Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@yanklm

 

 

Bölüm üçç bu bölüm çok güzel olucak erkek ana karakterle tanışcaz o yüzden fotosunu artık koyuyorum ama Wattpad hala kapalı ben VPN ile giriyorum ama giremeyenler vat bir çözüm bulmaya çalışıcam

 

İyi okumalar 🤍

 

Karakterler

 

Asena kılıçdar

 

 

 

Erna Güneykaya

 

 

 

Mateo Garsland

 

 

 

Demir Çanlı

 

 

Araf Karza Kandemir

 

 

 

Miranika Garsland (Mateo Garsland'in ablası)

 

 

 

Minel Baran

 

 

 

Arkadaşlar görsel sınırı varmış aşada size elbise falan göstericeğim için fotoğrafların bazılarını teke düşürğyorum

 

Onur Gümüşay

 

 

 

Karanlık ve acı tek hisetiğim. göz kapaklarını aralamak istiyorum ama sanki birileri onları bir birine yapıştırmış kirpiklerim bile çok ağır

Kulaklarımdaki uğultu uzaklaşmaya başladı birileri konuşuyor ama seslerini seçemiyorum yavaş yavaş sesler gelmeye başladı ve uğultu kalktı.

 

"Ona ne yaptın?!"

 

"Sana söyledim ben hiç bir şey yapmadım!"

 

"Ozaman niye bu halde göt!"

 

"Onu canımdan çok seviyorum duydunmu beni bir daha sakın ona zarar vermemle ilgili konuşma !!"

 

"Yaa sözlerin çok tatlı. Okadar tatlıki, onun şuan hastane de gözümün önünde baygın yattığını bile unuturdu!! APTAL HERİF!"

 

Siktir ne ben hastanedemiyim hemde baygın ama onları nasıl duyuyorum ?

Mateo ile Erna 'nın sesi yavaşça yine uzaklaştı ve uğultuya dönüştü. Hayır bilincimi yine kaybetmiycem direnmeye ve gözlerimi açmaya çalıştım karanlık giderek açıldı önce gıriye dönüştü ve göz kapaklarım açıldı. Sonundaa. Gözlerim açıldığı için solumda kavga eden Erna ve Mateo'yu gördüm haraket etmeye çalışıyorum ama vücudumda ki hisler henüz gelmedi

 

"Siktir... felçli gibiyim..ımm"

Konuşurken zorlanıyorum bilncim yeni açıldığı için falan herhalde iki kez tam iki kez inledim hemde konuşurken bu benim yapıcağım bir şey değil . Konuşmamla Erna ve Mateo bana döndü . Erna önce davranıp bana sıkı sıkı sarıldı ve ben bir kez daha inledim.

 

"Siktir sen inledimi? Gerçekten iyi değil . Mateo git doktıru çağır!"

 

"Hayır.... dur-

 

Mateo Erna'yı itip bana okadar sıkı sarıldıki nefesim ve cümlem kesildi.

 

"iyi misin çok korktum beni bırakıp gittin diye çok korktum"

 

"Burdayım sorun yok ama biraz daha beni sıkarsan olamayacağım."

 

Benden okadar hızlı ayrıldıki rüzgarı hisetim telaşla etrafa sonra bana bakıp kapıya gitti kapıyı açıp doktor diye bağırdı üç dakika sonra doktor odaya girdi.

 

"Uyanmışsınız."

 

"Evet."

 

"Bir kaç kontrol yapıcaz iki gün sonrada sizi taburcu edicez."

 

"Kontorol falan istemiyorum Burada da daha fazla kalmıycam bana ne olduğunu söyliycek misin yoksa seni kurşuna mı diz direyim."

 

"Ben... Ama burda kalmalısınız-

 

"Sikicem şimdi belanı bana ne..ımm bir siktir"

Cümlemi bittirenedim yine inledim

Ve bir anlığına bir anımın içine düştüm

 

_____

 

Araf beni duvara yasladı yırtmaçlı elbisemden açıkta kalan bacağımı tutu sıkmaya ve okşamaya başladı.

 

"Siktir Asene çok güzelsin...

 

Aramızda bir karışlık mesafe vardı nefesi dudaklarıma çarpıyordu bu bile çok gelmiş olmalıki vucudunu sertçe benimkine yapıştırdı.

Dudağını yavaş ve kışkırtıcı şekilde dudağıma sürtü ve kafasını iki santim uzaklaştırdı derin nefesleri dudağıma çarpıyordu diğer elini bel boşluğuma yerleştirdi ve sıktı bacağımdaki eli iyice sıkılaştı yavaşça yukarı doğru ilerledi o ilerledikçe elbisemde sıyrılıyordu.

 

"Araf....

 

"Siktir mırıldanman çok tahrik edici

Asena benim için inle seni saatlerce istiyorum... Eğer benimle kavga ediyorsan veya kazanmak istiyorsan herne olursa olsun inle mırıldan seni anlarım ki istemesen bile kendimi durduramam melodi gibisin"

 

Eli giderek yukarı çıkıyordu ve kasıklarım arasına ateş yanıyordu ikimizide kül ede bilecek bir ateş o an iç çamışırımın ıslandığını yeni fark ediyordum. Elinin baskısını artırmasıyla dudaklarımdan inilti döküldü sanki bunu bekliyormuş gibi kendini bana daha çok bastırdı ve dudaklarıma kapandı duvarla arasında sıkışıp kalmıştım sıkışmak istediğim tek yerde onun kollarının arasıydı zaten . Ona karşılık vermemle öpüşü dahada derinleşti başımı geriye doğru atım o dahada derinlere indi sanki kaçıp gidecekmişim gibi kendini bana daha sert bastırıyordu nefes almak için dudaklarını benden ayırdığında boşluğa düştüm

"Araf... Kolların arasında sıkışıp kalmak istiyorum ama biraz daha devam edersek toplantıyı kaçırıcaz , ki bu benim hiç umrumda de-

"Ahhh"

Elini biranda yukarı çıkartmıştı ve uzun parmakları kadınlığıma baskı uygulamasıyla dudaklarımdan daha fazla inledim

 

"İşte bundan bahsediyorum bana o güzel sesini bahşet"

 

"Araff... Imm... "

 

Parmakları dairesel hareketlerle baskı yapıyordu ve içimdeki o ateşi harlıyor durmalı durmassa onu durdurmam asla.

 

"Benim için ıslanmışsın..ımm"

 

Parmaklarını iç çamaşırımı kaydırmak için kenara doğru götürdü

 

"Dur.. Araf dur ."

 

"Ne.. sen..

 

"Hayır! istiyorum ama gitmeliyiz

İki bin beşyüz insan bizi bekliyor."

 

"Sikerim gerekirse tüm dünya beklesin."

 

"Beklesin.."

 

Dudaklarına yapıştım ve onu sertçe öpmeye başladım kolundan tutup çevirdim ve duvara sertçe yasladım şimdi o duvarla benim aramdaydı.

 

"Beni sakın bırakma ne olursa olsun

Tüm dünya karşında dursada Araf söZ mü?"

 

"Söz!"

 

Beni tam öpüceken kapı çaldı

Araf küfürler mırıldandı bana baktı

 

"Benden başka kimseye sesi bahşetme, sevme, mırıldanma Asena bu benim sevgi dilim söz mü?"

 

"Söz!"

 

 

Demek istediği şey inlemem veya inlemem değildi. Ben acımı acıdan inlememi hiç bir şeyi güç süzlüğümü göstermem canım acıdığımda sesimi duyurmazdım . Oysa sesimi sadece ona duyurmamamı yaralarımı sarmak istiyordu . Bana bu şekilde acını bana göster ben sarayım demek istiyor .

Onu anlıyorum ve sesimi sadece ona duyurucağıma söz veriyorum hata normal alanda bile o hariç kimseye sesimi duyurmayacam inlemiycem

Bile. 

 

 

Kapıda Onur'un sesi duyuldu

 

"Karza hadi bekliyorlar."

 

"Siktir git Onur!"

 

"Karza çıldırtma beni ölüyordun bu toplantı için ulan yirmi bir milyon harcatın şu sikim toplatı için o yüzden şimdi çıkıp şu göt adamlara konuşucaksın yoksa Asena'ya Rusya'da yaşananla-

 

"Siktir TAMAM!!"

 

________________

 

"Asena iyimisin?"

 

"Bir daha inlersem yapıştır bir tane."

 

"Ne?"

 

"Yapıştır diyorum , bir daha inlersem ."

 

"Bana ne oldu açıklayın amına koyayım çıldırıcam."

 

Araf ,ona olan sözlerimi hep tutum sesimi ondan başka kimse duymadı kim seyi sevmedim ve ona verdim diğer söz .... Neyse ama o bana olan sözlerini tutmadı ihanet ihanet eti beni hala ölü bilmiyor olsa ve planla haraket etmiycek olsam şuan gırtlağına yapışırdım. O beni anlıyor sanmıştım tüm dünya bir yana onun için tüm evreni karşıma alırdım

 

O yanımda olacaksa tüm evren karşımda olsun.

 

Belki içim de biyerlerde onu hala seviyorum dur ama onunla artık olamam o beni....

 

"Burdasın çünkü içkine zehir atmışlar sen zehirlenmişsin

Şu an ölü olmalıydın ama anlayamadığımız bir şekilde sadece bilincini kaybetmişsin "

 

Erna ve Mateo ile bakıştık bu benim hastalığımdı annem sağolsun eğer intağar etmek istersem bunu zehirle yapamam.

 

"Siktir Mateo o senin içkindi biri seni öldürmeye çalıştı. Bana orda çalışan dün orda olan hata içkileri ileten herkesi bul Erna kimse abimi öldürmeye çalışamaz balodan sonra onlarla konuşurumm. Balo.. bugün ben ne zamandır burdayım?"

 

"Sakin ol Asena üç saat hiç bişey değiş medi akşam karzay'la buluşucam yarında balo var sakin ol ."

 

"Gidiyoruz."

 

"Bir gün yatmalısınız ölmüş ola bilirdiniz testler yap-

 

"Hemen!"

Kolumdaki serumu çıkartıp atım ve ayağa kalktım.

 

"Erna Demir'e söyle hastane kayıtlarının hepsini yok etsin. Telefonum nerde?"

 

Erna bana telefonumu uzatı hemen Araf'ın yanına yerleştirdiğim köstebeği aradım.

 

"Alo?"

 

"Nerdesiniz?"

 

"Uçaktan yeni indik otele yerleşiyoruz size konumu atarım efendim."

 

"Hemen. Hatınıda parçalayıp at."

 

Onu beklemeden telefonumu kapatım ordanda kendi korumam ve dostumu Minel'i aradım . Aynı zamanda ayakabılarımı giyiyordum.

 

"Efendim?"

 

"Ayarlatığım motorlardan birini şeye göndertsene..... Erna biz nerdeyiz ?"

 

"Berhayat hastanesi"

 

"Berhayat Hastanesi'ne ve iyiyim beş dakikaya burda olsun hata sende gel ."

 

"Dört dakikaya orda."

 

Telefonu kapattım doktoru odada bırakarak dışarı çıktık elimdeki deri ceketi üstüme giyip fermuarı çektim.

 

"Mateo herşey konuştuğumuz gibi odana cihazı yerleştir Araf'la buluş üstündede olsun plana uy ve partin için üzgünüm ablanı partiden uzaklaştır."

 

"Sendeyin bebeyim;)."

 

"Erna sen benle geliyorsun Minel ile sen bizim kısımı haledicez."

 

"Tabi ateş parçası."

 

Hep birlikte aşağıya indik Minel üç motorla bizi bekliyordu biz otarafa döndük Mateo'da kendi arbasına doğru ilerledi bir anda durdum. Ve bağırdım

 

"Unutmayın ben hala ölüyüm yarına kadar ,yarın ölüleri diriltiyoruz!!"

 

Yüzümdeki şeytani gülümseme ile kaskı kafama geçirdim yarın benim geri dönüş gecemdi bunun için Mateo bütün misafir listesini değiştirmeliydi.

 

Yarın ben kazanıcam ilk zaferimin adımlarını atıcam yarının adı ASENA KILIÇDAR!!!

 

  

 

💣 

   

 

  

 

"Anaşıldımı?"

 

"Anasını satayım plana bak."

 

"Biz üçümüz birleşince çok fena olduk lan."

 

"Zehirler hazırmı?"

 

"Evet."

 

"Patlayıcılar?"

 

"Evet."

 

"Bilgisayarlar?"

 

"Evet."

 

"Projeksiyon ve perde?"

 

"Evet de onu ne yapacağını hala söylemedin."

 

"Oda süpriz herkese."

 

Çok fena bir planım vardı herkesi şoka uğratacak büyük bir temizlik yapıcam çok büyük.

 

____________________________

 

Araf Karza Kandemir

_____________

 

Bir gün önce

 

Yine onun yanına gittim mezarının başında oturdum hemen yanına hergün gidip bir yane diktiğim siyah günlerden dikitim 1297 tane gül oldu

Hergün onun yanındayım gidişini kaldıramıyorum bunu yaptığımı da kaldıramıyorum onu öldürdüm benim yüzümden öldü güzel sevgilim

 

Benim yağmur damlam.

 

"Özür dilerim yağmur damlam......

sana en sevdiğin çiçeği getirdim yine seni yaşatamadım ama bak onları yaşatmaya çalışıyorum."

 

Eğer hala yaşıyorsam bunun tek sebebi intikamını almak siyah gülümü benden çalanlardan hayatlarını sevdiklerini her kesi almak sonrası banada ölüm.

 

"Sen gidince bana yağmur yağmıyor güzelim. Bak yanına mezarımı kazdırdım intikamını aldıktan sonra kavuşucaz beni kabul edebilirsen tabi ama sana her şeyi anlatınca bence beni anlarsın anlarsın diyimi?"

 

Onu öldürmüştüm hayır onlar öldürmüştü beynime siktiğimin çipini takmışlardı beni yönetip onu öldürtmüşlerdi cesedini bile görememiştim izin vermemişlerdi şimdi ondan bana kalan tek şey siyah gülerle dolu bir mezar.

 

"Abin onuda yanımıza alıcaz korkma bunuda bir gün açıklıycam oda uykusuna bizimle devam edecek."

 

"Beni anlıyormusun yoksa hala seni öldürdüğüm için bana kızgınmısın Asenam seni çok özledim her gün kendimi öldürmeye çalışıyorum ama içim rahat etmiyor intikamını alıp öyle ölücem Aşkım umarım beni anlarsın."

 

"O yüzden iki gün yanında olamıycam İtalya'ya gidip Mateo ile anlaşıcam onunda canı çok yanıyordur eminim intikamın için beni iki gün bekleye bilirmisin?"

 

Gözümden düşen yaşlar toprağı ıslatmaya başladı Meteo beni anlardı anlatsam oda Asena'nın intikamını almama yardım ederdi.

 

"Yarın gidicem ama Gül'ün eksik kalmasın diye akşam onikiden sonra gelip gülünü dikicem korkma her gün için bir tane sonra diğeri içinde yetişmeye çalışıncam bebeğim seni çok özledim keşke mucizeler gerçek olsada o kokunu bir daha koklaya bilsem kokunda tekrar uyuya bilsem."

 

Omzuma bir el dokundu

 

"Karza gitmeliyiz ."

 

"Geliyorum Onur beş dakika."

 

"Tamam."

 

Onurun gitiğini ayak seslerinin uzaklaşmasıdan anladım.

 

"Şimdi burda olsan salisesine kadar hesapların. Biliyorum yapardın."

 

Alnımı toprağa yaslayıp öptüm ve fısıldadım .

 

"Son bir oyun aşkım sonra beraber huzurla uyuycaz söz sana."

 

Göz yaşlarımı silip ayağa kalktım ve sırf onun için tasarladığım ama verenediğim motora bindim sadece ona gelirken biniyordum motoruna.

Son kumar son oyun onun için sonra huzurla uyuycaz.

 

____________________________

 

Asena kılıçdar

________________

 

O beni öldürdü ben aslında o gün öldüm ruhumun öldüğünü sanarken aslında yaşıyormuş onun sıktığı kurşun tabancadan çıktığında ve göğsümü sıyırmasıyla uçurumdan aşağıya düştüğümde vücudum buz gibi suyla buluştuğunda bilincimin kapanmadan önce ölmüştüm ben son hatırladığım o onun beni sudan çıkarı şı sonra bir daha gelmedi beni iyileştirdi uyandırdı hatırlatı ve sonra Erna'ya verdi beni son söylediği ise

'ben yokum beni yoksay git intikamını al'

 

Evet aynen böyle dedi ama bilincim yarı kapalı olduğu için hatırladığım tek şey gözleri biri sihay diğeri kırmızı gözü hayır lens değildi daha çok uğradığı bir deney sonucunda olmuş gibiydi gözleri bana birini hatırlatıyordu ama çıkartamıyordum

 

Şimdi aynanın karşısında sol göğsümün üstündeki yarayla bakışıyordum yatağın üstünde kırmızı balo elbisem duruyordu sol göğsümün altında ise kaburgamda üç damla dövnesi vardı birinin üstü çarpı ile çizilmişti o abimin damlasıydı yağmuru çok severdim çünkü kimse bana ağlamazken ilk o bana ağlamıştı ilk o beni görmüştü sonra yedi yaşındayken bir maçı kaybetmiştim yine yağmur yağıyordu ama kaybetiğim rakibim bana bir gül vermişti normal değildi hayır gül siyahtı o küçük çocuk beni tebrik etmiş sonra kulağıma yaklaşıp

 

'sen kazandın ben sana kaybetim biri sana yeniden siyah gül verirse bilki o gün kazanmışsındır yine'

demişti ilk kez ozaman kazandığım söylenmişti

O gün babam beni saatlerce dövmüştü sonra........ Neyse yinede o gün hayatımın en mutlu günüydü ilk kez bir çiçeği sevmiştim buda siyah güldü o yüzden üç damla siyah bir gülün üstündeydi beni anlayan üç kişi için üç damla

 

Abim (çarpılı damla)

 

Mateo

 

Araf

 

Eğer bir gün çocuğum olursa her şeye rağmen mutlu ve saf tertemiz olan bir çocuğum hata çocuklarım onlar içinde yaptıracaktım ama damla değil damla olurlarsa bana ağlarlar üzülürler onlar üzülmemeli onlar için yaptıracağım dövme gülüm için yapraklar evet benim gülüm şuan yaprakları olmadığı için yaşamıyor nefes alamıyor bir çiçek ve saptan ibaret o yüzden onlar benim yaşamım olacaklar bu benim tek hayalim gülümün yapraklanması. Yatağın üzerinden elbisemi aldım ve göz gezdirdim. Elbisem ağır görünsede gayet hafıfti koyu kırmızı kadife kumaşı tek kollu ve siyah dantel eldivenleri yırtmacı sayesinde bacağıma saklayacağım hançerimi ve silahımı gizliyordu ama kolayca ulaşa bile cektim

 

 

Maskem detaylı ve karışıktı

 

 

Saçımaysa ucu keskin silah olarak kulana bilmek için iğneler taktım

 

 

Kolyemse içi zehir doluydu ne olur ne olmaz

 

 

Aşağıya indim ve Ernayı gördüm üstünde mavi harika bir elbise vardı gerçekten çok güzeldi.elbise uzundu koları sarkıyordu maskeisi ise gerçekten mükemeldi sarı saçlarını açmıştı ve çok şıktı

 

 

 

Biraz ileride bana doğru gelen Minel'i gördüm onun elbisesi koyu yeşildi maskeside ikisininde saklı bıçak ve silahları vardı Erna'nınki elbisesine özel diktirdiği cepteydi Minel'i bilmiyorum elbisesi kolsuzdu ve en hafif elbise bence onundu

 

 

 

 

Tamamdır hepimiz burdaydık Mateo dışında sanırım toplantısı uzanmıştı

Minel yanımda durdu.

 

"En son nezaman elbise giydiğini hatırlamıyorum bile ."

 

"Ben hatırlıyorum iki yıl önce 27 temmuz du bavulunu unutuğun için Ernanın beyaz elbisesini giymiştin."

 

"Hafızaya bak amına koyayım. Ben daha dün ne yediğimi hatırlamıyorum."

 

"Makarna yedin pesto soslu."

Araf ,onun en sevdiği yemek her neyse bu önemli değil.

Minel ardından bana saydırırken görüş açıma Mira girdi( Miranika Garsland)

İsmi çok uzun olduğu için ona Mira diyoruz hep, üzerinde pembe kabarık askılı bir elbise vardı eldivenleri dirseğine kadar geliyordu toz pembe olmuştu tamamen maskesi beyaz zeminli ve pembe taşlarla doluydu

 

 

 

"Asenaa nerdeyse tanıyamıyordum Mateo senin kırmızı giydiğini söylemeseydi bulamazdım salonda tek kırmızı giyen sensin senin çok özledimm Nasılsın?"

 

"Çok iyi sen?"

 

"Bende ay Mateo'yu gördünmü?"

 

"Ne yokmu? Toplantısı vardı bitmemişmi?"

 

"He hatırladım biraz uzayacağını bu yüzden geç kalacağını sana söylememi istedi bide beni sen uyaracakmışsın ne için?"

 

"Gitmen için."

 

"Nee neden gidiyorum?"

 

"Sorgulama Mira ben git dediğimde arkana bakmadan dağ evine git ."

 

"Ta-tamam."

 

Ona atığım bakışlardan korkmuş olmalı ki hızla gitti . Erna'ya döndüm.

 

"Burda bar varmı? Ola bildiğince çakır keyif olmak istiyorum."

 

"Yok ama sana içki bulurum."

 

"Lütfen."

 

Kızmıyordu çünkü sarhoş olamıyordum onlar giti bense dolanmaya başladım kimler var diye bakıyordum onlar bana baksada tanımıyordu çünkü ben ölüydüm bu akşamdan sonra onlar gibi.

 

Biraz daha ilerlediğimde balo müziği başladı ve herkes dans etmeye başladı

Bense bu sürede neredeyse bir şişe voltka bitirmiştim giderken birine çarpmamla sarsıldım.

 

"Önüne baksana amına koyayım"

 

"Sen önüne bak."

 

"Bakıyordum sen görüş alanımı kapatana kadar amcık kılı."

 

"Siktir küfür sanatına bak lan ."

 

"Bak bak bak neye bakıyım bak bak diye diye tavuk olmuşsun yarram."

 

"Sen çok tanıdıksın.'

 

"Değilim."

 

"Hayatımda gördüğüm ikinci en iyi küfreden kişisin."

 

"Ben hep en iyisiyim ."

 

"Oda öyle derdi."

 

"Yaa geçmiş zamanlı konuştuğuna göre şu-

 

"Hayır lütfen kapat konuyu."

 

"Hım tamam."

 

Yanımdan geçen garsondan iki şampanya aldım birini ona uzatım ikimizde aynanda kafamıza diktik

Sonra biraz düşündü elini bana uzattı

 

"Benimle dans edermisiniz?"

Gülmeye başladım.

 

"Dansmı ben hayatımda bir kez dans etim ve o son dans edişim oldu ."

 

"Bende iki kez etim bir annem ile diğeri size benzetiğim kişi ile lütfen . Ben onu çok özledim bana bunu çok görmeyin."

 

"Hah yani sizin için onun gibi mi davranayım?"

 

"Hayır siz siz olun ben sizinle dans edicem kabul ederseniz tabi."

 

İçimden bir ses onunla dans etmemi söylüyordu bende onu birine benzetmiştim ama aklıma gelmiyordu.

 

"Tamam siz son dansım olun."

 

"Son dans gayet uygun."

 

Onunla dans etmeye başladık elini bel boşluğuma koydu bu ürpermeme neden oldu anlayamadığım bir dürtü ile ona daha çok yaklaştım diğer eli ile benim elemi tutuyordu benim diğer elim onun omzundaydı yedinci dakika beşinci saniyede ikinci şarkının bitimine yaklaşıyorduk. Anlayamadığım bir şekilde koları bana huzur veriyordu ayrılmak istemiyordum arkadan gelen ayak seslerini duyunca istemsizce ona biraz daha yaklaştım ve başımın onun boynuna doğru gelmesiyle anladım!! Kokusu Araf gibiydi ferah mayhoş edici ve tarçın evet gibi değil bu Araf'tı!

 

"Siktir!"

Benim sesimle Ernanın Sevinç nidası aynanda duyuldu

 

"Evett!"

 

"Ben kazandım bir aylık tatil bebeğimm!!"

 

Dona kalmıştım geriye doğru bir adım atım onu nasıl tanımazdım tamam yüzüne bakmamıştım hiç ki zaten maskesi vardı sim siyah gözlerini öne çıkaran gümüş renkteki metal maskesi ve siyah simokini ile karşımdaydı sesi kalınlaşmıştı sanki her gün ağlıyormuşcasına kalındı o yüzden sesinden de anlamamıştım kokusunu almamsa çok geç olmuştu geri geri gittim Erna'nın bileğini yakaladığım gibi resmen koşarak uzaklaştım. Bir kenara çektiğimde kulaklıktan Minel'i aradım.

 

" Çıkışın yakınındaki kapıdan sola dönünce oradaki ikinci odaya gel."

 

Minel gelir gelmez konuşmaya başladım ve kulaklığı parçaladım

 

"Başlıyoruz hemen Araf burda bu da Mateo yakınlarda demek onu beklemiycez içki dağıtımını başlatın herkes sahnenin oraya toplansın Erna, Araf ve Onur'un içkiden içmesini engele projeksiyon hazırlansın Ben Mira'yı bulmaya gidiyorum ben sahneye çıkana kadar kimse kulaklıktan konuşmayacak telefonları kapatın Mateo Arafla konuştuysa heletmiştir başlıyoruz oyalanamayız."

 

Arkamı dönüp yürümeye başladım biraz gitikten sonra Mira'yı gördüm hemen yanına vardım.

 

"Git hemen hemen sakın durma dağ evi senin için hazır Mateo yanına gelene kadarda kimseyi arama."

 

Sorgulamadan kafasını saladı ve çıkışa giti arabaya binene kadar onu izledim . Sonrasında diğer tarafa baktığımda insanların sahnenin oraya toplanmaya başladığını gördüm garsonlardan biri bana işaret vediğinde herşeyin hazır olduğunu anladım. Sahneye doğru emin ve güçlü adımlarla dik birşekilde yürürken çantamdaki telefon titreşip duruyordu telefonu bakmadan Kapatım ve kenara bir yerlere fırlatım

Sahneye çıktığımda herkes soran gözlerle bana bakıyordu Erna, Araf ve Onurun yanındaydı elerinde içki vardı ama sadece tutuyorlardı Minel kapının yakınlarında giren ve çıkanları engeliyor kontrol ediyordu

Mateo ortalarda yoktu sahnenin tam ortasında yerimi almamla arkamdaki perdeye siyah başlatılmayı bekleyen video ekranı çıktı elim kulağımdaki mikrofonlu kulaklığa gitti ve çalıştırdım.

 

 

"Biliyorum hepimiz konuşma için Mateo'yu bekliyorsunuz ama bugün ben konuşucam ve hepimiz susacaksınız."

 

"Bir alkış alabilirmiyim?"

 

"Alkışımın nedenini açıklıycam ama öncesinde, kadeh kaldıralım hemen sonrasında alkışlamaya başlayın olurmu?"

 

Kalabalıkta onaylar mırıltılar koptu

 

"Ozaman kadehlerimizi kaldırıyoruz kendimize bana ve siyah gülere, kaybetiğini sanıp kazanmaya başlayanlara!!"

 

Herkes kadehlerini kafasına dikti ve alkışlanaya başladı Araf ve Onur dışında onlar kafasına dikecekken Erna onları engeledi bir şeyler dediler ama duyamadım maskemi yavaşça çıkardım ve kolarımı iki yana açtım yüzümü gören insanların alkışları kesilmeye başladı.

 

"Ben Asena kılıçdar herkesin öldüğünü sandığı ama belanızı sikecek kişi tekrar ediyorum BEN ASENA KILIÇDAR BELANIZI SİKMEYE GELDİM!!!"

 

Kahkaham yankılandı heryerde saymaya başladım

 

"Üç"

 

"İki"

 

"Bir!!!"

 

Salondaki içki içen tüm insanlar patırpatır yere düşmeye zehirlenerek ölmeye başladı en sonunda salonda görevliler ben Erna Minel ARaf ve Onur kaldı kahkahamın sesi dahada yükseldi Arafın bayılıcak gibi olup tökezlediğini gördüm biraz bekledi ve bana okadar hızlı atıldıki göremedim bile.

 

________________________

 

Araf Karza Kandemir

_______________

 

"...... lütfen bana bunu çok görmeyin."

 

Sesim yalvarır gibi çıkmıştı bu kırmızı elbiseli kız ona çok benziyordu hayır görünüş olarak değil yüzünü tam göremiyorum bile ama konuşma tarzı hata küfürleri bile.

 

"Tamam siz son dansım olun."

 

"Son dans gayet uygun."

 

Eğer o olsaydı ancak bu kadar olurdu

Seni çok özledim sevgilim lütfen yanlış anlama yerine başkalarını koymuyorum kıyamam sen eşsizsin sadece bu şansı kullanıyorum seni daha çok özletse bile.

 

Onunla beş den uzun on dan az dakika boyunca dans etik giderek dahada yaklaşıyordu onun gibi ikinci şarkının sonlarındaydık emin değilim ama arkadan Erna'ya benzeyen mavi elbiseli biri yaklaşmaya başladı maskelerden kim olduklarını anlayamıyordum o yaklaştıkça kız bana biraz daha yaklaştı sonra boynumu kokladığını hisetim biranda dans etmeyi bıraktı dudaklarından bir küfür döküldü

"Siktir!"

Arkadaki kız sevinç nidaları kopardı bir aya falan dedi ama anlamadım kız bir anda koşarcasına diğer mavi elbiseliyle uzaklaştı. Noluyor amına koyayım ya bir günü olaysız geçmiyor hep sen yoksun diye aşkım sen olsan daha fazla olayı beraber aşardık şimdi aşamıyorum.

 

Çok geçmeden bir kaç garson herkese sahnenin oraya gelmemizi Mateo'nun konuşma yapacağını söyledi ve herkese şampanya verdiler. Onuru yanıma aldım.

 

"Noluyor?Mateo ikna olmadım ?"

 

"Bilmiyorum bence ikna etiğim için konuşma yapacak."

 

"Siktir o bir kızmı?"

 

"Ne?"

 

"Sahneye bak göt."

 

"Biliyorum Mateo'yu bekliyorsunuz ama bugün ben konuşucam ve hepimiz susacaksınız."

 

"Bir alkış alabilirmiyim?"

 

"Alkışımın nedenini açıklıycam ama öncesinde, kadeh kaldıralım hemen sonrasında alkışlamaya başlayın olurmu?"

 

Kalabalıkta onaylar mırıltılar koptu neden mırıldanıyorlarki bu kızda kim benimle dans eti ama kim

 

"O zaman kadehlerimizi kaldırıyoruz kendimize bana ve siyah gülere, kaybetiğini sanıp kazanmaya başlayanlara!!"

 

Siktir siyah gülmü dedi o kız, olamaz yanlış duymuşumdur yada oda siyah gül sevebilir insanlar sever. Hayır siyah güler benim Asenama özel sadece o

 

Herkes kadehlerini kafasına dikti ve alkışlamaya başladı . O sırada bende dikeceken mavi elbiseli kız bizi engeledi ve o an onun gerçektende Erna olduğunu anladım

 

"Erna ? Burda ne bok yiyorsun?"

 

"Kes birazdan anlarsın ve şunları sakın içmeyin sakın !"

 

"Ne nediyorsun?"

 

"İçmeyin dedim ."

 

O an bakışlarından bana cevap vermiy ceğini anladım onu tanıyordum ölse yanıtlamazdı beni burda ne işi vardı niye izin vememişti içmemize

 

maskesini yavaş çıkardı ve kolarını iki yana açtı yüzünü gördüm gören insanların alkışları kesilmeye başladı. O gerçekten burdayadı hayır çok içmiş ollmalıyım o öldü . Siktir umarım ölmemiş ve şuan karşımdadır.

 

"Ben Asena kılıçdar herkesin öldüğünü sandığı ama belanızı sikecek kişi tekrar ediyorum BEN ASENA KILIÇDAR BELANIZI SİKMEYE GELDİM!!!"

 

Kahkahakarı yankılandı heryerde saymaya başladı

 

"Üç"

 

"İki"

 

"Bir!!!"

 

Siktir tüm insanları zehirlemişlerdi insanlar patır patır düşüyordu dengem sarsıldı o gerçekti burdayadı çünkü bunu ancak o yapabilirdi o ölmedi yaşıyor siktir siktir. Ona okadar hızlı atıldım ve sarıldım evet sanki uçup gidecekmiş gibi sıkı sarıldım.

 

"Sen yaşıyorsun burdasın kolarımın arasındasın. Nasıl ? Gerçekmi bunlar? Ben çok mu içtim? Asenaa ...... Iımmmm seni çok özledim yağmur damlam beni bir daha bırakma sen gidince yağmur yağmaz oldu ."

 

O burdaydı karşım daydı sarılıyordum bunlar gerçek yaşıyor amına koyayım yaşıyor .

 

"Seni aramayan öldüğüne inanan beynimi sikiyim affet beni."

 

O kolarımın arasında bana karşılık vermeden sadece duruyordu bana neden sarılmıyor dudakları aralandı

 

"Benimle dans etiğin için üzgünüm sen olduğunu anlamadım içmiştim."

 

İki yıl hata ikiyıldan fazla

1298 gün yoktu ve bana kurduğu ilk cümle bumuydu benimle dans etiği için niye üzgün ne oldu sana siyah gülüm.

 

"Ne oldu sana siyah gülüm?"

 

Bunu sormamla beni sertçe iti sonra sert yumruğu yüzümle buluştu yumruğu yüzünden maskem kırılıp düştü.

 

"SAHTEKAR!!!"

 

Bir yumruk daha

 

"Beni öldürdün ben o uçurumdan düştüğüm gün ihanetinle öldüm!!"

 

Bir yumruk daha

 

"kENDİMİ ÖLÜ SANARKEN BEN YAŞIYORMUŞUM BENİ SEN ÖLDÜRDÜN!! SEN !"

 

Yumruklarını art arda savuruyordu hayır acı hisetmiyordum tek hisetiğim şok ve kırgınlıktı ona karşılık vermiyordum çünkü haklıydı onu vurmuştum .

 

Artık gözlerim kandan görmüyordu o güzel yünzünü göremiyordum sonra Mateo'nun sesini duyduk

 

"Asena dur!bildiğin gibi değil!"

 

"Kes beni öldürmesininin bir açıklaması yok!!"

 

"Hak-haklı bırakın .... Hıncını al-alsın."

 

"Aptal herif seni öldürücek!!"

 

"Öldürsün hakı"

 

"Merak etme belanı sikicem!"

 

Sonra Ernanın bir silah çıkardığını gördüm önce bana sıktı sonra Aseneya vücudum uyuşmaya başladı ona ramen Asenayı tutum ve. Beraber yere düştük bilincim kapandı karablık ve pişmanlık tek hisetiğim bu

 

_____________________

Asena kılıçdar

_________________

 

Ona arda Arda yumruklar savuruyordum ve bu planı bozuyordu Mateo yapmamamı söylüyordu ama durmuyordu tüm hırsımı almak onu şimdi öldürmek istiyordum Erna uyuşturucu silahını çıkardı bizi vuracağını anladığım için bombaları çalıştıran tuşa o beni vurmadan bastım oysa bunu bizi vurduktan sonra gördü

 

"Siktir!"

 

"Şimdi on dakikada çıkarın bizi çıkarabiliyorsanız..."

 

Sonrasında banada karanlık en son Araf'ın belimi tutarak beni tuttuğunu ve sert biter yerine onun üzerine düşmemi sağladı.

 

Benden beni öldürmek isteyecek kadar nefret ederken kafamı vurmayayım diye kendine çekecek kadar nasıl seve biliyordu ?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

_________________________

______________

__________

_____________

_________________________

 

Evet bu bölümüde böyle bitirdik

 

Umarım beğenmişsinizdir karakter sayısı arttıkça fotıraflar düşüyor çünkü tek bölümde yirmi fotoraf kulana biliyoruz malesef

 

En beğendiğiniz yer netesiydi?

 

Hikayeye eklemek istediğiniz bir şey olsa bu ne o

lurdu .

 

Bölümlerden haber dar olmak istiyorsanız beni intangramda takip edin.

 

Seviliyorsun sonraki bölümde görüşürüz oylamayı ve eğer isterseniz yorum yapmayı unutmayın 🤍

 

Loading...
0%