MEDYA: boris aras Dinçer

Bölüm İDİL dinliyerek yazılmıştır.

"BORİS!" Diye bir hışımla girdi içeriye baha. Fakat oğlu ne karısının yanındaydı nede odada.

Her yeri aradı. Bahçe,sokak,odalar,lavoba her yeri, yerin altı üstüne gelmişti.

Gözünden sakındığı oğlu yoktu. Hemde hiç bir yerde yoktu.

​​​​​​Tüm Dinçer ailesi borisi arıyordu.

Ama sanki yer yarıldı içine girdi.

Yoktu hiç bir yerde yoktu.

Pes etmek istemiyordu. Çünkü babası ons öyle öğretmişti.

"Oğlumu bul baha!" Diye bağırdı elena.

Ne diyecektiki? Oğlumuzu bulamıyorum affetmi?

"Baha!" Diye bağırarak geldi mark.

"Noldu habermi var?" "Hayır haber yok ama mektup var"

Ne oldu Dinçer üzgün gibisin? Hah oğlun benimle Dinçer hiç merak etme keyifi gayet yerinde yeni ailesi ile tanıştı. Bak gerçekten çok sevdi, siz bu çocuğa sevgi göstermiyormusunuz ya?

Ama bak şu bir gerçek uyanınca seni göremeyince kıyameti kopardı. Bizde susturduk. Ama nasıl susturma, bu arada Dinçer oğluna birazcık zarar vermiş olabilirim. Tıpkı senin benim kardeşimi aldığın gibi.

Oğlunla vedalaşmışsındır Dinçer çünkü ailesi ile çok güzel anlaşıyor. :)

H.D

Baha donmuştu, borisi onlardan aldıkları yetmiyormuş gibi yeni bir aileye satacaktı.

"Hayır!" Diye bağırdı bora Dinçer.

"Asla olmayacak tamam mı? borisi bulacağız" dedi mark ne kadar aralarında en sakin o olsa bile en çok telaş ve sinir yapanda oydu.

"Bul oğlumu baha ben boris olmadan yaşayamam" dedi elena.

Gürer ailesi hiç bir şey demiyordu. Çünkü borisin kaybolması onların suçuydu.

Eğer arada gelip kontrol etselerdi. Boris hala burada olacaktı.

"Künye" dedi mark

"Ne?" Diye cevap verdi taylor

"Borisin elindeki künyeye ne olur ne olmaz diye cihaz yerleştirmiştik"

"Tabi ya nasıl unuturuz" dedi elena

Bilgisayarı Alıp borisin künyesine bağlandılar.

"Abi GPS Rusyada gösteriyor."​ ​​​​​​Dedi mark.

"Ordaki korumalara haber ver rusyaya gidiyoruz"

"Peki abi"

Baha,elena, mark,taylor ve bora gidecekti.

"Bizim jetle gidelim daha hızlı olur" dedi bora

Mecbur kabul etmişlerdi.

Hava alanına gidip jete bindiler,rusyaya gidiyorlardı.

H.D den

Bahanın oğlunu kaçırmıştım. Bunu bilerek yaptım çünkü yıllar önce oda benim kız kardeşimi kaçırmıştı. Bir hatam yüzünden yıllarca kız kardeşime hasret kalmıştım. Şimdide elimde düşmanımın oğlu duruyordu.

Onu bir aileye satacaktım. Ama sonradan vazgeçtim

Ben kardeşimden ayrıldım o ise ailesinden ayrılacak.

Kısasa kısas.

"где папа (baba nerede?)"

"не придет (gelmeyecek)"

"Но почему? (Ama neden?)"

"Потому что она оставила тебя (çünkü seni terk etti)"

Gözlerinin dolduğunu gördüm. Neden kalbim acıyor?

Alt tarafı bir bebek . Ona yenilemem tıpkı kardeşime yenildiğim gibi.

Ben howard dean dım. Sadece kardeşine yenik düşen o adam. Ama şuan bir bebeğe yenik düşüyordum.

Neden böyle oluyor? Bir kaç saatte nasıl bağlandım ona?

"Брат, черный волк пришел. (Abi kara kurt geldi!)

Kara kurtmu onun ne işi var burda?

"Вау-вау-вау, Говард? (Vay vay vay howard?)"

"B baha?"

"Baha ya baha benim oğlumu nasıl kaçırırsın lan sen!"

Diyerek üstüme atladı. Hayır bildiğiniz uçtu.

"Mark borisi elenaya götür"

"Tamam abi"

Elenamı?

Mark denilen adam borisi götürdü.

"Herşeyi geçtim bir insan kendi yeğenine bunu nasıl yapar lan!"

"Ne diyorsun lan sen ne yeğeni"

"Kız kardeşin diyorum howard boris senin kendi yeğenin!"

"Boris benim yeğenimmi?" Diye bir soru çıktı ağzımdan

"Gel göstereyim" deyip beni bir arabaya götürdü.

"İyi izle çünkü son zamanların" dedi ve bir yeri gösterdi.

Kız kardeşim şuanda kucağında boris ile ağlıyordu.

Boris benim yeğenimdi. Ve ben intikam için kendi yeğenimi kaçırmıştım.

"Vakit doldu howard dean"

Vücudumda hissettiğim sızı ile yere düştüm.

Gözlerim kapanırken bir kaç kere daha sıktı bana. Ve sonu karanlık.

Baha'dan

Oğlumu bulduğum için mutluyum. Kendi karımın abisini öldürmüştüm.

Elena kendi ailesinden nefret ediyordu. Her zaman kısıtlayan bir aileydi.

Bu yüzden kaçırmışım elenayı sonra birbirimize aşık olmuş ve evlenmiştik.

Sonra hayatımıza boris dahil oldu hayatımız dahada renklendi.

Minicik bir aile olmuştuk.
Ama yinede mutluyduk.

"Elena gidelim artık kendi evimize"

Dedim elenaya. Çünkü Türkiye'de o ailede mutlu olmadığını biliyordum.

Hoş bende mutlu değildim onlar yüzünden benim oğlum kaçırılmıştı.

Elena borisi alıp arabaya bindi. Bende şoför koltuğuna geçtim. Abimler de arkamızdan geliyordu.

Eve geldik evimize geldik. Hala mutluyuz.

"Alo baba"

"Evet oğlum?"

"Baba Gürerlerin evinde bizim eşyalar kaldı onları rusyaya yollar mısın?"

"Gönderirim oğlumda siz iyimisiniz? Boris nasıl?"

"İyiyiz baba oda iyi merak etme"

"Tamam oğlum gönderiyoruz eşyaları" "tamam baba"

Evdeydik, evimizdeydik.

Tekrar ailemle beraberdik

"А что насчет папы? (Ya baba)"

"Да, сынок (evet oğlum)"

"Скажи что-нибудь моему дяде (amcama birşey de)"

"Дядя, покойся с миром (amcası rahat dur)"

"Neden rahat durayım oğlum oda paramı çalmasaydı"

"Abi sen Rusça mı öğrendin?"

"Ben zaten Rusça biliyordum oğlum, sadece size söylemedim" dedi bora

"Дядя, я обещаю, что больше этого не сделаю. ( Amca söz bir daha yapmayacağım)"

"Свеча лжеца догорает до паслена, Борис. (Yalancının mumu yatsıya kadarmış boris)"

"БОРИС АРАС ДИНЦЕР! (Boris aras Dinçer!)"

"Да, мама (evet anne)"

"приберись в своей комнате сейчас (odanı topla hemen)"

"​​​​​​Ты приказывай, мама. (Emredersin anne)"

"Yenge alemsin ya, çocuk değil asker yetiştiriyor sanki"

"Babasına çekmiş bora ne yaparsın" dedi elena

"Ben ne yaptım ya?" Diye sordu baha

"Sende dağınıktın, oğlunda sana çekmiş işte" bu cümlenin üzerine tüm Dinçer erkekleri kahkaha patlatmıştı.

"Abi yalnız yenge seni çok iyi tanımış" dedi mark

"Kapat çeneni mark!" Diye gürledi baha

"Niye bağırıyorsun çocuğa baha bak alırım elime terliği"

"Hayır yani karıcım senide anlamıyorum biz rusyada yaşıyoruz ama sen Türk annesi gibi davranıyorsun ah-"

"O terliği bana geri getir baha!"

"Tamam karıcım al"

"Ah ne vuruyorsun ya?" Diye sordu baha

"Terliği getiren dayağı yermiş baha bey, git çocuğa bak!"

"Tamam hatun emredersin, Allah'ım yarabbim ben ne yaptım sanki ya"

"Söylenme baha söylenmeden yürü, birde mümkünse kıvırtma!"

"Tamam karıcım tamam"

"Heh şöyle adam gibi git."

"Sizde ne diye film izler gibi izliyorsunuz çabuk masaya yardım edin!"

"Geldik yenge" dedi mark

"Hemen yengem" dedi bora

"O kadar korkak olmayın be oğlu- ah yenge niye vuruyorsun ya" dedi taylor

"Kalk tabakları koy masaya haydi taylor"

"Tamam yenge ya"

"Terliğide bana getir!"

"Tamam getiriyorum"

"Мать (anne!)"

"что случилось, сынок (ne oldu çocuğum)"

"Мой отец сказал мне k(babam bana dediki)"

Baha elini borisin ağzına kapatmıştı.

"Baha çabuk elini çek çocuğun ağzından"

"Yok olmaz"

"Baha dedim!"

"Что твой отец сказал тебе? (Ne dedi baban sana)"

"Я никогда не слышал о такой порочной женщине, как твоя мать. (Annen kadar hırçın bir kadın görmedim)"

Bora çoktan mark ile birlikte kahkaha patlatmıştı.

"Ya demek öyle baha bey"

"Hayatım vallaha öyle birşey demedim boris işte çocuk"

"Ben o çocukları iyi bilirim baha bey"

"Elenam güzel karım vallaha yalan billaha yalan"

"Sus!"

"Emredersin hatun"

"Abicim bu kadar hanımcı olma ya"

"Kapat çeneni bora!"

"Afedersin yenge"

"Yalnız yenge senden iyi nişancı olurmuş he" dedi taylor

"Niye?" Diye sordu bora

"Oğlum terliği bir fırlatıyor tam 12 den vuruyor be"

"Yengemin terlik atışları çok iyi ya"

"Sen yedinmi o atışları?" Diye sordu taylor

"%98 her gün biz yiyoruz baha ile"

Baha doğru der gibi kafasını salladı.

İçerden bir ses geldi.

"HADİ BE YILLIK HAZIRLIYORSUNUZ SANKİ MASAYI HADİ BAHA!"

"Geldi karıcım"

" Abi yalnız yenge yemekleri yaptı masayı bize bıraktı ya" diye sordu mark

"Eeee"

"Abi toplamasınıda biz yapacağız ozaman"

"Toplaması kolay oğlum makineye diz bitti"

"Hepinize o bulaşıkları tek tek elinizde yıkatacağım"

"Yapma yenge kurban olayım ben kendi evimde bu kadar iş yapmıyorum" dedi mark

"İyi ya işte mark gelecekteki karına bir iyiliğim dokunuyor"

"Kurban olam sana yenge ama yapma noğlar"

"Sus! Haydi çabuk olun alt tarafı tabak bıçak kaşık çatal ve bardak koyacaksınız hadi!"

"EMREDERSİN KOMUTANIM!" diye bağırdılar hep bir ağızdan.

Elena içeri gitmişti. Tüm erkekler masayı hazırlamıştı.

Ve yemeğe başladılar.

Dinçer ailesi, uzun zaman sonra mutlu ve huzurlu bir yemek yemişti.

Düşünceleri alalım