Sabah Rüya'nın miyavlamasıyla uyandım. Anlaşılan birilerinin karnı acıkmıştı. Dolaptaki sütü ılıklaşsın diye ocağa koydum. Sonra pandalı kaseme boşaltıp önüne koydum. Bugün Rüya ile veterinere gideceğiz. Ama önce fırına gidip ekmek alacağım. Rüya'yı götürmeyecektim çünkü hava soğuktu. Hemen lavabo ihtiyaçlarımı giderip üzerime montumu geçirdim. Zaten fırın yakındı o yüzden pandalı pijamalarımı çıkarmadım. Tam bir panda aşığıydım. Birçok eşyamın pandalı olmasından da çok mutluyum açıkçası.

“Sen burada bekle, olur mu küçüğüm? Hemen buradan beni bekle kısa sürede döneceğim.”

Miyavladı. Sanki tamam dermiş gibi. Çok güzel olduğu gibi aynı zamanda çokta akıllı bir kediydi.

8 katlı bir binanın 7. katındaki 30 numaralı dairede kalıyorum. Merdivenlerle hiç uğraşamayacaktım. Asansörün gelmesini beklerken yanıma bir kız çocuğu geldi. Kızı binada ilk defa görüyordum. Kızın yüzünün bir tarafı yanıktı ve benden sakladığı çok aşikardı.

“Merhaba.”

“Merhaba”

“Seni daha önce hiç görmedim bu binada. Yeni mi taşındınız?”

“Evet yeni taşındık abla.”

“Anlaşılan aynı kattayız. Adın ne tatlım?”

“Adım Ela. Senin adın ne abla?”

“Benim adım da Lügya. Memnun oldum Ela.”

“Lügya mı? Yani şey… Afeder…”

Cümlesini bitirmeden yanıt vermek istedim çünkü birçok insan bu tepkiyi veriyor. Küçükken adımın değişik olmasından dolayı birçok zorbalığa uğradım. Ne kadar içimden atamasam da aldığım terapiler sayesinde az çok ayağa kalkabildim.

“Önemli değil. Bir çok insan senin gibi tepki veriyor. Emin ol kendini kötü hissetmeni istemem.”

“Teşekkür ederim. Yani, anlayışlı olduğun için.”

“Olmam gereken ve olmamız gerekende bu değil midir?”

Gülümsedi, sorduğum soruya.

“İyi günler Lügya abla.”

“İyi günler Ela. Kendinle kal.”

Ben sağa, Ela ise sola doğru yöneldikten 5 dakika sonra fırına ulaştım. Cevdet amca yine yapmış yapacağını. Böreklerine bayılıyordum.

“Günaydın Cevdet amcam. Döktürmüşsün gene bakıyorum.”

“Ooo Lügya kızım hoş geldin. Sana da günaydın. Eee işimiz bu. Söyle bakayım ne vereyim Lügya’ ma?”

“İki tane sıcak ekmek ve patatesli börekten alayım Cevdet ustacım.”

“Al bakalım. Yalnız dikkatli ye. Hızlı hızlı yediğinde boğazına takılmasın.”

“Tamam, tamam sen merak etme. Hadi iyi günleeer.”

Aklıma Rüya geldi. İnşallah çok korkmamıştır. Yanımda çok fazla para yoktu o yüzden de fırının yanındaki marketten küçük bir tane kedi maması aldım. Apartmanın önüne gediğimde, az ileride birileri toplanmıştı. Neden herkes bir yere odaklanıp sadece bakıyordu? Kalabalığın arasına girdiğimde birini yerde yatarken gördüm. Bu… Bu Ela'ydı.

Yorum yapmayı unutmayın lütfen. Fikirlerinize ihtiyacım var:))