Yeni Üyelik
26.
Bölüm

10. Bölüm

@yapmaaslanyanariz

Hayalet okuyucu olmayın be

Keyifli okumalar.

 

Sabah yüzüne konan öpücükler ile uyandı güney, küçük kız kardeşi yine onu öperek uyandırıyordu.

Eliz onun biricik kız kardeşiydi.

Ersoy ailesinin ilk çocuğu ve ilk oğluydu.

Fakat yerine oturmayan taşlar vardı.

Bunlardan biride güneyin kimseye benzememesiydi...

 

"Kız eflinn!" Diye bağırdı Duhan.

Çağrı yemek için kaldırmaya çalışmış fakat uyanmayınca kuzenini çağırmıştı.

"Duhan bi siktir git şurdan" diye bağırdı eflin.

"Öff uyanmazsan uyanma bende gider çağrı abiyi öperim" duhanın sözleri üzerine eflin yerinden fırlamış ve duhanın üstüne atlamıştı.

Fakat birisi onu üstünden çekmişti.

"Seni öldürürüm" diye bağırıyordu eflin.

"Sakin ol peri kızı benim için katil olmana gerek yok"

Eflini sakinleştiren o ses gelmişti.

Çağrının nefes alış verişleri eflinin ensesindeydi.

Fakat ikilinin fark etmediği şey eflinin yerinden çıkacakmış gibi atan kalbiydi...

"Ne münasebet canım neden senin için katil olayım. Hayvanlar için katil olunmaz yüzbaşı"

Dedi ve odadan çıktı eflin.

"O hayvan sana yanıyor umurunda değil kızım" dedi çağrı.

Eflin bu cümleyi duymamıştı.

Eflin aşağıya inmiş ve kuzeni Ecemin masayı hazırlamasına yardım ediyordu.

"Kız efo sende birşeyler var" dedi ecem

"Yok be" dedi eflin

"Ay vallaha var billaha var yanakların kızarmış ne oldu kız?"

"Ya sorma Ece lütfen"

O sırada çağrı ve duhanda içeri girmişti.

"Aşk meşk işimi yoksa?" Dedi ecem

"Evet aşk işi"

Çağrı içtiği suyu püskürtüp öksürmeye başladı.

"Ay adam gidiyor" diyip sırtına vurdu duhan

"İyimisin yüzbaşı?" Dedi eflin

"İyiyim üsteğmen" dedi çağrı.

Bir yandanda efline sen görürsün bakışları atıyordu.

Eflin derin bir şekilde yutkundu.

Çünkü karşısındaki kişi çağrı kıraçtı. Herşeyi yapabilirdi.

Ecem ve Duhan mutfaktan çıkıp gitmişti.

"Demek aşk işi he üsteğmen? Bunun acısını fena çıkartırım"

Dedi ve mutfaktan çıktı çağrı.

Eflin masaya geldiğinde yüzbaşıya baktı.

Ona pişkin pişkin sırıtarak bakan yüzbaşına

Çünkü eflin çoktan kızarmıştı.

"Abicim neden kızardın sen?" Dedi yener.

"İçerisi fazla sıcak abi ondan" dedi eflin

"Ya ya kesin fazla sıcaktır." Dedi çağrı.

O gün çağrı kıraç aşkına bir adım atmıştı.

Eflinin çalan telefonu dikkatleri oraya topladı.

"Efendim yavuz?"

".."

"Tabiki müsaitim gelebilirim"

".."

"Rica ederim"

 

Eflin telefonu kapattıktan sonra masaya baktı.

Fakat çağrı çoktan sinirden kızarmış, hatta parmaklarını sıkmaya başlamıştı.

"Nereye abicim?" Dedi yener

"Yavuz buraya gelmiş abi buluşalım dedi"

"Olmaz!" Dedi duhan ve çağrı aynı anda.

"Yani boş ver gitme ne işin var erkekle?" Dedi duhan

"İlk defa şuna katılıyorum" dedi çağrı

"Şu?"

"Öff sizene be rahat bırakın beni."

"Sanırım şu embesil asker ve biricik mal kardeşim haklı abicim boşver gitme" dedi yener

"Rahat bırakın kuzenimi" dedi ecem

Ecemin sözlerinden sonra hiç kimse çıtını çıkaramamıştı.

Eflin üstüne kısa bir elbise giyip dışarı çıktı.

Fakat peşinden gelen kişiden habersizdi.

Yavuzun attığı konuma gidince boş bir kafe ile karşılaştı.

İçerde fazla müşteri yoktu. Boş bir masaya oturdu ve beklemeye başladı.

Yavuz kafeye girmişti. Eflinin karşısına oturup konuşmaya başladı.

Ardından yavuz eflinin elinden tutup kafeden çıktı.

Ama eflinin haberi yoktu.

Arkasında yıkık bir yüzbaşı bıraktığından.

Çağrı kafeden ayrılıp eve döndü.

Odasına çıkıp kısa bir duş aldı. Ardından karargaha gitti.

Çünkü oda biliyordu. Evde kalırsa birine patlayacaktı.

Karargaha girdi ve tim odasına gitti.

Elinde halay mendili ile halay oynayan

​​​​​​Timuçin ve oğuz ile karşılaşmıştı.

"Hiğ komutanım" dedi ahu

"Ne komutanı kızım?" Dedi Timuçin

"Çağrı komutanın burda ne işi var kızım evdedir o" dedi ve oynamaya devam etti oğuz

Giray'da kafasını çevirip kapıya baktığı ve anında ayağa kalktı.

"DİKKAT!" diye bağırdı.

"Asker tekmil ver!" Dedi çağrı.

"Üsteğmen giray olgun tokat emret komutanım!"

"Üsteğmen arın demirzah muğla emret komutanım!"

"Teğmen adar Gökkaya Kayseri emret komutanım!"

"Teğmen Timuçin keskin sinop emret komutanım!"

"Teğmen ahu kılıç van emret komutanım!"

"Asteğmen oğuz Güner samsun emret komutanım!"

"Rahat!" Diye bağırdı çağrı.

Moralinin bozuk olduğunu hareketlerinin belli etmişti çağrı.

Çünkü o izin günlerinde morali bozuk olmadığı sürece asla karargaha gelmezdi.

Hemde daha iyileşmemişti bile...

Belkide bir aşk başlamadan sona ermişti çağrı için.

Belkide kurduğu hayalleri suya düşmüştü...

Peki ya yavuz neden sahiplenmişti eflini?

Neden elini tutmuştu?

İşte çağrı bunların cevabını sonradan öğrenecekti.

 

Kısa oldu sorry çok uykum var...

Sizce güney kim?

Yavuz neden eflinin elini tuttu?

Loading...
0%