Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@yaobensem

“Ben Devrim'de, asıl sen kimsin? Ela'yı nereden tanıyorsun? Ne alakan var?”

“O iyi mi? Yani Ela?”

“Sorumun cevabı bu değil! Son defa soruyorum. Ne alakan var dedim.”

“Ya abi bi sakin ol. Kız yeni uyanmış zaten.” Dedi, odada başka birinin de olduğunu anladığım adam. Ne tuhaf tiplerdiler böyle.

“Sen sus Ali.”

“Bir alakam yok. Binada karşılaştık sadece ve tanıştık bu kadar.”

“Nereden inanayım sana?”

“Ya ister inan ister inanma. Ela nasıl onu söyle.”

“Ela iyi. Sanırım.”

“Ne demek sanırım. Dalga mı geçiyorsun benimle?”

Tam ayağa kalkıyordum ki birden başım döndü ve oturmak zorunda kaldım. Devrim yaklaşmaya çalıştığında:

“Dur, dokunma bana!”

“Tamam, tamam dokunmuyorum. İyi misin?”

“İyiyim.”

Tekrardan ayağa kalkmaya çalıştığımda başarmıştım. Yavaş adımlarla kapıdan dışarı çıktım. Devrim ve Ali hemen arkamdaydılar.

“Nerede şu an?”

“Yoğun bakımda.”

Duvara tutuna tutuna yoğun bakıma doğru ilerledim. Vardığımda gözlerim doktoru aradı. Çıkan doktora Ela'yı sordum.

“Doktor Bey, Ela iyi mi? Nesi var?”

“Şu an da durumu iyi. Gıda zehirlenmesinden dolayı baygınlık geçirmiş. Biraz daha geç kalınsaydı daha kötü olabilirdi. Duyarlılığınız için teşekkür ederim hanımefendi.”

“Ela'yı sen mi getirdin?

“Evet de bunun ne önemi var şu an? Kaç yaşında insanlarsınız. Bir çocuğa sahip çıkamadınız mı?”

“Bak… Benim suçum değildi tamam mı? O kadın… O kadın yüzünden oldu.”

“Bahaneye bak. Sen…”

“Hey! Hastanede olduğunuzu hatırlatmama gerek yok herhalde.”

Oflayıf sandalyeye oturdum. Allah kahretsin. Rüya'yı unuttum. Cevdet amcayı aramam lazımdı çünkü bir tek ona güvenebilirdim.

“Devrim?”

“NE VAR?”

“BAĞIRMA BANA. Telefonunu kullanabilir miyim?”

“Al.”

“Hanzo ne olacak. Bağırmasa olmazdı zaten denyuz. Cevdet amcanın numarasını tuşladım. Saat de geç olmuştu ama inşallah kızmazdı.

“ Lan ne var, ne var? Senin ananı köpekler kovalasın hemi. Daha kargalar sıçmamışken bu saatte ne arı…”

“Cevdet amca?”

“Lügya kızım? Nasılsın yavrum? Bir şey mi oldu?”

Bu adama gerçekten hayrandım. Nasıl bir anda rol değiştiriyordu hala anlayabilmiş değildim. Ben söylediklerine gülerken Devrim daha da dikkat kesilmişti. Biraz daha yanaşmıştı. Hiç farketmeyecekmişim gibi.

“Ben şey… Benim bir işim çıktı da evde eğilim şu an. Evde kedim var Cevdet amca. Sen evin yedek anahtarını biliyorsun. Rica etsem Rüyaya yiyecek verebilir misin?”

“Tabi kızım tabi. Bizim Haydar'ın yanındaydı zaten.”

Çok sağol Cevdet amca, iyi ki varsın.”

“Ne demek kızım. Sende iyi ki varsın.”

İçim rahatlamıştı gerçekten de. Telefonu kapattıktan sonra Devrim'e verdim.

“Teşekkür ederim.”

Kafa salladı. Rica ederim lafını beklemiyordun herhalde Lügya. Salak işte ne olacak.

3 saattir bekliyorduk. Ne giden vardı, ne gelen.

“Off… Ne zaman gelecek bu doktor?”

“Harbiden abi ne zaman gelecek doktor? Ağaç olup kök salmamızı istiyorlar herhalde. Sanki eşşeğiz bura…”

Tabi Devrim eksik kalır mı, kaş göz yaparak susturdu çocuğu. Ben gülünce kafasını bana çevirip bana da ters ters bakmaya başladı.

“Ay ne var be. Komikti bence.”

“Ya tabi, en az senin kadar komik.”

“Ne varmış be benim halimde?”

Gözleriyle pijamamı işaret etti. Bende bakınca içimde hassiktir, dedim.

Neden gülüyorlardı ki bunlar. Bir dakika, bir dakika. Ben bunu dışımdan mı söyedim? Galiba öyle oldu.

“Ne gülüyorsunuz be. Olamaz mı yani? Bundan utanacakmışım gibi.”

“Ya, yüzünde öyle söylüyordu zaten.”

İnşallah kızarmamışımdır, inşallah kızarmamışımdır… Ali'ye baktığımda içimi okumuş gibi kafa salladı.

“Off… Ben lavaboya gidiyorum."

 

Umarım güzel bir bölüm olmuştur. Nasıl buldun hikayeyi?

Loading...
0%