Bir Yeminle Bir Ömür Değişir

​​​​​​Bir "Evet" ile Bir Hayat Değişir.

11 saatin sonunda Mardin'e varabilmiştik. Arabayı Ateş kullanmıştı.

Mardin'e indiğimizde hepimizde çor yorgunduk fakat yorgun olsak bile bu bizim işimizdi.

Hemen marcoyu arayıp konum atmasını istedim. Attığı konuma doğru ilerlemeye başladık.

Issız sokakların içinde taştan bir depoydu konum.

İçeriye doğru adımladık.

"Konum burasıydı değil mi sedef" dedi kumral.

"Burasıydı ama fazla sakin burası"

Karanlığın içinden Marco yu görmemle ona doğru koşarak sarıldım.Beni kucağına alarak etrafında 1 tür döndürdü."seni çok özledim kıvırcık" deyip saçlarının içine elimi geçirdim.

"Bu taraftan gelin deyip bir oda gösterdi"

İçeri girdiğimizde sandalyeye bağlı bir adam vardı.

"Bu mu" dedim marcoya.

"Bu sedef"

Dedi Marco.

"Marco bana kıyafet ayarla tayt ve crop olsun"

Dedim. Oda başını sallayarak onayladı beni.

Yirmi dakikanın ardından Marco elinde bir poşetle geldi.

Ve bana uzattı.

Diğer odaya gidip askılı siyah vücuda yapışan crobu giydim.

Altımada siyah bir tayt giydim.

Yanlarına gittiğimde tüm gözler beni buldu.

Ateşin cebindeki kalemi alıp saçlarımı topladım.

Küpelerimi çıkarıp yere attım.

"Eveeeet hellö selam naber minnoş katil" dedim adamın tam gözlerina iğrenerek bakarken.

"Ne yaparsan yap konuşmayacağım"

Kahkaha attım.

"Öylemii komikmiş bir ara anlatta dinleriz ah pardon ya sen hapiste olacaksın değil mi neyse ya üzülme görüş gününde geliriz anlatırsın" dedim yanağından makas alarak.

"Oğlumu buna dahil etmişsin"

Yine kahkaha attım.

"Ah komik şey seni 'dediğim anda yumruğu bastım yüzüne' ne sanıyordun lan şerefsiz devletin askeri katılın yanında mı olacaktı"

Yumruğumun verdiği darbeyle dudağı patlamıştı.

"Ben bir bordo bereli yok vatan için bir söz verdim"

Dedi ateş.

"Tatlım uğraştırma beni seni öttürmem 2 günümü almaz insanlık et yoksa sikerim senin belanı duydun mu lan"

Şerefsiz pislik kahkaha attı.

"Annen ölmeden önce öptü beni"

Dişlerimi istemsizce sıkıyordum.

Ard arda yumruğu indirdim yüzüne.

Ağzı yüzü kan olmuştu.

Sandalyeye bir ayağımı koydum dizime dirseğimi koyup adama yaklaştım.

"Seni çok sinirlendim değil mi küçük prenses" dedi.

"Marco getir tepsiyi" dedim.

Ve biraz ilerleyip ellerime dolaptan eldiven taktım.

"Bak aptal adam seni inlete inlete öldürürüm duydun mu beni seni hadım yasasıyla gebertirim duydun mu?"

Dedim.

"Duyamadım prenses annenin ağzına almak-" demesiyle yumruğu geçirdim.

"Kes lan KES" diye bağırdım.

"Çöz lan şunu" dedim kızıla.

Dik dik bakmaya başladı

"Çözsene lan ne bakıyorsun" dedim.

Ve çözmedi.

Ben gidip çözdüm adam ayağa kalktı.

"Dalga mı geçiyorsun sık kafama gitsin"

Ona yaklaşıp kahkaha attım.

"Seni ödüllendiremem tatlım" dedim ve tekmeyi bastım karnına.

"Vurabilirsin sende bana bak ellerin bağlı değil ayağında bağlı değil VURSANA ŞEREFSİZ İT" diye bağırdım adama

En sonunda yakasından tutup duvara çarptım.

Boğazını tüm gücümle sıktım.

Son kalan nefesiyle "rahat bırak konuşacağım" dedi.

Bırakmamla öksürmeye başladı.

Arkamı döndüğümde " bu arada fiziğin güzelmiş prenses senide bece-"

Önüme dönüp yumruğu bastım.

"Sen oyun istiyorsun peki tatlım peki "

Dedim ve tekrar sandalyeye bağladık onu.

Elime makası alıp önce saçlarını sonra uzamış olan sakallarını kestim.

Sonra nejter alıp yüzüne çizik atarak adımın baş harfini yazdım.

"Yakıştı" dedim.

Sonra kollarına adımı yazdım bıçakla.

Sonra ateşte ısıtılmış bir demir çubuk ile sırtına adımı yazdım.

"Yeter artık dur tamam" dedi adam.

"Söyle tek değildin kimle beraber öldürdün annemi"

"Ferhat siyer Hakkari'de hastanede yatıyor *********Hastanesi'nde"

"Ha şöyle yola gel aslanım" diyerek marcoya adamı polislere vermesini söyledim.

Herkesin gözü üzerimdeydi.

"Ne bakıyorsunuz "dedim

"Kediydin aslan oldun be sedef" dedi kumral.

"Boş yapmayın çok yorgunum ben otele falan gidelim bu gece kalıp yarın gidelim"

Dedim sabah saat 6 idi daha.

Ateşin dibine girip "babanı bende bu hale sokmak istemezdim ama herkes hakettiğini yaşar Komutan" dedim ve ilerledim.

Marcoya söyleyip bir otel ayarlamasını rica ettim.

Marcoda tabiki kendine yakışır bir hareketle dakikasında buldu.

Konumu bana attı ve bizde oraya gittik.

Otele vardığımızda ateş ve ben önden geri kalan tim arkadan geliyordu.

Danışmaya ilerleyip rezervasyonu söyledim ve 14. Katta sırayla dizilmiş 241 242 243 244 245 246. Odalara yerleştik.

Ben yorgun olduğumdan kendi odama yemeği söylemiştim.

Kırmızı et ve bir makarna söyledim.

Yanınada Ayran söyledim (Cola almıyoruz İsrail malı kardeşler unutmayalım).

Kapım çaldığında ilerleyip açtım.

Karşımda tim ve elinde yemekleri vardı.

"Heh bir siz eksiktiniz oda oldu tam oldu" dedim

"Ayıp oluyor yenge" dedi kumral.

"Geçin geçin" dedim uzatmayarak.

Hepsi geçip koltuğa oturdu.

"Yenge sende aslan gibiymişsin he valla korktum.

"Abartma istersen" deyip onu tersledim.

Ve yemeğimi yemeye başladım.

Odada su olmadığını fark ettim.

"Ben su alıp geleyim"

"Biz alırız" dedi 4 kişi birden.

"Bu kadar istekli olduğunuzu bilmiyordum ama 1 kişi gitse yeter"

Dedim.

"Biz hep beraber gidelim ne olur ne olmaz yenge" dediler ve gittiler.

Ateşle ikimiz kalmıştık.

"Bugün biraz psikolojik şiddet yaptım sana özür dilerim Ateş konu annem olduğunda ve bir kadını öldürüp bu kadar rahat davranması beni çok sinirlendirdi" dedim

"Haklısın sedef son zamanlarda kadın cinayetleri fazla arttı san ahak veriyorum beterinide hak edenler var hep arkandayım seni asla kırabilecek bir şey yapmam bunu bil yeter"

Dedi.

"Sağol Ateş biliyorum ve bana destek vermen beni - her neyse yemek soğuyacak"dedim ve yemeğimi bitirdim.

"Marco kim sedef" dedi bir anda ateş.

"Marco aslında italyan ama Türk bir arkadaştan öte kardeşim sorun mu var"

Dedim.

"Yok sorun yok merak ettim öylesine"

Kafa salladım.

"Alt tarafı su alacaklardı nereye gitti bu manyaklar"

"Bizi yalnız bırakmaya çalışıyorlar" dedi aslında anlamıştım fakat çaktırmamıştım.

"Neden ki?"

Dememle ateş bana yaklaştı. Galiba beni öpecekti. Hazır mıydım buna bilmiyordum fakat tam saliselik bir duruma gelmiştikki kapı çaldı.

Koşarak kapıya gittim ve hemen açtım.

Gördüğüm şeyle gözlerim fal taşı gibi açıldı.

"Oha manyak herifler bu kadar çok suyu ne yapıcaz" dedim ellerinde koli koli su vardı.

"Yenge su istedin getirdik işte"

"Allah cezanızı vermesin manyak herifler geçin koyun şöyle"

Dememle kolileri koydular.

Birini açıp içtim ve birer tane alıp verdim onlara.

"Psikiyatriye mi görünseniz bi siz"

Dedim 4 lü yan yana durmuş time bakarken.

"Deli miyiz biz"

Psikoloğa deliler mi gidiyor aaa iyice sinirlenme den göndermeliydim bunları

"Neyse uykunuz yokmu sizin gidin yatın hadi" dedim ve hepsini kovdum.

Onlar gittiğinde bir şort giydim üstünede kısa siyah bir crop sweat.

Ardından uykunun huzurlu kollarına bıraktım kendimi.

Bölüm size emanet canlar. İlerde kitap karakterlerini atarım ama şu net ve kesin Sedef=Meşhur ceylinimiz...