Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Nokta/ Katil

@yapmaaslanyanariz

MEDYA: kadem Kandemir

 

 

 

Yazardan

O geceden sonra ural alkol yüzünden uykuya yenik düşmüştü. Kadem Ural'ı odasına götürüp yatırmıştı.

Kandemir ailesi ceylinin kim olduğunu düşünüyordu. Oğullarının bir derdi vardı ama ne olduğunu anlamıyorlardı.

Ceylin kimdi? Yada ona neden kuzu diyor?

Akıllarında bu sorular dönüp dolaşıyordu ve bu soruların cevabı sadece uralda saklıydı.

Konuşacakmıydı ural? Yada bir gün anlatacakmıydı derdini? Üçüz gibi gezecekmiydi kardeşleriyle? Yada canı sıkıldığında abileri ile uğraşacakmıydı? İrem gitmişti gittiği gibi uralın gözündeki parlaklığıda almıştı.

İrem gitmişti giderken Uralıda öldürmüştü.

Ne kadar dayanacaktı ural?

Ne zaman alışacaktı ailesine?

Yada ne zaman güvenecekti kızlara?

Her insanın gözünde parlayan bir ışık vardır. O ışık söndüğü zaman ruhta ölür.

İrem uralın gözündeki ışığı söndürmüştü. İrem uralın ruhunu öldürmüştü.

İrem uralın ruhunun katiliydi.

Bir çocuğun ruhunu öldürmekte cinayettir...

İrem uralın hayallerinin katiliydi.

İrem uralın çocukluğunun katiliydi.

İrem uralın ışığının katiliydi.

İrem uralın katiliydi.

Becerikli başarılı ve ümit dolu bir çocuğun gözündeki ışık gitmişti yerine koskocaman bir karanlık kalmıştı.

Ölmüştü Ural tıpkı karan gibi oda ölmüştü

Karan 11 yaşında ölmüştü Ural ise 16 yaşında ölmüştü bitmişti herşey Ural için herşey bitmişti. Geçmiş ve gelecek onun için bitmişti. 16 yaşında ölmüştü ve katili serbestti. İyileşecekmiydi? Hayır çünkü mezara dikilen çiçek ölüyü diriltmez urala göre vakti dolmuştu.

Çünkü o zaten 11 yaşında kuzusunu kaybettikten sonra ölmüştü bedenen yaşıyordu. Ama ruhu çoktan kuzu ile toprak altına girmişti.

O sevmezdiki toprağı, kuzusu topraktan nefret ederdi, o çiçekleri severdi çamurdan nefret ederdi, ama papatyalara aşıktı. Şimdi keçinin kuzusu beğenmediği toprağın altında çamurun içindeydi.

Ural papatyalardan nefret ediyordu. Çünkü kuzusu papatya gibi kokuyordu.

Yıldızları say keçi çünkü ben saydığın yıldız kadar yakınında olacağım

Yıldızlardan nefret etmişti ural, çünkü kuzusu ölmeden önceki gece ondan yıldızları saymasını istemişti.

Keçi bak pamuk şeker bana alırmısınn?

Ural pamuk şekerden nefret etmişti. Çünkü kuzusu ondan istediğinde alamamıştı ve bu ölmeden 2 gün önce olmuştu.

Keçisin sen karan hemde sadece benim keçimsin

Karan ismini kimse söyleyemezdi ona bu isim kuzusuna özeldi.

Herkes onu ural olarak biliyordu. Kimse ona karan diyemezdi. Çünkü bu isim ceylin içindi.

Karan ama hile yaptın ben kazanmıştım. Resimime su döktün ben kazandım banane

Ural resimdende nefret etmişti çünkü resimi karan severdi. Kuzu ve keçi severdi. Ama ural nefret ederdi.

11 yaşındaki karan resimi severdi 11 yaşındaki ceylin resim çizmeyi severdi.

Ama 16 yaşındaki ural nefret ederdi.

Keçi bak şimdi kapıyı çalıp iyi bayramlar diye söyleyeceğiz onlarda bize şeker verecek

Bayramdan nefret edermi bi çocuk? Ural ediyordu.

Ural bayramlardanda nefret ediyordu.

İçinde derinlerde saklı olan karan ise çok severdi bayramları.

~Karan 9 ceylin 9 yaşındayken

"Neden yemiyorsun keçi?"

"Aç değilim sen kuzu"

"Ama neden?"

"Birşey yemek istemiyorum kuzu ANLADINMI!"

Bağırmıştı karan ilk defa kuzusuna bağırmıştı.

"Özür dilerim kuzu"

"Beni yalnız bırak karan!"

Yapmıştı yine yapacağını işte, kuzusunun kalbini kırmıştı

Ertesi günler karanın kendisini kuzusuna affettirme çabaları ile geçmişti.

~karan 10 ceylin 10 yaşındayken

"Ya keçi baksana güzel değilmi bu kalem?"

Evet şuan kırtasiyede kalem seçiyolardı. Ama karan ceyline hiç yardımcı olmuyordu.

"Ya kuzu al işte birini gidelim"

" Sen ne anlarsınki zaten erkek değilmisiniz hepiniz aynısınız"

"Of kuzu pembe kelebekli güzel işte"

"Ha şöyle işte keçi tamam pembe olan ozaman"

 

Daha ne kadar canı yanacaktı uralın?

Ne zaman son bulacaktı acıları?

 

 

Şimdiki zaman yazardan

Ural uyanmış aşağıya inerken Göktuğ ve Tanerin konuşmalarını duymuştu.

"Ya abi kardeşimiz olabilir ama bu evde kalacaksa kuralları bilmeli öyle sürekli elini kolunu sallayarak gezemez ne olacak işte sokakta büyüyüp aile sevgisi görmeyen çocuktan ne beklerdikki zaten terbiyeli saygılı olmasınımı?

Hah güleyimde boşa gitmesin istemiyorum abi sende istemiyorsun bartu ve uraz bile istemiyor onu abi sadece yakın gibi davranıyorlar."

Ural duydukları ile taş kesilmişti.

"​​​​​Uraz abimin üçüzü olduğun çok belli Ural abi"

"Ben seninle üçüz olmak istiyorum"

Yalandı işte onların sevgisi yalandı.

'Senin benden başka kimsen yok ural!' demişti ona abisi

Haklıydı uralın ondan başka kimsesi yoktu.

Kendi öz kardeşleri bile onu istemiyorken neden ümitlensinki?

Yalandı işte onların birlikteliği yalandı.

İstenmediği yerde durmazdı ural.

Bu gece herşey son bulacaktı.

Odasına gidip telefonunu aldı nokta olarak kayıtlı olsn numaraya bastı

"Vayy ural bey siz bizi ararmıydınız?"

"Dalga geçmeyi bırak abi bu akşam yanına geliyorum"

"Buda ne demek ural?"

"İstemiyorlar beni abi hiç biri"

"Sakin ol abicim tamam gel ben seni gelip alırım"

"Konum atarım abi oraya gelirsin"

"Tamam aslanım merak etme"

Telefonu kapatıp eşyalarını hazırlamıştı Ural daha fazla burda kalmak istemiyordu.

Sevgisi bile yalan olan bir ailenin neden yanında kalsınki?

İstenmiyordu işte abisinin sözleri bir bir gün yüzüne çıkıyordu

'Senin benden başka kimsen yok ural'

'dönüp dolaşıp yine benim kapıma geleceksin'

'İstenmeyeceksin ve bana mahkum kalacaksın'

'sevilmeyeceksin ural seni seven olmayacak'

'canını yakacaklar ural hemde öyle böyle değil'

'çok canın yanacak oğlum ve ne yapsan geçmeyecek'

'arkanı döndüğünde ailem diyeceğin kimsen kalmayacak'

'Kimsesiz kalacaksın ural'

 

İstenmemişti işte, sevilmemişti Ural canını yakmışlardı uralın. Ailesi kalmamıştı, kimsesiz kalmıştı

​​​​​Dönüp dolaşmış tekrar abisine dönmüştü.

Sesini kesmişlerdi uralın canını yakmışlardı.

Vücudu kaldırsa bile ruhu kaldıramıyordu uralın küçük Ural ölmüştü işte karan ural böyle ölmüştü.

Herkes uyumuştu planı takır takır işliyordu.

Sırt çantasına koyduğu ceylinle olan resmi ve birkaç kıyafet almıştı. Kağıda yazdığı notu bırakıp çıkmıştı evden. Korumalardan kurtulmak için tek bir ses yeterliydi. Uzaktan çıkardığı ses ile tüm korumaların oraya dönmesini sağlamıştı. Korumalar oraya dönerken evden kaçmıştı ural.

Her zaman gittikleri parka gidip abisine konum attı yarım saat sonra gelen araba sesi ile o tarafa döndü gelen abisiydi.

"Vayy değişmişsin kardeşim"

"Nasıl değişmişim?"

"Benim tanıdığım ural evden kaçmazdı"

"Senin tanıdığın Ural istenmediği yerde durmaz"

"İşte benim kardeşim neyse hadi gidelim"

"Gidelim abi"

 

Doruk o gece kardeşinide alıp kendi evine gitmişti. Götürecekti Ural'ı hemde yarın saat 7 de olan ingiltere uçağıyla.

"Ural başka bir ülkede yaşamak istermisin?"

"İsterim neden?"

"Benimle birlikte İngiltere'ye gelirmisin?"

"Olabilir aslında abi"

"Yarın saat 7 de uçak var sanada bilet alırım yarın gideriz bu arada telefonunu burda kır"

Diyerek geldikleri yeri gösterdi. Çünkü kandemir ailesi Ural'ı telefon konumundan buluyordu.

Ural abisinin dediğini yapıp telefonunu kırdı ve orda bırakıp gitti.

Kandemir ailesi bir kez daha kaybetmişti Ural'ı ama hepsi haberisizdi.

Hemde 2. Oğlunun sözleri ile kaybetmişti.

Sabah olduğunda Ural için alınan bilette tamamlanmıştı hem ural hemde doruk uçağa binmişti.

Fatih kandemir üçüzünü uyandırmaya gittiğinde odasında olmadığını fark etmişti. Önce banyoya sonra giyinme odasına bakmıştı oralardada olmadığını görünce telefonunu alıp aramıştı.

Telefonu ulaşılamıyordu. Yatakta olan notu görünce alıp okumaya başladı

Merak etmeyin Kandemir ailesi ben karan uralım istenmediğim ailede kalmam beni istemeyen kardeşleri ben hiç istemem benim zaten kardeşlerim ve abim var onlar bana yeter. :)

K.U

Gözünden yaş akmıştı fatihin çünkü onlar sadece Ural'ı görmüştü.

Onlar Karani görmemişti

Kuzu öldü keçi öldü Ceylin öldü karan öldü

Ama şimdi Ural öldü katil doğdu...

​​​​​​

Loading...
0%