Normal odaya almışlardı beni . Normal odaya alınınca bile uyumaya devam ettim ve şu an bizim timin sesi geliyordu kulağıma.

"Abi kız çok uyumadımı ya uyandırak artık " diyordu Emre beyinsizi . Ne konuşacaklarını merak ettiğim için gözlerimi aralamıyordum .

" Am rambosu kız amelyat oldu bir hafta yoğunbakımda kaldı bırak ta uyusun sil kırı " dedi Yunus . Konuşmak yerine daha çok bağırıyorlardı sanki . İki adet ense şaplatma sesi ve fısıltı şeklinde Burağın sesi duyuldu " Aptal erifler bağırmasanıza kız uyuyor " dedi .

"Abi ben bağırmıyom ki bu salak Emre bağırıyor " diye bağırdı Yunus. Bu çocuğun bağırmayan hali buysa bağıran hali öerak uyandırır.

Niye sadece bu üç gerizekalının sesi vardı timin akıllı adamları nerdeydi . En sonunda Kubatın sesi geldi " susun lan çıt çıkaranın götüne silahı ters sokarım " dediğinde kimseden ses çıkmadı . İşte adamım .

Ne yazık ki bu sesizlik 2 dakikayı geçmedi . " Abi kız uyanmıyor . Niye utanmıyor ? Bir şey mi oldu acaba?"dedi Yunus çenesini tutamayarak . Kubat tam söze girecekken " Yeter susun artık " diye çıkıştım artık dayanamayarak . Hepsi susumuş bana bakıyordu .

" Ne bakıyonuz hortlak görmüş gibi " dedim bütün hepsine bakarak . Şoku ilk atan Yunus oldu ve ne yazık ki üzerine atladı . Yaram sızlayınca dişlerimi sıktım ama inlememi engelliyemedim . Hepsi şokunu atlatmış olacak ki Yunusu üzerimden almaya çalıştılar. Çocuk nasıl kenetlenmişse bırakmıyordu beni . En sonunda kapı açılma sesi geldi ve içeri giren doktor hemşire ve ailem ne yazık ki Yunusu üzerimde timi de onu kurtarmaya çalışırken gördüler.

Hiçkimse konuşamadı ya da konuşamadı bilmiyorum ama bildiğim tek şey Yunusu biraz daha üzerimde durursa dikişlerim patlicaktı galiba. Nefes alamazken "biri şu salağı üzeri den alsın valla geberecem alın şu hayvanı üzerimden" diye haykırdım . En sonunda bakışmayı kesip Yunusu üzerimden alabildiler . Ancak ben nefes alamadım . Sanki nefesim tükenmiş gibi hissetim kendimi zorladım ciğerlerime hava gitsin diye ama olmadı . Doktorla hemşire yanıma koştu . Bir şeyler söylediler anlamadım algılayamadım .

Gözlerim kararıyordu odanın içi bir hengame yerine dönmüştü neden böyle olmuştu bilmiyorum . Ama iyi bir şey olmadığını anlayabiliyordum. Yanımdaki monitörde kalp atışlarını hızlandığını duyabiliyorum . Refleks olarak elim boynuma gitti . Sonra ne olduğunu anlayamadım çünkü derin karanlık beni içine çekmişti.

Uçsuz bucaksız karanlığın içinde süzülmeye başladım . Hisizleştim nefesiz kaldım ve şu an karanlıktayım.

~

~

~

~

~

~ 

Yemyeşil bir alanda geziyorum . Çok güzel insanların olmadığı bir yerde tek başıma dolanıyorum . Sonra birden hava kararıyor ne olduğunu anlamadan biri boğazıma yapışıyor ellerden kurtulmaya çalışıyorum . Ardından heryer bemebeyaz oluyor karşıma bir yabancı geçiyor ondan kaçarken düşeceğimi hissediyorum. Yere bakarken takla atarak düşeceğim esnada birden gözlerimi açıyorum.

Karşımda doktor ve hemşire bana bakıyolardı . Valla sıkıldım bunlardan ha .

"Burçak hanım ciğerinize uygulanan baskı ve solunum cihazı çıktığı için nefes alamadınız . Bunun içine adrenalin de eklenince bayıldınız " dedi gıcık doktor valla ismini bilmiyom öğrenmek bile istemiyordum . "Teşekkürler" dedim boş bir ifadeyle . "Geçmiş olsun diyip gittiler . Arkalarından boş boş baktım birkaç dakika bekledim kimse gelmeyince uyumaya karar verdim .