9. Bölüm

1.9

Yaren
yar3nnn_00

İyi okumalar🩷🎀

 

Katladığım çamaşırları dolaplara yerleştiriyordu. Aklımda ise üniversite hayallerim vardı.

 

Akşama da düğün vardı. Hediye olarak gelen zümrüt yeşil kadife elbisemi giyecektim.

Düğünde ailem de olacaktı. Onları çok özlemiştim.

 

Elbisemi alarak kayınvalidemin tanına gittim.

 

"Dayê, bu elbise uygun olur mu? bileklerimin biraz üstünde bitiyor."

 

"Olur Keça min, giy de tüm Mardin gelinimin nasıl güzel olduğunu görsün." Dedi zılgıt çekerek.

 

Gülümseyerek heyecanla başımı salladım.

 

Akşam olduğunda hemen elbisemi giyerek güzel bir makyaj yapmıştım. Altın kemerimi ve diğer takılarımı da takarak, parfüm sıkıp çantamı koluma takıp aşağıya indim.

 

Aşağıya indiğimde bir çift fesat göz dışında tüm ev halkı hayranlıkla bakmıştı.

 

Kayınvalidem çok güzel olduğum hakkında konuşurken dışarda arabalar hazırdı. İki araç halinde düğün salonuna doğru yol aldık.

 

Düğün Mardin'in en lüks otellerinden birinde yapılıyordu. İçeri girdiğimizde, ihtişamlı bir düğün olacağını anlamıştım. Salon çok büyük ve şatafatlı dekore edilmişti.

 

Masamıza geçtiğimizde gözlerim ailemi aradı. Gözlerim özellikle annem ile babamı arıyordu.

 

Etrafta gözlerimi gezdirirken önce Havin'le abimi gördüm. Hemen yanlarında annemi görmemle çok mutlu olmuştum. Azade hanım da kızını görmüş olmalı ki gözlerinde sevgi ve özlem parlıyordu. Kulağıma eğilerek fısıldadı.

 

"Hadi kızım git ailene selam ver."

 

Kayınvalidem bu kadar iyi ve anlayışlı olduğu için Allah'a şükürler ettim.

 

"Tamam jimom."

 

Yerimden kalktım ve sakin olmaya çalışarak ailemin masasına gittim. Önce bana özlemle bakan babamın elini daha sonra da gözleri dolan annemin elini öperek sarıldım.

 

"İyi misin Rozerînim?"

 

"İyiyim daye, bir sorunum yok Allah'a şükürler olsun." Annem gözlerimin içine bakıyordu.

 

"Sana nasıl davranıyorlar? kayınvaliden iyidir. Çok çile çekti ancak senin üzerine titrer bilirim. Saygılı davran kızım, yardım et kayın validene." Dediğinde kafamı salladım.

 

"Jimom iyi bir kadın, Dayê. Bana öz kızı gibi davranıyor. Bu konuda şanslıyım."

 

"İyi kızım Allah razı olsun."

 

Abimlerle de selamlaştıktan sonra, abimle Havin hemen ailesinin masasına gittiler.

Berşah da annemlerle beraber gelmişti. Güzelce hazırlanmış, süslenmişti.

 

Beni görür görmez hemen yanıma gelip sarılmış selam vermişti.

 

"Kız! seni çok özledim. Sen konaktan gidince Ciwan bana daha da çok sarmaya başladı." Dedi arkasında sandalyede oturan ciwanı işaret ederek.

 

"Bende çok özledim berşahım, eminim sana sarması hoşuna gitmiyor değildir." Dedim göz kırpıp gülerek.

 

Kıpkırmızı olan yüzüyle hafifçe koluma vurdu.

"Onun nesi hoşuma gitsin be? Dağ ayısı değil mi? Hergün berşah şu, berşah bu. Bu üzerimdeki elbiseyi de zoru zoruna giyebildim zaten. Neymiş, vücut hatlarımı çok belli ediyormuş."

 

Kendi kendine abime saydırırken, gülmeye başlamıştım.

 

"Ay Rozerîn sende çok güzel olmuşsun he! Vallahi Zinar enişteyle evli olmasan buradaki bekar yakışıklılar seni kapmışlardı." Dediğinde kızarma sırası bendeydi.

 

"Kız berşah sus! Şimdi bir duyan olacak yanlış anlaşılıcaz." Dediğimde berşahın kıkırdamasıyla bende kıkırdamaya başladım.

 

Uzunca sohbetten sonra Soykanların olduğu tarafa geçtim. Masada benim yerime oturan Havin ile göz göze geldim. Annesiyle konuşmasını bitirip masadakilerle vedalaştı.

 

Yerime oturduğumda gelin ile damat içeri girdiler. Nikah kıyıldıktan sonra herşey hızlı çekimde ilerledi. Gelin ve damat dans etmiş, halaya başlanmıştı. Bende birkaç kez halaya katılmıştım. Uzun bir süre de pistte eğlenenleri izledim.

 

"Rozerin, kocan nerdedir kızım?"

 

Çok ses olduğu için yaklaşıp, "Bilmiyorum ki Dayê, gelir birazdan herhalde." Dedim gözlerimle etrafı ararken.

 

O sırada elimde tuttuğum telefonum çaldı. Ekranda kocaman Zinar yazısını görmemle Azade anneye haber verip daha az gürültülü bir alana geçtim.

 

"Alo Rozerîn?" Diyen sesiyle boğazımı temizledim.

 

"Efendim Zinar ağa?"

 

"Düğünde misiniz? Kimsenin telefonuna ulaşamıyorum." Dedi Hafif kızgın çıkan sesiyle.

 

"Evet, çok gürültülü olduğu için kimse duymamıştır. Sen nerdesin jimom seni soruyordu."

 

"Otelin önündeyim, yukarı çıkıyorum şimdi." Dediğinde onaylayıp telefonu kapattım.

 

Birkaç dakika beklediğim de kapıda beliren Zinarı gördüm. Yavaş adımlarla ona yaklaştığımda gözlerimiz buluştu.

 

Birbirimizi süzerken çoktan karşı karşıya gelmiştik. Elini belime atarak sarıldı ve kokumu içine çekti.

 

"Çok güzel olmuşsun yavrum."

 

Anında yüzümün kızarmasıyla bende hafifçe sarıldım. Her zaman kullandığı kokusunu sıkmıştı üzerine. Siyah ipek bir gömlek ve siyah pantolonla çok yakışıklı duruyordu.

 

"Teşekürler Zinar." Diyebildim sadece birbirimizden ayrılırken.

 

"Neden bu kadar geç kaldın?" Diye de sordum.

 

"Küçük bir aksaklık çıktı. Herşeyi halledip öyle geldim." Dediğinde elini belimden çekmeden yürümeye devam ettik.

 

Masaya geldiğinde herkesle selamlaştı. Yerime oturduğumda yanımdaki sandalyeye oturdu. Zinarın masaya gelmesiyle genç kızların ve annelerin de gelmesi bir olmuştu.

 

"Nasılsınız azade hanım?" Diyen kumral kızın bakışları Zinardan başka kimseye bakmıyordu.

 

"İyidir Halime kızım,sen nasılsın?"

 

"İyiyim bende teşekkürler." Dediğinde kızı süzdüm, resmen bakışlarıyla kocamı yiyordu.

 

Sandalyemi Zinara biraz daha yaklaştırdığımda, zinar hareketlerimi izliyordu. Göz göze geldiğimiz de göz kırptı. Şarkının ritmi yavşladığında ve dans ritmi çaldığında çiftler dans için piste çıktılar.

 

Zinar hareketlendiğin de sadece dans eden çiftleri izliyordum. Omzum da hissettiğim dokunuşla başımı kaldırdım. Zinar elini uzatmış ayağa kalkmamı bekliyordu.

 

Kaşlarım hafifçe yukarı kalkarken elini tutarak ayağa kalktım. Ellerimizi gören tüm kızlar sararıp morarıyordu.

 

"Dans mı edeceğiz gerçekten?" Dedim.

 

Kafasını sallayarak ellerini belime yerleştirdi. Bende ellerimi omuzlarına koydumda dudakları kulaklarıma yaklaştı.

 

"Karımla dans ediceğiz, bunda şaşırılacak birşey yok." Dediğinde hafifçe kıkırdadım.

 

Kendimizi ritme bıraktığımızda çok uyumlu bir şekilde birbirimize ayak uyduruyorduk. Birkaç dakika sonra ise düğünün sonlarına gelmiştik. Masamıza giderek oturduk.

 

Lavaboya gitmek için masadan kalktım. Lavaboya girip işimi haledip çıktım elimi yıkarken de yüzümü inceliyordum. Saçlarım hafif dağılmıştı fakat hâlâ çok güzel görünüyordu. Lavabodan çıktığımda masaya doğru ilerlerken kolumdan çekilmemle duvara yaslanmam bir oldu. Karşım da Mâlik vardı. Kaşlarım çatıldığında ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum.

 

"Canını acıttıysam, üzgünüm Rozerîn. Nasılsın?"

 

"İyiyim Mâlik abi. Bir şey mi oldu?" Diye sordum. Olduğumuz pozisyon yanlış anlaşılmaya müsait bir şekildi.

 

"Hayır," diyerek elini ensesine attı. "Sadece seni merak ettim, çok güzel görünüyorsun Rozerîn."

 

"Teşekür ederim Mâlik abi. Ama merak edilecek neyim var gayet iyi bir haldeyim?" Dedim anlamaya çalışarak. Yüz ifadesi değişirken gözlerinde ki yorgunluğu fark ettim.

 

"Hâlâ anlamadın değil mi güzelim? Bana abi demeni istemiyorum Rozerîn. Aramızda iki yaş var, seni kardeşim gibi görmüyorum."

 

"Mâlik neler oluyor hâlâ anlamadım?" Dediğimde acı bir şekilde gülümsedi.

 

"Gitmeden önce sana olan hislerimin içimde kalmasını istemiyorum. Sana deliler gibi vurgunum Rozerîn." Dediğinde uğradığım şokla sadece kala kaldım.

 

"Mâlik senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Bu dediklerini duysalar ikimizi de öldürürler bilmez misin sen?" Dedim gözlerim dolduğunda.

 

"Rozerin ben artık içimde tutmak istemiyorum hislerimi, ben zaten böyleyken bile ölüyüm. Sevdiğim kadını gözümün önün de evlendirdiler lan!"

 

"Mâlik yapma böyle, bak gören duyan olacak. Kendi hayatına odakl-" cümlem yarıda kesildi.

 

"Rozerîn?" Diyen sesle korkudan yutkundum.

 

"Zinar?" Dedim sakin olmaya çalışarak.

 

"Hayırdır? Neler oluyor? Bu herif kim?" Dediğinde kaşları çatılmış Mâliği süzüyordu.

 

"Ciwan abimin arkadaşı. Mâlik abim oturdukları masayı bulamamış, abime de ulaşamayınca denk geldik nerde oturduklarını gösteriyordum." Dedim konuştuklarımızı duymadığını umarak.

 

"Nerde olduklarını öğrenmiştir, dimi Mâlik abin?" Dediğinde bakışlarımı maliğe çevirdim.

 

"Evet öğrendim, iyi akşamlar." Diyerek çekip gitti.

 

"Ne zaman eve gideceğiz?" Dedim Zinarla göz göze gelmemeye çalışarak.

 

"Şimdi gidiyoruz." Dediğinde kafamı sallayıp başımı kaldırmadan yanından geçtim.

 

Masaya geldiğimiz de herkes toparlanmış görünüyordu. Dışarı çıktığımız da herkes arabalara biniyordu. Zinar kendi arabasıyla geldiği için ikimiz zinarın arabasıyla gidecektik.

 

Öne oturan Zinarla, misafirlerle konuşmayı bitirip arabaya bindim. Araba çalıştığında konağın yolunu tuttuk.

 

"Neden suskunsun? Bir şey mi oldu?" Diye ilk sorusunu sordu.

 

"Hayır, sadece yorgunum." Diyerek cevapladım.

 

"O herif başka bir şey mi söyledi sana? Ondan önce keyfin yerindeydi Rozerîn." Dediğinde başımı dışarı çevirdim.

 

"Hayır başka bir şey söylemedi." Dedim. Kucağımda duran elimi tuttuğunda bakışlarımı ona çevirdim.

 

"Karımın moralini kimse bozamaz Rozerîn, ne olursa olsun canını sıkan bir şey olursa çekinmeden bana söyle." Dediğinde gözlerine baktım. Hem yola bakıyor hem de gözlerimin içine bakıyordu. Gülümseyerek kafamı salladım.

 

Konağa vardığımız da herkes avluda sohbet ediyordu. Çaylar çoktan yapılmıştı. İçeri girerek selam verdik. Çay içemeyecek kadar yorgun olduğum için zinar ile birlikte yukarıya çıktık.

 

"Bir şey demeden çıktık, aşağıdakilere ayıp olur mu?" Dedim dudağımı ısırarak.

 

"Sen bu konağın hanımağasısın Rozerîn. Kimseye birşey söylemek zorunda değilsin." Dediğinde başımı salladım.

 

Çeyizime konulan beyaz ipek takımı alarak banyoya girdim. Ilık bir duşa girerek temizlendikten sonra kurulanıp üzerimi giydim. Banyodan çıktığımda Zinar gömleğini çıkartıyordu. Gözlerimi başka bir yere çevirdiğimde güldü.

 

"Ne o utanıyor musun benden?" Dedi.

 

"Zinar ağa giyinme odasında halletsene işini." Dediğimde daha çok güldü.

 

"Bak bak, ne yapacağımızı da Rozerîn xanımdan öğreneceğiz." Diyerek yanıma yaklaştı. Eliyle çenemi tutup hafifçe kaldırdı.

 

"Karı kocalar birbirinden utanmaz Rozerîn." Dediğinde daha çok kızarmaya başladığını hissettim.

 

"O Mâlik denen adamı da gözüm hiç tutmadı. Seni onun yakınlarında görmek istemiyorum." Dediğinde kaşlarım çatılmıştı.

 

"Mâlik abimin arkadaşı zinar. Sadece karşılaştık ve yerlerini gösterdim büyütülecek bir şey yok. Ama o kızların bakışlarında büyütülecek çok şey var." Dediğimde sonlara doğru sesim kısık çıkmıştı.

 

"Şu sıralar ilgilendiğim tek kadınsın Rozerîn, senden başka kadınlara körüm." Dediğinde çok ciddiydi. Bakışlarım dudaklarına kaydığında kendime hakim olmaya çalışarak gözlerine çevirdim. Fakat o çok açık bir şekilde dudaklarıma bakıyordu. Bir kaç adım atarak daha çok yakınlaştı.

 

"Sence de zamanı gelmedi mi şu intikam öpücüğünün?" Dediğinde kala kaldım. Bir elini yanağıma koyup diğer elini de belime sararak beni kendine çekti.

 

Tam dudaklarımı aralayıp konuşacaktım ki ben daha karşı koyamadan tutkulu bir şekilde öpmeye başladı beni.

 

Elimi çıplak göğsüne koyarak itmeye çalıştım fakat nafileydi. Her öpüşün de gözlerim kapanmaya başlıyordu. En sonunda kendimi anın hazzına bıraktım. Belimdeki eliyle pijamamı hafifçe sıyırıyordu. Beni hafifçe yatağa ittiğinde kısa süreliğine ayrıldık fakat sonrasın da üzerime doğru eğilerek öpücüklerine devam etti.

 

"Zinar ağa." Diyerek fısıldadım titreyerek. Hafifçe ayrıldığında şişmiş dudaklarına baktım.

 

"Sana asla istemeyeceğin şeyleri yapmam Rozerîn." Dedi tekrar öperek. Söylediklerinden emindim. Birşey söylemeyerek sadece gözlerimi kapattım.

 

"Senden çekiniyorum." Dedim çok kısık çıkan sesimle. Hafifçe gülmesiyle gözlerimi araladım.

 

"Gülme Zinar." Dediğim de hafifçe ben de güldüm. Dediklerimle daha da gülmesi büyüdü.

 

"Gülmesene Zinar." Dedim hem hafifçe gülüyor hem de kızarıyordum.

 

"Karımın bugün aslında kırmızı tenli olduğunu fark ettim." Dediğinde büyük bir kahkaha patlattı.

 

İkimiz de artık kahkaha atarak gülmeye başladık. Ayağa kalkarak karnımı tuttum gülmekten karnım ağrımıştı artık.

 

"Uykum geldi." Dedim ışığa yaklaşarak. Zinar da ayağa kalkarak yanıma yaklaştı. Işıkları kapattığımda etraf karanlığa büründü. Arkamda belime sarılan zinarla yatağa yaklaştık. Üzerimdeki kıyafeti sıyırmaya başlayan Zinar, beni tekrar öpücük yağmuruna tuttu.

 

Birbirimize karşı koyamıyorduk.

 

 

 

SELAMMM YENİ BİR BÖLÜMLE SİZLERLEYİİİM💖🎀

 

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN, BİR SONRAKİ BÖLÜM DE GÖRÜŞMEK ÜZERE KENDİNİZE İYİ BAKIN💐🫂💖

 

Bölüm : 17.11.2024 14:29 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...