Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm: Karışmış kafalar ve valizler

@yalnizbirfenerli

🔸Bilge🔹

Biz kahve siparişini beklerken abimden mesaj gelmişti.

❤‍🩹:Çok çok çok yakışmış prensesim.

 

 

Siz: Ee kimin kardeşiyim tabi yakışacak😌

 

 

❤‍🩹 kişisi mesajınızı beğendi

Kahvelerimizin gelmesiyle ne yengem nede ben konuşmuştum.

Aklıma çarptığım adam gelmişti. Gerçekten bir tesadüfmüydü yoksa. Kafam daha önce bu kadar karışmamıştı.

Hayatımda birini istemeyen biriydim, kariyerine odaklı biriydim, ama bu adam kafamı çok karıştırmıştı.

Nasip kısmet diyerek fazla kafama takmamayı düşünüyordum, ama takıntılı biri olarak en fazla ne kadar kafama takmayabilirdim.

Yavaş yavaş kahvelerimiz biterken hesabı ödeyip kafeden çıkmıştık.

Garip bir şekilde hem kafedeyken hem de arabada çok sessizdik. Yengem çok yorulmuştu sanırım.

Eve geldiğimizde yengemi daha fazla yormamak için yemeği ben yapacağım diyip yengemi dinlenmeye göndermiştim.

Mutfağa girip şarkı açarak ne yemek yapacağım diye düşünmeye başladım.

Çorba olarak ezogelin, yemek olarak tavuk sote yanına pilav ve son olarak kalburabastı tatlısı yapacaktım.

Öncelikle çorba yapmaya karar verdim. Mercimek pirinç ve bulguru tarifte yazan ölçü kadar alıp yıkadım. Soğanı ve sarımsakları küçük küçük doğradım ve biraz yağla kavurdum. Sonrasında içine salçasını katıp tekrar kavurmaya başladım. Salça da kavrulunca içine bakliyatları atıp su ve tuz ekledim ve pişmeye bıraktım.

Ardından pilav yapmaya başladım. Pirinçleri, içi su dolu olan bir kasenin içine koydum. Sonrasında biraz yağda şehriyeleri kavurdum. Şehriyeler kavrulurken pirinçleri suyundan süzüp temiz suyu çıkana kadar yıkadım. Ve pirinçleri, şehriyelerin üstüne ekledim. Sonra da ölçüsüyle su ve tuz ekledim ve pişmeye bıraktım.

Sıra tavuk soteye gelmişti. Önce tavukları küp küp doğradım biraz pişmesi için tencereye aldım. Tavuklar tenceredeyken soğan ve biberleri doğradım. Tavuklar suyunu salıp tekrar çektiğinde soğan ve biberleri ekleyip biraz kavurdum ve salçasını ekledim. Birazda öyle kavrulunca su , tuz ve baharatlarını ekleyip pişmeye bıraktım.

Bu arada pilavın altını kapatıp demlenmesi için bir örtüye sardım. Çorbanında altını kapatmıştım.

Tatlı için, önce şerbetini kaynattım. Ardından hamurunu yoğurma ya başladım. Sonra da şekil verip fırına attım.

Tatlı da piştiğinde odama çıkıp yatmıştım biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı. Ama kafam çok doluydu.

O adam hakkında ne düşüneceğim tam olarak bilmiyordum. Belki sevgilisi vardı belki eşi bunları düşünmek daha da daraltıyordu beni, sahi neden daraltıyordu ki.

Ben bunları düşünürken uyuyakalmıştım.

Abimin saçlarımı sevip " Bilge'm uyan hadi abicim yemek yiğeceğiz. " Demesiyle göz kapaklarımı açmıştım.

Abim elimden tutup " Hadi birtanem acıkmışsındır " Diyerek beni önce lavaboya götürüp elimi yüzümü yıkadı ardından da sandalyemi çekip oturmama yardım etmişti.

Yengem tabağıma yaptığım yemeklerden koyarken abim yemeklerin tadına bakmış " Ellerine sağlık birtanem" Demişti

"Afiyet olsun " Demiştim bende.

Yemek yerken moralim biraz daha düzelmişti. Sanırım duygusal yiyiciğim.

Biraz daha moralim düzeldiği için mutluydum.

Yemeğimizi yedikten sonra abimin teklifiyle Serdar ( Dursun )abilere çay içmeye gidecektik.

Abim arayıp müsait olup olmadıklarını sorduğunda müsait olduklarını öğrenmiş hatta Sera ve Ferdi'ninde Yasemin ablalara geleceğini söylemişti.

Sera ve Yasemin ablayla görüşeceğim için çok mutlu olmuştum uzun zamandır görüşemiyorduk.

Hemen sofrayı toplayıp, üstümü değiştirmeye gitmiştim ki, valizimi açtığımda valizin içindeki eşyaların benim olmadığının farkına vardım.

Hemen abime seslendim "abiiii".

Abim, korku ve endişeyle geldiğinde, " Havalimanı'nda valizim karışmış" Dedim ağlamaklı bir şekilde. Abimde " Ha bu muydu o kadar bağırdın bende birşey oldu zannettim. Giderken emniyete bırakırız gerisi onlarda artık yapacak birşey yok." demişti.

Eşyalarıma çok bağlı olduğum için biraz da buna üzülmüştüm. Ya bulunamazsa.

Neyse yeni dolap düzersin diye kendimi teselli etmeye çalışıp valizin fermuarını çektim ve üstümü giyindikten sonra götürmek için kapının yanına koydum.

Burdaki kıyafetlerime ufak bir göz atıp, altıma siyah, bol kumaş pantolon üstüme siyah tişört giymiştim.

Ardından geçen geldiğimde yengemin dolabında görüp göz koyduğum lila oversize gömleği yengemden dızlamak için yengemin yanına doğru gittim.

Yengeme minnoş bir şekilde bakarken ne için baktığımı anlamış olacak ki " Dolabım orada istediğini alabilirsin yavru kedi gibi bakan sevgili görümcem " Demişti. " Ayy işte benim yengem yaaa beni nasıl tanıyor " Diyip yanağından öpmüştüm.

Dolabın karşısına geçtim ve ufak bir dağıtmadan sonra gömleği alıp ortadan kaybolmuştum.

Gömleği giydim , makyaj yapmayı sevmediğimden o olayı es geçip telefonumu ve valizi alıp aşağı indim.

Aşağı indiğimde abim ve yengemin kapının önünde beklediğini görüp hemen ayakkabımı giyip yanlarına gitmiştim.

Abim valizi alırken bende arabaya doğru yürüyüp arka koltuğa oturmuştum. Abimle yengemde arabaya bindiğinde emniyete doğru gitmeye başladık.

Emniyete girip yetkili kişilere olayı anlatıp valizi bıraktıktan sonra Yasemin ablalara doğru gitmeye başladık.

Kapıyı çalıp beklediğimiz de "Geliyorumm" Diyen Yasemin ablanın sesinden sonra kapı Serdar abi tarafından açılmıştı. Serdar abinin " Hoş geldiniz buyrun içeri " Demesinin ardından hoş bulduk diyerek içeri geçmiştik.

Kapının önünde Serdar abiyle sarılıp hasret giderdikten sonra Yasemin abla gelmişti onunlada sımsıkı sarılmıştık. Yasemin abla dememdeki amaç benden büyük olması değil, gerçekten ablam gibi olmasıydı.

Bunları düşündüğümü yengem bilse ne derdi acaba😅. Şaka bir yana ama yengem benim gerçekten ablam gibi, yenge dediğime bakmayın bir ablam olsaydı o kişinin yengemin olmasını isterdim o şekil.

Gerçi yengem ablam olsaydı sadece ablam olabilirdi yengem olamazdı.

Neyse böylesi güzel derken yengemin üzülmüş taklidi yaparak, " Bana bir kere böyle sarıldığını görmedim Bilge" Dediğini duydum ve daldığım yerden nihayet çıkabilmiştim.

Herkes gülerken ben gidip yengeme sımsıkı sarılmıştım uzun bir süre , araya " Kız dur karımı boğacaksın" Diyerek giren abimle ayrılmıştım yengemden.

Yasemin abla ve Serdar abinin içeri geçelim demesiyle oturma odasına gidip oturmuştuk. Oturur oturmaz zil çalmıştı kimseye izin vermeden kapıyı açmaya gitmiştim.

Kapıyı açtığımda Sera beni görür görmez sarılmıştı. Biz sarılırken Ferdi'nin yalandan öksürme sesiyle birlikte " İçeride mi sarılsanız hanımlar" Demişti hafif bozuk Türkçesiyle.

Bende " Ay aman iki dakika dışarıda kal kıçın donmaz. Şurada ne zamandır görüşemiyoruz" Diye Ferdi'ye söylenirken, Ferdi iki elini yukarı kaldırıp " Tamam teslim oluyorum sen haklısın" dediğinde yüzümde bir zafer gülümsemesi oluşmuştu .

İçeri geçip Ferdi ile de sarılmıştım. Oturma odasına geçtiğimizde hoş geldin, hoş buldum faslından sonra konu Sera ve Ferdi'nin düğününe gelmişti.

Yasemin ablanın sinsi bir şekilde sırıtarak bana bakmasından sonra "Eeee Bilge sıra ne zaman sana geliyor " Demişti.

Yasemin ablanın bunu demesi üzerine abim, gözlerini faltaşı gibi açıp " Birileri mi varda sıra sana gelecek Bilge" Demişti.

" Ayyy kim olacak beee hiç uğraşamam o işerle" Demiştim.

(Bilge'ye büyük konuşma perileri gelmiş😆)

Bunun üstüne yengem" Bende öyle diyordum bak şimdi iki yıllık evliyim" demişti.

" Ben kararımın arkasındayım" Dedim ve konuyu geçiştirmek için "Sera sizin düğün nerede olacak? " Diye sormuştum. " Sera'da ******* otelinin bahçesinde yapacağız" demişti.

Bu konu hakkında yengem ve Yasemin abla tecrübeli olarak Sera ile konuşurken, abimlerde başka konulara geçiş yapmışlardı.

Onlar yaklaşık yarım saat kadar konuşmuşlardı. Benimde bu arada çok büyük konuştuğum aklıma gelmişti. O işlerle uğraşaman falan filan dedim diye kendime kızarken Yasemin ablanın" Kız nereye daldın gelde çayları getirelim" Demesiyle yerimden kalkmıştım.

Çayıydı, tatlısıydı, çereziydi, meyvesiydi derken 24.00'a gelirken yeni kalkmıştık.

Eve gittiğimizde dişimi fırçalayıp üstümü değiştirdim ve uyudum.

 

🔹Mert Hakan🔸

Otele geldikten sonra kendi kendime triplere girmiştim.Sonrada düşünmemek için uyumuştum zaten.

İşte, bir daha karşıma çıkarsa konuşurum falan diye şimdi düşününce aynen kanka diyorum kendime aynen konuşursun ilk defa kadınlarla bu şekil ilişki kurmayı düşünüyorsun ve daha ismini bile bilmediğin bir kadına bir daha karşına çıkarsa konuşacaktın O'da aaa ne güzel bende aynı şeyleri hissediyorum diyip senin kollarına atlayacaktı.

Sonra biraz daraldığımdan dolayı kalkıp perdeleri açtığımda havanın kararmış olduğunu gördüm.

Açlığım biraz biraz kendini belli ediyordu. Kahvaltıyla duruyordum. Otelin restoranında bir yemek yiyip odama çıktım.

Buraya arabamı getirmemiştim taksiyle de uğraşmamak için araba kiralayacaktım.

İnternetten, kiralık araba ilanlarına baktıktan sonra bir arabada karar verip hazırlanmak için valizimi açtığımda valizin benim olmamasıyla büyük bir şoka uğramıştım.

Hemen yanıma telefonumu ve valizi alarak arabayı kiralayacağım galericiye doğru yürümeye başladım. Zaten yakındı.

Galeriye girip arabayı kiraladıktan sonra arabaya binip emniyete gittim.

Gerekli işlemlerden sonra valizi emniyete bıraktım ve biraz kafa dağıtmak için yakınlardaki bir kitapçıda kitap bakmaya başladım.

Sonrasında hergün tedavi gördüğüm hastaneye gittim.

Tedaviden sonra bileğimi daha iyi hissediyordum ama tam olarak ne zaman geçerdi belli olmaz.

Yüksek ihtimal sezonu bu halde kapatacaktım. Zaten sezonun bitmesine 1 ay kalmıştı.

Otele gittiğimde, bu sıralar çok uyuduğum için uyuyamayacağımın farkına varıp yeni aldığım "Dönüşüm" kitabını okumaya başladım.

 

 

Yeni bir bölümle buluştuk.

Bir hatam olduysa affola.

Karakterler olsun, hikayenin gidişatı olsun her türlü yorumlarınızı bekliyorum.

Tabiki oylarınızı da beklerim.

 

Loading...
0%