Laten lukken / Kumralım / 11. Bölüm

11. Bölüm

36 6 0

🔸Bilge🔹

Sabah üst üste gelen bildirim sesleriyle uyanmıştım. Mert mesaj atmıştı. Onun mesaj attığını gördüğüm andaki tebessümüyle birlikte mesajları okumaya başlamıştım.

Mert🤍: günaydııınnnn (08.12)

Mert🤍: böyle yazdım ama inşAllah uykundan etmemişimdir seni.

Mert🤍: akşam 19.00 senin için uygun mu?

Siz: günaydıınnn

Siz: yok uykumdan etmedin zaten uyanmam gerekiyordu iyi oldu.

Siz: tabii uygun benim için.

Siz: konum atarsan bende ona göre geleyim geç kalmayayım.

Mert🤍: seni ben alırım birlikte gideriz diye düşünmüştüm ben ama istemezsen konum atayım.

Siz: bende seni yormamak için demiştim ama madem böyle düşünmüşsün o zaman birlikte gidelim.

Siz: benim bir sürü işim var ben kaçtım.

Mert🤍: 18.30 gibi alırım seni. Kolay gelsin bu arada.

Mert🤍 kişisinin mesajın beğendiniz.

Mert'e bir sürü işim var demiştim ama tek işim akşamki yemek için elbise almaktı ama yinede zordu karasız biriydim.

Hemen lavaboya gidip işlerimi hallettikten sonra hemen aceleyle bir ekmek arası yapıp yemeye başlamıştım. Daha sonra gidip üstümü giyindikten sonra evden çıkıp mağaza mağaza gezmeye başlamıştım. En sonunda saks mavisine benzer renkteki saten ince askılı bir elbise almıştım ve eve gelmiştim.

( elbise seçme konularında biraz kötüyüm beğenmediyseniz istediğiniz elbiseyi hayal edin lütfen)

Eve geldiğimde saat 17.00 olmuştu. Mağazada hem biraz fazla oyalanmıştım hemde elbisemi kuru temizlemeye verdiğim için onu beklemem gerekmişti. Hemen gidip bir duş aldıktan sonra saçımı kurutup yapmaya başlamıştım. Ensemde at kuyruğu yapmıştım . Saçlarımın at kuyruğundan serbest kalan kısımlarını ve perçemlerimi de maşalamıştım.

(saçta çok abartılı gibi geldi istediğiniz saç modelini hayal edin lütfen)

Çok makyaj yapmasam da özensiz durmyayayım diye hafif bir makyaj yapıp en son üstümü giyinip çanta ve giyeceğim ayakkabıyı seçip Mert'i beklemeye başlamıştım. 5 dakika kadar bekledikten sonra Mert'ten mesaj gelmişti.

Mert🤍: konum alabilir miyim?

Siz: tabiki

Siz: konum

Mert🤍: Beş dakikaya oradayım.

Siz: dikkatli gel.

Mert🤍 kişisi mesajınızı beğendi

Mesajlardan sonra bende gidip ayakkabılarımı giymiştim. Kremi bir topuklu ayakkabı seçmiştim. Ayakkabımı giymiş beklerken Mert'ten mesaj gelmişti.

Mert🤍: geldim. Aşağıda bekliyorum.

Siz: hemen geliyorum.

Ben aşağıya indiğimde Mert arabasına yaslanmış bir elinde beyaz papatyalar ile beni bekliyordu. Papatyaları görür görmez ettiğim tebessümle birlikte ona doğru yaklaşıyordum. Yanına gittiğimde "çok güzel olmuşsun" demişti iç çekerek.

Bende hafif tebessümle " Teşekkür ederim sende çok yakışıklı olmuşsun" demiştim. "Bende teşekkür ederim. Bu papatyalar senin için" demişti ve papatyaları bana doğru uzatmıştı.

Papatyaları elime aldığımda en sevdiğim çiçek olmasından kaynaklı -tabii papatyaları aldığım kişiyi de seviyordum -güzel güzel bakarken "Biraz daha öyle bakarsan papatyaları kıskanacağım " demişti Mert gülerek. Ben ufak bir kahkaha atıp " Nereden biliyordun papatyaları sevdiğimi" dediğimde anlamlı anlamlı bakarak " Gülüşü güzel kadınlar papatya severmiş " demişti. Onun dediğiyle kalp atışlarım hızlanmıştı gözlerim mutluluktan dolmuş derin bir gülümsemeyle ona bakıyordum.

Biz birbirimize bakarken hafiften üşüdüğümü hissediyordum. Nisan ayına gelmiştik ama halen devam eden rüzgarlar vardı üstüme de ince beyaz bir blazer ceket olduğu için üşümüştüm.

Mert benim üşüdüğümü fark edecek ki "gidelim istersen" diyip kapımı açmıştı.

Ben oturduğumda O'da sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırmıştı. Bir süre aramızda sessizlik olduktan sonra Mert bana dönerek "Şarkı açalım istersen " demişti bende olur dediğimde telefonunu bana uzatmıştı. " Şifrem 07042023" demişti. Telefonu açarken bu tarih bana bir yerden tanıdık geliyordu. Şuanlık bunu düşünmeyip Mert'in çalma listesine girip 'dktt grubunun yapma n'olursun' şarkısını açmıştım. İkimizde çok sesli olmayacak şekilde şarkıya eşlik ediyorduk.

Yapma n'olursun bırak o yerimi doldursun. Bana ihtiyacın olursa sarıl olan elbet unutursun.

Diyerek şarkının son nakaratına gelmiştik. Ve tam hangi şarkı çıkacak diye bakacaktım ki ikimizide birbirimizi gördüğümüz ilk güne götüren o şarkı çalmıştı. 'Yaşar -Kumralım' şarkısı Mert'te anlık göz göze geldikten sonra ikimizde hafif bir tebessüm ve yüksek sesle şarkıya eşlik ediyorduk.

Şarkı bittiği anda bizde restorana gelmiştik Mert benden önce davranıp inmişti ve gelip kapımı açmıştı. Daha sonra anahtarı valeye verip hafif belimden tutarak içeriye doğru yönlendirmişti beni. Kapıdan girdikten sonra bizi bizi bir adam karşılamıştı ve oturacağımız masaya kadar eşlik edip menüleri verip gitmişti.

Biz siparişleri verip beklerken " Koyu Fenerbahçelisin sanırım" demişti Mert. Bende " Öyle kendimi bildim bileli Fenerliyim. Peki sen yani hangi takımı tutuyorsun? " diye sorduğumda " Merak etme bende Fenerliyim" dediğinde rahat bir nefes verip " Ayy şükür yaa cinconlu olsan çok üzülürdüm" demiştim. " Niye o zaman yemek teklifimi kabul etmez miydin?" dediğinde " Sen bana yemek yemeye gidelim dediğinde hangi takımlı olduğunu bilmediğim için kabul ederdim ama bu yemek muhtemelen sesinle yediğim ilk ve son yemek olurdu. " dediğimde çok içten bir şekilde gülümsemişti bana.

Daha sonrasında ise yemeklerimiz gelmişti. Yerken aynı zamanda da havadan sudan sohbet ediyorduk. Yemeklerimiz bitip tatlı söylediğimizde artık bu konuyu konuşmamız gerektiğini düşünerek söze girmiştim.

" Mert, o gün seni uçakta gördüğüm gün yani daha doğrusu senin yerine oturduğum gün seni ilk gördüğümde sana tutulmuştum. Tabi daha sonra mağazada gördüm Sera ve Ferdi'nin düğünü için elbise denemiştim. Yengeme gösterdim daha sonra da kabine doğru giderken sana çarpmıştım. Sonra da karakolda görmüştüm o gün kokuna aşık olmuştum. Tabii toplasam iki üç kez gördüğüm bir adama gidipte aşkımı itiraf etmek istememiştim. Tabi daha sonra yani bu iki yıl içerisinde sana nasıl tutulduğumu fark ettim. En sonda düğünde görmüştüm seni. Yanıma oturduğunda kokundan o yoğun portakal çiçeği kokusundan anlamıştım senin olduğunu ama yinede senin yüzünü görme isteğime karşı koyamadım zaten göz göze gelincede gözlerimi kaçırmıştım. Ama o an bileğindeki tokayı görmüştüm. Yalan olmasın o gün moralim ondan dolayı bozulmuştu. Eşin, sevgilin falan olduğunu düşünmüştüm. Ama sen dün olanları, az biraz hislerini anlatınca ben eminim artık " diyip sözü Mert'e bırakmıştım.

" Bilge'm güzelim biliyorum belki çıkma teklifi mi kaldı diyeceksin ama benimle çıkar mısın? Benim beni seven sevdiğim olur musun? Benim ilk sevgilim olur musun? " demişti elimi tutarak.

Ben daha Bilge'm , güzelim gibi kelimeleri atlatamazken çıkma teklifi etmiş bide üstüne elimi tutmuştu.

Kendime biraz geldikten sonra " Evet olurum. Peki sen benim sevdiğim ilk adam olur musun" dediğimde Mert bana benim demin baktığım gibi bakıyordu dediklerimin farkına varıp "Böyle güzel bir hanımefendinin teklifi nasıl reddedilebilir ki " demişti ve ayağa kalkarak sımsıkı sarılmıştı.

Sonrası ise bizim biraz daha havadan sudan konuşmamızla geçmişti.