Yeni Üyelik
44.
Bölüm

16. Bölüm

@yapmaaslanyanariz

Kargo uçaklarını bilirmisiniz? Ben size anlatayım.

Yolcu uçaklarına benzemez hiç. Farklı farklı bölümleri yoktur. Evinizin salonu büyüklüğünde tek bir bölme, bir çok oturma yeri bir de girişi. O girişe koyarlar tabutu. Tabut dediğime bakmayın benim gözümün nurunu koydular o gün oraya. En az 3 saat bu şekile gürültülü, soğuk bir uçağın içinde uçmak nedir bilir misiniz?

Gidip orda olduğunu bile bile yüzünü görememek sarılıp koklayamamak nedir bilir misiniz?

3 saat be 3 saat ben ona baktım, o bana baktı. Konuşamadım, dokunamadım, sarılamadım. Beyazıtın en büyük isteklerinden biri uçağa binmekti. Söz oğlum bindiricem seni demiştin. Bir şekilde yine tuttun sözünü babam. Verdiğin her sözünü tuttun bir şekilde. İçin rahat olsun.

Seni son kez gördüğümde evden giderken beni yataktan kaldırmamıştın. Vedalar hep zordu senin için. Yatak sıcacıktır şimdi ben olsam hiç kalkmam ooh mis demiştin. Şimdi çok üşüyormusun toprağın altında? Sen soğuğu hiç sevmezsinki. Ama bilirim. Başındaki bayrağın kızıllığında ısınmayı iyi bilirsin -ki o kızıllığın birazıda sensin. Ne mutlu sanaki istediğin şekilde gittin oraya. Ne mutlu. Ama biz seni, sesini, kokunu, çok özledik sensiz çok zor.

Aşkın yaşı 17' ydi baba. Ben senden sonra 18 oldum...

Şehit binbaşı Ahmet kahraman'ın kızının babasına yazdığı mektuptur.

 

Peki ya şehit olacağını haber veren yiğidin hikayesini bilirmisiniz?

Dinleyin;

Askere gitmeden önce evlenen ve birde özgür adında çocuğu olan şehit osman öden, şehit olmadan önceki gece operasyona giderken, aile fertlerini tek tek aradığı ve şehit olacağının haberini veriyor. Osman öden telefon görüşmelerinde aynen şu ifadeyi kullanıyor.

"Göreve gidiyoruz. Bir daha görüşemeyedebiliriz. Ben şehit olacağım. Hakkınızı helal edin." Bunun üzerine ailesinin yüreğine ateş düşüren osman öden'in şehadet haberi ise 19 temmuz sabahı geliyor. Şehit olmadan önce aradığı eşine bahşılıdan, yahşihana gelmesini söyleyen ve "sabah yetişemezsiniz. Köye bu akşam gidin, tabutum gelicek" diyen şehit osman öden'in cenazesi eşinden önce yahşihana ulaşması ise hikayenin ne denli ilginç olduğunu ortaya koyuyor.

KENDİ ARACINA BİNMEDİ

Şehit olduğu operasyona giderken kendi aracına değil başka bir araca bindiği öğrenilen osman öden'in içine doğmuş olacak ki arkadaşlarına şu ifadeyi kullanıyor;

" Ben bugün kendi aracıma binmeyeceğim. Geri dönüşü olmayan bu yolculukta ölüm kutsaldır." Bindiği araç operasyona giderken 4. Araç olarak yolda seyrediyor. Kendi aracı ise bir sıra arkasında operasyona gidiyor. İçinde bulunduğu araçın mayına basması ile osman öden şehit düşüyor. Bu operasyonda sadece osman öden şehit olurken, bir kaç arkadaşı ise gazilik mertebesine ulaşıyor.

Hikayenin bir başka detayı ise şöyle; osman öden operasyona giderken komutanı ile ilginç bir diyaloğa giriyor. Komutanın, "haydi koçum göreyim bugün seni" sözlerini üzerine osmanın ödenin ensesine şaka ile bir tokat atıyor. Osman öden ise şehit olacağını bilmişcesine yürek burkan şu sözleri söylüyor. "Komutanım bir daha vurun. Çünkü geri döndüğünüzde bir daha vuramayacaksınız"

 

Bu yazı sevdası mahşere kalmış eşinin şehit olduğu gün yaşadığı duyguları kaleme aldığı yazıdır.

" Saçımdan tırnaklarıma kadar sızlamıştım o gün. Bedenim ağlıyordu, kanıyordum. Gökyüzü hiç olmadığı kadar kötü, dünya bir o kadar dardı. Sığamıyordum. Her aldığım nefes, son nefesimmiş gibi göğsüme batıyordu. Sanki ruhum bedenimi terk ediyordu. Ebedi ölümün sancısını çekiyordum. Kucağımda minik bir bedenle. Hiçbir şey duymuyor, duydugumu anlamıyordum. Sen giderken koca bir dünya yanıyordu, yüreğim ağlıyordu. Nefes alamadım, omzumdaki ağırlığı hissettim iliklerimde. Çiçekler ekecek yaşta kopardılar kökümüzden, bir mezar taşı diktirdiler. Kaybettim ışığımı. Gülüşümü gözlerim hiç gülmedi. Kırdılar kanadımı. Gülüşüm, bakışım değişti. Bizim hayallerimiz vardı. Artık hayal kuramıyorum. Ne kadar zaman geçerse geçsin bende ilk günkü kadar ağırdı gidişin. Ben seni uğurlayamadım. Alışamadım vedana. Gözlerimde yaş, içimde ince sızı kaldın. Bazı hikayeler yarım kalır. Ne güle güle giden olur, ne hoşca kalan. Belki herkese göre yaşıyorum ama etim, ruhum kemiğimden ayrıldı. Kalbim seni hiç unutmayacak. Dünyayı sırtıma yüklesem de seni asla bırakmayacağım deniz gözlüm."

Şehit Erdi demirer...

Size 3 tane hayat hikayesi yazdım peki siz bunları okurken ne hissettiniz?

Ben söyleyeyim, belkide bir çoğunuz önemseden geçecek bu bölümü, belkide bir çoğunuz yinemi şehit hikayesi diyecek, belkide bir çoğunuz okumayacak bile bu bölümü.

Ama bu bölümde aslında yarım kalan sevdayı okudunuz, babasına hasret büyüyen bir şehit çocuğunu okudunuz, şehit olacağını hisseden askeri okudunuz.

Siz bu bölümde vatanınızı okudunuz. Kanadı kırılan şehidi okudunuz.

Eğerki bu bölümün bu sahnesine kadar geldiyseniz sizi canı gönülden tebrik ederim. Çünkü hala şehitlerinize sadıksınız. Peki ya kaç kere hatırladınız onları?

Çevrenizde şehit yada asker varmı bilmiyorum. Eğer varsa bile ona teşekkür edin.

Siz rahat uyuyun diye başının üstünden kurşun geçerken bile milletim diyen askerler var.

Siz rahat uyuyun diye sevdasını mahşere bırakan askerler var.

Sizin çocuğunuz yetim kalmasın diye kendi çocuğu yetim kalanlar var.

Eğme başını yere sen türk çocuğusun şehitlerin için dik tut başını!

 

Loading...
0%