ula sanane istersem kaçarım istersem evlenirim sanane ben seni istemiyordum o pislik birden fazla kadınla birlikte olmuş gözlerinin beni süzdüğü andan itibaren anladın mı Atalay ateş varya ateş o benim hayat arkadaşık varya benim saçıma dokunmaya kıyamıyor işte aşk bu anladın mı Atalay senin gibi şerefsizler bilemez" deyip odama çıktım.
Ardımdan Ateş girdi odaya ve kapıyı kilitledi.
Bir anda belimden tutup kaldırdı ve duvara yasladı.
Nefesini dudaklarımda hissederken konuşmaya başladı iş ırada dudaklarımız birbirine çarpıyordu.
"Eşim mi dedin sen"
"Dedim"
"Bir daha desene"
"Hayır demeyeceğim"
"Dedirtirim"
"Dedirtemezsin" dediğimde dudaklarıma yapıştı. Eli vücudumda keşfe çıkarken dudağımdan bir inilti koptu.
Elleri bacaklarımdan süzülüyordu ve bu zevk vericiydi.
"Ateş!" Dedim.
Elleri kısa tişörtümdrn içeri girdi dudaklarıysa boynuma.
"Eşim! Tamam dedim oldu " dediğimde kahkahaya tutuldu.
"Demiştim benle inatlaşma" dediğinde dediklerini taklit ettim.
Tekrar yaklaştığında " dudakların kokun o güzel vücudunla içimdeki ateşi harmanlıyorsun her baktığımda arzu bedenimi burkuyor sarıyor. Her hücreni öpmek ve sevmek istiyorum bedenine izler bırakıp sahip olmak istiyorum" dediğinde bu sefer ensesinde tutup kendime bastırdım.
Uzun bir öpücüğün ardından elleri göğsümü buldu. Ben dudaklarımı kemirirken o benim boynumu kemiriyordu.
"Ateş şimdi olmaz"
"Ne zaman olur"
"Akşam belki" deyip kollarının arasından kaçtım.
(Devam devaaam🔥🔥)
Elinden kaçmak ne kadar istemesemde bunu yaptım. Onun arzusuyla aşkıyla yanıp kavrulmak istiyordum.
★★★
Akşam saat 21:10 du ateş sürekli kas göz hareketi yapsa da pek aldırmadım.
"Babanne biliyorsun yarın gidiyoruz he ona göre" dedim.
"Ula tutturdun ha gideceğumda gideceğum ha İstanbul'da ne varidur" dedi dedem.
"Dedem canım dedem benim işik var gücüm var evim var biliyorsunuz bir ara siz gelirsiniz ben sizi ağırlarım ha ne dersiniz" dedim son çare.
"Benim biras uykum geldi müsaadenizle yukarı çıkayım" dedi ateş.
"Hayde hep beraber yataklara uşaklar hayde" dediğinde ateş çoktan gitmişti.
Bende odaya sessiz adımlarla girdim.
Ateş içerde tam yok derken arkamdan belimi saran eller beni kendine çekti.
"Ateş ödümü patlattın kafayı mı yedin sen ya" dediğimde nefesim dudaklarına çarpıyordu.
"Yedim vallahi yedirttin bana kafayı sabahtan beridir bu anı bekliyorum"
"Yalnız ben sana belki dedim"
"Sedef!"
"Efendim komutanım"
Dedim ve yatağa geçmek için hamle yapacakken belimden tuttuğu gibi çekti. Aramızda bir nefes kadar boşluk varken onuda kapatmasıyla duraksadım fakat bozuntuya vermeden karşılık verdim.
O Benim üstümü parçalıyordu bende onun. İç çamaşırlarıyla karşısında kalakalmıştım o beni vahşice öpmeye devam ederken kendimi yatakta buldum.
Elleri bacaklarımda göğüslerimde ve.... Dolaşırken ben titriyordum. Hayır hayır korkudan falan değil zevkten...
Bir anda ateşin geri çekilmesiyle anlamaz bakışlarımı öne sürdüm istiyordum. Daha fazlasını istiyordum.
"Sana bu kadar doz yeter güzelim" diyerek eşofmanını giyindi.
"Ateş ne demek bu" derken bende giyiniyordum.
"Fazlası zarar güzelim haline bak titriyordun demekki hazır değildin demekki beni istemiyordun" dedi.
"Ben öyle bir şey söylemedim ama" dedim.
"Ona getirdin ama" demesiyle göz yaşlarımı salarak odadan çıkıp bahçeye indim.
Küçük salıncağa oturup göz yaşlarımı sildim...
★★★★
Bir önceki bölüm 50 okunmayı geçmesede ben size yeni bölüm atmak istedim yalnız sonunu hüsranla bitirmezsem olmazdı...
Görüşürüüükkk
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |