MEDYA: taner kandemir

~ keyifli okumalar

Her zamanki gibi gözümü Gürkanın güzel(!) sesi ile açtım.

" Ya ural! Uyansana"

"Gürkan bi siktir git başımdan"

"Mirkaaaan ural uyanmıyor!"

Uyandırma şekline hayran kalırsınız görseniz sanki insan yerine hayvan uyandırıyor.

" Öf iyi be kalktım saat kaç?

" 7:30 işe geç kalıcaz senin yüzünden çabuk kalk"

2 senedir remzi abinin yanında çalışıyordum remzi abi kafe ve oto sanayi işletiyor ikizler oto sanayide çalışıyor bende kafede çalışıyorum

Remzi abi bizi oğlu gibi gördüğü için pek sıkıntı çıkmıyor kafedekilerlede aram iyi olduğu için sorun olmuyor.

" Tamam hadi gidelim orda yerim birşeyler"

" Ural"

" Evet mirkan?"

" Üvey baban aradı seni ben açtım ama seni istedi ' beni arasın öyle söyle o piçe' diyip kapattı"

"Tamam ararım hadi gidelim"

Yolda giderken arardım nasıl olsa telaş yapmaya gerek yok.

"Ne istiyorsun?

" Nerdesin lan piç?"

" Sanane nerdeysem nerdeyim ne istediğini söyle"

"Özel Kandemir hastanesine gel şerefsiz benim oğlum olmama ihtimalin var zaten benim oğlum değilsin o kesinde genede gel"

Duyduklarımamı şaşırayım, Gürkanın Mirkanı düşürmeye çalışırken yere kapaklanmasınamı güleyim bilemedim şuan

" Tamam geliyorum"

"Nereye gideysun uşağım"

"Elinin körine giderim safiye"

" Olm saçma salak konuşmayın ural nereye gidiyorsun?"

" Hastaneye çağırdı, onların çocuğu olmayabilirmişim"

"Oha"

" Bizde gelelim itiraz istemiyorum"

"Remzi abiye mesaj attım gidelim"

_____________________________________

" Vay amk hastaneye bak saray gibi"

"Gidelim hadi"

"Gürkan rahat dur ya"

"Banane amk"

"Merhaba dna testi için gelmiştim"

"İsim neydi?"

Tipe bak amk boya kovası gibi 'isiym neydi' diyor birde hay senin tipine

" Karan ural Öztürk"

​​​​​​"4. Kat sağdan üçüncü oda"

" Sağolun gidelim"

_________________________________

Harita gibi hastane anasını satayım ben burda kaybolurum.

"Ural nereye gidiyorsun oda burda"

"Ha geldim"

Kapıyı çalıp içeri girdik içerde bir adam bi kadın bana benzeyen 2 çocuk ve o ite benzeyen çocuk var.

" Evet karan beyde geldiğine göre başlayalım"

"Ural"

"Efendim"

"Karan değil ural"

"Peki ural, kanları alalım isterseniz recep ilgilensin sizinle"

​​​​​​Önce o itle diğer adamdan alındı, sonra sıra bana ve o çocuğa geldi. Kan alındıktan sonra tekrar odaya gittik

"Biz sonuçlar açıklanınca size haber vereceğiz"

"Ural biz gidiyoruz remzi abi çağırdı"

"Tamam akşam buluşalım"

"Tamam"

Gürkan ve mirkan gittikten sonra hastanenin bahçesine inip paketimden sigara aldım, sigarayı içerken bir yandanda yaşadıklarımı düşünüyordum, eğer o gün evden kaçmasaydım şuan yaşıyor olabilirmiydim?

~ karan 9 yaşındayken~

Karan o gün babasına soru sormak için inmişti aşağıya, eve gelen babası sinirliydi, Karanı görünce siniri dahada çok artmıştı

"Baba bugün dışarı çıkabilirmiyim?"

Oysa birşey dememiştiki karan, Sait daha çok sinirlenmiş ve Karanı tutup duvara vurmuştu.

Daha 9 yaşındaydı o, sadece dışarı çıkmak istemişti

Duvara çarpmanın etkisi ile kafasına camdan vazolar düşmüştü karanın.

Evden kaçmıştı ama kaçtıktan yarım saat sonra sokağın ortasında bilinci kapanmıştı. Aldığı darbeler sonucu kafa travması geçirmiş ve 1 hafta hastanede kalmıştı. O günden sonra sokaklar hayatı olmuştu karanın

Derdini babası yerine sokaklara anlatmıştı, babası yerine sokaklara sarılmıştı, babasına en ihtiyaçı olduğu zamanlarda sokaklarda kalmıştı karan.

​​​​​​Vücuduma dokunan el ile irkildim, içerdeki çocuklardan biriydi. O gün kafama 36 dikiş atılmıştı. İzide hala belirgindi.

​​​​​Alnımın üstünden kafama doğru gidiyordu.

" Evet açıklıyorum karan ural öztürk%99,9 murat kandemirin, mert Kandemir %99,9 sait Öztürkün oğludur."

Hayatımı boşuna yaşamıştım. Öz olmayan aile ile geçirmiştim. 9 yaşında oynadığım toprağın altına gömmüştüm çocukluğumu.

"Ben öz ailemi istiyorum"

Derken? Nasıl bir anda bırakabildin aileni?

Ağlayan kadına bakıyordum, yani öz anneme o aile boşluğa düşmüş gibiydi.

Üveyler çoktan çocuğu almış gidiyordu.

Kadın önüme gelmişti.

"Oğlum bize şans verirmisin sen 16 yıl ailenden ayrı kalmışsın biz 16 yıl oğlumuzdan ayrı kaldık"

"Evet babacım şans ver bize"

Ne diyecektim? Onlar benim yerimi bir başkası ile doldurmuştu, en azından yanlarındaydı. Benim yanımda ne ailem vardı nede kardeşim.

"Tamam"

"Teşekkür ederiz"

sonra ne olduğu klasik hastaneden çıkıp evlerine pardon malikanelerine geldik.

"Gel oğlum"

Oğlum... Bu kelimeyi duymak artık garip geliyor.

İçeri girdiğimizde insan topluluğu pardon hayvan topluluğu ile karşılaştık.

"Oğlum tanıştırayım. En baştaki taner abin, onun yanındaki 2. Abin Göktuğ, diğeri 3. Abin yunus, yunusun yanındaki burak onun yanındaki kadem ve Çağatay abin Üçüzlerin uraz ve fatih kardeşin bartu. Ben annen esin buda baban murat"

"Çocuklar buda kardeşiniz karan"

"Ural"

"Anlamadım"

"Karan değil ural"

"Tamam oğlum ural"

Gergin ortamı benim telefon sesim doldurdu.

Gürkan arıyordu. Konuşmak için gideceğim sırada murat bey 'özel değilse burda konuş' dedi

"Lannn ural acil gelmen gerek can meselesi"

Gürkanın konuşması ile abi takımı kaşlarını çatmıştı.

"Gürkan ne oldu oğlum?"

"Ural beni sıkıştıran çocuklar vardı ya genr peşime takıldılar acil bizimkileri topla gel"

"Tamam geliyorum"

"Kusura bakmayın murat bey gitmem gerek çok geç kalmam"

Adam cevao vermeden oğlu cevap verdi neydi ismi heh Göktuğ

"Gidemezsin"

"Kardeşimin ölmesine göz yumamam kusura bakmayın"

Cevabını dinlemeden montumu aldığım gibi Gürkanın attığı konuma gittim. Tıpkı düşündüğüm gibi bizimkilerde gelmişti.

"Oo kimleri görüyoruz Ural bey siz gelirmiydiniz ya"

"Ooo faruk bey siz ölmedinizmi ya"

"Göstericem ben sana ölmeyi"

Yazardan

Ural ve ekibi tam gaz kavga ediyordu.

Kandemir ailesi düşünüyordu ya oda mert gibiyse diye.

Kavga git gide büyürken Faruk bıçak çıkarmıştı. Gürkana saplayacağı sırada Ural önüne atlamış ve faruk tarafından bıçaklanmıştı.

"Hay şansıma sokayım ah-"

"Ural!"

Polis siren sesleri tutaklanan faruk ve ambulans ekipleri.

Acı haber tez duyulur derler, karanın bıçaklanması mirkan tarafından kandemir ailesine bildirilmişti. Haberi alan murat kandemir taner ve Göktuğ ile hastaneye doğru yol almıştı.

Hastaneye geldikten sonra Mirkanı ve Gürkanın bulmuş durumu öğrenmişti.

Uraz Kandemirden

Korkuyordum ya karanda mert gibiyse diye.

Fatihle aynı anda kalbimiz ağrımıştı. Neden ağrıyordu?

Babamın telefonu çalmıştı arayan mirkan diye biri, babama haber gelmişti. Telaşlanmıştı, durum sormuştu ne oluyo?

Babam telefonu kapatınca taner abim ne olduğunu sormuştu.

"Baba ne oldu? Ne hastanesi ne durumu?"

"K-karan"

Annem lafa atlamıştı. "Murat ne olmuş oğluma?"

"B-bıçaklanmış"

10 kişinin ağzından tek bir kelime "ne!"

Bıçaklanmış dedi demi yok canım birşey olmamıştır ona.

Babam, taner abim ve Göktuğ abim gitmişti hastaneye.

Uraldan

​​​​Başımın ağrısı sebebiyle ağzımdan ufak bir inleme kaçmıştı.

Gözümü açmaya çalıştım çalıştım diyorum çünkü görüntü bi geliyi bi gidiyi bi geliyi bi gidiyi.

Doğrulmaya çalıştığım an canımın acısı ile geri yattım

"Hareket etme ural yeni ameliyat oldun"

"Mirkan ne oldu lan bana"

"Bıçaklandın kardeşim geçmiş olsun kaç etti bu?"

"Valla mirkan saymadım bereketi kaçmasın diye"

"Maşallah maşallah"

"Yardım etsene bi oturayım ya"

Kafamı kaldırdım ama keşke kaldırmasaydım. Bütün aile burda AMK

İçeri azad abi ile birlikte Barkın girdi.

"Geçmiş olsun ural nasıl hissediyorsun?"

"İyiyim azad abi"

"Ural ben seni daha kaç kere hastaneden toplayacağım? Ya bıçaklanmadan gelirsin ya silahla vurulmadan gelirsin yada bir yerin yarılmıştır."

"Ayaklı tehlike abi ural"

"Sen sus gürkan!"

"Sen sus gürkan!"

​​​​​​Bazen diyorumki acaba mirkanla benmi ikizim? Hayır Gürkandan daha çok benziyoruz.

"Neyse neyse bağırmayın çocuğa ural fazla ayakta kalmamak şartı ile taburcu edicem seni sadece yatıcaksın, beladan uzak dur ​​​​​​"

"Çok beklersin abi 2 gün yatar 3. Gün hop tekrar hastane yada nezarethane"

"Hahaha ne kadar komik"

"Oğlum iyimisin?"

"İyiyim murat bey sağolun"

"Geçmiş olsun karan"

"Ural!"

"Tamam sakin ural"

"Neyse Barkın ne zaman çıkıyorum?"

"Şimdi Gürkanlar yardım etsin sana eve bıraksınlar"

"Biz götürürüz bizimle yaşıyacak sonuçta"

"Tamam Gürkan duydunuz zilin sesini haydi"

İlk bölüm nasıldı sizce?