Eflinden

​​​​​​Revire geldiğimde beni getiren askere teşekkür ettim.

"Getirdiğin için teşekkür ederim"

"Rica ederim Buray ben buray akkaya" dedi ve elini uzattı

"Eflin duman" dedim ve elini sıktım.

"Tekrar teşekkürler"

"Birşey değil"

​​​​​​Buray gittikten sonra revire girdim.

"Buyrun lütfen"

Hemşire yara ile ilgileniyordu. Neyseki sıyırmıştı.

İşini bitirip teşekkür ettim ve albayın odasına gittim.

"Albay müsaitmi?"

"Evet komutanım sizi bekliyor"

"Sağol"

İçeri girip tekmil verdim.

"Kıdemli üsteğmen eflin duman rize Emret komutanım"

"Rahat otur üsteğmenim"

Tabiki oturmadım, canıma susamadım

"Bu bir emirdir"

Ee ne demişler emir demiri keser.

Oturdum ve albay konuşmaya başladı.

"Seninle şuan albay-asker ilişkisi yerine baba-kız gibi konuşacağım kızım"

"Peki baba"

Orhan albayı her zaman babam gibi gördüm. Oda beni kızı gibi gördü.

"Yaran ne durumda?"

"İyiyim baba sorun yok merak etme göreve devam edebilirim"

"Eminmisin?" Diye bir soru çıktı babamdan

"Eminim"

Kapı çaldı, içeriye gıcık yüzbaşı girdi.

"Yüzbaşı Çağrı kıraç urfa emret komutanım"

"Evet yüzbaşı?"

"Komutanım time yeni bir asker gelecekmiş bu konu doğrumu?"

"Evet yüzbaşı hatta hazır gelmişken askeride timi ile tanıştırırsın"

"Emredersiniz komutanım"

"Gidebilirsin kızım"

"Peki albayım"

Kalkıp gıcık yüzbaşıyı takip ettim.

Tİm odasının önüne geldi ve kapıyı açtı ardından geri çekilip girmemi bekledi.

İçeri girdim ve peşimden oda geldi.

Herkes ayağa kalktı.

"Asker tekmil ver!" Diye bağırdı.

"Üsteğmen giray olgun tokat emret komutanım!"

"Üsteğmen Kürşat ölmez Erzincan emret komutanım!"

"Teğmen Timuçin keskin sinop emret komutanım!"

"Teğmen ahu kılıç van emret komutanım!"

"Teğmen volkan reçber ordu emret komutanım!"

"Asteğmen oğuz Güner samsun emret komutanım!"

"Kıdemli üsteğmen eflin duman rize Emret komutanım!"

"Time hoşgeldin üsteğmen"

"Hoşbulduk komutanım"

"Hassiktir" diye küfür duydum arkadan ama kim etti bilmiyorum.

Yazardan

"Hassiktir" Timuçin ağzından kaçan küfür sonucu girayın öldürücü bakışlarına maruz kalmıştı.

"Komutanım biz bi sınıra bakıp gelelim" dedi giray

"Bakında gelin bakalım" dedi çağrı ve Timuçin ve girayı gönderdi.

🚬

"Ulan gerizekalı kızın yanında niye küfür ediyorsun" diye söylenmeye başladı giray

"Ulan sigarayı bahane etmesem çağrı komutan öldürecekti seni"

"Komutanım ben ne yapayım ya, hem volkan o kızı tutup fırlatmadımı? Ya tanırsa onları?"

"Birşey olmaz, tanırsa bile en fazla mesafe koyarlar aralarına"

"Öylemi diyorsunuz?" Dedi Timuçin

"Bak timu ismin o kadar uzunki sana Timuçin yerine timu diyeceğim ki zaten volkan sana böyle sesleniyor. Ben diyorsam doğrudur oğlum, o kız ne volkana nede Kürşat abiye hiç birşey yapmaz"

Dedi paketinden sigara çıkartıp yaktı.

"İçermisin?"

"Sağolun komutanım"

"Sen bilirsin"

Giray ve timu gittikten sonra oda

"Sınır derken?" Dedi eflin

"Sigara içmeye gittiler komutanım gelirler birazdan" dedi ahu

"Ters giden birşey var" dedi kürşat

"Niye abi?" Diye sordu volkan

"Timuçin sigara içmez volkan içmeyi bırak içen kişiden nefret bile eder" dedi kürşat

"Bu kısa sürede timuyu ve giray komutanı bu kadar çabuk tanımanız garip komutanım"

"Tuvalete bile Timuçin ile gidersen sende tanırsın volkan" dedi kürşat

"Bu ne demek abi?"

"Ahu bu gerizekalı tuvalete bile benimle geliyor hayır o kadar dedim ben nişanlıyım yakında evleneceğim benden sana hayır gelmez yok, dinlemiyor bile"

"Abi bir şey sorabilirmiyim?" Dedi oğuz

"Sor oğuz birde sen koy lafı tam olsun"

"Abi Timuçin komutanım size aşık olabilirmi?" Diye sordu oğuz

​​​​​​Çağrı içtiği çayı püskürtürken, volkan suyu püskürtmüştü.

"Yok öyle birşey" dedi kürşat.

"Ama abi oğuz haklı tuvalete bile seninle gelmesi falan sonucu buraya çekiyor" dedi ve gülmeye başladı ahu

"Hayırdır neye gülüyorsunuz?" Diye odaya giriş yaptı Timuçin

"Ulan seni gebertirim" dedi ve Timuçinin üstüne atladı Kürşat.

​​​​​​​​​​​(Kürşat bey yavaş Timuçin okuyucuya verildi sahibi var onun ksgsjsv)

"Ben ne yaptım lan" dedi Timuçin burnundan akan kanı silerken

"İyimisin Timuçin?" Dedi çağrı

"İyiyim abi"

"Revire götür şunu giray"

"Emredersiniz komutanım" dedi ve Timuçini alıp gitti.

"Kürşat napıyorsun oğlum sen?"

Cevap vermedi.

"Konuşarak halledebilirdin Kürşat abi vurmana gerek yoktu" dedi ve odadan çıktı ahu.

"Ahu haklı abi" dedi ve volkanda çıktı odadan

"Ben sizi yalnız bırakayım" dedi ve çıktı eflin

"Benim işim vardı ya" deyip çıktı oğuz

Kürşat ve çağrı başbaşa kalmıştı.

"Neden çağrı? Neden sakin olamıyorum lan ben!" Diye bağırdı Kürşat.

"Kardeşim sakin ol, bak 2 gün sonra aile görüşmeleri olacak sende nişanlını görürsün ozaman biraz daha sakinleşirsin belki" dedi ve sakinleştirmeye çalıştı.

Eflinden

Gıcık yüzbaşı ve Kürşat denilen askeri yalnız bırakıp bahçeye çıktım.

"Neden tek tabancasın?"

Sesi duyunca irkilmiştim. Kafamı çevirip baktığımda bu kişinin buray olduğunu gördüm

"Buraya gelmeden öncede tek tabancamıydın? Yoksa bir timin varmıydı?" Diye sordu.

"Timim vardı komutanları bendim."

"Ne oldu onlara?"

~12 mart kurt timi eflinden

"Komutanım şu Tuğrula birşey söyleyin" diye şikayet etti osman

"Yine derdiniz ne sizin?" Diye araya girdi latif abi

"Abi yine ne olacak kesin Tuğrul osmanla uğraşıyordur." Dedi doğan abi

"Yalan!" Dedi Tuğrul

"Külliyen yalan ben şahidim" dedi gökhan

"Heh bozacının şahidi şıracıda geldi" dedi latif abi

"Komutanım albay timi ve sizi operasyon odasına çağırıyor"

Tüm tim odaya gitmiştik. Görevimiz teröristlerin inini patlatıp içerdeki esirleri almaktı.

Tim hazırlanmıştı görev bölgesine gidiyorduk.

Helikopterden indik ve kampa geldik.

Tim etraftakileri hallediyordu aybars ve samet ise keskin nişancılık yapıyordu.

Bende içerdeki 3 esiri almıştım.

Tim köşeye sıkışmıştı. Esirleri kurtarıp kayanın arkasına saklandım.

Tim demin esirleri aldığım mağaranın içine giriyordu.

"Komutanım içerden bebek sesi geliyor!" Dedi osman

"Olamaz ben kontrol ettim oraları"

TUZAK!

"Osman bu tuzak beni dinleyin tekrar ediyorum tuzak!"

"İçeri girmemiz lazım komutanım geride çocuk bırakamayız" dedi Tuğrul

Tim içeri girdi.

Ve bir kıyamet koptu.

Kurt timi o gün yok olmuştu. Timin İsmini duyan teröristlerin kendi kendini katlettiği duyulmuştu.

Kurt timi teröristlerin korkulu rüyasıydı.

Ama 8 kişilik tim 1 günde yok olmuştu.

Bedenleri bulunamamıştı hiçbirinin.

Şehit üsteğmen Osman Tunç

Şehit üsteğmen Tuğrul Gündoğdu

Şehit üsteğmen latif Sancak

Şehit üsteğmen Doğan Gözükara

Şehit teğmen Gökhan bayır

Şehit teğmen Samet ayyıldız

Şehit teğmen Aybars çelik

Şehit kurt timi...

"Çok kötü olmuş" dedi buray

Bir kez daha gözümden akan yaşı sildim, sahi ben en son ne zaman mutlu olmuştum.

Osman ve Tuğrul son kavgasını ederken latif ve doğan abi onlara kızmıştı. İşte ben en son ozaman mutlu olmuştum.

Ben kıdemli üsteğmen eflin duman Timinin şehit haberlerini verirken canından can kopan o komutan.

Oğulları yerine içi taş dolu tabutlara sarılan aileleri izleyen o komutan.

Babası için bir çocuğun ağlamasına şahit olan o komutan.

Eşinin şehit haberini alınca 'ben daha ona baba olduğunu söyleyecektim" diye ağlayan bir kadını gören o komutan.

Bir kez daha sessizliğe gömülen o komutan.

"En azından mutlu bir hayat geçirmişler." Dedi buray

"Evet güzel bir ekiptik"

Sırf osman ve Tuğrul bana şikayete gelmesin diye bodyguard lığımı üstlenen doğan abi

Sevgili şakası yaptığımda 'kimmiş o şerefsiz' diyen latif abi

Beni sinir etmek için elinden geleni yapan Gökhan

Sırf bana bodyguard lık yapıyor diye doğan abiyi bana şikayet eden osman ve Tuğrul

Keskin nişancılığı ile hava atıp gözünün önündeki şeyi göremeyen Samet

Gözüne göz bandı takılınca kör oldum diye bağıran aybars

​​​​​​"Ya komutanım doğan abiye birşey deyin size yaklaşamıyoruz" dedi osman

"Doğan abi birşey"

"Komutanım ya" dedi Tuğrul

Yaramaz da olsalar ,sinirli de olsalar, üzgün de olsalar,mutlu da olsalar, hasta da olsalar onlar biz bir ekiptik

Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdiki

Yada en önemlisi biz kurt timiydik.

Teröristlerin korkulu rüyası olan kurt timiydik.

Her yerde namımız duyulan kurt timiydik.

Kurt kaybolursa yönünü bulurdu.

Onlarda kurt timiydi.

Eğer kaybolurlarsa yönünü bulurlar.

Sahi bulurlar değilmi?

​​​​