@yaprakdeniz594
|
3 Hafta Sonra 3 haftadır evdeyim ve sıkıntıdan gebermek üzereydim . Tim arada bir uğruyorlardı ancak ben oturmaya alışık bir insan değilim. Annemleri dün gece Ankara'ya yollamıştım. Daha doğrusu sabah yollamıştım ancak annemler gece gitmişlerdi . Bugün de erkenden kalktım evdeki işlerimi halletim şimdi de hazırlanıp çıkacaktım evden. Odama geçip üzerimdeki pudra pembesi geceliğimi çıkardım . Dolabı açtım ve ne giyecem diye baktındım . Ben onlara bakıyom onlar bana bakıyo heralde aralarından birinin ışıldamasını 'beni giy ' demesini bekledim ama hiç biri bana öyle bir şey demeyince bende siyah kot pantolon ve siyah boğazlı bodimi giyindim. Belime beylik tabancasını yerleştirdim . Saçlarımı da sıkı bir şekilde at kuyruğu yaptım . Kuyruktan firar eden yerleri sprey yardımı ile düzelttim . Fortmandonun oraya geldim ve siyah botlarımı ayağıma geçirdim. Arabanın da anahtarını alarak evden çıktım . Bugün motor sürmeyecektim çünkü hava yağmurluydu. Arabayal giderken fırında durdum ve bir keseye beş simit diğer keseye altı poğaça koydum time anca yeterdi. Parayı ödedim ve fırından çıktım. Arabama bindiğim gibi karargaha kadar durmadım. Karargaha geldiğimde önce üzerimi değiştirdim ve dinlenme odasına çıktım . Hepsi burdaydı . Emre Kubatın bir bacağına uzanmış . Diğer bacağına da Burak uzanmıştı. Kubat ise başını koltuk başlığına yaslamış gözleri kapalı bir şekilde duruyordu . Yunus ve Arel ise birer koltuğa uzanmıştı. Benim geldiğimi kimse duymadı galiba çünkü biri bile kımıldamadı yerinden . Çok nazik bir şekilde öksürdüm ama çok nazik bir şekilde. Kubat sanki bunu bekliyor gibi gözlerini araladı ve ağır çekimde bana baktı . Koltuğun başlığından aşağıya doğru sarkan Yunusun ayaklarına vurunca Yunus koltuktan aşşağıya düştü . Onun çıkardığı ses ile Arel sıçrayarak uyandı . Kubat bacağında yatan ikilinin kafalarına birer tane vurunca onlar da mecbur uyandı . "Bütün gece uyumadınız mı lan" dedim gülmeyle karışık bir ciddiyetle . " Yok komutanım şeyden şey olmuş ondan biz şey ettik" diyen kişi ne yazıkki Emreydi . " Türkçe'nin anasını bacısını siktin lan bu nasıl cümle kurmaktır" dedi Burak . "Abi şimdi şey oldu ondan şey edince ... Offff abi boşver ya " dedi Emre. Bu hallerine gülmeden edemedim . "Neyse ne Emre koş 7 çay kap gel . Sıcak poğaça aldım yeriz" dedim. Emre yerinden kalkacağı esnada " yine kantinciye şey istediler ondan şey için geldim deme ha " dedi Kubat ve gülmeye başladı. Ay valla timimi seviyorum ya . Emre çayları getirince hepimiz oturduk çay içip poğaça yemeye . Emre ağzına nasıl doldurduysa boğuk bir şekilde öksürmeye başlayınca " al ulan şerefsiz sakin ol sanki kaçan var" dedi Kubat ve çayını uzattı . " Abi şömdö ajığınca şeğ oldğ ondağn şeğ etiğm" dedi ağzı dolu bir şekilde. Boğulacaktı konuşmaya devam ederse . " Emre sana bir daha getirmicem " dedim . " Ava ğmutağnım noye " diye sordu. "Hayvan bütün hepsini tıktın ağzına bırak şu garibanlar yesin ulan" dedim . Gariban diyince hepsi birden bana baktı . " Komutanım bizim neyimiz gariban ama ya" dedi Burak. " Gariban değilmisin lan " dedim . " Doğru garibanım " dediğinde hepimiz gülmeye başladık . Günümüz de böyle mutlu geçmişti .
|
0% |