16. Bölüm

Öncelikle herkese merhabalaaarrrr.

Bu bölümün ilk kısımlarını uzun zaman önce yazmama rağmen sonunu yazamadığım için bölüm gelemedi.

Bunun için bölümü bekleyen herkesten özür dilerim.

Bu aralar sürekli ders çalışmam lazım psikolojisinde olduğum için bölüm gelir mi orasını da bilemiyorum ama yazıp atamaya çalışırım.

-Mert Hakan-

"Polisler bir şey demediler mi?" diye sormuştum İrfan'a bakarken bir yandan da Bilge'min elini tutuyordum. Kafasını olumsuz bir şekilde sallayıp " Yok Bilge'yle konuşmadan bilgi veremezlermiş." demişti ardından da eklemişti " Şüphelendiğin bir şey mi var?". Şüphelendiğim kişi Kerem kansızıydı eve girdiğimde Bilge'min ellerinin de bağlı olduğunu düşünürsek. Bunlar şuan aklıma gelmişti. "İrfan, ben eve girdiğimde Bilge bir sandalyeye oturmuş şekilde elleri bağlıydı. Sabahta o Kerem kansızı mesaj atmış Bilge'ye. Beni çağırdı hattını da değiştirdik. Ama asıl sorun şu bu kansız Bilge'nin evini nasıl buldu?" dediğimde sinirlenmiş olacak ki elleri yumruk şeklini almıştı.

"Bilge'ye çok takıntılıydı bir aralar. Uzun zamandır sesi çıkmıyordu. Unuttu zannettim hem uzaklaştırma kararı da vardı." sözünü bitirir bitirmez odanın kapısı tıklatılmış ve odaya polisler girmişti. Bana dönerek "Mert Bey, Bilge Hanım ile sevgilisiniz sanırım olay hakkında bildiğiniz bir şey var mı?" diye sormuştu. Sorusunun ardından bu sabah dahil sandalyeye bağlı olduğuna kadar her şeyi ben, geçmişte yaşananları da İrfan anlatmıştı. Bilge uyandığında onun ifadesini almak üzere geleceklerini söylemiş ve gitmişlerdi.

Aradan geçen iki saatte, önce İrfan ve Gözde yengeyi hastaneden göndermiştim. Şuan ise hasta odasının kapısının önünde polislerin ifade almasını bitirmesini bekliyordum. Bilge'm uyurken benim ifademde alınmıştı. Polis memuru Bilge'nin ifadesinin ardından benim dediklerimin doğrulanmasıyla doğrudan iş davaya dönüşür ve kasten adam öldürme suçundan 10-18 yıl arası hapis cezası verilebileceğini söylemişti. Polislerin odadan çıkmasıyla odaya girmiştim.

" Bilge'm güzelim iyi misin?" diye sormamla halen takılı olan oksijen maskesiyle birlikte kafasını sallamakla yetinmişti. Bende yanındaki sandalyeye oturup saçlarını sevmeye başlamıştım. Hava kararmış saat 23.00'a geliyordu. Yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu ki kapının tıklatılmasıyla odanın girişine doğru dönmüştüm. Hemşire gelmiş Bilge'min serumunu yenilemiş ve gitmişti.

Karşımda yatakta yatan biriciğime baktığımda tekrar uykuya dalmıştı. Hemşirenin gayet normal olduğunu söylediği için bu kadar uyuması konusunda çok endişe etmemiştim. Ardından bende elini tutup uykuya dalmıştım.

Yorum ve oylarınızı bekliyoruuuum:)