9. Bölüm

Biraz hatta baya geç geldi bölüm kusuruma bakmayın. Sınavlar, egolu hocalarla uğraşma, depresyon mepresyon derken anca.

İyi okumalarrr🌸

                               🍀

🔹Mert Hakan🔸

2 yıl sonra

Milli araya girdiğimizde iki yıl önceki gibi sakat olduğum için yine Ankara'daydım. Yine ve yine İstanbul'a uçacaktım. Tabi bu sefer düğün için değil arkadaşlarımı ziyaret etmek içindi.

Havalimanına gelip gerekli işlemleri hallettikten sonra uçağa doğru yürümeye başladım.

Uçağın içine girip yerime doğru ilerlerken yerimde kumral saçlı bir kadının oturduğunu fark etmiştim .

Kalbim uzatmalarla birlikte tüm maç oynamış gibi hızlı atıyordu. Hemen koltuğun oraya gidip baktığımda aslında bu kadının Bilge olmadığını görmüştüm.

Ki bununla birlikte aslında yanlış koltuğa oturacağımıda farkettim. Bilge ile ilk tanıştığımızda burada oturduğumdan kafam oraya gitmişti sanki...

Bu iki yıl boyunca sadece bir kere görmüştüm onu. trabzon derbisinde, uzatmalarla birlikte yaklaşık 1 saat 40 dakika boyunca hiç durmadan tezahürat yapmıştı. Dışarıda görsem ne kadar zarif, nahif - ki zaten öyle çok zarif nahif bir kadın- maçta devleşiyordu sarı kanaryam.

İki yıl boyunca onu hiç unutamamıştım. Hiç aklımdan çıkmamıştı. O aklımdan çıkmadığı gibi tokası da bileğimden çıkmamıştı.

                             🍀

2 Yıl önce

Bilge karakoldan çıktıktan sonra Mert Hakan'dan

Bilge Hanım karakoldan çıkmıştı. Ardından baktığımda yere tokasının düştüğünü görmüştüm. Eğilip almış ve vermek için seslenecektim ki gittiğini görmüştüm.

                               🍀

Şimdiki zaman

İşte böyle o toka o günden beri bileğimden çıkmamıştı. Ben baştan sona yaşadığımız şeyleri düşünürken aklıma düğünde beni gördükten sonra moralinin bozulduğuna gelmişti ne olmuştu ki yada ben mi bilmeden birşey yapmıştım her ne oldu bilmiyorum ama onu öyle görünce içim ayrı bir acımıştı.Ben bunları düşünürken uçak inişe geçmişbile.

Uçaktan inip valizimi aldıktan sonra beni buraya gelmem için ikna eden Ferdi'nin evine doğru gitmeye başlamıştım.

Evlerine gittiğimde Ferdi ve Sera çifti beni gayet iyi karşılamışlardı. İçeri girip biraz sohbet ettik falan derken yemek faslına geçmiştik. Yemek yedikten sonra da saat 20.00 olmuştu neredeyse.

Biz sohbet ederken Ferdi'ye gelen telefonla Sera ve ben Ferdi'ye bakarken Ferdi konuştuktan sonra telefonu kapattığında "İrfan abiler geliyorlar " demişti. Ben hangi İrfan diye soracakken ağzımı açmadan "Kahveci olan İrfan" demişti. Bende anladım anlamında kafamı salladığımda susup biraz düşünmeye karar vermiştim. Çünkü aklıma takılan şeyler vardı.

Bilge'nin de soyadı Kahveci'ydi acaba akrabası falan olabilir miydi yoksa sadece soyad benzerliğinden mi ibaretti diye düşünürken çok dalmış olacağım ki zil sesiyle kendime gelmiştim.

Bu konuyu bir kenara bırakıp İrfan nasıl biri diye düşünmeye başlamıştım çünkü daha önce tanışmamıştık.

Sera kapıyı açmış olacak ki sesler gelmeye başlamıştı. Bu seslerden en tanıdık olanı ise normalde çok zarif olan ama trabzon maçında avazı çıktığı kadar bağıran sarı kanaryamın sesiydi. Ben bu sesi duymanın şokunu atlatamazken içeriye girmesiyle daha da bir şok olmuştum.

Eveeeet Bilge'mizin moralinin bozulma sebebi olan toka hikayesi de bu bölüm açığa çıktı. Bu ve diğer bölümler için ( saygı çerçevesinde) eleştirilerinizi bekliyorum. Bölüm hakkında yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Bir hatam olduysa affola. Herkese hayırlı geceler canolar.