LALE'DEN

Ada ile birlikte sıramızda oturmuş Gölge Ve Kemik kitabı hakkinda konuyorduk.

"Bence ikisinden birisi ihanet edicek öyle bir vibe aldım" dedi Ada bende katılıyordum ona.

O sirada bize doğru gelen Zeynep'i fark ettik.

"Ada ve Lale Gülfem hoca sizi çağırıyor. Hemen yanıma gelsinler dedi" Zeynep bunu söyleyip uzaklaştı yanımızdan.

Bizde hemen kalktık ve öğretmenler odasına doğru yürümeye başladık.

Kesin azar yiyeceksiniz ben çekirdeğimi alıp yerime oturam.

Ya bi sussan olmuyo mu ya?

Tıch.

İç sesim nihayet sustuğunda öğretmenler odasına gelmiştik bile. Gülfem hocayi aradı gözlerimiz. En köşede oturmuş. İki erkek öğrenciye bir şeyler diyordu.

Ooo şu iki çıtırı görüyor musun? Fazla çıtırlar.

Gülfem hocanın yanına gittik.

Ada "Hocam bizi çağırmışsınız, bir şey mi oldu?" Dedi meraklı bir sesle.

"Yok bir sorun. Fakat size bir teklifim var." Bir şey dememize fırsat vermeden devam etti. "1. Dönem sonu için bir gösteri olucak. Gösteride 2 çift olması lazım bende sizleri seçtim." Dedi yanımızdaki çocukları göstererek.

"Nasıl bir çift gösterisi bu hocam?" Dedim.

"Dans edeceksiniz. Kabul ediyor musunuz?"

Kabul edebilirdim. Hem bana da bir uğraş olurdu. Yanımdaki Ada'ya döndüm. Onun da fikrini merak ettim. Başını salladı. Tam bi şey diyecekken yanımızdaki çocuklardan biri,

"Hocam bizim için uygun ama arkadaşlara da sormak lazım." Bize bakarak devam etti "Sizde kabul ediyor musunuz" dedi kibar bir şekilde. Başımı salladım.

"Olur hocam bizim içinde uygun"

Gülfem hoca sevinerek ayağa kalktı.

"Mükemmel harika çiftler olacaksınız. Şimdi gelelim gösteri çiftlerine." Yanımdaki çocuğa bakarak" Toprak sen Lale ile ol, Rüzgar sende Ada ile."

İsimlerinin Toprak ve Rüzgar olduğunu öğrendiğim iki çocuk ve biz başımızı salladık.

Başka isim mi bulamamışlar? Toprak ve Rüzgar ne? O zaman bende Su olam.

Of iç sesim lütfen susar mısın?

"Gösteriye 2 hafta var. Ben sizin olduğunuz bir grup kuracağım. O gruba dansı atarım. Sizde çalışırsınız birlikte."

Cümlesi son bulduğunda zil çalmıştı.

Rüzgar "Tamam hocam biz çalışırız. Görüşmek üzere." Dedi ve dördümüzde çıktık.

Ada "Bu arada ben Ada" dedi elini uzatarak Rüzgar'a.

"Ben de Rüzgar memnun oldum"

"Ben Toprak. Bir sonraki tenefüs kantine gelirsiniz. Daha da tanışırız" dediği gibi gitti.

"Kusura bakmayın bir sert bir insan kendisi"

Sorun olmadığını söyleyip bizde sınıfımıza çıkmaya başladık.

"Yalnız şu Rüzgar'da ne yakışıklı çocuk. Hem de kibar en sevdiğim ikili"

Kıkırdayarak ona baktım

"Sana göre herkes yakışıklı zaten." O da kıkırdadı.

Sınıfa geldik. Dersimiz Edebiyat'tı. Zaten hızlıca geçip gitti. Biz de dersten sonra aşağı kantine indik. Bir masada oturan, sohbet eden Toprak ve Rüzgar'ı gördük ve yanlarına gittik.

"Biz geldik" dedi eğlenceli bir şekilde Ada.

"Hoş geldiniz. Oturun şöyle"

Karşılarına oturduk. Ben Toprak'ın Ada ise Rüzgar'ın karşısına oturdu.

"Sen kendini tanıtmadın." Dedi Toprak. Ona bakarak konuştum.

"Peki. Ben de Lale, tanıştığımıza memnun oldum"

"Eee neler yapmaktan hoşlanırsın Ada. Ben oyun oynamaktan sen?"

"Ben de film izlemekten hoşlanırım"

Yuh biraz yavaş gitseydiniz. Resmen flörtleşiyosunuz önümüzde. Tıch tıch ayıp yani.

"Sen kaçıncı sınıfsın? Hiç üst katta görmedim." Dedi Toprak.

"Biz Ada ile 11. Sınıfız. Siz kaçıncı sınıfsınız?"

"Biz de 12. Sınıfız. Telefon numaranı söylede kaydedelim"

Başımı sallayarak telefon numaramı söyledim.

~Okul çıkışı~

"Ya Rüzgar çok yakışıklı değil mi? Tam benim tipim. Kumral"

"Belli belli çocukla flörtleştin bildiğin."

"Ne yapayım. Yakışıklı erkeklere zafım var."

Yol boyunca Ada'dan Rüzgar'ı dinledim. Artık kafam kaldırmıyordu

Nihayet ben evin önüne geldiğim de ayrıldık. Kapıyı çaldım açan olmadı sonra yan tarafta kalan poşetler ilgimi çekti. Açıp baktığımda şok olmuştum. Çünkü bunlar benim eşyalarımdı. Teyzemi aradım 5. Çalışta açtı.

"Ne var?"

"Teyze bu poşettekiler benim eşyalarım değil mi?"

"Evet, senin eşyaların. Artık seni evimde bulundurmak istemiyorum."

Dediği ile şok oldum.

"Neden? Ben hiç birşey yapmadım."

"Senin varlığın bile ceza sırf ablamın emanetisin diye bakıyordum. Yakında kocaya kaçarsın zaten. Erken kaçmış olacaksın işte. Ve bir daha beni sakın arama!" Dedi ve yüzüme kapattı telefonu.

Ben şimdi ne yapıcaktım? Nereye gidecektim? Kimsem yoktu? Ada'lar vardı fakat ailesi beni hiç sevmezdi. Ne yapacağım hakkında hiç bir fikrim yoktu.

Apartmanın dışına çıktım poşetleri alıp. Ailem varlıklı bir aileydi fakat bunu sadece ailedekiler bilirdi. Ne olur ne olmaz diye.

Poşetlerin içinde bir günlüğüm vardı. Kilidi açıp içindeki kartı aldım. Bu kart benim ailemindi.

Lale'nin Ailesinin ölmeden 2 gün öncesi...

İLAHİ BAKIŞ AÇISI

Annesi ve babası Lale'yi odalarına çağırdı.

"Anne baba ne oldu?"

"Şimdi bu söylediklerimiz aramızda bir sır olarak kalıcak, söz mü?"

Sadece başını salladı Lale. Babası sözü devraldı.

"Bak kızım biliyosun bizim varlıklı bir aile olduğumuzu ve bunları başka kimsenin bilmediğini de." Bir kart gösterdi

"Bu kartı hiçbir şekilde kaybetmiceksin."

"Peki neden?"

"Bize birşey olursa ve zor durumda kalırsan bu kartın içindeki bütün paralar senin. Ama dikkat et kimse bilmesin ve idareli harca. Bu konu burada kapanacak ve bir daha bu konu hakkında konuşmayacağız. Anlaşıldı mı?"

Lale ne olduğunu anlamıştı. Sadece onay verdi ve o sır ailesi ile mezara kadar gitti...

Merhabalarrrr Merhabalarrr🧜🏻‍♀️

Bu bölümde bu kadardı Umarım beğenmişsinizdir.

Beni takip etmeyi,yorum yapmayı ve oy vemeyi unutmayınnn

Görüşürükkkk🌷🦋🤗