Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@yaprakdeniz594

3 Gün Sonra

Bütün uzuvlarım ağrıyordu . Gözlerimi açmak istesemde açamıyordum . Ellerimi hareket etirmek istiyordum ama o da olmuyordu . Kulağıma rahatsız edici bir ses geliyordu eşit bir ritim şeklinde ilerliyordu. Yüzümde bir şey vardı ama ne olduğunu hissedemiyordum .

Ben düşüncelere dalmışken yanımda sesler duymaya başladım. Bir kadın bir de erkek sesi geliyordu. Sesleri seçemiyordum . En sonunda birinin sesini seçebildim . " İlaç tedavisini bırakabiliriz vücudu güçlü en yakın zamanda kendini toparlayacağına eminim " diyordu erkek olan . Genç bir erkek sesiydi yaşı benden büyük olamazdı .

Birşeyler daha konuşup gittiler yada ben öyle sandım çünkü yanımda bir hareketlilik hissettim. İlk önce etrefımda birşeyler yaptı ondan sonra sağ tarafımda bir çöküntü oluştuğunu hissettim. Anlaşılan yanıma oturmuştu . Kim olduğunu merak ederken ilk önce elimde daireler çizmeye başladı hasedemesem de oranın serum girişi olduğunu anlamıştım . Elimle biraz daha oynadıktan sonra elimi avuç içine aldı . Avuç içi de bir sıcaklık hissettim ne olduğunu bilmiyordum . Gerçi şu an elimi kimin tutuğunu da bilmiyorum .

Zaten beni çok bekletmedi de yanımda bir erkek sesi yükseldi "Selam tatlı şey " dedi bana . Ben gözlerimi açar açmaz bu adamı bulmam lazımdı parçalayacaktım çünkü. Bana ne hakla tatlı şey derdi. Sinirimi bir kenara bıraktım çünkü konuşmaya devam etti " Güzel kıza benziyorsun gözlerindeki rengi ilk defa görüyorum ama hayran kaldım yeşille kahve ne güzel karışmış öyle" dedi ve avuç içime dudaklarını bastırdığını bu sefer hisedebildim . Konuşmaya devam edeceği esnada rahatsız edici ses daha hızlı olmaya başladı . Anlaşılan bu onu mutlu etmiş olacak ki nefesinden güldüğünü anlayabilmiştim " sakin ol güzellik sana bir şey yapmicam 3 gündür konuşuyom bugün niye kızdın " dedi . Ne bu herif benle üç gündür konuşuyor uydu . Offf delirecektim galiba . Kalbimin göğüs kafesine vuruşundan bende kalp ritmi in hızlandığını anlatabildim . Ama bu aşk hoşlantı falan değildi öfkeydi . Adama gıcık olmuştum . Gözlerimi açıp tutuğu elimle ona tokat atmak istiyordum ama çok zor gibi görünüyordu .

Benle bu şekilde saçma sapan şeyler konuştuktan sonra derin bir sessizliğe gömüldüğümü hissetim .

Artık hiç bir şey duymuyordum yaşadığıma dair emin olduğum tek emin şeyim de yok olmuştu .

~

~

~

~

~

Uyanmaya çalışıyordum beni bi karanlık içine çekiyordu . Bağırmak istiyordum bağıramıyordum . Buğazımda eller vardı sanki nefes alamıyorum. Çırpınıyordum boğazımdaki elleri yitmeye çalışıyorum olmuyor . Çırpınmaya devam ediyorum . Sesimi kimseye duyuramıyorum karşımdaki kim onuda bilmiyorum . Son kez nefes almak için kendimi zorluyorum . Yine olmuyor . En son kendimi ölümün kollarına bırakıcakken bir ışık beliriyor . İçinden yüzünü göremediğim biri çıkıyor beni o ellerden kurtarıyor tekrardan nefes almamı sağlıyordu sanki .

Son bir gayretle gözlerimi aralamaya çalıştım . Sanırım bu sefer başardım çünkü gözlerimi rahatsız eden bir floresan ile karşılaştım . Gözlerimin alışmasını bekledim .

Gözlerim alışınca hareket etmek istedim ancak sağ tarafımda hissettiğim sızı ile yapmak istediğim eyleme son verdim . Beni fark etmiş olacak ki ilerde masasında oturan bir kadın hemşire yanıma doğru geldi . Pudra pembesi bir takım giymişti . Boya olduğu kızıl saçlarını topuz yapmıştı . Allah'ım o nasıl makyaj yeminle rüyamda bu kadını görsem zebani sanar kaçarım . Aylaynırı saç diplerine kadar çekmiş cırtlak kırmızı bir ruj sürmüş ve fondöten olduğu belli olan yüzü ile bana yaklaşıyordu .

"Günaydın Burçak hanım , bir dakika doktor beyi çağırıp geliyorum " dedi ve yanımdan uzaklaştı . Burnumdan kulaklarıma doğru bir kablo vardı galiba o kablo nefes almamı sağlıyordu bilmiyorum . Şu an hiç bir şeyi düşünemiyorum gözlerimin içine kum taneleri batıyor , başım feci halde ağrıyor ve bütün vücuduma sanki inneler batıyordu . Ne zamandır yaptığım hakkında bir fikrim yoktu .

Geri uyumak istiyordum ama uyumadım doktor gelsin diye bekledim ancak gelecek gibi durmuyordu gözlerimi geri kapatırken doktor ve biraz önceki zebani hemşire girdi içeri .

Doktor olduğunu düşündüğüm adam su yeşili bir takım giymiş yaka cebinde düşündüğüm kadarıyal iki kalem vardı boynuna ise bir stateskop vardı . Esmer bir erkekti koyu kahve gözleri ve biraz uzun saçlarından birkaç tutam alnına dökülmüştü .

" Günaydın Burçak hanım nasılsınız" dedi . O an beynimde şimşekler çaktı sanki bu adam benim elimi tutmuştu ve benimle konuşmuştu . Konuşmayacağım anlamış olacak ki kendi konuşmaya başladı. " Burçak hanım ağır bir amelyat geçirdiniz ve bir haftadır uyuyorsunuz " ne ben bir haftadır uyuyormuyum . " Kurşun sağ ciğerinize saplanmış kurşunu çıkardık ancak ciğer kendini toplayana kadar kendinizi yormamalısınız ve en az bir hafta burnunuzdaki solunum cihazıyla kalmalısınız . Ani hareketler canınızı acıtabilir onun için dikkatli olmalısınız. Siz isterseniz dinlenin . Tekrardan geçmiş olsun" dedi ve kendisi ve hemşire odadan çıktılar . Onlar çıkar çıkmaz gözlerimi tekrar zifiri karanlığa kapattım .

Loading...
0%