@yakamoz_6
|
9.Bölüm-Gözler Yalan Söylemez Biz bu hikayeye başladığımız da 6 kişiydik.Adımız CDR36 demiştik.Mert bulmuştu ve kullanmamız konusun da ısrarcı olmuştu.Hiçbirimiz mantığını anlamasak da kabul etmiştik.Sonra cinayetler işlendi okulda ilk tanımadığımız bir kız sonra ise Mert’i büyüten kişi amcası ölmüştü.Ardından aramıza 2 kişi daha eklendi Nil ve Batu.Hepimizin kaderi birdi aslında.Sonra bizle kaçırılan 2 genç daha aramıza girdi.Zeynep Işıl ve Gökhan.Geçmişlerini unutmak istediler.Cinayetler devam etti.O sırada peşimiz de bir sürü kişi vardı aslında ne benim ne diğerlerinin onlar Zeynep ve Gökhan’nın peşindeydi.Ama onlarda bizim kalbimizin parçasıydı aslında.6 kişiydik 10 kişi olduk. Çocukken sevgi ne demek olduğunu bilmeden büyümüştüm.Sevilmemeye alıştıktım.Hep bana çikolatalı kek yapan biri olsun isterdim,çünkü sınıfta ki o kız benle dalga geçerdi.Yemek getirmiyor üstüne kantinden bir şey de almadığımdan.Onun annesi ise hep güzel yemekler yapardı,hergün farklı yemek yapardı.Ama annesi en güzel çikolatalı kek yapardı.Annesi sınıf annesiydi,her geldiğinde yapar ve dağıtırdı.Sonra kız okuldan ayrıldı ve bir daha öyle bir çikolatalı kek yiyemedim. O gün kendime acıdım. O gün anne kavramını anladım. O gün pişmanlık sonucu doğduğumu anladım. Pişman olmak istemiyordum. Ben anne olmak istemiyordum. Ben anne olmaktan korkuyordum. (RABİA GECE’NİN ANLATIMI) Kız yerde kanlar içinde yatıyor.Deniz başında ağlıyordu.Çalışanlardan biri polisi aramıştı. “Çok kan kaybediyor.”dedi Zeynep dikatlice bakarak. “Ne zaman gelicek bu ambulans?”Zehra etrafa bakarak.Bir kaç dakika sonra ambulans ve polisler gelmişti.İlk Deniz’in kardeşini aldılar kadın konuşmaya başladı. “Yanın da kim gelecek?”dedi Deniz hemen ayaklandı. “Ben,ben geliceğim abisiyim.”dedi Deniz telaşla. Deniz’in abi olması bizi şaşırtmıştı bize hiçbir kardeşi olduğundan bahsetmemişti. “Hadi arabaya binin takip edelim ambulansı.”diye bağırdı Batu bize seslenerek. Arabaya hızlıca dolaştık.Diğer dördü ise Gökhan’nın arabasına bindiler.Hepimiz şok içindeydik.Kızdan çok fazla kan akmıştı.Bembeyaz elbisesi kan kaplıydı.Zehra konuşmaya başladı. “Çok kan kaybetti erken müdahalle yapılmalı yoksa komaya girer.”Zehra Mert anlamaz bir şekilde baktı yüzüne. “Zehra sen bizden gizli tıp falan mı okuyorsun,bana sorsalara bilemezdim valla.”dedi gülerek Zehra ciddiyetle konuşmaya başladı. “Boş şeylere bakacağına internetden biraz araştırma yapsan sen de bilirdin.”dedi Zehra ciddiyetle ve Mert’e uzun uzun baktı.10 dakika sonra hastanenin kapısına varmıştık.Diğerlerini arıyordu gözlerim.Acil kapısına doğru baktım.Deniz bir köşede ağlıyor,Mavi ise onu teselli etmeye çalışıyordu.Diğerlerini yanına hepimiz hızlıca koştuk.”Deniz iyi misin?”diye sordu Oğuz’un yanına doğru yaklaşarak.Deniz konuşamıyordu.Mavi Oğuz’a baktı konuşamayacağını belli etmeye çalışıyordu.Zehra ile Mert bir köşe de konuşuyordular.Oğuz ve ben yanlarına doğru ilerledik.Zehra konuşuyordu. “Bugün burada kalıcağız herhalde çok kan kaybetti.”dedi soluk bir sesle. “Yarın okul yok mu Deniz bu halle nasıl gidicek?”dedi Oğuz o sırada belime dokundu. “Haklısın Gece ne yapıcağı?”dedş Gökhan’a bakarak. Biz konuşurken doktor ameliyatdan çıkmıştı. “Sahra Türkönder’in yakınları kim?”dedi doktor etrafa bakarak.Deniz dikleşti. “Benim!”diye seslendi Deniz. “Üzgünüm durumu kötü.Yara izinden almış darbeyi almış zaten kolunu tekrar hareket ettirmesi çok zor artık.Yoğun bakıma alacağız bugün kimse onu göremez geçmiş olsun.”dedi doktor ciddiyetle.Deniz kendini duvara attı. “Ne yaptım ben neler dedim şimdi ölücek o ve pişmanlık beni de öldürecek.”dedi ağlayarak. Deniz ağlıyordu,gözleri kızarmıştı. Deniz pişmandı,söyledikleri için pişmandı Deniz. Mavi Deniz’i bir köşede sakinleştirmeye çalışıyordu.Herkes bir köşede durmuş olanları konuşuyordu.Hastaneye gelmeden önce ki cinayeti düşünüyordum.Hangi cani böyle bir cinayet işlerdi ki ve nasıl hiç ses çıkartmazdı.Polis olmadığımız için pek bir bilgi edinemiyorduk ama peşimizde ki kişileri biliyor gibiydim.Bu işte bizim tanıdığım kişiler var veya içimizden biri onu veya onları tanıyordu.Bilmiyorum ama hisediyordu. Aklımda aslında birkaç soru vardı sanki onların cevabını bulursam her şey düzelecekti: Katilin bizle derdi neydi? Yakamoz Zeynep Işıl ise Yakamoz’un geçmişi nasıldı? Diğerlerinin geçmişi nasıldı? Sahra nasıl bir kızdı? O gün o adam Mavi’ye Bayan Akın demişti ama kimsenin Akın’dan haberi yoktu onlar nereden biliyordu? Çok şey yaşamıştım,sadece ben değil hepimiz çok şey yaşadık.Hepimizin küçük bir problemi vardı.Okul altımız seneye üniversiteye gidecektik ama hiç çalışamıyorduk çünkü peşimizde bir katil vardı.Çalışamıyorduk ve yarın okula gitmeliydik 1 haftaya aşkın süredir gitmiyorduk okula.Ne konulardan haberdardık,ne başka birşeyden.Son 6 ay kalmıştı üniversite sınavına başımızda onca dert varken. Rabia Gece.Rabia Arapça da dört demekti.Babam niye Arapça bir isim verdi ki bana?Veya Gece?Benim adım neden Rabia Gece?Annem bana neden Eda dedi ki niye gerçek ismimi söylemedi veya babamdan bahsetmedi? Ben bir zavallıydım. Ben bir ucubeydim. Hayatım o okula geldiğimden beri çok garipti.9 genç ile tanıştım,kaderim onlarla seneler önce birleşmişti aslında,kaçırıldığımızda.1 saat geçmişti ama Deniz’in kardeşi hala yoğun bakımdaydı.Deniz’in sesi duyuldu uzaktan. “Siz eve gidin isterseniz ben tek kalırım burada.”dedi Deniz gözleri kızarmıştı. “Bak Deniz sen benim için arkadaştan ötesin,sen benim kardeşimsin,hepimizin kardeşisin senin acın bizim acımız.”derken Batu Zeynep sözünü böldü. “Yani kısacası gitmiyoruz.”dedi Zeynep Batu’ya bakarak. “Tamam.Bari uyuyun uyanık kalmayın.”dedi Deniz sırıtarak. Bir kaç saat sonra ilk kez gülmüştü Deniz. Gülüşünü özlemiştim,sadece onun değil hepsinin gülüşünü özlüyordum.Onlar benim parçamdı.Her biri beni yansıtıyordu.9 parçam vardı sanki hepsinde bir parçam vardı. Mavi benim cesaretim. Zehra benim hırsım. Zeynep Işıl benim çocukluğum. Nil benim sevincim. Gökhan benim gücüm. Batu benim öfkem. Mert benim kardeşim. Deniz benim eğlenceli tarafım. Oğuz ise aşka inancımdı. Hiç kardeşim olmaz,hiç aşık olmam,hiç dostum olmaz sanırdım.O okula gelince her şeyim değişmişti.Onlarla tanıştığımda arkadaş olacağımı anlamıştım ama bu kadar yakın olacağım veya kardeş olacağım aklıma gelmemişti.O dokuz genç hayatımı değiştirmişti. Gece saat 00.57.Ama hiçbirimiz uyumuyorduk.Deniz kapının önüne oturmuş ağlıyor,Mavi ise onun yanına oturmuş onu teselli etmeye çalışıyordu.Batu,Gökhan,Oğuz ve Mert bir kenarda durmuş bir şeyler konuşuyordu.Zehra ve Nil ise yan yana durmuş ama konuşamıyorlardı.Benim yanımda ise Zeynep vardı.Bizde konuşmuyorduk veya konuşamıyorduk.Son zamanlarla yaşadıklarımız hepimiz ağır gelmiş olmalıydım ki. 1.GÜN Deniz’in kardeşi Sahra yoğun bakımda.Doktor uzun süre baygın kalacağını söyledi.Tabi bu olay Deniz’i daha çok hasar almasına sebep olmuştu.Gökhan okulu arayıp durumu anlatmıştı ama okul sadece Deniz ve Mavi’ye izin vermişti.Yarın bizi okulda beklediğini söylemişti.Ve bir açıklama bekliyordu buna emindim. 2.GÜN Biz okula gitmiş Deniz ve Mavi ise hastanede kalmıştı.Deniz’e Sahra’yı görmesine izin vermişlerdi.Mavi hala komada olduğunu ama durumun biraz bile iyi olduğunu söylemişti.Kolundaki yaranında iyiye gittiğini söyledi.Okul müdürü ise bize uzun zamandır gelmediğimiz için büyük bir azar işitmiştik.Hocalarımız ise konularda ilerledik demişti.Onlardan da azar işitmiştik. 3.GÜN Sahra uyanmıştı.Uyandığın da biz okuldaydık.Mavi bizi arayıp durumu söylemişti.Yine biz o koridorlardan hızlıca inmiş gördüğüm ilk taksiye sıkışmıştık.Biz gelene kadar diğerleri de gelmişti bile.Deniz o kadar mutluydu ki ağzı kulaklarına varmıştı bize kardeşini tanıştırmıştı.Sahra’nın aslında iki adı varmış Sahra Öykü Türkönder.Sahra’yı annesi,Öykü’yü ise babası istemiş onlar da iki ad vermiş.Sahra’nın durumu daha iyiye gidiyordu.Doktor yarın çıkabileceğini söylemişti. Ben ve Oğuz o gece onlarla kalmıştık.Deniz 3 gündür uyumadığı için Mavi’nin yanında uyumuştu.Mavi başını Deniz’in omzuna yaslamış öyle uyuyordu.Yanım da Oğuz vardı,omzuna yalanmıştım.Oğuz konuşmaya başladı. “Gece kuşu iyi misin? 3 günüdür konuşmuyorsun benle.Ne oldu?”dedi Oğuz samimiyetle.Oğuz’a baktım. “İyi değilim.O kadar şeyden sonra iyi olamıyorum çabalıyorum ama olmuyor.”dedim tek nefes de ve gözümden bir damla yaş aktı.Gözümden yaş akınca gözümden akan yaşı sildi .”Ağlama lütfen.Biliyor musun bir haber okudum.Dünyanın en güzel kızı diyordu altın da ise Rabia Gece Yıldız yazıyordu Gece.”dedi ve sırıttı bana bakarak tabi bu biraz bile olsa gülmeme sebep olmuştu.Doktor yanımıza gelip Deniz’e baktı uyuduğunu görünce gitmeye karar vermişti ki biz ayaklandık. “Pardon bir sorun mu vardı acaba?”dedi Oğuz doktora yaklaşarak.”Siz kimdiniz?”dedi doktor bizi yavaşça süzerek. “Arkadaşıyız da siz bize cevap verseniz artık.”dedim doktora bakarak. “Tabi.Durumu iyi çıkış yapabilir.”dedi doktor ve hızlıca uzaklaştı. “Tamam hadi şunları uyandıralım.”dedim yanlarına doğru yürüyerek. “Gece aramız da kalsın ama ben Mavi’yi Deniz’den düşündüğünden daha çok kıskanıyorum Gece.”dedi ve bana göz kırptı,o sıra gülmeye başladım. “Hadi uyanın çıkarmamız gereken bir kız var.”dedim Deniz’i dürtdüm. “Ne çıkartıyor muyuz?”dedi Deniz sevinçle.Başımı olumlu anlamda salladım.O sırada Mavi uyandı. “Bir şey mi kaçırdım?”dedi Mavi merakla. “Çıkarıyoruz Sahra’yı,çıkarıyoruz!”diye bağırdı Deniz sevinçle ve Mavi’ye hızlıca sarıldı.Ardından Oğuz’la bana aynı anda sarıldı. “Hadi çıkaralım bu kızı.”dedi Deniz ve hızlıca odaya girdi. “Sahra hadi çıkıyorsun.”dedi Deniz sırıtarak. “Abi bak çıkmadan önce bir şey konuşmalıyız.”dedi Sahra abisine bakarak. “Ne konuşacağız?”dedi Deniz ve yatağının yanına oturdu. “Bak onlarlaydım çünkü peşimde biri var beni bu hala getiren kişi bildiklerini söylediler.”dedi Sahra hızlıca ve başıyla etrafı kontrol etti. “Bir dakika şu işin bir aslını anlat bana Sahra ne oluyor?”dedi Deniz telaşla. “Şimdi ben Ankara’ya gittim ya ilk iki sene her şey çok iyiydi sonra biri bana mesaj atmaya başladı okulun ilk gününde en başta takmadım ama bunlar o kişiye az gelmişti ve evimi bulmuştu.Her gün geliyordu eve kapıyı yumrukluyordu.Seni defalarca aradım ama açmadın.”dedi ve bir an durdu ve düşündü. “Neden?”diye inledi. “Neden açmadın telefonumu?”dedi Sahra. “Ne saçmalıyorsun Öykü her aradığında derse giriyordun Öykü ne diyorsun?”diye bağırdı Deniz. Mavi araya girdi. “Tamam Deniz bırak da kız anlatsın.”dedi Mavi Sahra söze devam etti. “Sonra sen açmayınca İstanbul’a geldim o adam da peşimden gelmiş sonra vuruldum ve buradayım bitti mutlu son.”dedi Sahra.Deniz bir an duraksadı konuşamayacağını anlamıştı ki Mavi konuşmaya başladı. “Tamam çıkalım evde iki kardeş konuşmaya devam edersiniz.”dedi Mavi ve Sahra’yı kaldırmaya yeltendi.Bende yanlarına doğru yaklaştım ve Sahra’yı kolundan tuttum ve kalkmasına yardımcı oldum. “Ben bir Batu’yu arayayım gelsin arabayla gidelim.”dedi Oğuz,cebinden telefonunu çıkardığında dışarıdan bir çığlık sesi duyuldu.Aşağıya Deniz hariç üçümüz inmiştik. 4 kişi depo da duvara bıçak yardımıyla duvara sabitlenmişti.Hepsinin yüzün de bir iz vardı,yeni yapıldığı çok belliydi.Her yerlerinden kan fışkırıyordu hepsinin.Üzerlerine kimlikleri asılıdı;Derin Sade,Hakan Leke,Alper Öz ve Hilal Sera. Ve bir not; Bütün sokak çocukları öldü.Tabi siz kim bunlar diyorsunuzdur hemen söyleyeyim.Derin Sade,Yusuf Yıldız,Hilal Sera,Aras Oğuz,Hilal Sera,Gürcan Leke,Asel Kırık ve Alper Öz.Sokak çocukları burada biter tek bir kişi kaldı o da kendi ölecek zaten Asel Kırık.Ve Rabia Gece seni tanımak isterdim yani babanı ben büyüttüm.Rabia ismini ben istedim zaten Gece’yi baban.Tavsiyem çocuklarını bulun. |
0% |