Yeni Üyelik
14.
Bölüm

Tengizler

@yapmaaslanyanariz

MEDYA: Karan,kutay,doruk,baran,barın

Bu bölüm ne üzücü ne duygusal bu bölüm full tengizlerle ilgili olacak haydin buyrun!

 

"ANNE!!!" diye koşmaya başladı karan

"Gel buraya karan yakalarsam annem bile kurtaramaz seni!" Diye bağırıyordu doruk

"Yine ne yaptın kara-" cümlesini bitirmeden gülmeye başlamıştı baran.

Çünkü doruğun saçı simli ve pembe şekilde karanı kovalıyordu.

"Anne baba!" Diye koşmaya devam etti karan.

"Yeter bu kadar" diyip doruğu tuttu çınar.

"Git yüzünü ve saçını yıka doruk sonra kahvaltıya in ama mümkünse vücudunada su tut" deyip doruğu gönderdi.

"Ulan karan rahat duramıyormusun oğlum sen?"

(Not: şimdi soracaksınız neden karan diyorlar diye karan ismini sadece ceylin ve tengizler söyleyebiliyor)

"Ama abi ben napayım bağırdım konser bile verdim yok! Uyanmadı çözümü şaka yaparak uyandırmakla buldum"

"İyi yaptın oğlum aferim" diyerek övmeye başladı faruk tengiz

"Heh konuş be baba" dedi karan

"Faruk insan bi yapma oğlum çok abartmışsın der ne diye övüyorsun çocuğu?" Dedi nergis hanım

"Anne ama sende beni gömmeye yer arıyorsun"

"Oğlum ben seni neden gömeyim sadece abartmışsın tamam şaka yapma demiyorum ama mümkünse abartmadan yapın şu şakaları."

"Tamam anne bir dahakine maviye boyarım" dedi ve gülmeye başladı karan

"KARAN!" diye bi kıyamet sesi geldi

"Es Salatu Ve's-Selamu" diyerek söze başladı kutay

"Kardeşim helvan neli olsun?" Dedi barın

"Abi mümkünse fıstıklı"

"Demokraside çareler tükenmez kardeşim merak etme" dedi ve gülmeye başladı.

"Otur doruk yemeğini ye"

"Sağol baba ama ben Karanı yesem olmuyormu?" Dedi doruk

"Yok abi ben çok tuzluyum beni yiyemezsin, anne birşey desene ya yiyecek gibi bakıyor bu"

"Doruk kardeşine düzgün bak"

"Bakayım anne canım kardeşim nasıl bakayım sana?"

"Şöyle biraz öne dönersen daha iyi olabilir abi"

Karanın sözleri ile tüm aile kahkaha atmaya başlamıştı.

Onlar mutluydu. Bu mutluluklarını hiç birşey bozamazdı. Bozamayacaktı.

"Baba biz bugün kardeşler olarak dışarı çıkacağız haberiniz olsun" dedi çınar

"Tamam oğlum çıkın tabi" diyerek faruk beyden daha önce konuştu nergis hanım

"Kahvaltınızı yaptıysanız gidelim gençler" dedi ve masadan kalktı çınar

Herkes odasına çıkıp üstünü giyindi.

 

Barın,baran,derin barının arabası ile çınar,doruk,kutay ve karan çınarın arabası ile gidecekti.

"Nereye gideceğiz?" Diye sordu kutay

"AVM?" Diye sordu derin

"Olmaz!" Dedi tüm tengiz erkekleri

"Neden ya?" Dedi derin

"Seni en son avmye götürdüğümüzdü AVM için sözleşme imzalayacaktın abla" dedi karan ve doruk tarafından ensesine tokat yedi

"Vurmayın şu çocuğa vura vura salak ettiniz zaten" dedi çınar

"Ayıp oluyor abi"

"Bende seni seviyorum kardeşim"

"E hadi gidelim ozaman" dedi baran herkes arabalara dağıldı.

"Abi müzik açabilir miyiz?"

Diye sordu kutay

"Açın abicim" dedi çınar.

 

"Sevdalar sevdalar

Bir güler bir ağlar

Nasıl güzellik Allahım

Kalbe zarar" dedi karan doruğa bakarak

 

"Gitsem mi kalsam mı

Mecnun'a sorsam mı

Kül olur ateşe dayanmaz

Bu şehir yanar" diye devam etti kutay

 

"Kapkara gözlerle yaktın sineden

Aşkınla tutuşup yandım Çingene'm

Ruhumu koparıp aldın bedenden

Uğruna sararıp soldum Çingene'm" diye tekrar başladı kutay

 

"Karanlık gecede ateşin başında

Takınır zilleri, oynar çingenem

Savurur saçlarını esen rüzgârla

Bir deli sevdaya salar Çingene'm" doruğa bakarak söylemeye devam etti karan

 

"Çingene'm, Çingene'm

Kara gözlü Çingene'm

Aşkınla tutuşup

Yandım Çingene'm

 

Çingene'm, Çingene'm

Kara gözlü Çingene'm

Uğruna sararıp

Soldum Çingene'm" şarkı bitmişti.

Doruğun sinirleri gerilmişti.

"Abi mümkünse bunlar bir daha şarkı açmasın" dedi doruk

"Bence gayet güzel şarkı açtılar" diyip destek oldu çınar

Doruk bu cevaptan sonra renkten renge girmişti.

"Abi biz nereye gidiyoruz?" Diye sordu kutay

"Sinemaya ordan lunaparka sonra yemek yiyeceğiz ordan eve"

"Tamam ozaman"

"Doruk abi?" "Ay çen küstünmü bize"

"Karan ve kutay kapayın çenenizi!" diye bağırdı doruk. Çınar tarafından ensesine atılan tokat yüzünden susmuştu.

"Kime bağırıyorusn lan sen!"

"Afedersin abi"

"Rahat durun sizde"

"Abi biz birşey yapmadık ki"

"Karan!" Uyarıcı sesi ile susmuştu karan.

"Neyse geldik inin"

Herkes inmişti arabalardan.

"İlk neye binicez?"

"Korku treni?"

"Hadi gidelim ikiz" diyip Karanıda alıp gitti kutay diğerleride peşlerinden gitti.

Tren harekete geçmişti önlerine bir anda iskeletin çıkması ile Kutay çığlık atmıştı.

"Ne bağırıyosun kulağımın dibinde?!" Diyip Kutayın ensesine vurmuştu karan

Fakat kısa süre sonra oda kısmetini almıştı.

Baran abiside karanın ensesine vurmuştu.

"Ne vuruyorsun lan çocuğa?"

Karan suspus olmuştu.

Tren bitmişti. Doruk trenden inerken derinle birlikte yere düşmüştü.

"Doruk sen mal mısın oğlum?" Diye sordu çınar.

"Gerizekalı madem düşüyorsun kızı bırak" deyip cümleyi devam ettirdi barın.

"İyimisin abicim?" Diye sordu çınar derine

"İyiyim abi iyiyim bağırmayın çocuğa"

"Konuş be abla"

"Yada vaz geçtim bağırın"

Derinin dediğine karan ve kutay kahkaha atarken diğerleri sırıtmıştı.

"Hadi hadi bineceğinize binin madem sinemaya gitmek istemiyorsunuz buradan yemek yemeye gideriz"

Dedi çınar.

Herkes binmiş tokat atanlar ise diğerleri tarafından kısmetini almıştı.

"Abi bak enseme vura vura yalama yaptıracaksınız"

Demişti karan.

"Sus lan" demiş ve bir kez daha tokat atmıştı doruk fakat sonra çınarda ona vurmuştu.

"Oğlum bak vurmayın şu çocuğa!" Demişti çınar.

"Düşün önüme eve gidiyoruz. Annem evde yiyin dedi" kardeşleri almış ve yavaş yavaş arabalara gitmişti.

Eve gelince bir fiske nergis hanımdan azar işitmişlerdi.

"Doruk ben sana demedimmi vurma kardeşinin ensesine diye ama yok nergis kimki? Sözü neden dinlensinki nergisin ya siz siz niye engel olmadınız vurmasına ya sen karan niye vuruyorsun Kutayın ensesine hayır yani bendede yoktu böyle bir huy nerden edindiniz anlamıyorum ki onuda geçtim bak çınar ve barın siz en büyüklerisiniz siz niye vuruyorsunuz?"

Cümlesini bitirdikten sonra içeriye faruk bey gelmiş ve doruğun ensesine vurmuştu.

"Napıyonuz lan nasıl geçti gününüz?"

Cümlesini bitirir bitirmez bütün herkes ona dik dik bakmaya başlamıştı. Özelliklede nergis hanım

"Al işte babasına bak oğlunu al, bende diyorum bu ense huyu kimden geldi. Babanızdan geldi tabikide kimden olacak" diyip söylenmeye devam etmişti nergis hanım.

"Baba vallaha annem zaten patlamaya hazır bombaydı enseye vurdun artık patladı hayırlı olsun"

"BEN KİME DİYORUM?!" diye bağırmıştı nergis hanım

"Ben şimdi sakinleştiririm onu" deyip karısının yanına gitmişti faruk bey.

"Faruk yanıma gelirsen o saçlarını tek tek yolarım!"

Cümleyi duyan Faruk bey geldiği gibi geri gitmişti.

"Baba noldu?" Diye sordu kutay

"Elinin körü oldu kutay!"

"Sus faruk!"

"Peki karıcım"

Deyip çocuklarının yanında sıraya girmişti Faruk bey.

"Bana bakın hepinize son şansı veriyorum! Bir kez daha biriniz bile birbirinizin ensesine vurun ozaman görürüm sizi!"

Demiş ve terliğini giyip içeri gitmişti.

"Oh be bi an hiç bitmeyecek sandım" demişti faruk bey

Fakat içerden füze gibi bir şey gelmiş ve faruk beyin kafasına vurmuştu.

"O terliği bana getir Faruk!"

"Geldim karıcım geldim."

Geride kalan bütün herkes faruk beye gülmeye başlamıştı.

Ardından herkes odasına çekilmişti.

Akşam yemeği saati gelince herkes birbirini çağırmaya başlamıştı.

"Karan hadi yemek yiyeceğiz" demiş ve gitmişti baran

Herkes aşağıya inmiş ve masaya oturmuştu.

Faruk beyin afiyet olsun demesi ile başlamışlardı.

Yemekten sonra kısa bir aile konuşması ve öğütler verilmiş ardından yataklara dağılmışlardı.

Tengiz kardeşler bu gün en mutlu günü yaşamıştı buna karanda dahildi :)

 

Bitti 2 bölüm sonra final ;)

 

Loading...
0%