Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@yalnizbirfenerli

🔹Mert Hakan🔸

Amsterdam soğuğunda dona dona maç sonu röportajına kalmıştım. Röportajım bittikten sonra daha fazla donmamak için koşa koşa takım otobüsüne gittim. Yarın takım olarak izinliydik. Şuan için yarın sadece yatıp uyumayı düşünüyorum. Takım arkdaşlarımdan birkaçıyla yolboyu goygoy yaparak nihayet tesise gelmiştim. Oradanda eve geçtim ve kendini uykunun kollarına bıraktım.

Sabah saat 10 gibi kalkmıştım. Kahvaltımı yaptım ve kendimde bulduğum enerjiyle birlikte kendimi antrenman yaparken buldum.

Yaklaşık 1 saat kadar antrenman yapmıştım ki sağ ayak bileğimde bir ağrı hissettim. Bir süre antrenmanıma ara verdim, ağrı belki geçer diye ama geçmeye niyeti yoktu.

Buradaki yakın arkadaşımı arayıp olanları anlattım ve hastaneye gitmeye karar verdik. Hemen odama gidip altıma siyah bir eşofman üstünede siyah sweatshirt giydim ve arkadaşımın geldiğini görerek dışarı çıktım. Arabaya bindim ve hastaneye doğru gitmeye başladık.

Hastaneye gittiğimizde birkaç tetkikten sonra ayak bileğimde tendon iltihaplanması olduğunu öğrendim. 4-6 hafta kadar futbola ara vermek zorundaydım artık. Bu durumu kulüpteki yetkili kişilerle paylaştıktan sonra hem tedavi için hemde ailemi görmek için Ankara'ya gitmeye karar verdim. Hemen evime gidip 3 saat sonrasına biletimi aldım ve valizimi hazırladım.

Yaklaşık 1 saat kadar evde uğraştıktan sonra havalimanına gittim ve gerekli olan işlemleri hallettikten sonra uçağa bindim ve koltuğuma oturup şarkı dinlemeye başladım. Bir hanımefendinin sesi geliyordu gözlerimi açtım baktım ki uçak boşalmış uçakta bir ben kalmışım. Beni uyandıran hanımefendiye yani hostese teşekkür edip uçaktan indim. Valizimi alıp çıkışa doğru yöneldim ve bir taksiye binip aile evine gitmeye başladım.

Evin önüne geldiğimde taksiden inip valizimi aldım ve kapının önünde durup zile bastım. Başta annemin "geldiiim" diyişini duydum ve onu ne kadar özlediğimi bir kez daha anladım. Kapı açılıp annem ilk şokunu atlattıktan sonra bir güzel sarılmıştı. Annemle sarılırken kapının aralık olan kısmından yeğenlerim Ali ve Beren'in geldiğini ve "amcaaa" diye bağrdıklarını duydum. Annemle sarılmamız bitince yeğenlerimle de bir güzel sarıldım. Ardından gelen abim ve yengemle de sarıldıktan sonra evin içine girmiştik.

Yaklaşık 10 dakika kadar oturduktan sonra annemin sen açsındır diye yemek hazırlamaya gitmesiyle ve yemekleri hazırladıktan sonra ağzıma tıkıştırmasıyla geçmişti.

Akşam olmuştu ve çay faslına geçmiştik. Annem sakatlığımı öğrenmiş ve biraz üzülmüştü. Niye kendini bu kadar zorluyorsun diye de azar işitmiştim. Biraz sohbet ettikten sonra yorgun olduğumu söyleyerek odama çıkmış uyumuştum.

Sabah güneşin göz kapaklarımı zorlamasıyla yatağımdan kalkıp üzerimi valizimdeki ilk bulduğum kıyafetlerimle değiştirdikten sonra yatağımı topladım ve mutfağa doğru ilerledim.

"Günaydın" Diyerek anneme sarıldıktan sonra kahvaltı için yardım etmeye başladım. Kenarda yıkanmış, doğramak üzere olan domates ve salatalığı bir bıçak alıp tabağın içine doğramaya başladım.

Ardından annemin menemene yumurtaları kır ben kahvaltılıkları hazırlayım demesi üzerine yumurtaları bir kaseye kırıp çırptıktan sonra menemenin üzerine gezdirip menemeni pek altüst etmeden menemenin yumurtalarını pişirmeye başladım.

Annem " Sen menemeni götür bende çay alıp geliyorum" dediği için menemeni alıp masaya götürmüş ve annemin çayı getirmesini beklemeye başlamıştım.

Annem geldiğinde kahvaltıya başlamıştık.

Menemen tavasını sıyırırken yavaş yavaş doyduğumu da hissediyordum.

Kahvaltıdan sonra bulaşıkları ben toplamıştım annemi de hazırlanmaya göndermiştim. Dışarıya çıkıp kafe AVM falan gezecektik. Yani ben değil annem gezecekti. Ben sadece anneme eşlik edecektim.

AVM'ye gitmeden önce benim teklifimle bir kafeye oturduk. Ben Türk kahvesi içerken annem latte tercih etmişti. Garsonu çağırıp siparişlerimizi vermiştik.

Kahveleriniz geldiğinde sohbet ede ede kahvelerimizi bitirdik . Kafe'nin hemen yakınında olan AVM'ye girdik.

Nihayet AVM'den çıkarabilmiştim annemi yok bu senin çeyizin için yok o senin çeyizin bunu beğendinmi senin çeyizine koyacağım diyip durmuştu. Anlamıştım ki bir daha annemle alışverişe çıkmamam gerekiyordu.

Eve gelip koltuğa uzandığımda bileğimdeki ağrının sızısı kendini daha çok belli etmeye başlamıştı. Odama gidip bir ağrı kesici içtim ve uyumaya çalıştım.

Yeğenlerim Beren ve Ali'nin beni uyandırmak için sarfettikleri çaba boşa çıkmamış olacak ki uyanmıştım. Beren'in " hadi amca sofra hazır yemek için seni bekliyoruz" demesiyle onları odadan gönderdim, elimi yüzümü yıkayıp aşağıya doğru indim. Sandalyeme oturmadan önce abim ve yengeme hoş geldiniz deyip sarılmıştım.

Yerine oturdum ve kahvaltı etmeye başladık. Biz sohbet ederken, telefonumun çalmasıyla gözler bana dönmüştü.

Arayan Ferdi'ydi (Ferdi Kadıoğlu)iki gün sonra sevgilisi Sera ile İstanbul'da düğünü olacakmış ve beni davet ediyordu.

Masadakilere olanları anlattım ve bugün ikindi için bir uçak bileti aldım.

Kahvaltımızı yaptık. Ardından yeğenlerimle oyun oynamaya başladım. Bir süre sonra da valizimi hazırladım annem, yengem ve yeğenlerimle vedalaşıp abimle havalimanına doğru gitmeye başladık.

Geldiğimizde abimi de fazla oyalamamak için vedalaşıp eve göndermiştim.

Uçuş için gerekli işlemleri yapıp uçağa doğru yöneldim. Uçaktaki yerime geldiğimde benim yerimde, sarıya kaçan kumral saçları, kehribar gözleri olan bir kadının oturduğunu gördüm. Kadına hafif seslendiğimde bana bakmıştı, bende "hanımefendi rahatsız ediyorum ama sanırım benim yerime oturmuşsunuz" dediğimde bana"sizin koltuk numaranız ne ?" diye sormuştu. Koltuk numaramı söylediğimde gerçekten yanlış koltuğa oturduğunu farkedip özür dileyerek kendi yerine oturmuştu.

Koltuğuma oturup şarkı dinlemeye başladım. Sevdiğim şarkılardan biri olan Yaşar- Kumralım şarkısı çıkmıştı. Şarkıyla birlikte o kadının siması gelmişti aklıma.

Sürekli ona bakmak geliyordu içimden. Bir süre sonra küçük bir tebessümle ona doğru baktığımda O'da hissetmiş olacak ki bana doğru döndüğünde göz göze gelmiştik.

O'da bana küçük bir tebessüm edip önüne dönmüştü. Az önce bana baktığında utanmış gibi görünüyordu. Yanakları domates gibi kıpkırmızı olmuştu. Bir süre daha bana tebessüm ettiği âna gidip geldikten sonra yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başlamıştı.

Uçak inişe geçtiğinde uyanmıştım her ne kadar O'na bakmak istesemde rahatsız olabileceğini düşünüp vazgeçmiştim.

Uçaktan indikten sonra sert kapaklı siyah valizimi alarak çıkışa doğru yürüdüm.

Bir taksiye binip rezervasyon yaptırdığım oteli söyledim ve gitmeye başladım. Otele geldiğimde bileğimin sızlamasıyla bir ağrı kesici alıp uyudum.

Uyandığımda saat sabah 09.00 dı. Hemen kalkıp kahvaltı yaptım ve düğünde giymek için takım elbise almaya gittim.

 

Biraz geç olsada ikinci bölümde buluştuk. Bir hatam olduysa affola.

Loading...
0%