Hayat üstüme geldikçe ben onu itmekten bıkmıştım fakat ben çabaladıkça acılar tatlı olacak ben eminim......

​​​​​​Bugün hayatımın resmen en acı haberini almıştım açık olmak gerekirse sevmekten korktuğum adamın babası annemin katiliydi.

Ben ilk defa tattığım duygudan acı çektim. Ben ilk defa bu duyguyu yaşadım....

Hemen eve gelir gelmez üzerime kısa bir şort ve büstiyer giyindim.Evimde dört dolanıyordum çünkü ben annemin kanını yerde koyamazdım KOYMAZDIM. Koymayacaktımda ben susmazdım. Bu adamın soyunu sopunu bulup S*kecektim. Sonuna kadar hak ettiği hayatı ona bin beter yaşatacaktım. Ne pahsına olursa olsun.

Marcodan haber gelmesini beklerken yine duramadım ve dizüstü bilgisayarımı açıp araştırmaya başladım. Boynumu eğip aptal aptal oturamazdım. Bilgisayara daldığım sırada telefonum çaldı.

Arayanın Marco olmasını dileyip ekranla gözlerimi buluşturdum.

BİNGO! Marco arıyordu.

Hemen ellerim telefona kaydı ve telefonumu kulağıma götürdüm.

"Marco ne olur bir şey buldum de"

"Buldum güzelim buldum hemde öyle birşey buldum ki çok işe yarayacak"

Heyecandan elim ayağıma dolanmıştı

"Marco söyle!" Diye bağırdım.

"Dün Mardin'de saat 18:35 sularında bir marketten alışveriş yapıldığı kamera kayıtları bulundu.Adamın Mardin'de olma olasılığı çok yüksek bir ekip gönderdim ben fakat yeterli olmaz henüz 7 kişilik bir ekip gönderdim sende bir araştırma ekibi göndermelisin"

Duyduğum haberle irkildim. Adam elini kolunu sallaya sallaya geziyordu ve bir polis dahi birşey yapmıyordu.

"Tamam Marco o iş bende elinden geleni yap misliyle sana ödeyeceğim" dedim ve kapattım telefonu.

Bu bilgilerin fazlasıyla işe yarar olduğu beni bir yandan sevindirmişti.

O sırada kapım çaldı.

Üzerim bir tık açık olsada kapıya ilerleyip açtım kapıyı.

Onun o akıcı gözleriyle buluştuğunda gözlerim sanki pişmanlık görüyordu ama neden o değil babasının yediği boktu.

"Komutan yorgunum lütfen hızlı ol"

"Konuşalım diyecektim fakat yorgunsan yarın konuşalım"

Konuşmak istiyordum ama bir yanım kırgın olsada bir yanım onu deli gibi istiyordu. Sanırım beynime yenik düşerek onunla konuşmayacaktım.

"Yarın konuşsak komutan kafamı toparlamaya ihtiyacım var" dediğimde gözleri dudaklarıma kaydı. Sonra tekrar gözlerimi buldu.

"Peki savcı umarım suçsuz olduğumu biliyorsundur" dedi ve gitti.

Kapıyı kapatıp mutfağa ilerledim.

Kendime acı bir kahve yapıp içtim.

Duş alma gereği duyup duşa doğru gittim.

Kıyafetlerimi çıkarıp sıcak suyun altına girdim.

20-25 dakika duştan sonra çıkıp saten şortumu üzerine gömlekli saten toz pembe geceliğimi giyinip saçlarımı açtım.

Nemlendirici mi dudaklarıma yedirip yatağa attım kendimi.

✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerimi açtım.

​​​​​​Günlük rutin işlerimi halledip üzerime saten lacivert büstiyer giyindim. Bugün hava sıcaktı o yüzden altıma dar siyah yırtmaçlı kısa etek giyindim. Siyah topuklu botlarımıda giyip saçımı dağınık topuz yaptım. 4 delik olan kulağıma sırasıyla halka küpe çiçekli ve zincirli olmak üzere geçirip kurdaleli kolyemi taktım kolyem göğüs dekoltemin tam bitiş kısmında duruyordu.

Fazla iddalı bir kıyafet olmuştu fakat umrumda değildi. Lacivert deri ceketimi alıp evimden çıktım.

Komutan BMW 8 series son model bir arabaya yaslanmış tüm karizmasıyla adeta beni bekliyor gibi gözleri benim çıkmamla hemen buldu beni.

Önce süzdü sonra bakışlarını çekti.

Bende arabama doğru giderken bileğimi kavradı.

"Konuşalım savcı"

Derin bir nefes çektim ve ona döndüm.

"Buyur Komutan konuşalım"

Gözleriyle arabasını işaret etti.

Oflayarak bindik arabaya.

"Oflama savcı" diye çemkirdi bana.

"Evet komutan seni dinliyorum"

"Ben özür dilerim savcı bende babamın böylesine hain bir insan olmasını istemezdim. Bende babamın beni el bebek gül bebek büyütüp parka götürmesini araba alıp benimle oynamasını isterdim ama yok bazı şeyler olmayınca olmuyor savcı babam adi bir herifin teki ama ben öyke değilim bil ki sana değer verdiğim için şu konuşmayı yapıyorum. Asla beni babamla karıştırma olur mu savcı ben o kadar gaddar olamam"

Dedi. Komutan bunları anlatırken pür dikkat onu dinledim. Oda haklıydı onun bir suçu yoktu ne yapabilirdi ki elinden ne gelirdi babasının bir kadını canice öldürmesini bilseydi zaten gider durdururdu.

"Peki komutan seni onunla karıştırmayacağım umarımda öyle değilsindir. Her neyse benim adliyede işin var bilirsin gideyim" her lafımı dudaklarıma bakarak dinledi.

​​​​​anlamsızca kelebekler uçuştu içimde.

"Komutan orada mısın sana diyorum"

"Eee şey bende oraya gidiyorum bırakayım seni" dedi elini ensesine sürterek.

"Bana uyar komutan bas gidelim" dedim.

Adliyenin önüne geldiğimizde arabadan inip sağol dedim.

Sonra odama doğru ilerledim.

Telefonumun titremesiyle ellerim telefonu kavradı.

Marco arıyordu.

"Evet Marco"

"Sedef ekip adamı bulmuş bir depoya kapatmış senin gelmen için polis ekiplerini uyardım"

"Tamam Marco seni çok seviyorum duydun mu şu hayatta en çok ama en çok sana güveniyorum"

"Sedef bende seni çok seviyorum ve senin için ölmeye bile hazırım"

"Neyse görüşürüz kıvırcık"

"Görüşürüz sümüklü"

Marco benim en ama en güvendiğim insandı.

Hemen evime gidip bir çanta hazırladım.

Tekrar adliyeye gidip bir ekip alacaktım.

Ekini görmemle durdurdum onu

"Bana acil ekip lazım Mardin'e annemin katili olan şerefsiz herifi bulmuşlar onun cezasını keseceğiz"

"Asker ekip vereyim polis ekiplerinin hepsi meşgul"

"Okey ver yeter"

"Toprak timinden 5 kişi alsan yeter sana git askeriyeye söyle"

"Okey sağol"

Hemen askeriyeye ilerledim.

Kumral oradaydı hemen yanına gittim.

"Toprak Timinden en güçlü 5 kişiyi göndee bana sorgulama hemen"

"Tamam savcım," dedi sırıtarak

​​​​​20 dakikanının ardından 5 koca cüsseli adam geldi.

En baştada ateş kumral ve kızıl vardı.

Hepsi yan yana sıra oldu.

Ve gözlerini bana dikti.

"Ne bakıyonuz lan siz miydiniz Toprak Timi"

Hepsi sırıtarak "Valla Mardin macerası için harika bir serüven bizi bekliyor" dedi kızıl.

​​​"her neyse gidin evinizden eşya mı alıyorsunuz ne halt yiyorsanız yiyin 30 dakikaya burda olun"

"Biz hazırız sayın savcım"

Yüzümde istemsiz bir gülümseme belirdi.

"Güzel o zaman ekinin bizim için ayarladığı araca gidelim"

En önde ben ve arkamdan tim geliyordu.

Simsiyah bir askeri araç vardı uzun bir minibüs.

Ateş kapımı açtı ve göz kırptı.

Bende ona yaklaşıp " çok centilmensiniz ama benimde elim var"

"Kızım sende ters tarafından mı iltifat alıyorsun belli değil ha"

Gülümseyerek karşılık verdim.

Sizce Kiss için erken mi yoksa diğer bölümde Mardin'de bir Kiss gelsin mii??